Geri Dön

Karabağ sorununun Türkiye ve Rusya Federasyonu perspektifinden bir analizi

An analysis of the Karabakh problem from Turkey and Russian Federation perspective

  1. Tez No: 758787
  2. Yazar: ABDULSAMET TAŞ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ LEVENT ERSİN ORALLI
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 123

Özet

Karabağ sorununda tarihsel dönüşüm ele alındığında 1813 tarihinde Çarlık Rusya ile İran arasında akdedilen Gülistan Antlaşması ile bölgenin demografik oluşumunun ve değişiminin ilk nüveleri atılmıştır. Çarlık Rusya ve İran'ın Azerbaycan toprakları üzerindeki tarihi rekabetinin ilk adımının 12 Ekim 1813 tarihinde Karabağ'ın Gülistan köyünde Azerbaycan topraklarının ikiye ayrılması ile atıldığını söylemek mümkündür. Böylece İrevan ve Nahçıvan hanlıkları dışında Aras Nehri'nin kuzeyi Çarlık Rusya'ya, güneyi ise İran toprakları ile cem edilmiştir. Devam eden süreç içerisinde Rusya ile İran arasında imzalanan Türkmençay antlaşması ile de bölgede Rusya'nın stratejisinin uygulanması için daha da uygun bir zemin oluşturulmuştur. Bu antlaşma ile İran, Revan ve Nahcivan'ın da Rusya'nın hâkimiyetine girmesini hukuki zeminde resmiyet kazanmıştır. Bu durum Osmanlı İmparatorluğu tarafından ise 1829 Edirne Antlaşmasıyla ikrar edilmiştir. Azerbaycan coğrafyasında Türk nüfusunun iki parçaya bölünmesine neden olan bu antlaşma ile bu sorun tarihi bir mevzu olarak günümüze kadar ulaşmış ve halen etkinliğini sürdüren bir konu olarak gündemde yer almaya devam etmiştir. Bu vetirenin akabinde Rusya bilinçli bir şekilde başta Revan olmak üzere İran, Osmanlı ve Rusya'daki Ermeni nüfusunu bu topraklara ikamet ettirmeye başlamıştır. Ermeni nüfusunun bölgeye yerleştirilmesinden önce Türk nüfusunun çoğunlukta olduğu söz konusu coğrafya, Rusya'nın“demografik stratejileri”neticesinde Ermeni nüfusunun baskın olduğu bir bölgeye dönüştürülmüştür.“Soğuk Savaş”dönemine ulaşıldığında ise soğutulmuş bir problem olarak bölgede bulunan bu mesele bilhassa Sovyetler Birliğinin çözülmesinin ardından çatışmalarla çokça gündeme gelmeye başlamıştır. Ermenistan yönetiminin Azerbaycan topraklarını işgaliyle başlayan bu süreç, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere birçok uluslararası kuruluş tarafından Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü kapsamında değerlendirilmesine rağmen Ermenistan bölgedeki işgalci tutumunu devam ettirmiştir. Ermenistan'ın bölgedeki saldırıları sırasında çok sayıda insan hayatını kaybederken, yerleşik nüfusun önemli bir kısmı da yaşadığı topraklardan göç etmek zorunda kalmıştır. Tarihsel ve ekonomik bağlamda ise Dağlık-Karabağ, yer altı zenginlikleri bakımından Hazar denizine olan yakınlığıyla küresel aktörlerin iştiyakını çekmiştir. Dolayısıyla“Dağlık-Karabağ”enerji krizlerinin ve taleplerinin giderek arttığı günümüz dünyası için önem teşkil eden bir bölgenin kalbinde bulunması sebebiyle önemli rekabet alanlarından bir tanesi olmuştur.l eden bir bölgenin kalbinde bulunması sebebiyle önemli rekabet alanlarından bir tanesi olmuştur.

Özet (Çeviri)

Considering the historical transformation in the Karabakh problem, the first cores of the demographic formation and change of the region were laid with the Treaty of Gulistan signed between Tsarist Russia and Iran in 1813. It is possible to say that the first step of the historical rivalry of Tsarist Russia and Iran over the Azerbaijan lands was taken on October 12, 1813, when the Azerbaijani lands were divided into two in the Gulistan village of Karabakh. Thus, apart from the Irevan and Nakhchivan khanates, the north of the Aras River was merged with Tsarist Russia, and the south with Iran. With the Turkmenchay agreement signed between Russia and Iran in the ongoing process, a more suitable ground has been created for the implementation of Russia's strategy in the region. With this treaty, the entry of Iran, Revan and Nakhchivan into Russian domination became official on the legal basis. This situation was acknowledged by the Ottoman Empire with the 1829 Treaty of Edirne. With this treaty, which caused the Turkish population to be divided into two parts in the geography of Azerbaijan, this problem has reached the present day as a historical issue and has continued to be on the agenda as an issue that still continues to be active. After this decision, Russia consciously started to settle the Armenian population in Iran, Ottoman and Russia, especially in Revan, in these lands. The geography in question, where the Turkish population was the majority before the Armenian population was settled in the region, was transformed into a region dominated by the Armenian population as a result of Russia's“demographic strategies”. When the“Cold War”period was reached, this issue, which was a chilled problem in the region, started to come to the fore with conflicts, especially after the dissolution of the Soviet Union. Despite the fact that this process, which started with the occupation of Azerbaijani lands by the Armenian administration, was evaluated within the scope of the territorial integrity of Azerbaijan by many international organizations, especially the United Nations, Armenia continued its occupying position in the region. While many people lost their lives during the attacks of Armenia in the region, a significant part of the settled population had to migrate from their lands. In the historical and economic context, Nagorno-Karabakh has attracted the enthusiasm of global actors with its proximity to the Caspian Sea in terms of underground riches. Therefore,“Dağlık-Karabakh”has become one of the important competitive areas because it is located in the heart of a region that is important for today's world, where energy crises and demands are increasing.

Benzer Tezler

  1. Türkiye-Rusya ilişkilerinde çatışma ve iş birliği: 2015-2022

    Conflict and cooperation in Turkey-Russia relations: 2015-2022

    MERT AYDIN SEVİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Uluslararası İlişkilerGiresun Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YALÇIN SARIKAYA

  2. Bağımsızlık sonrası Ermenistan Türkiye ilişkileri

    After independency Armenia Turkey relations

    HASAN KUNCAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Uluslararası İlişkilerGebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü

    Strateji Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEVAT GERNİ

  3. Türkiye ve Azerbaycan ilişkileri çerçevesinde 2020 Karabağ Savaşı'nın askeri ve diplomasi yönlerinin incelenmesi

    Examination of military and diplomacy aspects of the 2020 Karabakh War in the framework of Turkey and Azerbaijan relations

    VUSAL ATAYEV

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    TarihMilli Savunma Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler ve Bölgesel Çalışmalar Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜNYAMİN KOCAOĞLU

  4. Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorununun çözümü sürecine üçüncü tarafların etkileri

    The effects of third parties on the resolution process of the Armenia-Azerbaijan, Nagorno-Karabakh conflict

    VUGAR TARVERDIYEV

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Uluslararası İlişkilerKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ EROL KALKAN

  5. Neorealist açıdan Dağlık Karabağ sorunu bağlamında Rusya-Türkiye ilişkileri

    Russian-Turkish relations in the context of the Nagorno-Karabakh conflict from the point of view of neorealism

    SVETLANA SARİBAYOVA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Uluslararası İlişkilerSakarya Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMİN GÜRSES