Brusella epididimoorşit sıklığı klinik özellikleri ve sonuçları
Brucella epididymoorchitis frequency clinical features and results
- Tez No: 758368
- Danışmanlar: PROF. DR. DOĞAN NASIR BİNİCİ, DR. ÖĞR. ÜYESİ SİBEL İBA YILMAZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Erzurum Bölge Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İç Hastalıkları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 60
Özet
Brusella Epididimoorşit Sıklığı Klinik Özellikleri ve Sonuçları Brusella tüm dünyada yaygın görülen morbiditesi yüksek mortalitesi düşük zoonotik birenfeksiyon hastalığıdır. Hastalık enfekte evcil hayvaların ( keçi, inek, koyun vb.) veya yabani hayvanların (domuz vb.) idrarları ve vücut sıvıları ile bulaşır. Ayrıca bu hayvanların iyi pişirilmemiş etlerininin yenmesi ve süt ve süt ürünlerinin iyice kaynatılmadan veya pastörize edilmeden tüketilmesi sonucunda bulaşan sistemik bir enfeksiyon hastalığıdır.Hem insanlar hemde hayvanlar için önemli bir morbidite nedenidir.Gelişmekte olan ülkelerde ve ülkemizde çok ciddi ekonomik kayıplara ve önemli halk sağlığısorunlarına neden olmaktadır. Hastanemiz Enfeksiyon Hastalıkları ve Üroloji polikliniklerine başvuran Standart Brusella tüp aggütinasyon (STA) testinin ≥ 1/160 titre üzerinde pozitifliği veya Coombs'lu Brusella tüp agglütinasyon testinin ≥ 1/320 titre üzerindeki pozitifliklerden en az bir tanesinin saptandığı 46 erkek hasta değerlendirildi. Bu hastalar testiküler, hepatobilier, nörolojik, hematopoetik, osteoartiküler komplikasyonlar ve relaps açısından değerlendirildi. Çalışmamıza 46 erkek hasta dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen 46 erkek hastaların yaş ortancası 37,24 ±12,84 ve ortancası 35,0 (18 – 65) idi. Brucella, testiküler tutulum dağılımları en sık epididimo-orşit 30 (%65,2), ikinci sırada epididimit 14 (%30,4) ve son olarak 2 (%4,3) orşit saptandı. Toplamda en sık sağ testiküler tutulum 30 (%65,2) tespit edildi. 27 (%58,7) hastada skrotal mayi ve 39 (%84,8) hastada vaskülarite artışı bulundu. Bu hastaların tamamında skrotal ağrı ve şişlik ile ateş yüksekliği mevcuttu. Brucella epididimo-orşit tespit edilen hastalarda fokal organ tutulumları açısından karaciğer tutulumu 19 (%41,3) ve sacroileit 15 (%32,6) hastada gözlendi. Hastaların tamamında bruselloz tanı kritelerini karşılayan brucella tüp agglütinasyonu 1:160'ın üzerinde coombs testi 1:320'nin üzerindeydi. Alkalen fosfataz 22 (%47,8) hastada 150 U/L'nin üzerinde, alanin aminotransferaz 20 (%43,5) hastada 45 U/L'nin üzerindeydi. Lökopeni 8 (%17,4) ve trombositopeni 7 (%15,2) hastada gözlendi. Bunun yanında piyüri 18 (%39,1) hastada saptanırken, hastaların tamamında C-reaktif protein 5 mg/L'nin üzerindeydi. En sık kinolon+Doksisiklin+Rifampisin 10 (%21,7) rejimi uygulandı. 22 (%47,8) hastada ikili tedavi rejimi kullanırken, 24 (%52,2) hastada üçlü tedavi rejimi uygulandı. Hastaların 30'unda (%65,2) 45 gün üzerinde tedavi uygulandı. Ortanca tedavi süresi 60 (20 – 185) gündü. Hastaların 42 'si (%91,3) hastanede yatırılarak tanı konuldu ve ortanca 8 (en küçük – en büyük; 5 – 21) gün yatırıldı. Yirmidört (%52,2) hastada tedavi sonu ultrasonografi ile değerlendirildi ve tamamında bulguların gerilediği gözlendi. Relaps gelişimi ultrasonografi bulgularından skrotal mayi varlığında istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek tespit edildi (p=0,009). Tedavi protokolleri relaps gelişimi açısından değerlendirildi. Buna göre 45 gün ve altında tedavi alanlarda kinolon ve doksisilklin kombinasyonu alanlarda daha yüksek sıklıkta relaps gözlendi. 45 gün ve üzerinde tedavi alanlarda ise Doksisiklin + Aminoglikozid, Doksisiklin + Aminoglikozid+ Rifampisin ve Doksisiklin + Rifampisin daha az relaps gelişti. Çalışmamızda brusella epidimo-orşit vakaları kırsal kesimde daha yoğun görülmüştür. Alkalen fosfataz ile birlikte diğer inflamatuar biyobelirteçlerin yüksek saptanması relaps açısından önemli bir risk faktörü olarak değerlendirildi. Fokal organ tutulumu olarak spondilit varlığı relaps açsından anlamlı risk faktörü olarak görüldü. Brusella epididimo-orşite verilen medikal tedavi rejimleri değerlendirildiğinde özellikle ikili tedavi rejimi uygulanan hastalarda relaps riski istatistiksel anlamlı olarak yüksek görüldü
Özet (Çeviri)
