Geri Dön

Akciğer radyografisinde görünür lezyon izlenmeyen hemoptizili hastaların uzun dönem sonuçları

Long-term results of patients with hemoptysis without visible lesions on chest radiography

  1. Tez No: 747544
  2. Yazar: PELİN PAMİR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜLŞAH GÜNLÜOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Yedikule Göğüs Hastalıkları Ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

Amaç: Hemoptizi, çeşitli etiyolojik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan ciddi bir klinik durumdur. Etiyoloji tayininde, akciğer grafisi, toraks bilgisayarlı tomografi (BT), fiberoptik (FOB) ve rijit bronkoskopiden (RB) yararlanılır. Çalışmamızda akciğer radyografisinde etiyolojiyi açıklayabilecek lezyon izlenmeyen hemoptizi ile başvuran hastalarda, BT ve FOB/RB'nin kanama yeri ve tanı belirlemedeki değeri, bu hastalar ve etiyolojik neden belirlenememiş kriptojenik hemoptizi alt grubunda uzun dönem takipte rekürrens, mortalite ve akciğer malignitesi gelişim oranının saptanması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Ocak 2010 ve Aralık 2016 tarihleri arasında, hemoptizi nedeniyle hastanemize yatışı yapılan, akciğer grafisinde hemoptiziyi açıklayacak lezyon izlenmeyen, toraks BT çekilmiş, 18 yaşından büyük hastalar retrospektif olarak tarandı. Hastaların kullandığı ilaçlar, ek hastalıkları, kanama miktarı, kan ürünü replasmanı, FOB/RB bulguları ve günü, BT bulguları, son etiyolojik tanı, tedavi yöntemleri, hemoptizi nedeniyle rekürren başvuru, akciğer malignitesi ve mortalite gelişip gelişmediği kaydedildi. Bulgular: Toplam 643 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 45,91±13,85, %25,3'ü kadın %74,7'si erkekti. %77'sinde sigara içme öyküsü vardı. Hemoptizi miktarlarına bakıldığında hastalarda en sık submasif - masif kanama izlendi. %60,7 hastada herhangi bir etiyolojik neden saptanamadı. Etiyolojik nedenler ise en sık bronşiektazi (%12,9) ve kanama diyatezi (%5,3) idi. Toraks BT hastaların %52,7'sinde kanama tarafını, %24,6'sında etiyolojiyi belirledi. FOB yapılanların %36'sında, RB yapılanların %68'inde kanama tarafı saptandı. Bronkoskopi yapılan hastaların %7,6'sında tanıya ulaşıldı. Ortalama 7 yıllık takipte; %9,8 mortalite, %42,5 rekürren hemoptizi başvurusu ve hastaların 15'inde (%2,7) akciğer malignitesi geliştiği görüldü. Sonuç: İleri tanısal işlemlere rağmen etiyolojik tanıya ulaşılamamış kriptojenik hemoptizi hastalarında uzun dönem takiplerde rekürren hemoptizi izlense dahi akciğer malignitesi görülme sıklığı oldukça düşüktü. Bu nedenle ilk tanısal incelemesi sonuçsuz kalan hastaların takip süreci tartışmalı olup risk gruplarının belirlenmesi ve bu grup hastalarda rutin takip yapılması daha uygun görünmektedir.

Özet (Çeviri)

Aim: Hemoptysis is a serious symptom that occurs due to various etiological reasons. Chest radiography, thorax computed tomography (CT), fiberoptic (FOB) and rigid bronchoscopy (RB) are used for etiology determination. In our study, it was aimed to determine the value of CT and FOB/RB in determining the bleeding site and diagnosis in patients presenting with hemoptysis without a lesion that could explain the etiology on chest radiography, and to determine the rate of recurrence, mortality and lung malignancy development in these patients and the cryptogenic hemoptysis subgroup in long-term follow-up. Materials and Methods: Between January 2010 and December 2016, patients older than 18 years of age, who were hospitalized for hemoptysis, had no lesion to explain hemoptysis on chest X-ray, had a thoracic CT scan, were retrospectively scanned. The patients' drugs, comorbidities, bleeding amount, blood product replacement, FOB/RB findings and date, CT findings, last etiological diagnosis, treatment methods, recurrent admission due to hemoptysis, lung malignancy and mortality were recorded. Results: A total of 643 patients were included in the study. The mean age of the patients was 45,91±13,85, 25,3% female and 74,7% male. 77% had a history of smoking. Considering the amount of hemoptysis, submassive - massive hemorrhage was observed most frequently in patients. The most common causes of hemoptysis were cryptogenic (60,7%), bronchiectasis (12,9%) and bleeding diathesis (5,3%). Thorax CT determined the bleeding side in 52,7% of the patients and the etiology in 24,6%. Bleeding side was detected in 36% of patients who underwent FOB and 68% of those who underwent RB. A definitive diagnosis was reached in 7,6% of patients who underwent bronchoscopy. In an average of 7 years of follow-up; 9,8% mortality, 42,5% admission to recurrent hemoptysis and lung malignancy developed in 15 (2,7%) patients. Conclusion: In patients with cryptogenic hemoptysis whose etiologic diagnosis could not be reached despite advanced diagnostic procedures, the incidence of lung malignancy was quite low, even if recurrent hemoptysis was observed in long-term follow-ups. For this reason, the follow-up process of patients whose initial diagnostic examination is inconclusive is controversial, and it seems more appropriate to determine risk groups and to perform routine follow-up in this group of patients.

Benzer Tezler

  1. Diffüz infiltratif akciğer hastalıklarında yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı tomografi bulguları

    Başlık çevirisi yok

    HÜSEYİN ÖZDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Radyoloji ve Nükleer TıpFırat Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

  2. Biyokimyasal belirteçlerin plevral efüzyonların ayırıcı tanısındaki rolü

    The role of biochemical markers in the differential diagnosis of plevral efusions

    RUMEYSA DUYURAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    BiyokimyaGaziantep Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜLYA ÇİÇEK

  3. Parapnömonik plevral efüzyonlarda plevral sıvı prokalsitonin düzeyinin ayırıcı tanıdaki yeri ve plevral sıvının ultrason görüntüsü ile ilişkisi

    The relationship between the plevral liquid procalsitonin level and the relationship between the ultrasound imaging of the pleural fluid in parapnononic pleural effusions

    BÜLENT AKKURT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVDA CÖMERT

  4. COVID-19 sonrası uzamış semptomları bulunan hastaların solunum fonksiyonlarının spirometre ile değerlendirilmesi: Birinci basamak araştırması

    Assessment of pulmonary functions in patients with prolonged symptoms after COVID-19 using spirometry: Primary care research

    MÜRÜVET AVCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Aile HekimliğiMarmara Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ARZU UZUNER