Geri Dön

Application of decomposition techniques in turbulent jet plows

Ayrıklaştırma yöntemlerinin türbülanslı jet akışlarına uygulanması

  1. Tez No: 75061
  2. Yazar: TAMER YILMAZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ALİ KODAL
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Uçak Mühendisliği, Aircraft Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1998
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Gemi İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 218

Özet

AYRIKLAŞTTRMA YÖNTEMLERİNİN TURBULANSLI JET AKIŞLARINA UYGULANMASI ÖZET Türbülanslı jet akışlarının endüstride bir çok uygulaması mevcuttur. Örneğin uçak sanayinde türbin kanatla rı kompresörden gelen basınçlı hava ile soğutulur. Bu soğutmanın verimi hava jetindeki karakteristik yapılarla doğrudan ilgilidir. Bu nedenle çarpan jetlerdeki büyük ve küçük ölçekli yapıların incelenmesi oldukça önemlidir. Ön karışımlı jet alevlerinde ise yanmamış gazların özellikleri alev yapısını etkileyen en önemli faktörlerdendir. Bu akışlar genellikle zamana bağlı olarak değişen ve yüksek türbülanslı akımlardır. Alev yapısı ve yanma oranını etkileyen vortisite ve şekil değiştirme hızı gibi özelliklerin incelenmesi için iki boyutlu hız ölçümlerine ihtiyaç vardır. İM boyutlu hız ölçümleri ise genellikle PIV (Particle Image Velocimeter) gibi ileri deney tekniklerini gerektirir. En genel halde türbülanslı akışlar üç bileşenden oluşur. Bunlar zaman ortalama değeri, organize bileşen ve bunların etrafındaki salınımlar, yani türbülans bileşenidir. Bu bileşenlerin ayrıklaştırılması için literatürde bir çok ayrıklaştırma metodu kullanılmıştır, örneğin faz ortalama, şartlı ortalama ve uygun ortogonal ayrıklaştırma metodları. Bu çalışmada ise bu metodlardan en yaygın olan faz ortalaması metodu ve uygun ayrıklaştırma yöntemi ile son yıllarda ileri sürülen Türbülans Filtresi metodu türbülanslı jet akışlarına uygulanmış ve bu akışlardaki doğal ve zorlanmış yapılar incelenmiştir. Faz ortalama metodunda, organize hareketler aynı fazda her bir çevrimin ortalaması alınarak hesaplanır. Faz ortalama yönteminin etkinliği organize hareketin periyodunun iyi tespit edilmesine ve zamanla değişmemesine bağlıdır. Aynı zamanda organize hareketin stasyoner olması, yani çevrimden çevrime değişimlerin ihmal edilecek seviyede olması gerekir. POD (uygun ortogonal ayrıklaştırma) metodunda akış alanı, toplam enerjiye olan katkılarına göre ortogonal modlara ayrılır. Bu ortogonal modlardan en büyük enerjili olanı, organize hareket olarak alınabilir. Bu tez çalışmasında POD metodu tek boyutlu jetlerde ölçülmüş hız verilerine uygulanmıştır. Türbülans Filtresi metodu yeni bir yöntemdir. 1993 yılında Kodal tarafından geliştirilmiş ve sınır tabaka hız verilerine uygulanmıştır. Bu metodda organize hareket ve türbülanslı hareket arasındaki ilişkinin aynı zaman adımında sıfır olduğu kabul edilir. Bu kabule göre, iterasyon yapılarak bu iki bileşen arasındaki çapraz korelasyon minimize edilir. Bu yöntem diğer yöntemlere nazaran akış hakkında daha az ön bilgi gerektirmektedir. Bu çalışmada Türbülans Filtresi metodu, tek boyutlu jetlerde eldeedilmiş hız verilerine ve iki boyutlu çarpan ve yanmalı jetlerde elde edilmiş hız alanlarına uygulanmıştır. Zorlanmış bir boyutlu hız dataları deneysel olarak dikey bir jetde elde edilmiştir. Zorlanmış hareketin elde edilmesi için lüleden önce akış borusuna bir delik açılmış ve bu deliğin önünde döndürülen diskler yardımıyla bu delikten kaçan havanın miktarı değiştirilerek, lüle çıkışında periyodik değişimler elde edilmiştir. İki değişik tip zorlama yapılmıştır. İlk olarak üçgensel zorlama elde edilmiştir. Bunun için çevresinde, borudaki delikle aynı çapta sekiz adet delik olan bir levha, elektrik motoru yardımıyla boru deliğinin önünde döndürülmüştür. Bu döndürme sayesinde bazen delik bazen de levhanın dolu kısmı çıkışa rastladığından havanın kaçış miktarı zamanla değişmiş ve lüle çıkışındaki eksenel hız bileşeni üçgensel olarak zorlanmıştır. İkinci zorlamada ise çevresi sinüzoidal açılım veren eliptik bir disk kullanılmıştır. Bu diskin elektrik motoruyla döndürülmesi sayesinde diskle çıkış arasındaki mesafe ve dolayısıyla buradan kaçan havanın miktarı sinüzoidal olarak değiştirilmiştir. Bu