Düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliğinde nt-probnp seviyesinin adrenomedüllin seviyesi ile karşılaştırılması
Comparison of nt-probnp level with adrenomedullin level in low ejection fraction heart failure
- Tez No: 747436
- Danışmanlar: UZMAN NAMIK YİĞİT
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 89
Özet
Amaç: Çağımızda tüm toplumların önemli sağlık sorunlarından biri olan kalp yetersizliğinin tanı ve tedavisine ilişkin birçok çalışma yapılmakta ve hala tanı ve tedavi açısından yeni gelişmelere ihtiyaç duyulmaktadır. Gelişmiş ülkelerde erişkin insanların %1-2'sinde kalp yetersizliğine rastlanmakta ve 65 yaş üzerinde kalp yetersizliği prevelansı %10'ları bulmaktadır. Etiyoloji toplumlar arası farklılıklar göstermektedir, kalp yetersizliği hastalarının ortalama %60-75'inde sebep koroner arter hastalığı olarak saptanmıştır. Ayrıca hastaların %75'inde de hipertansiyon risk faktörü olarak saptanmıştır. Düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği hastalarının %20-30'unda ise sebep belirlenememiştir, non iskemik dilate veya idiyopatik kardiyomiyopatinin neden olabileceği düşünülmektedir. Framingham çalışmasında da ortaya konmuştur ki kalp yetersizliği tek başına mortaliteyi 4-8 kat arttırmaktadır. Bu konuda en çok kalp yetersizliğinin ağırlaşması ve ventriküler aritmiler suçlanmaktadır. Kalp yetersizliği tanısında anamnez, fizik muayene ve görüntüleme yöntemlerinin yanısıra laboratuar testlerinin de değeri aşikardır. Şu zamana kadar birçok biyomarker tanı ve prognoz tahmini amacıyla denenmiş, bu konuda birçok çalışma yapılmıştır. Hala günümüzde tanıda özellikle negatif prediktif değeri ve yüksek titrelerdeki anlamlılık düzeyiyle kabul gören en öndeki markerlar BNP ve NT-proBNP'dir. BNP ve NT-proBNP, bu açıdan kılavuzlarda tanı markerı olarak alt üst limitleri standardize edilmiş çok kıymetli bir markerdır. Vazoaktif bir peptid olan adrenomedüllinin seviyesinin farklı çalışmalarda arteriyel hipertansiyon, kalp yetersizliği, akut koroner sendrom, böbrek yetmezliği ve septik şok gibi çeşitli hastalıklarda yükseldiği gösterilmiştir. Biz de bu çalışmamızda düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği hastalarında adrenomedüllinin ejeksiyon fraksiyonuyla korelasyonunu ve NT-proBNP ile adrenomedüllinin ilişkisini araştırmayı amaçladık. Yöntem: Çalışmamıza Mart 2015-Eylül 2015 tarihleri arasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi kardiyoloji polikliniğine başvuran 71 gönüllü (34 kişi hasta grubu, 37 kişi sağlıklı kontrol grubu) dahil edildi ve kesitsel bir çalışma olarak planlandı. Gönüllüler, daha önce yapılmış olan çalışmalardan yararlanarak adrenomedüllin serum seviyesini yükselten hastalıklar dışlanarak seçildi. NT-proBNP ve adrenomedüllin immünoassay yöntemi ile çalışıldı. İstatistiksel analiz için SPSS 15.0 for Windows programı kullanıldı. Tanımlayıcı istatistikler; kategorik değişkenler için sayı ve yüzde, sayısal değişkenler için ortalama, standart sapma, median olarak verildi. Sayısal değişkenlerin bağımsız iki grup karşılaştırmaları normal dağılım koşulu sağlandığında Student t test ile, normal dağılım koşulu sağlanmadığında Mann Whitney U test ile yapıldı. Sayısal değişkenler arası ilişkiler parametrik test koşulu sağlanmadığından Spearman Korelasyon Analizi ile incelendi. Gruplarda oranlar Ki Kare analizi ile karşılaştırıldı. Sayısal değişkeni belirleyici faktörler Lineer Regresyon Analizi ile incelendi. İstatistiksel alfa anlamlılık seviyesi p
Özet (Çeviri)
Objective: There are many studies on the diagnosis and treatment of heart failure, which is one of the important health problems of all societies in our age, and new developments are still needed in terms of diagnosis and treatment. In developed countries, 1-2% of adult people have heart failure, and the prevalence of heart failure is 10% over the age of 65. The etiology varies between societies, and coronary artery disease was found to be the cause in an average of 60-75% of heart failure patients. In addition, hypertension was found to be a risk factor in 75% of the patients. In 20-30% of heart failure patients with low ejection fraction, the cause could not be determined, and non-ischemic dilated or idiopathic cardiomyopathy is thought to be the cause. It was also revealed in the Framingham study that heart failure alone increases mortality 4-8 times. In