Pelvik organ prolapsusu ile servikal sitoloji anomalileri ve human papilloma virüs saptama sıklığı arasındaki ilişki
Relationship between pelvic organ prolapse with pap smear abnormalities and human papillomavirus detection frequency
- Tez No: 753915
- Danışmanlar: PROF. DR. ŞEBNEM ÖZYER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: pelvik organ, prolapsus, servikal sitoloji anomalileri ve human papilloma virüs, pelvic organ, prolapse, cervical cytology anomalies and human papilloma virus
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 79
Özet
Amaç: Pelvik organ prolapsusu (POP) ülkemiz de dâhil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde önemli bir halk sağlığı problemidir. Bu çalışmanın amacı; POP ile ilişkili olabilecek servikal patolojileri değerlendirmektir. Bu araştırmada hipotezimiz; POP'a bağlı olarak kronik iritasyonun, servikste, skuamo-kolumnar bileşkede Human Papilloma Virüs (HPV)'e bağlı olan ya da olmayan servikal sitolojiik değişikliklere sebep olabileceği üzerinedir. Sağlık Bakanlığının servikal kanser ulusal tarama programı 65 yaşına kadar olan hastaları kapsamaktadır. Çalışmamızda; POP'u olan hastalarda eğer cerrahi yapılmayacaksa, ulusal tarama programı dışında, 65 yaş üzerine taramaya devam edilip edilmeyeceği sorusuna açık bir yanıt bulmak amaçlanmıştır. Çıkarımların, rutin tarama programlarının özel durumlar için standardizasyonu açısından önemli olabileceği öngörülmektedir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesinde, POP sebebiyle vajinal histerektomi (VAH) yapılan hastaların HİCAMP kayıtları üzerinden taranmasıyla POP ile servikal sitoloji anomalileri ve HPV saptama sıklığı arasındaki ilişkiyi tespit etmek amacıyla retrospektif kesitsel vaka kontrol çalışması olarak dizayn edilmiştir. Hasta grubu olarak 2019-2021 yılları arasında Ankara Şehir Hastanesi'nde; POP sebebi ile vajinal histerektomi (VAH) yapılan 445 hasta alınmıştır. Kontrol grubu olarak ise desensus uteri şikâyeti dışında jinekolojik yakınmalarla başvuran ve total abdominal histerektomi (TAH) yapılan 452 hasta alınmıştır. Çalışmaya dahil edilen tüm hastaların demografik verileri (yaş, doğum sayısı, şekli VKİ, menopozal durumu), POP derecesi, serviko vajinal smear (CVS) ve HPV sonuçları elektronik kayıtlar üzerinden elde edilmiştir. CVS bulguları; yetersiz, ASCUS, LGSIL, HGSIL, atipik skuamoz hücre, servikal intraepitelyal neoplazi, atipik glandular hücre olarak sınıflandırılmıştır. HPV test sonuçları; negatif, HPV16-18+ ve HPV 16-18 dışı + olarak sınıflandırılmıştır. Bulgular: Pelvik organ prolapsusu bulunan bireylerin, ileri yaş, menopoz süresi, gravida, parite ve vajinal doğum sayısı kontrol grubundan anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur. Vaka grubunun VKİ ölçümünün 26 ve üzeri olma oranı, kontrol grubunun oranından istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşük tespit edilmiştir fakat aradaki farkın klinik açıdan önemi olmadığı düşünülmüştür. Vaka grubunda bulunanların CVS sonucunda inflamasyon görülme oranı (%81,6), kontrol grubunda bulunanların oranından (%25,4) anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. İki grup arasında ASCUS (p=0,301), LGSIL (p=0,666) ve ASC-H (p=0,572) görülme açısından anlamlı farklılık görülmemiştir. Çalışmaya dahil edilen hastalardan desensus uteri grade 1 ve 2 olanların hiçbirinde HPV DNA tespit edilmemiş iken, grade 3 olanların %2,7'sinde ve grade 4 olanların ise %3,3'ünde HPV DNA pozitif gelmiştir. Desensus uteri seviyeleri arasında HPV DNA varlığı açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır. Vaka grubunda bulunanların %98'inde kontrol grubunda bulunanların ise %88,3'ünde final patolojide kronik servisit görülmüş olup gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmıştır. Çalışmaya dahil edilen tüm hastalar incelendiğinde gerçek pozitif sayısı 7, yanlış pozitif sayısı 56, yanlış negatif sayısı 8 ve gerçek negatif sonucu 826 olarak bulunmuştur. Buna göre CVS testinin bizim çalışmamızda duyarlılığı %46,67, özgüllüğü %93,7, pozitif prediktif değeri %11,11, negatif prediktif değeri %99,04 ve doğruluğu ise %92,87 olarak saptanmiştir. Yapılan Kappa uyum analizine göre kappa katsayısı 0,007 olarak bulunmuştur ve buna göre smear sonucu ile patoloji sonucu arasında istatistiksel olarak düşük düzeyde anlamlı bir uyum olduğu görülmüştür. Sonuç: POP olan hastalar kontrol grubu ile kıyaslandığında inflamasyon ve kronik servisit açisindan farklılık görülmüş olup diğer patolojiler açısından (ASCUS (p=0,301), LGSIL(p=0,666) ve ASC-H (p=0,572)) anlamlı farklılık görülmemiştir. Retrospektif olarak dizayn edimiş olan bu çalışmada POP'un servikal patolojiler için risk oluşturup oluşturmadığının anlaşılması, patofizyolojinin ve mekanizmanın netlik kazanması için daha büyük örneklem büyüklüğüne sahip prospektif olarak dizayn edilmiş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardir.
