Geri Dön

Kalp yetmezliği olan hastalarda solunum yetmezliği görülme sıklığı ve mortalitesi

Frequency and mortality of respiratory failure in patients with HEART failure

  1. Tez No: 769522
  2. Yazar: HÜLYA KARA BAŞDEMİR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. DEMET KARNAK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Dispne, hipoksemi, kalp yetmezliği, mortalite, solunum yetmezliği, Dyspnea, hypoxemia, heart failure, mortality, respiratory failure
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 120

Özet

Amaç: Kalp yetmezliğine bağlı morbidite ve mortalite önde gelen sağlık sorunlarındandır. Alveolokapiller membranın kalınlaşması; gaz difüzyonunun bozulmasına, akciğerlerde elastik recoilin azalmasına bağlı restriktif bozukluğa ve pulmoner damarlarda yeniden yapılanmaya bağlı olarak pulmoner hipertansiyon gelişimine neden olur ve bu da egzersiz toleransının azalmasına yol açar. İlerleyen dönemlerde oksijenizasyonun bozulması ile hipoksemi ve solunum yetmezliği gelişir. Akut dönemde interstisyel ödem, alveolokapiller membranda hidrostatik hasarlanma ve alveoler sıvı klirensinin bozulmasına, kronik dönemde ise remodelinge bağlı alveolokapiller membran geçirgenliği ve difüzyon kapasitesinde kalıcı bozulma ile sonuçlanır. Ayrıca peribronşiyal ödemin neden olduğu bronşiyal obstrüksiyon ventilasyonu azaltabilir, ventilasyon perfüzyon uyumsuzluğunu artırabilir ve bu durum gaz değişimini daha da bozabilir. Bu çalışmada, kalp yetmezliği olgularında zamanla gelişen hipoksemi ve solunum yetmezliğinin sıklığı ve derecesi ile buna bağlı olarak ortaya çıkan mortalite oranlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Üniversitemiz ilgili bilimdalı polikliniklerine Ocak 2015-Aralık 2020 tarihleri arasında başvuran kalp yetmezliği tanılı 90 hastanın demografik verileri, semptomları, ek hastalıkları, arter kan gazı ve solunum fonksiyon testi incelemeleri, rutin laboratuvar tetkikleri, radyografi, elektrokardiyografi ve ekokardiyografi bulguları ve beş yıl içerisindeki mortalite oranları geriye dönük olarak incelendi. Çalışmaya 18 yaş üstü, ekokardiyografi ile kanıtlanmış kalp yetmezliği olan olgular dahil edildi. Zeminde akciğer hastalığı olan olgular ya da akciğer hastalığı olabilecek biomass veya mesleksel maruziyeti olanlar, kemoterapi ve/veya radyoterapi alanlar çalışma dışı bırakıldı. Kalp yetmezliği bulunan olgular solunum yetmezliği olan (pO₂60 mmHg) olarak gruplandırılarak karşılaştırıldı. Bulgular: Olguların yaş ortalaması 72.04±11.43 ve %51.1'i erkekti. Aktif sigara içimi %42.2 oranında yüksek saptandı. Olguların %71.1'i semptomatik olup en sık görülen semptom %63.3 oranında dispne idi. Olguların %85.6 (n=77)'sında hipoksemi (pO₂0.05). Ölen olguların kalp yetmezliği tanı süreleri yaşayan olgulara göre daha kısa idi (p0.05). Ölen olguların arter kan gazı incelemesinde pCO₂ değerleri yaşayanlara göre daha düşük (p0.05). Sonuç: Kalp yetmezliği olgularında hipoksemi ve solunum yetmezliği görülme oranı ve buna bağlı mortalite oranları yüksektir. Bu hastalara, yaklaşık üçte birinin 5 yıl içerisinde kaybedileceğini, büyük bir kısmında hipoksemi ve yaklaşık yarısında solunum yetmezliği gelişeceğini bilerek yaklaşmak son derece önemlidir. Ayrıca yeterli oksijen ve solunum desteği ile bu olguların hayatlarını konforlu bir biçimde sürdürmelerini sağlamak ve sağkalımı uzatmak bu çalışmada vurgulamak istediğimiz ana noktadır.

