Mandibula kırık paternlerinin ve tedavi yöntemlerinin değerlendirlmesi: Tek merkezli retrospektif çalışma
Evaluation of mandibular fracture patterns and treatment methods: A single center retrospective study
- Tez No: 762535
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET EMİN DEMİRBAŞ
- Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: mandibula kırıkları, travma, tedavi, etiyoloji, mandible fractures, trauma, treatment
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Diş Hekimliği Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 99
Özet
Giriş: Mandibula yüz kemikleri arasında en büyük ve hareketli tek yüz kemiğidir. Lakin, yüzdeki konumu, çıkıntılı ve belirgin anatomisi, hareketliliği ve daha az kemik desteği nedeniyle, mandibula kırıkları, orta yüz kırıklarına kıyasla iki kat daha fazla görülmektedir. Mandibula kırıklarında maloklüzyon, dentofasiyal asimetri ile çene hareketlerinde kısıtlılık, konuşma, çiğneme ve yutma gibi fonksiyonlar da zorlaşmaktadır. Bu nedenle erken zamanda ve doğru tedavi yapılmalıdır. Amaç: Bu çalışmanın amacı Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağı diş ve Çene Cerrahisi Hastanesine travma nedeni ile başvuran hastalarda görülen mandibula kırıklarının paternleri ve tedavi yöntemlerinin geriye dönük olarak incelenmesi ve analiz edilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Mandibula kırığı nedeniyle tedavi yapılan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların dosya ve kayıtları retrospektif olarak taranarak; demografik, klinik ve radyolojik verileri kayıt altına alındı. Çalışmaya dahil edilen hastaların tedavi yöntemleri değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen toplam 176 hastaya ait veriler incelendiğinde, toplamda 246 kırık varlığı tespit edildi. Mevcut kırıklar, kırık tiplerine göre incelendiğinde, 130 hastada basit kırık, 12 hastada yeşil ağaç kırığı, 34 hastada ise parçalı kırık tespit edildi. Kırığın deplasman derecesine göre değerlendirildiğinde, toplamda 147 kötü kırık, 29 iyi kırık olduğu görüldü. Tüm cinsiyet ve yaş gruplarında en sık gözlenen etiyolojik nedenin düşme olduğu tespit edildi (n=55, %31,2). Çalışmamızda tek kırık olgularında en sık angulus kırığı gözlenirken, çoklu kırık saptanan hastalarda en sık eşlik eden kırık tipinin kondil kırığı olduğu gözlemlendi. Sonuç: Mandibula kırık tedavisinde temel prensip fonksiyonel ve estetik bütünlüğün sağlanmasıdır. Kırık tipi ile etiyolojik neden birbiri ile yakından ilişkilidir. Sık karşılaşılan mandibula kırıkları, dikkatlice incelenip, kırığın tipine en uygun tedavinin en kısa sürede uygulanması başarıyı etkileyen en önemli nedenlerdir.
Özet (Çeviri)
Introduction: The mandible is the largest and the only movable facial bone among the facial bones. However, mandibular fractures are twice as common as midface fractures due to its facial position, prominent and prominent anatomy, mobility, and less bone support. In mandibular fractures, malocclusion, dentofacial asymmetry and limitation of jaw movements, and functions such as speaking, chewing and swallowing become difficult. Therefore, early and correct treatment should be done. Objectives: The aim of this study is to make a 15-year review of mandibular fracture patterns and treatment methods in Erciyes University Oral and Maxillofacial Surgery Hospital. Materials and Methods: Patients treated for mandibular fracture were included in the study. By retrospectively scanning the files and records of the patients; Demographic, clinical and radiological data were recorded. The treatment methods of the patients included in the study were evaluated. Results: When the data of 176 patients included in the study were analyzed, a total of 246 fractures were detected. When the existing fractures were analyzed according to fracture types, simple fractures were found in 130 patients, green tree fractures in 12 patients, and comminuted fractures in 34 patients. When the fracture was evaluated according to the degree of displacement, it was seen that there were 147 bad fractures and 29 good fractures in total. Fall was found to be the most common etiologic cause in all gender and age groups (n=55, 31.2%). In our study, angulus fracture was observed most frequently in single fracture cases, while condyle fracture was the most common accompanying fracture type in patients with multiple fractures. Conclusion: The basic principle in the treatment of mandible fractures is to ensure functional and aesthetic integrity. Fracture type and etiologic cause are closely related. Frequent mandible fractures should be carefully examined and the most appropriate treatment for the type of fracture should be applied as soon as possible.
Benzer Tezler
- Mandibula sagittal split osteotomisinde lingula mandibulanın pozisyonunun stres birikimine etkisinin üç boyutlu modelleme ve sonlu elemanlar analiziyle incelenmesi
Evaluation of the effect of lingula mandible position on stress distribution in mandible sagittal split osteotomy by three-dimensional modeling and finite element analysis
FATMA ŞÜKRAN UĞURGELEN
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2022
Diş HekimliğiMarmara ÜniversitesiAğız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YAŞAR ÖZKAN
- Mandibula kırıklarının 8 yıllık retrospektif analizi
Başlık çevirisi yok
SEDAT AVŞAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MÜHİTDİN ESKİ
- Tavşanlarda mandibula kırıklarının tesbitinde değişik yöntemlerin karşılaştırılması
The comparison of different methods on fixation of mandible fractures in rabbits
UFUK AYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiUludağ ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RAMAZAN KAHVECİ
- Mandibula kırıklarının 12 yıllık analizi: Retrospektif çalışma
Analysis of mandibular fractures over a 12 year period: Retrospective study
SİNAN TOPUZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiOndokuz Mayıs ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET DEMİR
- Üzüm çekirdeği ekstresi (Vitis vinifera) ve düşük doz lazer tedavisinin (DDLT) kırık iyileşmesi üzerine olan etkilerinin histomorfometrik olarak incelenmesi
Histomorphometric analysis of the effects of grape seed extract (Vitis vinifera) and low-level laser therapy (LLLT) on fracture heali̇ng
BİLAL EGE
Doktora
Türkçe
2014
Diş HekimliğiGaziantep ÜniversitesiAğız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUTAN HAMDİ ARAS
DOÇ. DR. SEVİL KAHRAMAN