Postoperatif intraabdominal adezyonların önlenmesinde oral bal ve polen kullanımı
Oral honey and pollen use in the prevention of postoperative intra-abdominal adhesions
- Tez No: 735204
- Danışmanlar: UZMAN KEMAL KISMET
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2009
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 69
Özet
Amaç: Peritonel adezyonlar, normalde birbirinden ayrı olan karın içi organlar ya da dokular arasındaki anormal fibröz bantlardır. Postoperatif adezyonlar, peritoneal boşluğa olan bir travma sonrası, periton onarılmaya çalışılırken meydana gelen hücresel ve biyokimyasal cevabın bir sonucu olarak ortaya çıkarlar. Önemli bir morbidite ve mortalite sebebi olan postoperatif peritoneal adezyonlar, günümüzde cerrahinin çözüm bekleyen ciddi sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Balın yara iyileşmesini hızlandıran bir etkisinin olduğu eski çağlardan beri bilinmektedir. Balın ayrıca; bakterisidal, bakteriostatik, antifungal, antioksidan ve antiinflamatuvar etkileri vardır. Çeşitli hastalıkları tedavi etmek amacıyla polen kullanımı yüzyıllar öncesinden başlamasına rağmen, bu konuda çok az sayıda yayın mevcuttur. Arı poleninin oldukça güçlü bir antioksidan etkisi vardır. Çalışmamız; bal ve polenin oral olarak ayrı ayrı ve birlikte kullanımının postoperatif intraabdominal adezyonlar üzerine etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Deneyde kullanılan 40 rat rastgele olarak, her birinde 10 rat bulunan 4 gruba ayrıldı. Birinci grupta adezyon modeli oluşturulan ratlara, operasyon sonrasında lokal ya da sistemik herhangi bir tedavi verilmedi. İkinci gruptaki ratlara operasyon sonrasında 21 gün boyunca, standart rat yemi ve suya ilave olarak, nazogastrik sonda yoluyla 4 g/kg/gün bal; 3. gruptakilere 4 g/kg/gün polen, 4. gruptakilere ise 4 g/kg/gün eşit miktarlarda karıştırılmış olan bal ve polen verildi. Adezyon modeli oluşturulması için, orta hat insizyonla laparotomi yapıldıktan sonra steril gazlı bez ile çekum üzerinde subserozal hemoraji gelişene kadar abrazyon yapılıp bu bölgenin karşısına gelen peritoneal yüzeyden de 1x1 cm'lik alanın diseksiyonu yapıldı. Bütün ratlar postoperatif 21. gün sakrifiye edildi. Ratların batınları bilateral kosta yayları altından pelvise uzanan ters U şeklinde insizyon yapılarak açıldı. Adezyon skorlaması yapıldıktan sonra, etki mekanizmasının araştırılması amacıyla periton ve barsaktan alınan doku örnekleri inflamasyon açısından histopatolojik incelemeye, alınan barsak dokusu ve kan örnekleri antioksidan kapasite açısından biyokimyasal analize gönderildi. İstatiksel değerlendirme, SPSS for Windows 15.0 programı kullanılarak Mann-Whitney U testi ile yapıldı. 'p' değerleri 0.05). Tedavi gruplarının hiçbirinde dense adezyon gözlenmedi. Doku malondialdehit (MDA) düzeyleri göz önüne alındığında; kontrol grubu ile bal ve bal+polen grupları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı iken (bal grubu için p=0.013; bal+polen grubu için p=0.033); kontrol grubu ile polen grubu arasında anlamlı fark bulunamadı (p> 0.05). Doku süperoksit dismutaz (SOD) ve glutatyon (GSH) düzeylerine göre; kontrol grubu ile bal, polen ve bal+polen grupları arasınad istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu gözlendi (SOD'ye göre sırasıyla p= 0.007; 0.003, 0.004; GSH'ye göre sırasıyla p= 0.001, 0.004, 0.001). Doku katalaz (CAT) düzeyleri karşılaştırıldığında; kontrol grubu ile bal grubu arasındaki fark anlamlı (p=0.033) iken, kontrol grubu ile polen ve bal+polen grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı (p> 0.05). Plazma antioksidan aktiviteleri karşılaştırıldığında; kontrol grubu ile bal (MDA için p=0.003, GSH için p=0.009), polen (MDA için p=0.011, GSH p=0.001) ve bal+ polen (MDA için p=0.002, GSH için p=0.028) grupları arasındaki fark istatiksel olarak anlamlı iken; bal, polen ve bal+polen grupları arasında anlamlı fark olmadığı görülmüştür (p>0.05). Histopatolojik değerlendirme sonuçlarına göre; kontrol grubu ile bal (fibrozis için p=0.012, inflamasyon için p=0.048), polen (fibrozis için p=0.023, inflamasyon için p=0.023) ve bal+ polen (fibrozis için p=0.042, inflamasyon için p=0.007) grupları arasındaki fark istatiksel olarak anlamlı iken; bal, polen ve bal+polen grupları arasında anlamlı fark olmadığı görülmüştür (p>0.05). Sonuç: Bu sonuçlar göz önüne alındığında, bal ve polenin postoperatif intraabdominal adezyonların önlenmesinde etkili olduğu ve adezyon önleyici etkilerinin, bu maddelerin antiinflamatuvar ve antioksidan etkilerine bağlı olduğu sonucuna varılmıştır. Balın etkinliğinin polen ve bal+polen gruplarına göre istatistiksel fark olmamasına rağmen daha yüksek bulunması; polen dozunun yetersiz kalması ile açıklanabilir. Bu konuda farklı polen dozları ile yapılacak yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