Özet (Çeviri)
Objective: Pelvic organ prolapse is an important public health problem in developing countries, including our country. The aim of this study; To evaluate pelvic organ prolapse with cervical cytology. Our hypothesis in this research is; It is stated that chronic irritation due to POP may cause cervical cytological changes in the squamo-columnar junction of the cervix, with or without HPV. In our cervical study in the national screening program of the Ministry of Health; It was aimed to find a clear answer to the question of whether to continue screening in patients with POP over the age of 65, apart from the national screening program, if surgery will not be performed. It is foreseen that the inferences may be important for the standardization of routine screening programs for special cases. Materials and Methods:. Our study is to determine the relationship between pelvic organ prolapse, cervical cytology anomalies and the frequency of human papilloma virus detection by scanning the patients who underwent vaginal hysterectomy (VAH) due to pelvic organ prolapse (POP) in the Gynecology Department of the University of Health Sciences Ankara City Hospital, Gynecology and Obstetrics. For this purpose, it was planned as a retrospective cross-sectional case-control study. As a patient group, in Ankara City Hospital between 2019-2021; A total of 445 patients aged 40-70 years who underwent vaginal hysterectomy (VAH) for POP were recruited. As the control group, 452 patients who applied with gynecological complaints other than the uterine uteri and underwent total abdominal hysterectomy (TAH) were included. Demographic data (age, number of births, type BMI, menopausal status), POP grade, CVS and HPV results of all patients included in the study were obtained from electronic records. inadequate, ASCUS, LGSIL, HGSIL, atypical squamous cell, cervical intraepithelial neoplasia, atypical glandular cell. HPV test results; negative, HPV16-18+ and non-HP16-18+. Results: In individuals with pelvic organ prolapse, increased number of vaginal deliveries, high BMI, advanced age, menopause time, gravida, parity and number of vaginal deliveries were found to be significantly higher than the control group. The rate of BMI of the case group being 26 and above was found to be significantly lower than the rate of the control group, but the difference is not clinically significant. There was no significant difference between the incidence of inflammation in CVS in the case group (81.6%), and the rate of ASCUS (p=0.301), LGSIL (p=0.666) and ASC-H (p=0.572) in the control group. Among the patients included in the study, none of the patients with descent grade 1 and 2 did not have HPV, while 2.7% of those with grade 3 and 3.3% of those with grade 4 were HPV positive. There was no significant difference between the levels of desensus uteri in terms of the presence of HPV. Chronic cervicitis was seen in the final pathology in 98% of the case group and 88.3% of the control group, and there was a significant difference between the groups. When all the patients included in the study were examined, the number of true positives was 7, the number of false positives was 56, the number of false negatives was 8, and the true negative result was 826. Accordingly, the sensitivity of the smear test in our study was 46.67%, the specificity was 93.7%, the positive predictive value was 11.11%, the negative predictive value was 99.04% and the coefficient of accuracy was 0.007. Accordingly, there was a low correlation between the smear result and the pathology result. level Conclusion: When patients with POP were compared with the control group, there was a difference in inflammation and chronic cervicitis, but no significant difference was observed in terms of other pathologies (ASCUS (p=0.301), LGSIL (p=0.666) and ASC-H (p=0.572). In this retrospectively designed study, prospectively designed comprehensive studies with larger sample sizes are needed to understand whether POP poses a risk for cervical pathologies and to clarify the pathophysiology and mechanism.
Benzer Tezler
- Gebelerde pelvik taban kas gücü ile servikal uzunluk ilişkisinin araştırılması
Association between pelvic floor muscle function and cervical length in pregnant women
NEŞE TÜRKMEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Kadın Hastalıkları ve DoğumKaradeniz Teknik ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TURHAN ARAN
- Pelvik organ prolapsusu ve stres inkontinanslı hastalarda servikal dokuda kollajen yetmezliğinin önemi
Başlık çevirisi yok
MEHMET AĞAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET GÜNKILIK
- Abdominal yolla yapılan kolpektominin ön kompartman defekti ve stres üriner inkontinans üzerine etkileri
Effects of abdominal collectomy on anterior compartment defect and stress urinary incontinence
ASLIHAN ALP ÖZTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Kadın Hastalıkları ve Doğumİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET HAKAN YETİMALAR
- Genıtal organ prolasusu olan hastalarda kan vitamın d duzeyi araştırılması
Genital organ prolasusu olan hastalarda kan vitamin d duzeyi arastirilmasi
ULKAR HEYDAROVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HEDİYE DAĞDEVİREN
- Pelvik organ prolapsusu olan ve urge inkontinans saptanan hastaların pre ve post-operatif MRG ile değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
GÜLCAN YAZICI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖNAY YALÇIN