Geri Dön

Histerektomi yapılan hastalarda servikal elongasyon varlığı için risk faktörlerinin belirlenmesi

Determination of risk factors for the presence of cervical elongation in patients WHO underwent hysterectomy

  1. Tez No: 769424
  2. Yazar: OĞUZ ÇALIOVA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MAHMUT KUNTAY KOKANALI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 50

Özet

Amaç: Servikal elongasyon jinekolojik olarak iyi bilinmesine karşın etyopatogenezi, prevalansı ve ilişkili risk faktörleri tam olarak tanımlanamayan bir durumdur. Biz de çalışmamızda servikal elongasyon için bağımsız risk faktörlerini bulmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif vaka kontrol çalışmasına 01 Eylül 2019-01 Mayıs 2022 tarihleri arasında bening jinekolojik nedenlerle vajinal histerektomi ve abdominal histerektomi operasyonu uygulanan hastalar dahil edildi. Tüm hastalara ait demografik ve klinik bulgular hastane kayıtlarından geriye dönük olarak toplandı. Postoperatif histerektomi spesmenlerine ait patoloji raporlarından uterin korpus ve serviks uzunlukları not edildi. Serviks/korpus ölçüm oranı >0,79 olarak hesaplananlar servikal elongasyon (vaka grubu) var olarak tanımlanırken, ≤0,79 oranına sahip olanlar servikal elongasyon yok olarak sınıflandırıldı. Çoklu regresyon analiziyle servikal elongasyon varlığı için bağımsız risk faktörlerine ait Odds oranları hesaplandı. Bulgular: Çalışmamıza 830 tane hasta dahil edildi. Bunların 138 (%16,6) tanesinde servikal elongasyon tanımlanırken, geri kalan 692 (%83,4) tanesinde servikal elongasyon yoktu. İki grubun demografik ve klinik özellikleri karşılaştırıldığında elongasyon grubunda ortalama hasta yaşı, yaşlı hasta, yüksek gravida (≥5), yüksek parite (≥5), menopoz, desensus uteri, sistosel, rektosel, vajinal histerektomi, inkontinans cerrahi sıklığı elongasyon olmayan gruba göre daha yüksek tespit edilmiştir. Fakat çoklu regresyon analizine göre sadece ileri derece (≥3. Derece) uterin desensus varlığı servikal elongasyon ile ilişkili anlamlı bağımsız risk faktörü olarak bulunmuştur. Sonuç: İleri derece (≥3. Derece) uterin desensus varlığı servikal elongasyon için anlamlı risk faktörüdür. Preoperatif dönemde bu durumun tespiti cerrahi morbiditeyi önlemede ve cerrahi sonucu iyileştirmede, uygun cerrahi yöntemi belirlemek açısından avantajlı olabilir.

Özet (Çeviri)

Objective: Although cervical elongation is well known gynecologically, its etiopathogenesis, prevalence and associated risk factors are not fully defined. In our study, we aimed to find independent risk factors for cervical elongation. Materials and Methods: Patients who underwent vaginal hysterectomy and abdominal hysterectomy for benign gynecological reasons between 01 September 2019 and 01 May 2022 were included in this retrospective case-control study. Demographic and clinical findings of all patients were collected retrospectively from hospital records. Uterine corpus and cervix lengths were noted from the pathology reports of the postoperative hysterectomy specimens. Those whose cervix/corpus measurement ratio was calculated as >0.79 were defined as present with cervical elongation (case group), while those with ≤0.79 were classified as no cervical elongation. Odds ratios of independent risk factors were calculated for the presence of cervical elongation by multiple regression analysis. Results: 830 patients were included in our study. Cervical elongation was defined in 138 (16.6%) of these, while the remaining 692 (83.4%) did not have cervical elongation. When the demographic and clinical characteristics of the two groups were compared, the average patient age, elderly patient, high gravida (≥5), high parity (≥5), menopause, uteri, cystocele, rectocele, vaginal hysterectomy, incontinence surgery frequency were higher in the elongation group than in the non-elongation group. detected high. However, according to multiple regression analysis, only the presence of advanced (≥ Grade 3) uterine prolapse was found to be a significant independent risk factor associated with cervical elongation. Conclusion: Presence of advanced (≥ Grade 3) uterine prolapse is a significant risk factor for cervical elongation. Detection of this situation in the preoperative period may be advantageous in terms of determining the appropriate surgical method in preventing surgical morbidity and improving the surgical outcome.

Benzer Tezler

  1. LEEP (loop elektrocerrahi eksizyon prosedürü) yapılan hastalarda servikal intraepitelyal neoplazi açısından prognozu etkileyen faktörler

    Factors affecting prognosis for cervical intraepithelial neoplasia in patients undergoing LEEP (Loop electrosurgıcal excısıon procedure)

    SEVİM EZGİ KATRAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ENGİN ÇELİK

  2. Histerektomi yapılan olgularda over rezervinin anti mülleryan hormon ve diğer belirteçler ile incelenmesi

    Investigation ovarian reserve in patients undergoing hysterectomy with anti-mullerian hormone and other markers

    RAMİN GALANDAROV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULLAH TURFANDA

  3. Preoperatif endometrial hiperplazi saptanan ve histerektomi yapilan hastalarda postoperatif endometrial kanser sıklığının saptanması

    Preoperatif endometrial hiperplazi saptanan ve histerektomi yapilan hastalarda postoperatif endometrial kanser sıklığının saptanması

    PINAR KADİROĞULLARI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZHAN ÖZDEMİR

  4. Histerektomi yapılan olgularda adenomiyozis sıklığı ve bu olguların retrospektif incelenmesi

    The incidence of adenomyosis in cases with hysterectomy and retrospective analysis of these cases

    EDA DURU BARDAKCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kadın Hastalıkları ve DoğumÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MERYEM GENCER

  5. Plasenta previalı hastalarda servikal uzunluk ölçümü ile histerektomi ihtiyacını öngörmedeki rolü

    The role of cervical LENGTH measurement in predicting the need for hysterectomy in patients with placenta previa

    ELİF NEDİME TİRYAKİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumHatay Mustafa Kemal Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KENAN SERDAR DOLAPÇIOĞLU