Geri Dön

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesinde çölyak tanısı alan hastaların değerlendirilmesi

Evaluation of patients diagnosed with celiac in Sivas Cumhuriyet University Hospital

  1. Tez No: 771166
  2. Yazar: SEDA YILMAZ GÜNEŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NACİYE ÖZLEM SAYGILI YÖNEM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
  6. Anahtar Kelimeler: Erişkin, Malabsobsiyon, Gluten, Otoimmun Hastalık, Adult, malabsorption, gluten, autoimmune
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 115

Özet

GİRİŞ VE AMAÇ: Çölyak hastalığı, genetik olarak duyarlı bireylerde dışarıdan gluten alımı ile tetiklenen immün aracılı sistemik bir hastalıktır. Son yıllarda çölyak hastalığı, buğday alerjisi ve çölyak olmayan gluten duyarlılığı da dahil olmak üzere glutenle ilişkili patolojiler dünya çapında artmıştır. Çölyak hastalığının insidansı, kısmen hastalığın daha iyi tanınması ve test edilmesi nedeniyle artmaktadır. İnsidanstaki artış, aynı zamanda, hastalık tespitinden bağımsız olarak, bu immün temelli bozukluğun dünya genelindeki artışından kaynaklanmaktadır. Son on yıldaki bu hızlı artışın nedeni net olarak bilinmemektedir, ancak bununla birlikte diyetle alınan glutene karşı tolerans kaybına neden olabilecek çevresel faktörlerle ilişkili olabileceği düşünülür. Çölyak hastalığının gelişimini azaltmaya yönelik stratejilerin, randomize çalışmalarda başarılı olduğu kanıtlanmamıştır, ancak erken yaşta glutene maruz kalmayı önleme çabası odak noktası olmuştur. Bu çalışmadaki amacımız kliniğimize 2010-2022 yılları arasında başvuran çölyak hastalarının retrospektif olarak laboratuvar ve klinik özelliklerinin değerlendirilmesidir. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamıza 309 hasta dahil edildi. Hastalardan geriye dönük olarak epikrizleri, endoskopi ve patoloji sonuçları laboratuvar verileri dexa raporları tarandı. Hastaların geliş şikayetleri, ailesinde çölyak hastalığı olup olmadığı, eşlik eden hastalıkları yaşı, cinsiyeti, varsa genetik sonuçları, çölyak antikor verileri kaydedildi. BULGULAR: Hasta popülasyonunun %70,6'sını kadın cinsiyet oluşturmaktaydı. Yeni tanı alan hastaların yaş ortalaması 31,7 olarak izlendi. Tanı alan hastalar yoğunluklu olarak 3. ve 4. dekatta yer almaktaydı (n=78, n=56). Polikliniğe en sık başvuru şikayeti diyare (n=127,%41,1), dispepsi (n=120, %38,8) ve karın ağrısı (n=101, %32,7) idi. Hastaların %4,5'nin ailesinde çölyak hastalığı vardı. Hastalara en sık eşlik eden otoimmun hastalık hashimato tiroidi (n=23, %7,4) oldu. Onu %6,5 (n=20) ile FMF izliyordu. Otoimmun hastalıklar kadınlarda erkeklere kıyasla anlamlı derecede yüksek izlendi. Hastaların %8,7'sine eşlik eden psikiyatrik hastalık bulunmaktaydı. Hasta grubumuzu kliniğimizde yeni tanı alan çölyak hastaları ve çölyak tanısı ile takipli kontrol hastaları oluşturmaktaydı. Kontrol hastalarıda dahil olmak üzere popülasyonun %54,4'ünde (n=168) oto-antikorlar pozitif izlenirken %45,6'sında negatif (n=141) izlendi. Kliniğimizde yeni tanı alan hastaların ise %82,4'ünde oto-antikor testleri pozitif olarak izlendi. Hastalarda B12 vitamini, folik asit, ferritin ve D-vitamini değerleri önemli ölçüde düşük izlendi. Kadınlarda ferritin ve folik asit değerleri erkeklere kıyasla ciddi oranda düşüktü. Ferritin ve folik asit değerleri oto-antikor pozitif grupta negatif gruba kıyasla anlamlı derecede düşük izlendi.25-OH-vitamin D düzeyleri kadın cinsiyette erkek cinsiyete oranla anlamlı ölçüde düşük saptandı. Hastalarda %21'lik oranla en sık mikrositer anemi izlendi. Mikrositer anemi görülen hastaların önemli kısmını %81,5 ile kadınlar oluşturuyordu. Yine mikrositer anemisi olan hasta grubunun %63,1'ini oto-antikor pozitif olan hasta grubu oluşturuken %36,9'unu ise oto-antikor negatif grup oluşturmaktaydı. Hastaların %12,9'unda transaminaz yüksekliği saptandı. Popülasyonun %1,2'sinde IgA düzeyi düşük izlendi. DEXA ölçümü yapılan hasta grubunun %65,6'sını osteopenik hastalar oluşturuken, %8,2'sini osteoporotik hastalar oluşturmaktaydı. Oto-antikor pozitif hasta grubunda, negatif hasta grubuna kıyasla osteopenik ve osteoporotik hasta sayısı anlamlı düzeyde fazlaydı. SONUÇ: Yaptığımız bu çalışmada elde ettiğimiz veriler genel olarak literatürde, farklı toplumlarda ve ülkemizde yapılan çalışmalarda çölyak hastalığının demografik ve klinik özellikleri hakkında değerlendirilen bulgularla uyumlu bulunmuştur. Bulgularımızın çölyak hastalığının uzun süreçli takip ve tedavisi hakkında yapılabilecek geniş kapsamlı çalışmalar için önemli bir veri kaynağı olacağı düşünülmüştür.

