Geri Dön

2011-2021 yılları arasında acil servise başvuran invaginasyon olgularının değerlendirilmesi

The evaluation of invagination case WHO applied to emergency department between 2011-2021

  1. Tez No: 751258
  2. Yazar: ECE ÇINAR
  3. Danışmanlar: PROF. MURAT DUMAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Invagination, physical examination, treatment
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

Giriş: İnvaginasyon proksimal bağırsak segmentinin distale doğru teleskopik olarak iç içe geçmesidir. Çocukluk çağının en sık obstrüksiyon nedenidir. Sıklıkla 3 ay-2 yaş arasında görülür. Tedavi edilen olguların %90'ı idiopatiktir. Sıklıkla karın ağrısı, kusma, çilek jölesi dışkılama gibi bulgularla seyreder. Tanı alan olgular cerrahi ve cerrahi dışı yöntemler ile tedavi edilebilir. Amaç: Çalışmamızla invaginasyon tanısı alan olguları değerlendirerek tipik semptomlarının yanında atipik semptomlarını belirlemeyi, cerrahi ve cerrahi dışı tedavi yöntemleri uygulanan olgular arasındaki farkları belirlemeyi amaçladık. Hastalar ve Yöntem: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Acil Bilim Dalı Kliniği'nde 01.01.2011-31.12.2022 yılları arasında invaginasyon tanısı alan olgulara ait sosyodemografik, klinik, görüntüleme, tedavi ve izlem verileri hastanemizde kullanılan bilgi sisteminden geriye dönük inceleme ile elde edildi. Bulgular: Çalışmamızda toplam 229 olguya ulaşıldı. Olguların 50'si 1 yaş altında, 121'i 1-3 yaş arasında, 42'si 4-6 yaş arasında, 13'ü 6 yaş üstünde saptandı. Hastaların minimum yaşı 1 ay, maksimum yaşı 13'tü. Ortalama yaş 2.6'ydı. (±2.1 ss) Olguların 132'si erkek ve 87'si kızdı. Erkek/kız oranı=1,5 saptandı. 229 olgunun 69'unun yaz aylarında, %59'unun kış aylarında, 55'inin ilkbahar aylarında ve 45'inin sonbahar aylarında başvurduğu saptandı. 229 olgunun, 23'ünde önceden invaginasyon öyküsü vardı. 148 olgu ile karın ağrısı en sık yakınma olarak saptandı. Karın ağrısını sırasıyla 134 olgu ile kusma, 73 olgu ile huzursuzluk, 42 olgu ile kanlı dışkılama yakınmaları izledi. 132 erkek olgunun 29'unda kanlı dışkılama görülürken 87 kız olgunun ancak 10'unda kanlı dışkılama görüldü. Halsizlik 1 yaş altı 50 olgunun 7'sinde görülerek en sık olarak bu yaş grubunda saptandı. Karın ağrısı 121 1-3 yaş olgunun 96'sında görülerek en sık bu yaş grubunda saptandı. İnvaginasyon triadı tüm olgular içinde 12 olguda görüldü. Batında palpable kitle, 142 ileokolik invaginasyonun 9'unda görülerek en sık bu lokalizasyonda saptandı. 229 olgunun 56'sının spontan redüksiyona uğradığı görüldü. 121 1-3 yaş olgudan 26'sının ve 42 4-6 yaş olgunun 15'inin spontan redüksiyona uğradığı ve spontan redüksiyonun bu yaş gruplarında daha sık görüldüğü saptandı. 74 ileoileal invaginasyon olgusunun 29'u spontan redüksiyona uğradığı görülerek spontan redüksiyon oranı en yüksek bu lokalizasyon için saptandı. Çalışmamızda 165 olguya hidrostatik redüksiyon uygulandığı, bunlardan 142 olgunun hidrostatik redüksiyon ile başarılı şekilde tedavi edildiği saptandı. 23 olguda hidrostatik redüksiyon ile tedavi başarısız olup cerrahi tedavi uygulandığı saptandı. 1 – 3 yaş arası 121 olgunun 82'sinin sadece hidrostatik redükksiyonla tedavi edildiği tespit edilmiş olup hidrostatik redüksiyonun en sık bu yaş grubunda başarılı olduğu saptandı. 142 ileokolik invaginasyon olgusunun 97'sinin sadece hidrostatik redüksiyon ile tedavi edildiği ve hidrostatik redüksiyonun bu ileokolik invaginasyonlarda ileoileal invaginasyonlara göre daha başarılı olduğu saptandı. 7 kolokolik invaginasyon olgusunun tümünün hidrostatik indüksiyon ile başarılı şekilde tedavi edildiği saptandı. Endikasyon olması sebebiyle 1 yaş altındaki 50 olgunun 2'sine, 1-3 yaş 121 olgunun 1'ine ve 6 yaş üstü 13 olgunun 2'sine ilk olarak cerrahi tedavi uygulandığı, 1 yaş altı ve 6 yaş üstü olguların diğer yaş gruplarına göre daha fazla cerrahi endikasyonu olduğu saptandı. Çalışmamızdaki hiçbir olguda perforasyon saptanmadı. Çalışmamızda kaybedilen olgu saptanmadı. Sonuç: İnvaginasyon acil servislerde sık görülen bir akut batın nedenidir. Olguların sadece huzursuzluk gibi atipik bulgularla tanı alabileceği unutulmamalıdır. Cerrahi dışı tedavi yöntemleri günümüzde daha sıklıkla uygulanmaktadır. Erken tanı koyulan olgularda cerrahi dışı yöntemlerin tedavi başarısı daha yüksek durmaktadır.