değişim ile lüle çıkışındaki hızlar sinüzoidal olarak zorlanmıştır. Deneyler von Karman Enstitüsü, Çevre ve Uygulamalı Akışkanlar Mekaniği Bölümü laboratuarlarında gerçekleştirilmiştir. Tek boyutlu hız ölçümlerinde çoklu sıcak-tel anemometresi kullanılmıştır. Bu ölçümlerde altı adet prob kullanılarak radyal yöndeki değişimin incelenmesi fırsatı elde edilmiştir. Sıcak-tel anemometresi yöntemi uzun yıllardan beri akışkanlar mekaniğinde kullanılan en etkili ölçme yöntemlerinden biridir. Akımı bozmayan yeni yöntemlerin (lazer dopler hız ölçerleri) geliştirilmesine rağmen, elektronik alanındaki gelişmeler sayesinde sıcak-tel yöntemi hala çok yaygın bir uygulamaya sahiptir. Temel çalışma prensibi sıcak telden soğuk akışkan ortamına olan ısı transferinin hesaplanması şeklinde açıklanabilir. Çünkü ısı transferi akışkan hızının bir fonksiyonudur. Sıcak-tel yöntemini kullanmaya başlamadan evvel, kalibrasyon işlemlerinin yapılması gerekir. Bu işlem bir kalibrasyon jetinde gerçekleştirilmiştir. Sıcak-teller sırayla jet çıkışında eksenel simetri ekseni üzerine yerleştirilmiştir. Burada değişik hızlar için sıcak-telin verdiği gerilim (volt) değerleri kaydedilmiştir. Çıkıştaki hızlar durma odasında ölçülen basınç değerleri kullanılarak Bernoulli denkleminden elde edilmiştir. Hız değerleri, sıcak-tel anemometresinin verdiği volt çıkışına göre çizdirilmiş ve üçüncü derece bir polinom uydurulmuştur. Bu işlem altı sıcak tel için ayrı ayrı yapılmıştır ve her ölçüm gününden önce bu kalibrasyon işlemi tekrarlanmıştır, çünkü laboratuar ortamının değişen şartlarına (basınç ve sıcaklık) göre problar değişik kalibrasyon eğrileri vermektedir. Sıcak-tel probları A/D (analog/dijital dönüştürücü) kart yardımıyla bir PC'ye bağlanmış ve ölçümün yapılacağı jetdeki değerler volt olarak bu PC'ye kayıt edilmiştir. Bu kayıt işleminde DAS20 isimli bir program kullanılmıştır. Bu program kullanıcıya data sayısını ve örnekleme frekansını ayarlama fırsatını vermektedir. Bu programda elde edilen volt değerleri kalibrasyon eğrileri kullanılarak hız değerlerine dönüştürülmüştür.Kalibrasyon işleminden sonra tek boyutlu jetlerde bir dizi deney gerçekleştirilmiştir. Bu ölçümlerde lüle çıkışındaki eksenel hızlar elde edilmiştir. İlk ölçüm üçgensel zorlama için elde edilmiştir. Bu zorlama için öncelikle, değişik eksenel mesafelerde ölçüm yapılmıştır. Bir mekanik hareket mekanizması yardımıyla eksenel mesafeler değiştirilmiştir. Bu deneyde mesafe 25mm ile lOOmm arasında değiştirilmiştir. Elektrik motorunun mimimum devri bize elde edebileceğimiz minimum zorlama frekansı olarak 100 Hz'i verdiğinden üçgensel zorlama için tüm ölçümlerde 100 Hz zorlama frekansı alınmıştır. Üçgensel zorlanmış jetlerde değişik eksenel mesafelerde inceleme yapmak için sabit bir Reynolds sayısı seçilmiştir. Bu inceleme için Re= 10000 (z/d=5 deki Re) alınmış ve ölçümler z/d=5,10,15 ve 20 eksenel mesafelerinde gerçekleştirilmiştir. Yapılan ölçümlerde hız verileri zamana bağlı olarak elde edilmiştir. Bu hız verilerinin enerji spektrumları hesaplanarak bulunmuştur. Elde edilen ölçümlerin incelenmesi ile eksenel yöndeki hızların zaman ortalamasının jet uzunluğu boyunca azaldığı görülmüştür. Bu jetlerin tipik bir karakteridir. Enerji spektrumlarına bakıldığında yaklaşık 100 Hz zorlama frekansında çok belirgin olarak bir zorlamanın mevcudiyeti görülmüştür. Bu zorlama haricindeki enerji spektrum eğrisi ise klasik bir türbülans karakteri göstermektedir. Bu türbülans enerji spektrum eğrisi -5/3 kuralı olarak bilinen Kolmogorov türbülans enerji spektrum kuralına uymaktadır. Bu değerlendirmeyi yaparken z/d=5 için elde edilen enerji spektrumunu hariç tutmak gerekir. Bu data için belirgin bir zorlama görülürken, spektrumun diğer kısmı belirli bir azalma göstermiyerek sabite yakın gitmektedir. Bu durum burada tam gelişmiş türbülansın olmamasından ileri gelmektedir. Jetlerde z=6d'ye kadar uzayan bir potansiyel çekirdeğin varlığı, bize böyle bir enerji spektrumu profili vermiştir. Hız verilerinin ayrıklaştırılması sonucunda, toplam enerjinin, türbülanslı bileşenin ve organize bileşenin enerjilerinin eksenel mesafe boyunca azaldığı görülmüştür. Bu azalma z=15d mesafeye kadar lineer olmakta ve toplam ve türbülanslı enerji büyük bir hızla azalırken organize