Özet (Çeviri)

Aim: Morbidity and mortality due to heart failure are one of the leading health problems. Thickening of the alveolocapillary membrane causes impaired gas diffusion, restrictive dysfunction due to decreased elastic recoil in the lungs, and pulmonary hypertension due to remodeling of the pulmonary vessels. This results in a decrease in exercise tolerance. In the following periods, hypoxemia and respiratory failure develop with the deterioration of oxygenation. In the acute period, interstitial edema results in hydrostatic damage to the alveolocapillary membrane and deterioration of alveolar fluid clearance while in the chronic period, it causes permanent deterioration in alveolocapillary membrane permeability and diffusion capacity due to remodeling. In addition, it may reduce bronchial obstruction ventilation caused by peribronchial edema, increase ventilation-perfusion mismatch, and may further impair gas exchange. In this study, it is aimed to evaluate the frequency and degree of hypoxemia and respiratory failure devoloping over time in cases of heart failure, and the mortality rates associated with this. Materials and Methods: The demographic data, symptoms, comorbidities, arterial blood gas and pulmonary function test examinations, routine laboratory tests, radiographic, electrocardiographic and echocardiographic findings, and mortality rates within five years of 90 patients with a diagnosis of heart failure who applied to the polyclinics of our university between January 2015 and December 2020 were analyzed retrospectively. Patients over 18 years of age with echocardiography-proven heart failure were included in the study. Patients with underlying lung disease or those with biomass or occupational exposure that may have lung disease, those who received chemotherapy and/or radiotherapy were excluded from the study. The cases with heart failure were compared by grouping them as those with respiratory failure (pO₂60 mmHg). Results: The mean age of the cases was 72.04±11.43 years and 51.1% were male. Active cigarette smoking was found to be high at the rate of 42.2%. 71.1% of the cases were symptomatic, and the most common symptom was dyspnea in 63.3%. Hypoxemia (pO₂0.05). The duration of diagnosis of heart failure in the patients who died was shorter than the patients who survived (p0.05). ). In the arterial blood gas analysis of the deceased subjects, the pCO₂ values were decreased (p0.05). Conclusion: The incidence of hypoxemia and respiratory failure and related mortality rates are high in patients with the persistence of heart failure. It is extremely important to approach these patients knowing that approximately one third of them will die within 5 years and also hypoxemia in most of them and respiratory failure in about half of them will be arised. In addition, it should be the point that we want to emphasize in this study, to provide these patients with sufficient oxygen support and respiratory to continue their lives comfortably and to prolong their survival.

Benzer Tezler

  1. Pulmoner Tromboemboli geçiren hastaların uzun dönem klinik takibinde morbidite ve mortaliteye etki eden faktörler

    Factors affecting morbidity and mortality of patients with pılmonary thromboembolism in long term clinical follow up

    FÜSUN KIRKPANTUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Göğüs HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İPEK KIVILCIM OĞUZÜLGEN

  2. Kritik hastalarda COVID-19 ilişkili akut böbrek hasarı

    COVID-19 related acute kidney injury in critically ill patients

    SENA BELPINAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Anestezi ve ReanimasyonMarmara Üniversitesi

    Anesteziyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMAİL HAKKI CİNEL

    DOÇ. DR. BELİZ BİLGİLİ

  3. Mitokondrial yağ asidi oksidasyon bozukluklarında kardiolojik değerlendirme

    Cardiologic evaluation of mitochondrial fatty acid oxidation defects

    MEHMET CİHAN BALCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLDEN F. GÖKÇAY

  4. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı olanlarda irritabl barsak sendromu sıklığı

    The irritable bowel syndrome frequency in chronic obstructive pulmoner disease

    GÜNEŞ ARIKAN YAMAÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Aile HekimliğiCumhuriyet Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SULHATTİN ARSLAN

  5. Aile hekimliğinde obez hastalarda obstrüktif uyku apne sendromu görülme sıklığının taranması

    Screening the frequency of obstructive sleep apnea syndrome on obesity patients in family medicine

    MEHMET SERKAN KARAÇAM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Aile HekimliğiDüzce Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DAVUT BALTACI