Özet (Çeviri)

Introduction: Invagination is the distally telescopic engagement of the proximal intestinal segment. It is the most common cause of obstruction in childhood. It is commonly seen between the ages of 3 months and 2 years. 90% of treated cases are idiopathic. It often progresses with symptoms such as abdominal pain, vomiting, and strawberry jelly defecation. Diagnosed cases can be treated with surgical and non-surgical methods. Aim: In our study, we aimed to evaluate the cases diagnosed as invagination, to determine the atypical symptoms as well as the typical symptoms, and to determine the differences between the cases in which surgical and non-surgical treatment methods were applied. Patients and Methods: Sociodemographic, clinical, imaging, treatment and follow-up data of the cases diagnosed with intussusception between 01.01.2011 and 31.12.2022 in Dokuz Eylul University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Emergency Department, are available retrospectively from the information system used in our hospital. obtained by inspection. Findings: A total of 229 cases were reached in our study. Fifty of the cases were under 1 year old, 121 were between 1-3 years old, 42 of them were between 4-6 years old, 13 of them were above 6 years old. The minimum age of the patients was 1 month, and the maximum age was 13. The mean age was 2.6 years. (±2.1 ss) Of the cases, 132 were boys and 87 were girls. The male/female ratio was found to be 1.5. It was determined that 69 of 229 cases applied in summer, 59% in winter, 55 in spring and 45 in autumn. Of the 229 cases, 23 had a history of previous intussusception. Abdominal pain was the most common complaint with 148 cases. Abdominal pain was followed by vomiting in 134 patients, restlessness in 73 patients, and bloody stool in 42 patients, respectively. While bloody stools were observed in 29 of 132 male cases, bloody stools were observed in only 10 of 87 female cases. Fatigue was seen in 7 of 50 cases under the age of 1, and was most common in this age group. Abdominal pain was seen in 96 of 121 1-3 years old cases and was most common in this age group. Invagination triad was seen in 12 cases among all cases. A palpable mass in the abdomen was observed in 9 of 142 ileocolic invaginations and was most frequently detected in this localization. It was observed that 56 of 229 cases underwent spontaneous reduction. It was determined that 26 of 121 1-3 years old patients and 15 of 42 4-6 years old patients underwent spontaneous reduction and spontaneous reduction was more common in these age groups. Spontaneous reduction was observed in 29 of 74 ileoileal invagination cases, and the rate of spontaneous reduction was found for this localization with the highest rate. In our study, it was found that hydrostatic reduction was applied to 165 cases, and 142 cases were successfully treated with hydrostatic reduction. In 23 cases, treatment with hydrostatic reduction was unsuccessful and surgical treatment was performed. It was determined that 82 of 121 cases aged between 1 and 3 years were treated with hydrostatic reduction only, and hydrostatic reduction was found to be most successful in this age group. It was determined that 97 of 142 ileocolic invaginations were treated with only hydrostatic reduction and hydrostatic reduction was more successful in these ileocolic invaginations than ileoileal invaginations. It was determined that all 7 cases of colocolic invagination were successfully treated with hydrostatic induction. Due to the indication, 2 out of 50 cases under 1 year old, 1 out of 121 cases 1-3 years old, and 2 of 13 cases over 6 years old were first treated with surgery. It was found that there was an indication for surgery. No perforation was detected in any of the cases in our study. No case was lost in our study. Result: Invagination is a common cause of acute abdomen in emergency departments. It should be kept in mind that cases can only be diagnosed with atypical findings such as restlessness. Non-surgical treatment methods are used more frequently nowadays. Treatment success of non-surgical methods seems to be higher in cases with early diagnosis.

Benzer Tezler

  1. Acil servise yılan ısırığı nedeniyle başvuran hastaların epidemiyolojisi, klinik özellikleri ve prognostik faktörlerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the epidemiology, clinical characteristics and prognostic factors of patients presenting to the emergency department with snake bite

    MESUT ABACI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET NURİ BOZDEMİR

  2. 2011-2021 yılları arasında bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisine fasiyal kemiklerde fraktür sebebi ile başvuran hastaların retrospektif analiz

    Retrospective analysis of facial bone fractures in patients who applied the emergency department at Bursa Uludağ University Medical Faculty between 2011 and 2021

    NİHAL AKÇALI BOSTANCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Acil TıpBursa Uludağ Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EROL ARMAĞAN

  3. Kafa travmalı hastalarda pecarn CATCH chalice kılavuz önerileri ilepediatrislerin klinik kararlarının karşılaştırılması

    Comparison of pecarn, CATCH, chalġce guidelines and clinical decisions of pediatricians in head trauma patients admitted to the pediatric emergency department

    MEHMET İNALTEKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMersin Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLÇİN BOZLU

  4. Spontan subaraknoid kanama sonrası dijital subtraksiyon anjiografi ile serebral anevrizma saptanan hastaların epidemiyolojik, klinik ve radyolojik bulgularının retrospektif olarak incelenmesi

    After spontaneous subarachnoid bleeding with digital subtraction angiography patients with cerebral aneurysm epidemiological, clinical and radiological retrospectively of the findings examination

    HALİT ŞENSOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Nöroşirürjiİnönü Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BORA TETİK

  5. Humanitarian assistance policies of the European Union towards syrian refugees in Turkey

    Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki Suriyeli mültecilere yönelik insani yardım politikaları

    CANSU ÇELİKER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    Siyasal BilimlerOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BAŞAK KALE LACK