Brucella Epididymoorchitis Frequency Clinical Features and Results Brucella is common all over the world with low morbidity and highmortality.It is a zoonotic infectious disease. Diseases such as infected sheep, goats, cows, pigsdirect contact with animal urine, bodily fluids, birth materials orpoorly cooked or unpasteurized milk and milk from animals. It is a systemic disease that can be transmitted by consuming meat products. only for humans. It is not an important cause of morbidity in animals. included in our countryas a major economic loss and public health problem in developing countries appears. Forty-six male patients who applied to the Infectious Diseases and Urology outpatient clinics of our hospital were found to have at least one positivity of the Standard Brucella tube agglutination (STA) test above ≥ 1/160 titer or at least one of the positivity of the Brucella tube agglutination test with Coombs' ≥ 1/320 titer were evaluated. Hepatobiliary, neurological, hematopetic, osteoarticular complications and relapse were evaluated. Forty-six male patients were included in our study. The median age of the 46 male patients included in the study was 37,24 ±12,84 and the median was 35,0 (18 – 65). Brucella, testicular involvement distributions were most commonly epididymo-orchitis 30 (65,2%), followed by epididymitis 14 (%30,4) and lastly 2 (%4,3) orchitis. In total, the most common right testicular involvement was 30 (%65,2). Scrotal fluid increased in 27 (%58,7) patients and increased vascularity in 39 (%84,8) patients. All of thesepatients had scrotal pain and swelling and fever. In terms of focal organ involvement in patients with Brucella epididymo-orchitis, liverinvolvement was observed in 19 (%41,3) and sacroileitis in 15 (%32,6) patients. Brucellosistube agglutination was above 1:160, andCoombs test was above1:320, meeting the criteria for brucellosis diagnosis in all patients. Alkaline phosphatase was above 150 U/L in 22 (%47,8) patients, and alanine aminotransferase was above 45 U/L in 20 (%43,5) patients. Leukopenia was observed in 8 (%174) and thrombocytopenia in 7 (%15,2) patients. In addition, pyuria was detected in 18 (%39,1) patients, while C-reactive protein was above 5 mg/L in all patients. Quinolone+Doxycycline+Rifampicin 10 (%21,7) regimens were used most frequently. While dual treatment regimen was used in 22 (%47,8) patients, triple treatment regimen was used in 24 (%52,2) patients. Thirty of the patients (%65,2) were treated for more than 45 days. The median duration of treatment was 60 (20 – 185) days. Forty-two (%91,3) of the patients were hospitalized and diagnosed for a median of 8 (minimum – largest; 5 – 21) days. Twenty-four (%52,2) patients were evaluated by ultrasonography at the end of the treatment, and the findings were observed to regress in all of them. Relapse development was found to be statistically significantly higher in the presenceof scrotal fluid, which is one of the ultrasonographic findings (p=0.009). Treatment protocols were evaluated in terms of relapse development. Accordingly, a higher frequency of relapse was observed in those who received treatment for 45 days or less, in combination with quinolone and doxycycline. Those who received treatment for 45 days or longer, Doxycycline + Aminoglycoside, Doxycycline + Aminoglycoside + Rifampicinand Doxycycline + Rifampicin, developed less relapses. In our study, brucella epidymo-orchitis cases were seen more intensely in rural areas. High detection of alkaline phosphatase and other inflammatory biomarkers was considered as an important risk factor for relapse. The presence of spondylitis as focal organ involvement was seen as a significant risk factor for relapse. When the medical treatment regimens given for brucella epididymo-orchitis were evaluated, the risk of relapse was found to be statistically significantly higher, especially in patients who received a dual treatment regimen.
Benzer Tezler
- Brusellozlu çocuklarda serum hepsidin-25 ve anjiogenin (RNASE-5) düzeyleri
Serum hepcidin-25 and angiogenin (RNASE-5) levels in children with brusellosis
ÜMMÜ SELEME MUMCU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıNecmettin Erbakan ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZGE METİN AKCAN
- Akut bruselloz hastalarında prolidaz enzim akvite düzeyleri
The prolidase enzyme levels in patients with acute brucellosis
AHMET BAYAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıHarran ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NURTEN AKSOY
- Hastanemizde izlediğimiz bruselloz tanılı çocuk olgularda epidemiyolojik, klinik, laboratuvar bulgularının ve tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi
İn our hospital, evaluation of epidemiological, clinic, laboratory findings and treatment results of brucellosis diagnosis of child cases
SEVGİ ÇIRAKLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs ÜniversitesiÇocuk Sağlığı Bölümü
PROF. DR. SEMA GÜLNAR ŞENSOY
- Brucella melitensis Rev1 yüzey membran proteinin klonlanması, ekspresyonu, saflaştırılması ve diagnostik etkinliğinin tespit edilmesi
Brucella melitensis Rev1 surface membrane protein's cloning, expression, purification and determine of diagnostics to the effectiveness
İSMAİL KOYUNCU
Doktora
Türkçe
2013
BiyolojiHarran ÜniversitesiBiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. ABDURRAHİM KOÇYİĞİT
DOÇ. ŞAHBETTİN SELEK
- Brusella hastalarında NRF2, hemoksijenaz (HO1), neopterin seviyelerinin incelenmesi
Examination of NRF2, hemoxygenase (HO1), neopterin levels in patients with brucella
BÜŞRA ÖZTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
BiyokimyaHarran ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NİHAYET BAYRAKTAR