Geri Dön

Farklı yetiştirme ve terbiye sistemlerinin passiflora (Passiflora L.)'da büyüme-gelişme, verim ve kalite üzerine etkileri

The effects of different growing and training systems on growth-development, yield and quality of passiflora (Passiflora L.)

  1. Tez No: 762184
  2. Yazar: RECEP BALKIÇ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HAMİDE GÜBBÜK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Ziraat, Agriculture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 104

Özet

Dünya genelinde etkili olan küresel ısınma iklim kuşaklarında değişime yol açmaktadır. Bu değişimin, Türkiye Tarımı için bazı avantajlar oluşturabileceği düşünülmektedir. Bu avantajlardan bir tanesine, bölgemizde tropik meyve yetiştiriciliğinin gün geçtikçe yaygınlaşması gösterilebilir. Meyve yetiştiriciliğinin temeli ise adına doğru fidan kullanımı ile mümkündür. Bölgemizde daha önce adaptasyonu tamamlanmış tropik meyve türlerinden passiflora ve pitaya yetiştiriciliğine olan ilgi giderek artmaktadır. Bu ilginin artmasında, her iki türün çelikle kolaylıkla çoğaltılması rol oynamıştır. Ayrıca dikimden sonra aynı yıl içinde verime yatması ve bir yıl içinde iki defa ürün alınması nedenleriyle, denenen türler arasında passiflora yetiştiriciliğini daha ön plana çıkarmıştır. Bununla birlikte, açıkta passiflora yetiştiriciliğine uygun alanların Türkiye'de sınırlı olması, bu türün potansiyel olarak yaygınlaştırılmasının, ancak örtüaltı yetiştiriciliği ile mümkün olabileceği hipotezini gündeme getirmiştir. Buna ilave olarak, türün asma gibi terbiye sistemine ihtiyaç duyması ve terbiye sistemlerinin verim ve kaliteyi arttıracağı düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Bu hipotezden yola çıkılarak planlanan bu tez çalışmasında, açık ve örtüaltı yetiştirme sistemleri ile çit, modifiye T ve Y terbiye sistemlerinin, passiflorada büyüme-gelişme, erkencilik, verim ve meyve kalite parametreleri üzerine etkisi araştırılmıştır. Araştırma, 2020-2022 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Arazisi'nde yürütülmüştür. Araştırmada çeşit olarak ülkemizde tek tescilli çeşit olan 'Possum Purple' kullanılmıştır. Çelikle çoğaltılmış bitkiler, orman toprağı, torf, perlit ve hayvan gübresi (3:1:1:1) içeren 35 litre hacmindeki saksılara aktarılmıştır. Saksılar spagetti sulama sistemi ile sulanmıştır. Saksılara aktarılan bitkiler dikim şokunu atlatmaları için bir süre daha sera içerisinde bekletilerek eylül ayında açık ve örtüaltına aktarılmıştır. Yetiştirilen tüm bitkilerde 2 ana dal oluşumu sağlanmış, dalların hazırlanan terbiye sistemlerine göre fidan bağlama ipleri ile yönlendirmeleri yapılmıştır. Açık ve örtüaltında iklimsel veriler kayıt altına alınmış, ışık ölçümleri yapılmış ve tüm bitkilerde bitki gelişimi için en önemli kriterlerden olan gövde çap değerleri aylık olarak ölçülmüştür. Vejetasyon süresince bitkilerde açan çiçekler tarihlerine göre etiketlenmiş bitkilerde dikimden ilk çiçeklenmeye kadar geçen süre, meyve tutma oranı, çiçeklenmeden derime kadar geçen süre ile bitki başına ve dekara verim değerleri belirlenmiştir. Bunun yanı sıra