Geri Dön

Kardiyak cerrahi sonrası deliryum sıklığı ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

Frequency of delirium and evaluation of risk factors after cardiac surgery

  1. Tez No: 751651
  2. Yazar: MEHMET ŞİRİN ULUDAĞ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. IŞIL KÖSE GÜLDOĞAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Tepecik Eğt. ve Arş. Hast.
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 47

Özet

Amaç: Zamanında tanı ve tedavinin önemli olduğu deliryuma zemin hazırlayan faktörlerin belirlenmesi son derece önemlidir. Bu nedenle çalışmamızda açık kardiyak cerrahi operasyonu geçiren hastalarda postoperatif deliryumu etkileyen risk faktörlerini belirlemeyi amaçladık. Gereç ve yöntem: Ağustos 2021-Şubat 2022 tarihleri arasında Kalp ve Damar Cerrahisi Yoğun Bakım Kliniğinde kardiyak cerrahi uygulanmış olan 74 hasta ile gerçekleştirilen çalışmamızda hastaların demografik verileri, ek hastalıkları, laboratuvar değerleri, intraoperatif değişkenler, anestezi türü, operasyon tipi kayıt edilmiştir. Ameliyat öncesi hastaların“ASA sınıflaması”,“Klinik Kırılganlık Skalası”,“Mini Nutrisyonel Değerlendirme Skalası”ve“DSM-V”değerlendirilmiştir. Postoperatif dönemde RASS skoru ve nörokognitif testler (DSM-V, CAM-ICU) ilki 24. Saat olmak üzere her gün aynı saatte değerlendirilmiştir. Eş zamanlı olarak ağrı durumu Visual Analog Scale (VAS) ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Hastaların %73,4'ü erkek ve yaş ortalamaları 64,14±8,11 yıl idi. Hastaların %32,4'ünde deliryum tespit edildi. Deliryum gelişenlerin YBÜ'de yatış sürelerinin daha uzun olduğu, kan transfüzyon sayısının ve RASS skorlarının fazla olduğu saptandı. Ayrıca deliryum gelişenlerde ASA skoru, VAS skoru, klinik kırılganlık skoru ve malnütrisyon gelişme riski anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Deliryum gelişimi ile mortalite, komorbidite varlığı arasında ilişki saptanamadı. Yapılan regresyon analizinde ise yaş artışı, kan glukozunun maksimum yüksekliği, YBÜ'nde yatış süresi ve VAS skoru deliryum gelişmesinde risk faktörleri olarak tespit edilmiş olup bu modelin deliryum düzeyini açıklama oranı %58,7-%81,9 olarak bulundu. Sonuç: Deliryum gelişimin özellikle kardiyak cerrahisi geçiren hastalarda önlenebilmesi için operasyon esnasında kan transfüzyonunun daha az yapılması, kan glukozunun optimal değerlerde tutulması, YBÜ'de yatış sürelerinin daha az olması ve ağrıya etkili tedavilerin yapılması gerekmektedir. Komorbidite ile deliryum arasında ilişki saptanmazken, deliryum gelişiminin mortalite ile ilişkisi gösterilemedi.

Özet (Çeviri)

Objective: It is crucial to determine the factors that predispose to delirium, for which on time diagnosis and treatment are important. Therefore, in our study, we aimed to determine the risk factors affecting postoperative delirium in patients undergone open cardiac surgery. Materials and Methods: In our study conducted with 74 patients who undergone cardiac surgery in the Cardiovascular Surgery Intensive Care Clinic between August 2021 and February 2022. Patients' demographic data, comorbidities, laboratory values, intraoperative variables, anesthesia type, operation type were recorded.“ASA classification”,“Clinical Frailty Scale”,“Mini Nutritional Assessment Scale”and“DSM-V”were evaluated in preoperative period. In the postoperative period, RASS score and neurocognitive tests (DSM-V, CAM-ICU) were evaluated at the same time every day (the first one on the 24th hour). At the same time, pain status was evaluated by the Visual Analog Scale (VAS). Results: 73.4% of the patients were male and their mean age was 64.14±8.11 years. Delirium was detected in 32.4% of the patients. It was determined that those who developed delirium had a longer stay in the ICU, the number of blood transfusions and RASS scores were higher. Additionally, ASA score, VAS score, clinical frailty score and risk of malnutrition were found to be significantly higher in those who developed delirium. No correlation was found between the development of delirium and the presence of mortality and comorbidity. In the regression analysis, age increase, maximum blood glucose level, length of stay in the ICU and VAS score were determined as risk factors for the development of delirium, and the rate of explanation of the delirium level of this model was found to be 58.7%-81.9%. Conclusions: In order to prevent delirium development, especially in patients undergone cardiac surgery, less blood transfusions should be performed during the operation, blood glucose should be kept at optimal values, hospitalization times should be shorter in the ICU, and effective treatments for pain should be performed. No relationship was found between comorbidity and delirium, the relationship between delirium development and mortality could not be demonstrated.

Benzer Tezler

  1. Preoperatif hemoglobin düzeyleri ile perioperatif kan transfüzyonu ihtiyacı, mortalite ve morbidite ilişkisi

    Association between preoperative hemoglobine levels with perioperative blood transfusion requirement, mortality and morbidity

    KEZİBAN ERYILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Anestezi ve Reanimasyonİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    ÖĞR. GÖR. GÜLÇİN ÖNDER ARAN

  2. Yaşlı hastalarda kardiyak cerrahi sonrası yoğun bakımda deliryumun prevalansı ve risk faktörleri

    Prevalence of delirium and risk factors in intensive care after cardiac surgery in elderly patients

    MUHİTTİN ÇALIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bakanlığı

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TÜLİN AKARSU AYAZOĞLU

  3. Kardiyak cerrahi geçiren hastalarda hedefe yönelik sıvı tedavisinin deliryum gelişimine etkisi

    The effect of targeted liquid therapy on the development of delirium in patients undertaking cardiac surgery

    OLCAY YALDIR KAYALI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Anestezi ve ReanimasyonManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TÜLÜN ÖZTÜRK

  4. Robotik cerrahilerde anestezi deneyimimiz; pulmoner, kardiyovasküler ve renal sistem üzerine etkileri

    Our anaesthesia experience in robotic surgeries; effects on pulmonary, cardiovascular and renal systems

    NAHID RUSTAMOV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Anestezi ve Reanimasyonİstanbul Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MELTEM SAVRAN KARADENİZ

  5. Kardiyak cerrahide postoperatif uygulanan bilateral standart ve modifiye erektör spina plan blok uygulamalarının etkileri

    Effects of postoperative bilateral standard and modified erector spinae plan block applications in cardiac surgery

    EMRE KANDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Anestezi ve ReanimasyonBaşkent Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. COŞKUN ARAZ