hareketin azalma eğimi düşük olmaktadır. Türbülanslı bileşenin kinetik enerjisi toplam kinetik enerji ile boyutsuzlaştırılarak türbülans derecesi tanımlanmıştır. Bu türbülans derecesi eksenel mesafe boyunca artma göstermiştir. Benzer şekilde, organize hareketin enerjisi toplam enerji ile boyutsuzlaştırılmış ve bir zorlama derecesi tanımlanmıştır. Bu zorlama derecesi de türbülans derecesi ile ters orantılı olarak eksenel mesafe boyunca azalma göstermiştir. İkinci testte değişik radyal mesafelerdeki sinyallerin durumu incelenmiştir. Yukarıda anlatılan değişik eksenel mesafe ölçümlerinde altı sıcak-tel probu aynı anda kullanıldığından otomatik olarak bütün ölçümlerde radyal mesafe boyunca da ölçüm yapılmıştır. Değişik radyal mesafede değerlendirme yapmak için uygun bir eksenel mesafenin belirlenmesi gerekmektedir. Çünkü jet sınırı eksenel mesafe boyunca genişleyerek gittiğinden lüle çıkışına yakın bölgelerde merkezden uzaktaki problarda hızlar sıfır olacaktır. Bunun için z/d=10 seçilmiş ve burada elde edilen veri analiz edilmiştir. Bu hızların enerji spektrumlarına bakıldığında ilk iki probda bir zorlama görülürken diğer problarda herhangi bir zorlamaya rastlanmamaktadır. Bu iki hız verisi ayrıklaştırılarak analiz edilmiş ve organize hareketin enerjisinin merkezden dışarı gidildikçe azaldığı buna karşın organize hareketin frekansının aynı kaldığı ve hiç bir faz farkının da olmadığı görülmüştür. xxııÜçgensel zorlama için yapılan üçüncü testde ise Re sayısı değiştirilmiştir. Bir vana yardımıyla lüleye gelen havanın miktarı ayarlanarak, çıkıştaki hızlar değiştirilmiştir. Reynolds sayılan 6000 ile 15500 arasında değiştirilmiştir. Bunun sonucunda türbülanslı bileşenin enerjisi ve toplam enerji artan Re sayısı ile artmış buna rağmen organize hareketin enerjisi yaklaşık sabit kalmıştır. Üçgensel zorlamadan sonra, deney düzeneğinde yapılan bir değişiklikle sinüzoidal zorlama elde edilmesi yoluna gidilmiştir. Bu amaçla 6 mm kalınlığında aliminyumdan eliptik bir disk imal edilmiştir. Bu incelemede de benzer olarak değişik Re sayilarinda, değişik eksenel mesafelerde ve değişik radyal mesafelerde inceleme yapılmıştır. Bunlara ilave olarak düzenekte yapılan değişiklikle değişik frekanslarda zorlama elde edilmiştir. Böylece değişik frekanslardaki zorlamaların jet yapısına etkileri irdelenmiştir. Değişik Re sayılarında Türbülans Filtresi ile elde edilen organize ve türbülanslı hareketler kullanılarak yapılan incelemede üçgensel zorlamadakine benzer sonuçlar elde edilmiştir. Re sayısı arttırıldığında organize hareketin enerjisi sabit kalırken, toplam ve türbülanslı hareketin enerjisi artış göstermiştir. Değişik eksenel mesafedeki inceleme yine üçgensel zorlama ile benzerlik göstermektedir. Toplam, organize ve türbülanslı hareketlerin enerjisi lüle çıkışından uzaklaştıkça azalmaktadır. Radyal mesafe boyunca yapılan incelemede jet ekseninden uzaklaştıkça enerjinin azaldığı, buna rağmen zorlama frekansının sabit kaldığı görülmüştür. Farklı bir tip inceleme olarak sinüzoidal zorlama için farklı frekanslarda zorlamalar yapılmıştır. Zorlama frekanstan bir foto-detektör yardımıyla kontrol edilerek 60 ile 140 Hz arasında değiştirilmiştir. Bu zorlamada ise değişik bir sonuç elde edilmiştir. Frekansın değişmesiyle türbülanslı bileşenin enerjisi sabit kalırken toplam ve organize hareketin enerjisi artan zorlama frekansıyla, azalmıştır. Bu incelemede Re sayısı ve eksenel mesafe sabit alınmış sadece döndürülen diskin hızı değiştirilmiştir. Bu hız değişimi ise borunun kenarındaki delikten kaçan hava miktarını etkileyerek lüle çıkışında elde edilen toplam enerjinin azalmasına sebep olmuştur. Organize hareketteki değişim ise şöyle açıklanabilir. Diskin dönüş hızının artması ile organize hareketin kurulması için gerekli süre azalmakta ve organize hareketin formunun kurulması zorlaşmaktadır. Bu nedenle hareketin frekansının artmasıyla birlikte hareketin genliği azalmıştır. Bu da enerjinin azalmasına yol açmıştır. Yukarıda yapılan tüm incelemelerde Türbülans Filtresi çok başarılı sonuçlar vermiştir. Bu sonuçlar ayrıklaştırılmış hareketlerin zaman ve frekans bölgelerinde incelenmesiyle görülebilir. Türbülans Filtresi metodu faz ortalama ve POD metodları ile karşılaştırılmış ve filtre sonuçlarının