Margaret Fuller as a hioneer woman writer of the nineenth century: Departure from male culture, myths and ideology
Margaret Fuller: 19. yüzyıl öncü kadın yazarı
- Tez No: 73628
- Danışmanlar: PROF. DR. SEVİNÇ ÖZER
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, American Culture and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 129
Özet
11 ÖZET Yazınsal ve siyasal akımlar göz önünde bulundurulduğunda, Margaret Fuller'ı 19. yüzyılın dar kalıpları içinde ele almak olası değildir. Amerikan edebiyatının öncü kadın yazarlarından Margaret Fuller, geride bıraktığı yapıtlarıyla 19. yüzyılın çok ötesine ulaşmaktadır. Ölümünden yaklaşık yüz elli yıl sonra Margaret Fuller insanlara hala insanın kendini yetiştirmesi ve geliştirmesi, dostluk, toplumsal yaşam, kadının toplumdaki yeri, kadın özgürlüğü ve kadının toplumsal yaşamı ile siyaset ve kültür alanlarındaki rolü konusunda yeni görüş alanları açabilmektedir. Bu çalışma öncelikle 19. yüzyılın toplumsal ve entelektüel yapısı bağlamında Margaret Fuller'ın hayat hikayesini irdeleyecek ve bu dramatik dönemin Amerikan kültüründeki yerini vurgulayacaktır. Ayrıca, bu çalışmada Margaret Fuller'ın zamanın yazınsal akımlarına katkıları üzerinde durulacaktır. Fuller'ın edebiyata katkılarının 19. yüzyılın siyasal akımlarıyla ve edebiyat alanında elde ettiği başarılarla belirginleşmesi üzerinde durulacaktır. Margaret Fuller üzerine bir çalışma yapmak demek, gerek yazınsal, gerekse siyasal akımlar açısından verimli ve çeşitlilik gösteren bir devri çalışmak demektir: Transcendental akım, Fuller'ın kilit isimlerle tanıştığı ve üye olmaya karar verdiği yıllara denk gelen 1830'larda doruklara tırmanmıştır. Diğer yandan,“Brook Farm”deneyimi, 1840'larda birçok yazarı ve entelektüeli fazlasıyla etkisi altına almıştır. Dolayısıyla, Fuller da“Brook Farm”felsefesiyle tanışmak ve yakınlaşmak için“Brook Farm”ı birkaç kez ziyaret etmiştir.ill Fuller, 1840-1842 yılları arasında, üç ayda bir çıkan zamanın felsefe* edebiyat ve din akımlarını yansıtan Transcendental Dial dergisinin ilk editörlüğü görevini üslenmiştir.“1839 yılından 1844 yılına kadar entelektüel kadının sanat, felsefe ve edebiyat alanlarında rahatça tartışabileceği uygun zemini hazırlayan ”Boston Conversations" adlı sohbet toplantılarının yaratıcısı olmuştur. Bu sohbetler, Fuller'ın 19. yüzyılda düşünen kadın modelinin öncüsü olmasını sağlamış, Woman in the Nineteenth Century (1845) adlı bu konuda ilk yapıtlardan birinin ortaya çıkmasını kolaylaştırmıştır. Margaret Fuller 19. yüzyılda kadının toplumdaki yeriyle ilgili olarak yaşadığı kaygılar doğrultusunda, kadın eğitimine gönül vermiş ve 1836-1838 yılları arasında kendisini kadınları eğitmeye adamıştır. Öğrenmeye duyduğu açlık, önü 1839-1842 yılları arasında Alman şiiri ve nesirini ilk çalışan kadınlardan biri yapmıştır. 1844 yılında New York Tribune gazetesinin sahibi Horace Greeley tarafından gazetenin ilk eleştirmeni olarak işe alınmıştır. 1847-1850 yıllan arasmda devrimi yakından gözlemlediği İtalya'da yaşamıştır. Eşi ve oğluyla birlikte Amerika'ya geri dönmek üzere yolculuğa çıktığı geminin batmasıyla 1850 yılında yaşamını yitirmiş, arkasında edebiyat, felsefe ve siyasetle dopdolu bir yaşam bırakmıştır.