this regard, aggravation of heart failure and ventricular arrhythmias are mostly blamed. In the diagnosis of heart failure, the value of laboratory tests as well as anamnesis, physical examination and imaging methods is obvious. Until now, many biomarkers have been tried for diagnosis and prognosis prediction, and many studies have been done on this subject. Currently, BNP and NT-proBNP are the leading markers that are accepted in the diagnosis, especially with their negative predictive value and high titers of significance. In this respect, BNP and NT-proBNP are very valuable markers with standardized lower and upper limits as diagnostic markers in the guidelines. The level of adrenomedullin, a vasoactive peptide, has been shown to increase in various diseases such as arterial hypertension, heart failure, acute coronary syndrome, renal failure and septic shock in different studies. In this study, we aimed to investigate the correlation of adrenomedullin with ejection fraction and the relationship between NT-proBNP and adrenomedullin in heart failure patients with low ejection fraction. Method: 71 volunteers (34 patient group, 37 healthy control group) who applied to the cardiology outpatient clinic of Haseki Training and Research Hospital between March 2015 and September 2015 were included in our study and it was planned as a cross-sectional study. Volunteers were selected by excluding diseases that increased the serum level of adrenomedullin based on previous studies. NT-proBNP and adrenomedullin immunoassay method were used. SPSS 15.0 for Windows program was used for statistical analysis. Descriptive statistics; numbers and percentages for categorical variables, mean, standard deviation and median for numerical variables were given. Comparisons of numerical variables between two independent groups were made with Student's t test when normal distribution condition was met, and with Mann Whitney U test when normal distribution condition was not met. The relationships between numerical variables were analyzed by Spearman Correlation Analysis, since the parametric test condition was not met. The rates in the groups were compared with Chi-square analysis. Factors determining the numerical variable were analyzed by Linear Regression Analysis. Statistical alpha significance level was accepted as p
Benzer Tezler
- Düşük ejeksiyon fraksiyonlu ileri evre kalp yetersizliği hastalarında kan vitamin-b12 düzeyleri ile hastalığın ciddiyetinin ilişkisi
The relationship between blood vitamin-b12 levels and the severity of the disease in advanced heart failure patients with low ejection fraction
İLKE ERBAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BURCU MECİT DEMİRKAN
- İmplante edilebilen kardiyoverter defibrilatörü olan düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği hastalarında sglt-2 inhibitörlerinin ventriküler aritmiler üzerindeki etkisi
Effect of sglt-2 i̇nhibitors on ventricular arrhythmias in low ejection fraction heart failure patients with i̇mplantable cardioverter defibrillators
HATİCE VARGELOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
KardiyolojiAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HACI AHMET KASAPKARA
- Düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği hastalarında oksidatif stres düzeyi ile epikardiyal yağ dokusu kalınlığı arasındaki ilişki
Serum oxidative stress level correlates with epicardial adipose tissue thickness in heart failure-reduced ejection fraction patients
GÖKHAN CEYHUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
KardiyolojiErzincan ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUTLU BÜYÜKLÜ
- Kronik kalp yetersizliği olan metabolik sendromlu hastalarda insülin direncinin sol ventrikülün sistolik ve diyastolik fonksiyonu ve fonksiyonel kapasite ile olan ilişkisi
The relationship between insulin resistance and left ventricular systolic and diastolic functionsand functional capacity in patients with chronic heart failure and metabolic syndrome
FUNDA BAŞYİĞİT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
KardiyolojiSağlık BakanlığıKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET TEMİZHAN
- Sklerodermada prognoz
Prognosi̇s of scleroderma
HARUN OLGUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
DermatolojiKocaeli Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE ERGÜNEY ÇEFLE