diğer iki metodun verdiği sonuçlarla büyük bir uyum içinde olduğu görülmüştür. Birçok karşılaştırmada filtrenin bulduğu sonuçlar zaman bölgesinde incelendiğinde daha net bir sinyal verdiği görülmüştür. Aynı eksenli (coaxial) jet akışları, uçak sanayii ve endüstri için geniş bir uygulama alanına sahiptir. Bu çalışmada, aynı eksenli jet akışlarında lüle çıkışma yakın bölgede incelemeler yapılmıştır. Bu incelemede kullanılan veri çapraz sıcak tel anemometresi XX1Uile ölçülmüş dolayısıyla hızın eksenel ve radyal bileşenleri elde edilmiştir. İnceleme POP, Türbülans Filtresi ve dalgacık (wavelet) dönüşüm yöntemleri kullanılarak dört değişik eksenel ve iki değişik radyal mesafede gerçekleştirilmiştir. Bu incelemede kullanılan dalgacık dönüşümü yeni bir yöntem olup geniş bir uygulama alanına sahiptir. Bu yöntemde hem zaman hemde frekans olarak akış hakkında bilgiye sahip olmak mümkündür. Bilindiği gibi Fourier dönüşümünde sinyalin frekans bölgesindeki temsili yapılmakla birlikte zaman hakkında bir bilgi elde etmek mümkün değildi. Dalgacık bölgesinde ise, organize olayların hangi frekansta meydana geldiği ve ne kadar sürdüğü hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür. İki boyutlu incelemelerin ilki olan çarpan jet ölçümleri gerçekleştirilmeden önce deney düzeneğinde değişikliğe gidilmiştir. Daha önce kurulu olan düzenekteki lülenin boyutları çok büyük olduğundan PIV metoduyla ölçüme uygun hale getirmek için PVC parçalar yardımıyla lüle çapı ve plaka ile lüle çıkışı arasındaki mesafe azaltılmıştır. Bu azaltma ile lüle çapı 12 cm'den 5 cm'ye ve levha ile lüle çıkışı arasındaki mesafe ise 96 cm'den 16 cm'ye düşürülmüştür. Çarpan hava jetindeki iki boyutlu ölçümler PIV metoduyla gerçekleştirilmiştir. Bu metod akışkan tarafından taşman parçacıkların hızlarının ölçülmesi prensibine dayanmaktadır. Bu yöntemde lazer ışığı ile ölçüm yapılacak kesit aydınlatılır. Böylece yüklü parçacıklar görünebilir hale gelir. Bundan sonra yapılması gereken çok kısa zaman aralığında iki adet görüntünün kaydedilmesidir. Bu işlem yapıldıktan sonra bu iki görüntü incelenerek parçacıkların iki boyuttaki yer değiştirme miktarları hesaplanır. Bu yer değiştirmeler zaman aralığına bölündüğünde o kesitteki akışkan parçacıklarının hızı bulunur. Bu öçümlerde YAG lazer sistemi kullanılmış ve zaman aralığı 10 mikrosaniye ile 2 saniye arasında değiştirilmiştir. Ölçümlerde kullanılan kamera ve görüntü kaydeden programlar TSİ firması tarafından geliştirilmiştir. Çarpan jette PIV tekniği ile ölçülen hızlar kullanılarak yapılan ayrıklaştırma sonucunda elde edilen büyük ve küçük ölçekli yapılar irdelendi. Yapılan ayrıklaştırma sonucunda Türbülans Filtresi ile elde edilen organize hareketlerde girdap hareketleri görülürken türbülanslı bileşen tamamen rastgele bir karakter göstermiştir. Bu büyük ölçekli (organize) ve küçük ölçekli (türbülans) yapılar için vortisite alanları hesaplanmış ve yapılan incelemede büyük ölçekli vortisite haritasında aynı yönde hareket eden büyük dairesel hareketler tespit edilirken, küçük ölçekli vortisite haritasında küçük ve farklı yönlerde dönen parçacıklar görülmüştür. İkinci olarak ön karşındı bir jet alevinde PIV metoduyla elde edilen data kullanılarak Türbülans Filtresi ile inceleme yapılmıştır. Bu çalışmada kullanılan data %4 propan ve hava karışımından oluşan bir jetde ölçülmüştür. Dataya Türbülans Filtresi uygulanarak yapılan ayrıklaştırma ile büyük ve küçük ölçekli yapılar elde edilmiş bu yapılar üzerinde vortisite ve şekil değiştirme hızı analizi yapılmış ve bu bileşenler için integral uzunluk ölçekleri hesaplanmıştır. Bu inceleme sonucunda vortisitenin düzgün olarak dağıtmadığı görülmüştür. Şekil değiştirme hızı analizlerinde ise yer yer alev sönmesi için sınır olan 1000 s"1 değerine rastlanmıştır. Sonuç olarak söylemek gerekirse bu çalışmada bir ve iki boyutlu jet akışları üç değişik ayrıklaştırma yöntemi (Türbülans Filtresi, POD ve faz ortalama) kullanılarak xxıvayrıklaştırılmıştır. Bu ayrıklaştırma ile bir ve iki boyutlu jet akışlarında zorlanmış ve doğal yapılar incelenmiştir. Ayrıca, aynı eksenli jet akışlarının Fourier ve wavelet analizleri gerçekleştirilmiştir. Değişik yöntemlerle elde edilen sonuçlar karşılaştırılmış ve fiziksel olarak irdelenmiştir. XXV