Özet (Çeviri)

INTRODUCTION AND AIM: Celiac disease is an immune-mediated systemic disease triggered by the ingestion of gluten in genetically susceptible individuals. In recent years gluten-related pathologies, including celiac disease, wheat allergy, and non-celiac gluten sensitivity, have increased worldwide. The incidence of celiac disease is increasing, in part because of better recognition and testing of the disease. The increase in incidence is also due to the worldwide increase in this immune-based disorder, regardless of disease detection. The reason for this rapid increase in the last decades is not known exactly, but it is thought to be related to environmental factors that may cause a loss of tolerance to dietary gluten. Strategies to reduce the development of the celiac disease have not proven successful in randomized trials, but early-age gluten exposure has been the focus of prevention efforts. Our aim in this study is to retrospectively evaluate the laboratory and clinical characteristics of celiac patients who applied to our clinic between 2010-2022. MATERIALS AND METHODS: 309 patients were included in our study. Epicrisis, endoscopy, pathology results, laboratory data, and epicrisis DEXA reports were reviewed retrospectively. Patients' complaints at admission, family history of celiac disease, age, gender, pathology results, genetic results if any, DEXA measurement, and celiac antibody data were recorded. RESULTS: 70.6% of the patient population was female. The mean age of newly diagnosed patients was 31.7 years. The patients diagnosed were mostly in the 3nd and 4rd decades (n=78, n=56). The most common complaints at admission to the outpatient clinic were diarrhea (n=127, 41.1%), dyspepsia (n=120, 38.8%), and abdominal pain (n=101, 32.7%) respectively. There was a family history of celiac disease in 4.5% of the patients. The most common autoimmune disease accompanying the patients was Hashimoto's thyroid (n=23, 7.4%). It was followed by FMF with 6.5% (n=20). Autoimmune diseases were observed significantly higher in women compared to men. There was an accompanying psychiatric disease in 8.7% of the patients. Our patient group consisted of celiac patients newly diagnosed in our clinic and control patients with celiac diagnosis and follow-up. Auto-antibodies were positive in 54.4% (n=168) of the population, including control patients, while 45.6% were negative (n=141). Auto-antibody tests were positive in 82.4% of the newly diagnosed patients in our clinic. Vitamin B12, folic acid, ferritin, and vitamin D values were significantly lower in the patients. Ferritin and folic acid levels in women were significantly lower than in men. Ferritin and folic acid levels were significantly lower in the auto-antibody positive group compared to the negative group. 25-OH-vitamin D levels were found to be significantly lower in females than in males. The most common type of anemia observed was microcytic anemia that was detected in 21% of the patients. The majority of the patients with microcytic anemia were women with a ratio of 81.5%. Again, 63.1% of the patient group with microcytic anemia was auto-antibody positive, while 36.9% was an auto-antibody negative group. Elevated transaminases were detected in 12.9% of the patients. Low IgA levels were observed in 1.2% of our study population. While 65.6% of the patients with DEXA measurement were osteopenic patients, 8.2% were osteoporotic patients. The number of osteopenic and osteoporotic patients was significantly higher in the auto-antibody-positive patient group compared to the negative patient group. CONCLUSION: The findings we obtained in this study were generally compatible with the findings about the demographic and clinical features of celiac disease in the literature, and studies conducted in other societies and our country. It is thought that our findings will be an important data source for comprehensive studies on long-term follow-up and treatment of this disease.

Benzer Tezler

  1. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesinde yapılan üst gastrointestinal sistem endoskopisinde saptanan özefagus varislerinin incelenmesi

    Investigation of esophageal varicose veins detected in the upper gastroi̇ntesti̇nal tract endoscopy at Sivas Cumhuriyet Universi̇ty Hospital

    MEHMET EMİN ŞENTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İç HastalıklarıSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NACİYE ÖZLEM SAYGILI YÖNEM

  2. Örgütsel sessizlik ve örgütsel sinizm boyutlarının işten ayrılma niyeti ile ilişkisi: Hekim ve hemşireler üzerine bir araştırma

    The relationship between the intention to leave work and the dimensions of organizational silence and organizational cinism: A study with doctors and nurses

    GÜL SERAP YARAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Sağlık Kurumları YönetimiSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    Sağlık Yönetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HATİCE ULUSOY

  3. Kronik böbrek yetersizliği ve dispeptik şikayeti bulunan hastaların endoskopik bulgularının değerlendirilmesi

    Evaluation of endoscopic findings in patients with chronic kidney failure and dyspeptic symptoms

    ŞAHİN GÜDÜK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İç HastalıklarıSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ENGİN ALTINKAYA

  4. Parenteral kontrast madde verilerek görüntüleme yapılan yaşlı hastalarda renal fonksiyon değişiklikleri

    Renal function changes in elderly patients undergoing imaging with parenteral contrast administration

    GÖZDE KURNAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İç HastalıklarıSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FERHAN CANDAN

  5. SARS-COV-2 enfeksiyonu öyküsü olan pankreatit olgularının incelenmesi

    Examination of pancreatitis cases with history of SARS-COV-2 infection

    ONUR BÜYÜKTEKELİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NACİYE ÖZLEM SAYGILI YÖNEM