SUMMARY Objective: Peritoneal adhesions are defined as abnormal fibrous bands within intraabdominal organs and tissues which are located apart from eachother. Peritoneal adhesions occur during the process of peritoneal healing by the way of the cell and biochemical reaction as an answer to a peritoneal cavity travma. Postoperative adhesions as a cause of serious morbidity and mortality, still remains to be solved as a serious problem of surgery today. Honey is known to be effective in wound healing since the antique times. Honey also appears to have bacterisidal, bacteriostatic, antifungal, antioxidant and antiinflamatory effects. Although pollens have been used in the treatmant of various diseases for centuries, there aren't many studies done about the subject till now. Honey pollen has a very strong antioxidant effect. This study is performed with a purpose of searching the effect of oral usage of honey and pollens either separately or together, on the postoperative intraabdominal adhesions. Material and methods: 40 rats were used in this experiment and were randomly separated into 4 groups consistingof 10 rats. The first group did not receive anykind of local or systemic treatment. The second group; received 4 g/kg/day honey by nasogastric cannulation besides the standard rat feed and water, for the postoperative 21 days . The 3rd group received only 4 g/kg/day of pollen and the 4th group received both honey and pollen also 4 g/kg/day, in addition to the standard feeding for the same postoperative period. Following a midline laparatomy incision, an abrasion was performed on the ceacum using a sterile sponge till subserosal haemorrhage occurs and a dissection of an 1x1 cm area of a peritoneal surface right across this region was performed. All the rats were sacrified on the 21th day.The rats' abdomens were opened with a long bilateral subcostal reverse U incisions extending down to pelvis . Following the adhesion scoring, tissue specimens of the periton and the bowel were subjected to histopathological investigation. The bowel tissue and blood specimen were also sent for biochemical analysis to search the antioxidant capacity. Statistical analysis was done by Mann –Whitney U test using SPSS for windows 15.0 program. 'P' values of 0.05) . No dense adhesions were observed in the treatment groups . Tissue malondialdehyde (MDA) levels showed statistical differences within the control group and the other groups (honey group-p=0.015, honey+pollen group-p=0.033), but no difference within the control and the pollen groups (p>0.05). There were also a statistical difference in the levels of tissue superoxide dismuthase (SOD) and glutathion (GSH) within the control and other groups. (SOD-p=0.007,0.003, 0.004; GSH-p=0.001, 0.004,0.001 consecutively). The tissue catalase (CAT) levels were statistically different within the control and the honey groups (p=0.033) but not within the control and the other groups (p>0.05) . The comparison of plasma antioxidant activity showed an intense difference between the control group and the other groups ( Honey group-MDA: p=0.003, GSH:p=0.009; pollen group-MDA : p=0.011, GSH: p=0.001; honey+pollen group-MDA:p=0.002, GSH: p=0.028). There were no statistically meaningful diferences within eachother of the other groups (groups 2,3,4). Histopathologic results also brought out statistical diferences within the control group and the honey (fibrosis p=0.012, inflamtion p=0.048), the pollen (fibrosis p=0.023, inflamation p=0.023) and the honey+ pollen (fibrosis-0.042, inflamation p=0.007) groups , but no significant differences within the other groups. Conclusions: The honey and the pollen were found to be effective preventing intraabdominal incisions and these effects were thought to be as a result of their antiinflamatory and antioxidant properties. The honey's highly effective results, compared with pollens,can probably be explained by the usage of low dosage of pollens. There seems to be a need for new studies to be done using different pollen doses.
Benzer Tezler
- Rapamisin'in ratlarda deneysel olarak oluşturulan intraabdominal adezyonların gelişimi üzerine etkisi
Başlık çevirisi yok
PELİN AKBABA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Genel CerrahiSağlık BakanlığıGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DR. METİN ŞAHİN
DOÇ. DR. OSMAN YÜCEL
- Postoperatif adezyon oluşumunun önlenmesinde disülfiram kullanımının dişi rat modelinde histopatolojik ve immünhistokimyasal incelemeyle araştırılması
Başlık çevirisi yok
YILDIZ AKDAŞ REİS
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SALİM ERKAYA
PROF. DR. ÜMİT GÖKTOLGA
PROF. DR. ÖMER LÜTFİ TAPISIZ
- Postoperatif intraabdominal adezyonların önlenmesinde amnion membranı kullanımı
Başlık çevirisi yok
KEMAL KISMET
- Postoperatif intraabdominal adezyonların önlenmesinde ankaferd blood stopper®'ın etkilerinin klinik, histopatolojik ve serolojik yönlerden araştırılması: Ratlar üzerinde deneysel araştırma
Clinical, histopathological and serological investigation of the effects of ankaferd blood stopper® in the prevention of post-operative intra-abdominal adhesions: Experimental research on rats
EREN CAN ÖZFIRAT
Doktora
Türkçe
2022
Veteriner HekimliğiBursa Uludağ ÜniversitesiCerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NİHAL YAŞAR GÜL SATAR
- Ratlarda intraabdominal adezyonların önlenmesinde karboksimetilselüloz, meloksikam ve vitamin e'nin etkisi
Effect of vitamin e, meloxicam and carboxymethylcellulose on the intraabdominal adhesions in rats
ERDİ KIYAKLI
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Veteriner HekimliğiFırat ÜniversitesiCerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA KÖM