Geri Dön

Epitelyal over kanseri hastalarının nüks paternlerinin değerlendirilmesi ve klinik sonuçları

Evaluation of relapse patterns and clinical results of epithelial ovarian cancer patients

  1. Tez No: 771664
  2. Yazar: BÜŞRA ŞAHİN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. FULYA KAYIKÇIOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Epitelyal over kanseri, nüks paterni, postrelaps sağkalım, Epithelial ovarian cancer, relapse pattern, post-relapse survival
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Ankara Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 81

Özet

Giriş-Amaç: Epitelyal Over Kanseri (EOK) nedeniyle tedavi edilen hastaların büyük çoğunluğunda hastalık tekrar edecektir. Bu rekürrenslerin hangi şekilde olacağının bilinmesinin hastaların tedavisinin en iyi şekilde yapılabilmesi için önemi muhakkaktır. Bu çalışmada EOK için birincil tedavilerini tamamlamış hastalardaki nüks paternlerini ve bu nüks paternlerini tahmin etmemize yarayabilecek belirteçleri araştırmayı hedefledik. Materyal ve Metod: Araştırmaya Ocak 2006 ile Aralık 2020 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Cerrahi Kliniğindeki EOK tanılı 382 hasta dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, FIGO evresi, grade, histolojik alt tip, primer sitoredüksiyon sonrası rezidü tümör, ilk tanıda diffüz peritoneal karsinomatozis, intraoperatif bulguları, nüks özellikleri, nüks paterni (tekli, multiple, diffüz hastalık), nüks tedavisi, platinsiz geçen süre (PFI), postrelaps sağkalım ve genel sağkalım süreleri retrospektif olarak hasta dosyaları incelenerek kaydedildi. Nüks riskini arttıran ve nüks paternini öngörecek değişkenler analiz edildi. Bu değişkenlerin relaps sonrası sağkalım üzerindeki etkisi araştırıldı. Bulgular: 54 aylık (0-196 ay) ortalama takip süresinde nüks bilgisine ulaşılan 326 hastanın 144 (%44,1)'ünde klinik nüks gerçekleşti. Tek değişkenli analizde yaşın 60'dan büyük olması, preoperatif CA-125 yüksekliği, ileri evre hastalık, grade 3 hastalık, seröz histolojik tip, ilk operasyon sırasında intraoperatif asit varlığı, pelviste tümör boyutunun 5 cm ve üzerinde olması, batında tümör boyutunun 5 cm ve üzerinde olması, ilk tanıda diffüz peritoneal karsinomatozis, omental kek varlığı, PSC (Primer Sitoredüktif Cerrahi) sonrası rezidü tümör varlığı, CA-125'in normal aralıkta olduğu kür sayısının üçün üzerinde olması ve total metastatik lenf nodu sayısı nüks için artmış risk ifade ederken; ilk tanıda peritoneal karsinomatozis varlığı, ilk operasyonda batında tümör boyutunun 5 cm ve üzerinde olması ve ileri evre hastalığın bağımsız olarak nüks riskini arttırdığı bulundu. Hastaların %64,4'ünde diffüz hastalık, %14,6'sında multiple nodül ve %20,8'inde tek nodül nüks paterni saptandı. Ortalama PFI süresi 22,7± 19,0 aydı. PFI süresinin 12 aydan kısa olması ve ilk tanıda diffüz peritoneal karsinomatozis varlığı diffüz hastalık nüks paterni ile ilişkiliyken çok değişkenli analizde bağımsız risk faktörü saptanmadı. Relaps sonrası sağkalım (PRS) için PFI süresi ve nüks paterni bağımsız prognostik faktör olarak bulundu. Sonuç: Nüksü ve nüks paternini öngörmek için yaptığımız çok değişkenli analizde ilk tanıda peritoneal karsinomatozis olması, ileri evre hastalık ve ilk tanıda batında tümör boyutunun 5cm'in üzerinde olması nüks için artmış risk ifade etmekteydi. Ancak nüks paternini predikte edecek herhangi bir klinikopatolojik faktör saptanmadı. FIGO evre, patolojik grade, nüks paterni ve PFI süresi tek değişkenli analizde relaps sonrası sağkalım için prognostik faktör olmakla birlikte sadece PFI süresi ve nüks paterni PRS için bağımsız prognostik faktör idi. Kısa sürede diffüz hastalık paterni ile nüks eden hastaların prognozu çok daha kötüydü Yaptığımız tüm analizlerin ortak sonucu EOK için hastalığın ilk tanı anında yaygın olması kısa sürede nüks gerçekleşmesi diffüz hastalık paterni ile ve beraberinde kötü sağkalım sonuçları ile ilişkiliydi. İzole nodal nüks eden hastalarda hastalık daha yavaş seyrederken diffüz nüks paterni durumunda hastalık daha agresif seyretmekte ve sağkalım sonuçlarını olumsuz etkilemektedir. Bu durum bize tümörün biyolojik davranışı üzerinde ileri çalışmaların gerekliliğini göstermektedir.