Özet (Çeviri)

APPLICATION OF DECOMPOSITION TECHNIQUES IN TURBULENT JET FLOWS SUMMARY In many cases, turbulence is superimposed on an unsteady organised motion of the mean flow. In the past, these turbulent flows have been studied by time or ensemble averaging methods and some decomposition techniques such as Proper Orthogonal Decomposition (POD). In this study a new decomposition technique called the Turbulence Filter will be used to decompose the forced turbulent jet flows. The technique decomposes the velocity field into two parts, one is fluctuating (turbulent) part and the other is more organised (forced) part. Within this context several experiments of organised turbulent jet have been carried out. In these experiments, variable frequency and amplitude oscillation are imposed to the jet. The jet velocity field is measured in ID and 2D. Hot-wire anemometer technique was used in one-dimensional measurements and Particle Image Velocimetry (PIV) technique was used for the 2D velocity fields. The Turbulence Filter technique was very successful in the decomposition of these ID and 2D turbulent flows for even at very big noise ratios. In ID measurements, two different forcing methods were applied to the jet flow in order to obtain organised jet flow. A holed plate was used for triangular forcing and an elliptic plate was used for sinusoidal forcing. The axial distance was varied by using a traverse mechanism. In the experiments, Re number and the forcing frequency of the signal were varied. The multiple hot-wires (six probes) were used to investigate the evolution of the signal along the radial distance. The POD and Turbulence Filter decomposition methods and wavelet transform are applied to coaxial jet flows for various downstream positions. The data was obtained from cross-wire measurements, so axial and radial velocity components were acquired. As a first application for 2D velocity field, the Turbulence Filter is applied to impinging jet flow. After decomposition of the velocity field, large-scale and small- scale structures are obtained and their vorticity fields are investigated. In the second application for the 2D flow, an analysis of turbulence on premixed jet flames have been carried out. PIV images of velocity field in premixed flame of 4% propane in air are decomposed by Turbulence Filter and thus small and large-scale structures are obtained. The effects of large-scale vorticity fields and strain rates on the flame structure and burning rate are evaluated.

