Geri Dön

Renal transplant alıcılarında allograft biyopsihistopatolojik değerlendirme ve komplikasyonlar

Histopathologic evaluation and complications of allograft biopsies in renal transplant recipients

  1. Tez No: 746429
  2. Yazar: BELMA ÇEVİK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FATİH BOYVAT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: renal transplantasyon-allograft biyopsi- Doppler ultrasonografi, renal transplantation-allograft biopsy- Doppler ultrasonography
  7. Yıl: 2008
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Başkent Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 57

Özet

Son dönem böbrek yetersizliğinin en seçkin tedavi yöntemi, renal transplantasyondur. Renal allograft disfonksiyonunun araştırılmasında en önemli inceleme yöntemi allograft biyopsidir. Doppler ultrasonografi inceleme ise renal transplant komplikasyonlarının ve rejeksiyonların tanı ve izleminde yararlı bir yöntemdir. Geriye dönük olarak yapılan bu çalışmada Ocak 2000- Aralık 2007 tarihleri arasında renal transplantasyon biyopsisi yapılan hastaların histopatolojik biyopsi sonuçları, akut rejeksiyon, kronik allograft nefropatisi ve kalsinörin inhibitör toksisitesi saptanan hastalarda rezistif indeks (RI) değerleri, grade I, II ve III kronik allograft nefropatide kreatinin değeri ile RI değerleri arasında korelasyon olup olmadığı, kalsinörin inhibitör ilaç düzeyi ile toksisite gelişmesi arasındaki ilişki ve biyopsi sonrası gelişen komplikasyonlar açısından değerlendirildi. Çalışma kapsamına alınan 386 hastaya toplam 843 biyopsi yapıldı. Hastaların 110'u kadın, 286'sı erkekti. Ortalama yaş 37,8 (6-71 yaş arası) olarak bulundu. Biyopsiler transplantasyondan en az 3 gün en çok 9344 gün (25,7 yıl) sonra yapıldı. Bir hastada biyopsi sayısı 1-9 arasında değişmekteydi. Biyopsi sayılarına göre biyopsiler arasındaki süre 2 gün ile 2266 gün (75,5 ay) olarak hesaplandı. Alınan biyopsilerin 812'si yeterli, 27'si sınırda yeterli ve 6'sı yetersiz bulundu. Biyopsilerin histopatolojik incelenmesinde 1997 Banff sınflaması kullanıldı. En sık tespit edilen tanılar akut rejeksiyon, kronik allograft nefropatisi ve tübül epitel zedelenmesi idi. Biyopsi sonrası komplikasyon olarak 4 biyopside makroskobik hematüri, 6 biyopside perirenal hematom ve 1 biyopside arteriovenöz fistül gelişti. Arteriovenöz fistül koil ile embolize edildi. Sonuç olarak, renal transplantasyonlu hastalarda allograft biyopsisinin, allograft disfonksiyonlarını değerlendirmede, komplikasyon riski çok az olan, en güvenilir yöntem olduğu, kronik allograft nefropatisi, akut rejeksiyon ve kalsinörin inhibitör toksisitesi saptanan biyopsilerde dupleks Doppler ile ölçülen RI değerinin tanı için spesifik olmadığı, kalsinörin inhibitör toksisitesi saptananlarda ilaç düzeyi ile akut yada kronik toksisite gelişmesi arasında ilişki olmadığı kanısına varıldı.

Özet (Çeviri)

Renal transplantation has become the treatment of choice for most patients with end-stage renal disease. Renal allograft biopsy is the most important technique in diagnosis of renal transplant dysfunction. Doppler sonography is a useful technique to diagnose renal transplant complications and also for follow-up of rejection. Histopathologic results and complications of biopsy, resistive index (RI) of patients diagnosed as acut rejection, chronic allograft nephropathy and calcineurin inhibitor drug toxicitiy in biopsy, correlation between serum creatinin level with renal RI of biopsy-proven grade I, II and III chronic allograft nephropathy patients, relation of acut or chronic calcineurin inhibitor drug toxicitiy with serum drug level in renal transplant patients were evaluated in this retrospective study from January 2000 till December 2007. 386 patients were included in the study and a total of 843 biopsies were performed on patients. 286 of the patients were male and 110 of them were female. The mean age was 37,8 years and varying between 6 to 71 years. 1-9 biopsies were performed on each transplant kidneys. Biopsies were performed on the 3-9344th (25.7 years) day of the transplantation. The amount of tissue was adequate in 812 biopsies, inadequate in 6 biopsies and of limited adequacy in 27 biopsies for histopathologic evaluation. Histopathologic evaluation of biopsies were standardized according to the Banff 97 working classification. Acute rejection, tubule epithel injury and chronic allograft nephropathy were frequently diagnosed. Complications of the biopsies were macroscopic hematuria in 4 biopsies, perirenal hematoma in 6 biopsies, arteriovenous fistula in 1 biopsy. Arteriovenous fistula was treated with coil embolization. In conclusion, biopsy of renal transplant patients is a safe and incidence of complications are significantly low to evaluate the renal allograft dysfunction. RI measured in duplex Doppler ultrasonography is nonspecific in diagnosis of patients, diagnosed as acute rejection, chronic allograft nephropathy and calcineurin inhibitor drug toxicitiy following biopsy. There is no correlation between developing acut or chronic calcineurin inhibitor drug toxicitiy with serum drug level. There is correlation between serum creatinin levels and renal RI of biopsy-proven grade I, II and III chronic allograft nephropathy.

Benzer Tezler

  1. Renal transplant alıcılarında donör spesifik ve non spesifik antikorların değerlendirilmesi

    The evaluation of donor spesific and non spesific antibodies in renal transplant recipients

    BURAK SUVAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    NefrolojiAnkara Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. KENAN KEVEN

  2. Renal transplant alıcılarında proteomik yöntemlerle yeni biyobelirteçlerin araştırılması

    Investigation of new biomarkers in renal transplant recipients with proteomic methods

    FİLİZ ÖZCAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    BiyokimyaAkdeniz Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SÜLEYMAN GÜLTEKİN YÜCEL

  3. Renal transplant alıcılarında böbrek vaskülaritesinin değerlendirmesinde superb microvascular imaging (SMI) tekniğinin konvansiyonel doppler ultrasonografi teknikleri ile karşılaştırılması

    Comparison of superb microvascular imaging (SMI) technique with conventional doppler ultrasound techniques in the evaluation of kidney vascularity in renal transplant receivers

    AHMET FARUK GÜRBÜZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Radyoloji ve Nükleer TıpAkdeniz Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ KAĞAN ÇEKEN

  4. Renal transplant alıcılarında idrar CXCL 10 ve açilkarnitin düzeylerinin greft fonksiyonları ile ilişkisi

    Association between graft function and urine CXCL 10 and acylcarnitines levels in kidney transplant recipients

    SANİYE BAŞAK OKTAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    BiyokimyaAkdeniz Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SÜLEYMAN GÜLTEKİN YÜCEL

  5. Renal transplant alıcılarında idrar anjiotensinojen düzeyi ile ilişkili parametreler

    Association between urinary levels of angiotensinogen and clinical parameters in renal transplant recipients

    ŞİYAR ERDOĞMUŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NefrolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞULE ŞENGÜL