Özet (Çeviri)
IV ABSTRACT In the literary and political history, Margaret Fuller can hardly be located within the narrow limits of the nineteenth century. As the pioneer woman writer, indeed, she reaches beyond her time. Her ideas about self-development, friendship, communal life, woman's place in society, woman's emancipation and her share in politics, culture and social life are continuous inspiration for us nearly one hundred and fifty years after her death. This dissertation will initially illustrate Margaret Fuller's life story in parallel with the intellectual and social changes in the nineteenth century, giving a panorama of this dramatic period in the cultural life of America. Then, the dissertation will concentrate on the contributions of Fuller to the trends and literary movements of the time. Her contributions will be traced through her participation in the political movements of the time and equally through her literary achievements. To study Margaret Fuller is actually to study a versatile age in terms of both literary and political movements: The Trans cendentalist movement, for instance, gained pace and reached its climax in the 1830's when Margaret Fuller met central people of the Transcendentalist Circle and became a member of it. The“Brook Farm.”experience, on the other hand, preoccupied the writers and intellectuals of the 1840's. Thus, Fuller had several visits to“Brook Farm”during those days so as to familiarize herself with their philosophy.From 1840 to 1842 Fuller worked as the first editor of the important Transcendental quarterly, the Dial which had become the voice of literature, philosophy and religion of the time. Moreover, she initiated“Boston Conversations”which created a convenient atmosphere for intellectual women to have debates over topics such as art, philosophy and literature between the years 1839 and 1844. These conversations established Fuller as a model of thinking woman in the nineteenth century and they also led to what Fuller created on behalf of thinking women in her colossal work Woman in the Nineteenth Century (1845). Due to her increasing concern about the status of woman in the nineteenth century, she got herself involved in teaching girls and women between 1836 and 1838. Her hunger for ideas and answers made her one of the first women who studied German poetry and prose between the years 1839 and 1842. Moreover, in 1844 Horace Greeley, the owner of the New York Tribune recruited her as the first literary critic for the newspaper. As the Tribune's special European correspondent, she spent her last years in revolutionary Italy. She had witnessed the revolutionary movements there in Rome from 1 847 to 1 850 until she died in a shipwreck with her husband and son while sailing back to America.
Benzer Tezler
- Bir filozof olarak Ralph Waldo Emerson
Ralp Waldo Emerson as a philosopher
FARUK KALAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
FelsefeAydın Adnan Menderes ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TUNCAY SAYGIN
- Leylâ Erbil'in eserlerine feminist bir yaklaşım
A feminist approach to Leyla Erbil's works
ELMAS ŞAHİN
Doktora
Türkçe
2009
Türk Dili ve EdebiyatıAtatürk ÜniversitesiTürk Edebiyatı Bölümü
PROF. DR. ALİ İHSAN KOLCU
- Margaret Thatcher's economic policies and privatisation
Margaret Thatcher'in ekonomi politikaları ve özelleştirme
İLKNUR GÜNDÜZ
Yüksek Lisans
İngilizce
1998
EkonomiHacettepe Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HİMMET UMUNÇ
- Dystopian fiction through the lens of ecofeminism and ecofascism: The depiction of woman and nature in Margaret Atwood's The Handmaid's Tale and its TV adaptation (2017)
Ekofeminizm ve ekofaşizm bağlamında distopik kurgu: Margaret Atwood'un Damızlık Kızın Öyküsü romanında ve dizi uyarlamasında (2017) kadının ve doğanın temsili
MEHMET KÖYLÜOĞLU
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
İngiliz Dili ve EdebiyatıKapadokya Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ EKİN GÜNDÜZ ÖZDEMİRCİ
- Margaret Thatcher'ın hayatı, kişiliği ve Türkiye'ye bakışı
Life and personality of Margaret Thatcher and Thatcher's wiew of Turkey
TEVAL ÖZDİKMEN