Benzer Tezler

  1. Yapay sinir ağları ile akış kontrolü için sayısal yöntemlerin geliştirilmesi

    Development of numerical methods for flow control with the aid of artificial neural networks

    AKIN PAKSOY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Makine MühendisliğiTOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

    Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SELİN ARADAĞ

  2. Çukur yapıların yüzey sürtünme direncine olan etkilerinin hesaplamalı ve deneysel olarak incelenmesi

    Experimental and computational investigation of the effect of dimpled surfaces on skin friction reduction

    YASİN KAAN İLTER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Gemi Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. UĞUR ORAL ÜNAL

  3. Parallel solution of unsteady, incompressible three-dimensional Navier-Stokes equations with a new implicit method

    Zamana bağlı, sıkıştırılamaz, üç boyutlu Navier-Stokes denklemlerinin yeni bir kapalı metodlar paralel çözümü

    VİLDAN ÜSTOĞLU ÜNAL

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2003

    Astronomi ve Uzay Bilimleriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Astronomi ve Uzay Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÜLGEN GÜLÇAT

  4. Data-driven reduced-order modeling for computational fluid dynamics

    Hesaplamalı akışkanlar dinamiği için veriye dayalı indirgenmiş modelleme

    DAMLA SAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Makine MühendisliğiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ KARAKUŞ

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ROMIT MAULIK

  5. DÖRT ROTORLU İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI İÇİN VERİYE DAYALI KONTROL SİSTEM TASARIMI

    DATA DRIVEN CONTROL SYSTEM DESIGN FOR QUADROTOR UNMANNED AERIAL VEHICLES

    ATAKAN YILDIZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AFİFE LEYLA GÖREN