derimi yapılan meyvelerde; meyve ağırlığı, meyve uzunluğu, meyve genişliği, indeks değeri, meyve hacmi, meyve doygun ağırlığı (meyve ağırlığı/hacim), meyve kabuk ağırlığı, kabuk kalınlığı, renk değerleri ile suda çözünebilir kuru madde (SÇKM) miktarı ve titre edilebilir asit (TEA) değerleri incelenmiştir. Ayrıca meyve suyunda şeker kompozisyonu, C vitamini miktarı, toplam karotenoid miktarı ve toplam fenolik madde miktarı ile antioksidan aktivite belirlenmiştir. Araştırma bulguları, vejetasyonun devam ettiği kış aylarında örtüaltı yetiştirme sistemindeki sıcaklıkların açık yetiştirme sistemine göre daha yüksek düzeyde seyrettiğini göstermiştir. Bu durum bitki büyüme ve gelişimi ile erkenciliği olumlu yönde etkilemiştir. Zira örtüaltı yetiştirme sistemi açığa göre önemli derecede (yaklaşık 30 gün) erkencilik sağlamıştır. Verim değerleri incelendiğinde, örtüaltı yetiştirme sisteminde verimin, açığa göre %37 oranında daha yüksek olduğu saptanmıştır. Terbiye sistemleri bakımından dekara verim değeri ise modifiye T sisteminde 313.62 kg/da ile diğer terbiye sistemlerinden daha yüksek belirlenmiştir. Meyve fiziksel özelliklerinden meyve ağırlığı ve uzunluk değerlerinin, örtüaltında açığa göre, terbiye sistemleri bakımından ise Y terbiye sisteminde daha yüksek belirlenmiştir. Tüketiciler açısından önem arz eden meyve doygun hacim ağırlığı, incelenen diğer fiziksel özelliklerin aksine açık yetiştirme sisteminde ve terbiye sistemi olarak ise çit terbiye sisteminde yüksek bulunmuştur. Kabuk ağırlığı, kabuk kalınlığı ve kabuk oranı örtüaltı yetiştirme sisteminde daha düşük belirlenmiştir. Bahsi geçen bu kriterler, denenen terbiye sistemlerinden modifiye T terbiye sisteminde daha düşük saptanmıştır. Meyve renk kriterleri yetiştirme sistemlerinden istatistiksel olarak etkilenmiş olup, en parlak, koyu renkli ve gösterişli meyveler örtüaltı yetiştirme sisteminden elde edilmiştir. Ancak, meyve rengi terbiye sistemlerinden etkilenmemiştir. İncelenen meyve kimyasal özelliklerinden SÇKM ve TEA miktarları örtüaltı yetiştirme sisteminde açığa göre daha yüksek belirlenmiştir. Terbiye sistemleri açısından SÇKM miktarı modifiye T ve çit terbiye sistemleri Y terbiye sistemine göre daha iyi sonuç vermiştir. Buna karşın, TEA miktarı denenen terbiye sistemlerinden etkilenmemiştir. İncelenen birçok meyve kalite parametrelerinde olduğu gibi şeker kompozisyonu örtüaltında daha yüksek belirlenirken buna karşın C vitamini miktarı, toplam karotenoid miktarı, toplam fenolik madde miktarı ve toplam antioksidan aktivite değeri açıkta daha yüksek saptanmıştır. Biyokimyasal kriterler terbiye sistemleri açısından değerlendirildiğinde ise Y terbiye sisteminde (fruktoz ve toplam karotenoid hariç) daha yüksek belirlenmiştir. Araştırma bulgularımız sonucunda; incelenen tüm parametreler göz önüne alındığında Antalya'nın (Alanya ve Gazipaşa dışında) açıkta muz yetiştiriciliğinin yapılamadığı lokasyonlarda, passiflora için yetiştirme sistemi olarak örtüaltı, terbiye sistemi olarak ise verim bakımından modifiye T ve meyve kalite kriterleri açısından ise Y terbiye sistemi önerilmiştir.

