Tip B aort diseksiyonunun endovasküler tedavisinde, zone 2'ye uygulanan tevar ile kombine sol subklavyen arter revaskülarizasyonunun kliniğimizdeki progresyonu
Progression of left subclavian artery revascularization in our clinic combined with tevar applied to zone 2 in the endovascular treatment of TYPE B aortic dissection
- Tez No: 766212
- Danışmanlar: DOÇ. DR. İBRAHİM DUVAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Thoracic and Cardiovascular Surgery
- Anahtar Kelimeler: aort diseksiyonu, sol subklavyen arter, TEVAR, Chimney, cerrah modifiye stent greft, karotiko-subklavyen bypass, aortic dissection, left subclavian artery, TEVAR, Chimney, physician-modified stent graft, carotico-subclavian bypass
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 66
Özet
Amaç: Aort diseksiyonları mortalitesi yüksek bir hastalıktır. Sol subklavyen arterin, özellikle posterior beyin ve spinal kord sirkülasyonuna önemli katkılarda bulunduğu bilinmekle beraber, revaskülarizasyonu halen tartışmalıdır. Yapılan çalışmalarda sol subklavyen arterin revaskülarizasyonu önerilmekte olup bununla ilgili çeşitli müdahale yöntemleri mevcuttur. Bu çalışmada kliniğimizdeki tip B aort diseksiyonu nedeniyle tedavi edilen hastalarda sol subklavyen arter müdahalelerinin birbirlerine olan avantaj ve dezavantajlarını incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: 2016-2022 yılları arasında kliniğimizde tip B aort diseksiyonu nedeniyle zone 2 bölgesine TEVAR stent grefti yerleştirilen hastalar çalışmaya dahil edildi. Takiplerinde hastaların, preoperatif komorbid durumları, yoğun bakım ve serviste yatış süreleri, yapılan kan transfüzyonları miktarı ve postoperatif dönemde gelişen komplikasyonlar ve mortaliteler kaydedildi. Bulgular: Ortalama yaşı 57,7 olan 119 tip B aort diseksiyonu olan hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastaların, %75,6'sı erkek, %24,4'ü kadındı. Hastaların %77,3'ünde hipertansiyon, %53,5'inde hiperlipidemi, %33,6'sında diabetes mellitus, %3,4'ünde geçirilmiş serebrovasküler olay ve %13,4'ünde kronik böbrek hastalığı tanıları mevcuttu. Hastaların %21'inin sol subklavyen arteri kapatılmış, %79'unun ise revaskülarize edilmiştir. Revaskülarize edilen hasta grubunda tüm popülasyona oranla %52,9'una karotiko-subklavyen bypass, %10,9'una Chimney tekniği, %15,1'ine ise arka masada cerrah modifiye stent greft tekniği uygulanmıştır. Revaskülarize edilen grupta 9, kapatılan grupta 3 hastada mortalite kaydedilmiştir (p=0,846). Yoğun bakımda yatış süreleri kapatılan grupta 3,4 ± 2,7 gün iken, revaskülarize edilen grupta 3,2 ± 5,5 gündü (p=0,069). Servis yatış süresi revaskülarize edilen grupta 3,3 ± 3,2 gün, kapatılan grupta ise 4,0 ± 4,2 gün olarak kaydedilmiştir (p=0,609). Eritrosit süspansiyonu revaskülarize edilen grupta 1,8 ± 3,9 ünite, kapatılan grupta 1,1 ± 1,9 ünitedir (p=0,484). Sonuç: Sol subklavyen arter revaskülarizasyonu, cerrahi ve endovasküler yöntemler olarak özellikle elektif hastalarda düşünülmelidir. Her yöntemin kendine göre avantajları ve dezavantajları mevcut olup, revaskülarizasyon yöntemi hastaya özel olarak seçilmelidir.
Özet (Çeviri)
Aim: Aortic dissections have a high mortality rate. Although the left subclavian artery is known to make important contributions to the posterior brain and spinal cord circulation, its revascularization is still controversial. Revascularization of the left subclavian artery has been recommended in previous studies and various intervention methods are available. In this study, we aimed to investigate the advantages and disadvantages of left subclavian artery interventions in patients treated for type B aortic dissection in our clinic. Materials and Methods: Patients who underwent TEVAR stent graft implantation in zone 2 for type B aortic dissection in our clinic between 2016 and 2022 were included in the study. Preoperative comorbid conditions, length of stay in intensive care unit and ward, amount of blood transfusions, postoperative complications and mortality were recorded. Results: A total of 119 patients with type B aortic dissection with a mean age of 57.7 years were included in the study. Of these patients, 75.6% were male and 24.4% were female. Hypertension was present in 77.3%, hyperlipidemia in 53.5%, diabetes mellitus in 33.6%, previous cerebrovascular accident in 3.4% and chronic kidney disease in 13.4%. The left subclavian artery was occluded in 21% of patients and revascularized in 79%. In the revascularized patient group, 52.9% underwent carotico-subclavian bypass, 10.9% underwent the Chimney technique, and 15.1% underwent the surgeon-modified stent graft technique on the back table compared to the entire population. Mortality was recorded in 9 patients in the revascularized group and 3 patients in the closed group (p=0.846). Intensive care unit length of stay was 3.4 ± 2.7 days in the closed group and 3.2 ± 5.5 days in the revascularized group (p=0.069). Length of ward stay was 3.3 ± 3.2 days in the revascularized group and 4.0 ± 4.2 days in the closed group (p=0.609). Erythrocyte suspension was 1.8 ± 3.9 units in the revascularized group and 1.1 ± 1.9 units in the closed group (p=0.484). Conclusion: Revascularization of the left subclavian artery, both surgical and endovascular, should be considered especially in elective patients. Each method has its own advantages and disadvantages, and the revascularization method should be selected individually for the patient.
Benzer Tezler
- Tip b aort diseksiyonun endovasküler tedavisinde, izole tevar ile pettıcoat ve diğer tamamlayıcı prosedürlerin karşılaştırılması
Comparison of isolated tevar with petticoat and other complementary procedures in the endovascular treatment of type b aortic dissection
OSMAN MAVİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık BakanlığıKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İBRAHİM DUVAN
- Tip B aort disseksiyonunun cerrahi tedavisinde femoro-femoral parsiyel bypass tekniğinin yeri
Başlık çevirisi yok
AHMET KIRBAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisiİstanbul ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Tip-b aortik diseksiyonlu hastalarda proksimal aortadaki morfolojik değişikliklerin bilgisayarlı anjiografi ile değerlendirilmesi
Evaluation of morphological changes in the proximal aorta in the patients with Type-b aortic dissection by computerized angiography
İHSAN ÇETİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET YURDAKUL
- Torakal aort anevrizma onarımı ((TEVAR) prosedürünün sol ventrikül global longitudinal strain üzerine etkisi
Effect of thoracic aortic aneurysm repair ((TEVAR) procedure on left ventricular global longitudinal strain
TANER ŞAHİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER ÇELİK
- Tip A aort diseksiyonu cerrahisi yapılan hastalarda rezidü re-entry'lerden anevrizma gelişimi
Predictive risk of aneurysmal dilatation from residual re-entries after TYPE A di̇ssection surgery
YİĞİT KÖSE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEVDET UĞUR KOÇOĞULLARI