Abjected women: A Kristevian reading of Bernard Shaw's Pygmalion and August Strindberg's Miss Julie
İğrençleştirilmiş kadınlar: Bernard Shaw'ın Pygmalion ve August Strindberg'ün Miss Julie'sinin Kristevian okunması
- Tez No: 735429
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ SANAZ ALIZADEH TABRİZİ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Language and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Aydın Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 71
Özet
Modern Tiyatroda en önemli tartışmalardan ikisi cinsiyet ve cinsiyet eşitliği konularıdır. August Strindberg and Bernard Shaw Modern Dramanın en mühim öncülerindendir. Strindberg' ün Miss Julie'si ve Shaw'ın Pygmalion'ı kadın baş kahramanların kendi toplumlarında yaşadıkları zorlukları ele alır. Her iki karakter de toplumsal sınıflara karşı tavırları ve cinsiyetleri açısından toplum tarafından ötekileştirilirler. Üst sınıf bir kadın olan Julie, alt sınıf bir hizmetçi Jean tarafından dışlanır. Sosyal sınıfları ne kadar farklı olsa da, her ikisi de mağduriyetin hedefindedir. Sistemli dışlamanın tamamında, hem Julie hem Eliza acınası durumlarla karşılaşır. Her iki oyunda da hikaye örgüsü, baş karakterlerin özellikleri ve sosyal sınıflar gibi büyük farklılıklar vardır, ancak karakterlerin sonu aynı olur, yolları yıkımdır. Oyun sonundaki nihai çöküşleri sadece rastlantı değildir. Bu tezin amacı, Julie ve Eliza'nın standart ve kesin değerlerin tutulup kabul edildiği çevrelerde ne ölçütlerde dışlandığını görmek için, Julia Kristeva'nın Abjection Teorisi (1982) ve Arnold Van Gennep tarafından ortaya çıkan Eşiktelik Teorisi (1909)' ne dayanarak incelemektir. Aykırı ve geleneksel olmayan iki karakter de -onları kaçınılmaz sonlarına sürükleyen- kaide ve sınırlarla mücadele eder. Teorilerden yararlanarak ve oyunları karşılaştırarak, Julie ve Eliza'nın bu kaide ve sınırlarla mücadele ederken bu kavramlar etrafında dolaşırken aşağılanıp dışlandığı, bu sırada da sosyal değerleri tehdit ettikleri önerilmiş ve kapsamlıca ele alınmıştır. Toplum tarafından kabul görmeyen Julie and Eliza, oyunların sonunda eşiksel abject olarak yok olmuşlardır.
Özet (Çeviri)
In Modern Drama, two of the most significant discussions are issues of gender and gender equality. Both August Strindberg and Bernard Shaw are notable pioneers of modern drama, whose plays Miss Julie and Pygmalion address gender and social roles. Strindberg's Miss Julie and Shaw's Pygmalion address the difficulties the woman protagonists Julie and Eliza suffer from in their society. Both of the protagonists are ostracized by their surroundings in regards to their gender and their attitudes towards social classes. Miss Julie, a higher class woman, is ostracized by a lower class servant, Jean. On the other side, Eliza Doolittle, a lower class woman, is cast out by a higher class man, Mr. Higgins. However different their classes are, the women are still the targets of victimization. Throughout the systematical ostracization, Julie and Eliza end up in wretched situations. The storylines, the protagonists' traits, and their socioeconomic strata are all vastly different in both plays. The characters' fates, however, remain the same: their paths lead to disaster. It is not a coincidence that they both meet their demise towards the end of the plays. Therefore, the thesis aims to examine the plays using Julia Kristeva's abjection theory (1962) and Arnold Van Gennep's liminality theory (1909) to discuss and determine the extent to which Julie and Eliza are exiled from their contexts in which standardized and certain values are held and accepted. Being unorthodox and unconventional, both of the women challenge norms and boundaries, which lead to their inevitable downfall. By utilizing the theories and comparing the plays, it is suggested and thoroughly discussed that Julie and Eliza are abjectified and liminalized beings, wandering around rules and restrictions of different social spheres and morals while threatening constructed social values. Not accepted by society, Julie and Eliza perish as liminal abjects at the end of the plays.
Benzer Tezler
- Norm hiyerarşisi ve abjection: BM cinsiyet rejiminin postkolonyal ve Kristevacı bir eleştirisi
Norm hierarchies and abjection: A postcolonial and Kristevian critique of the UN gender regime
MUHARREM DOĞAN
Doktora
Türkçe
2021
Siyasal BilimlerAnkara ÜniversitesiKadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NAZAN ÇİÇEK
- The abjection of the African-American female figure and the state of being cast off through Morrison's Beloved and Paradise
Afrikalı-Amerikalı kadın figürün iğrençliği ve Morrison'ın Sevgilisi ve Cenneti aracılığıyla atılmış olma durumu
HAJIR TALIB MAHDI MAHDI
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
İngiliz Dili ve Edebiyatıİstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. JAVID ALIYEV
- Psychic spaces in three plays by Samuel Beckett the abjected semiotic intruding into the symbolic
Samuel Beckett'in üç oyununda zihni mekânlar semiyotiğin semboliğe zorla girişi
BETÜL DEMİR
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
İngiliz Dili ve EdebiyatıOrta Doğu Teknik Üniversitesiİngiliz Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MARGARET J-M SÖNMEZ
- Tracking the invisible: Queer approaches to parenthood and family in Turkey
Görünmeyenin izini sürmek: Türkiye'de ebeveynlik ve aileye queer yaklaşımlar
SEMA MERVE İŞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2013
AntropolojiSabancı ÜniversitesiKültürel Çalışmalar Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞEGÜL ALTINAY
- Sınırların ihlali: Transgender kimliklere yönelik şiddetin kurumsal kaynakları
Infraction of boundaries: Institutional resources of violence intended to transgender identities
ŞEVKET MURAT DÜNŞEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
AntropolojiHacettepe ÜniversitesiAntropoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SİBEL ÖZBUDUN DEMİRER