Özet (Çeviri)

Global warming, which is effective throughout the world, causes changes in climate zones. It is thought that this change may create important opportunities for Turkish Agriculture. One of these advantages can be illustrated that tropical fruit cultivation in our region is becoming prevalent day by day. The basis of fruit growing is feasible with the use of the certified saplings. The interest in the cultivation of passiflora and pitaya, which are among the tropical fruit species whose adaptation has been completed before, is increasing in our region. Easy reproduction of both species with cuttings has played an important role in this increase. Furthermore, passiflora cultivation has come into prominence amongst the tested species since it yields in the same year after planting and that two harvesting is possible in one year. Nevertheless, the fact that the regions suitable for open passiflora cultivation are limited in Turkey has brought up the hypothesis that the potential prevalence of this species can only be possible with undercover farming. In addition to this, the fact that this species needs an absolute support system such as vine has led to the idea that training systems will increase efficiency and quality. Based on abovementioned hypothesizes, in this study, the effects of open and protected cultivation growing systems along with hedge, modified T and Y training systems on growth-development, earliness, yield and fruit quality parameters in passiflora were investigated. The research was conducted in Akdeniz University Faculty of Agriculture Research and Application Field between the years 2020-2022. In this study, 'Possum Purple (Passiflora edulis Sims)', which is the only registered cultivar in our country, was used as a variety. The cuttings were transplanted into 35-liter pots containing forest soil, peat, perlite, and animal manure with the ratio of 3:1:1:1, respectively. Pots were irrigated with a spaghetti irrigation system. The plants transplanted into the pots were kept in the greenhouse environment for a while to acclimate plants for overcoming planting shock, and then transferred to open field and protected cultivation in September. In all the plants grown, two main stems were formed, and these stems were guided with sapling tying ropes according to the prepared training systems. Data collected from open and covered growing systems were recorded, light measurements were made and stem diameter values, one of the most important criteria for plant growth in all plants, were measured monthly. Moreover, the time from planting to the first flowering, the fruit setting rate, the time from flowering to harvest, and the yield per plant and per decare were determined in the plants that were labeled according to the dates of the flowers blooming during the vegetation period. Additionally, in fruits, fruit weight, fruit length, fruit width, index value, fruit volume, fruit saturated weight (fruit weight/volume), fruit skin weight, skin thickness, colour values, dissolved dry matter (TSC) amount and titratable acid (TEA) values were examined. In addition, sugar composition, vitamin C, total carotenoid and total phenolic content and antioxidant activity were determined in fruit juice. The research findings demonstrated that the temperatures in the protected cultivation growing system are higher than the open growing system in the winter months when the vegetation continued. These conditions have positively affected plant growth and development along with earliness. Hence, the protected cultivation system provided significant earliness (approximately 20 days) compared to the open field conditions. Once the yield parameters were examined, the yield in the protected cultivation system was found to be 37% higher than the open one. With respect to training systems, modified T system was determined to be highest with 313.62 kg/da compared to other systems. Fruit weight and length values from fruit physical properties were determined higher in protected cultivation conditions compared with open field, and Y training system was determined to be highest in terms of fruit weight and length values amongst training systems. Fruit saturated volume weight, an important factor for consumers, was found to be highest in open growing system and fence training system in contrast to other physical properties examined. Skin weight, skin thickness and skin ratio were determined lower in the protected cultivation system. These mentioned criteria were found to be lower in the modified T training system than the other tested training systems. Fruit colour criteria were also statistically affected by the growing systems, and the brightest, darker, and attractive fruits were obtained from the protected cultivation system. However, fruit colour was not affected by the training systems. The amounts of soluble solids concentration and titratable acid, which are chemical properties of the examined fruit, were determined higher in the protected cultivation system than the open field. However, the amount of titratable acid was not affected by the tested training systems. As with the physical parameters of many fruits examined, sugar composition was determined higher in protected cultivation system. However, vitamin C, total carotenoid, total phenolic content, and total antioxidant activity were found higher in the open field conditions. When the biochemical criteria were evaluated in terms of the training systems, it was recorded to be highest in the Y training system (excluding fructose and total carotenoid). As a result of our research findings, considering all the parameters examined, in the locations where banana cultivation cannot be performed in the open field conditions in Antalya (excluding Alanya and Gazipaşa), protected cultivation system, modified T training system in terms of yield and Y training system in terms of fruit quality criteria for passiflora cultivation have been suggested.

Benzer Tezler

  1. Bazı elma çeşitlerinin meyve verme davranışlarının belirlenmesi

    Determination of fruit bearing behaviour of some apple varieties

    DERVİŞ EMRE DOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    ZiraatOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSNÜ DEMİRSOY

  2. İstanbul Muallimler Birliği mecmuasına göre Avrupa ve Amerika Mekteplerin'de terbiye ve öğrenci yetiştirme usulleri (1922–1927)

    Istanbul property and student training procedures in European and American accommodation according to the United Nations union (1922-1927)

    DURSUN FARUK BİRİNCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Eğitim ve Öğretimİstanbul Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. HAYRÜNİSA ALP

  3. Farklı terbiye şekillerinin topraksız kültürde yetiştirilen sofralık üzüm çeşitlerinin (Vitis vinifera L.) fizyolojisi ve gelişmesine etkileri

    Effects of different training systems on physiology and development of table grape cultivars cultivated in soilless culture (Vitis vinifera L.)

    CANSU KARADERE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    ZiraatSelçuk Üniversitesi

    Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ SABIR

  4. Erciş üzüm çeşidinde budama şiddeti uygulamalarının üzüm ve salamuralık yaprak verim ve kalitesi üzerine etkileri

    Effects of pruning severity applications in Erciş grape cultivars on yield and quality of grape and brined vine-leaves

    SİNEM DELİKANLIOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    ZiraatYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. CÜNEYT UYAK