Özet (Çeviri)

Aim: For the vast majority of patients treated for Epithelial Ovarian Cancer (EOC), the disease will relapse. Knowing how these relapses will occur is certainly important in order to treat the patients in the best way. In this study, it is aimed to investigate the relapse patterns in patients who completed their primary treatment for EOC and the markers that may help us predict these relapse patterns. Materials and Methods: Between January 2006 and December 2020, 382 patients with a diagnosis of EOC in the University of Health Sciences Etlik Zubeyde Hanim Women's Health Training and Research Hospital Gynecologic Oncology Surgery Clinic were included in the study. Demographic characteristics of the patients, FIGO stage, grade, histological subtype, residual tumor after primary cytoreduction, diffuse peritoneal carcinomatosis at initial diagnosis, intraoperative findings, relapse characteristics, relapse pattern (single, multiple, diffuse disease), relapse treatment, Platinum Free Interval (PFI) duration, post-relapse survival, and overall survival duration were recorded retrospectively by examining the patient files. Variables that increase the risk of relapse and predict its pattern were analyzed. The effect of these variables on post-relapse survival was investigated. Results: During the mean follow-up period of 54 months (0-196 months), clinical relapse occurred in 144 of 326 patients (44.1%). In univariate analysis, age over 60, preoperative CA-125 elevation, advanced-stage disease, grade 3 disease, serous histological type, presence of intraoperative acid during the first operation, tumor size of 5 cm or more in the pelvis, tumor size of 5 cm or more in the abdomen, at the initial diagnosis diffuse peritoneal carcinomatosis, presence of omental cake, presence of residual tumor after PCS (Primary Cytoreductive surgery), the number of cures with CA-125 in the normal range above 3 and the total number of metastatic lymph nodes indicate an increased risk for relapse; it was found that the presence of peritoneal carcinomatosis at the initial diagnosis, the tumor size of 5 cm or more in the abdomen at the first operation, and advanced-stage disease independently increased the risk of relapse. Diffuse disease was detected in 64.4% of the patients, multiple nodules in 14.6%, and a single nodule relapse pattern in 20.8%. The mean PFI duration was 22.7±19.0 months. While the duration of PFI was shorter than 12 months and the presence of diffuse peritoneal carcinomatosis at the initial diagnosis were associated with a diffuse disease relapse pattern, no independent risk factors were detected in the multivariate analysis. PFI duration and relapse pattern were found to be independent prognostic factors for post-relapse survival (PRS). Conclusion: In the performed multivariate analysis to predict relapse and relapse pattern, peritoneal carcinomatosis at the first diagnosis, advanced-stage disease and a tumor size over 5 cm in the abdomen at first diagnosis indicated an increased risk for relapse. However, no clinicopathological factor was found to predict the relapse pattern. FIGO stage, pathological grade, relapse pattern, and PFI duration were prognostic factors for post-relapse survival in univariate analysis, whereas only PFI duration and relapse pattern were independent prognostics for PRS. Patients relapsing in a short time with a diffuse disease pattern had a much worse prognosis. The common result of all the analyses was that the disease was widespread at the time of initial diagnosis for EOC, the relapse of the disease in a short time was associated with a diffuse disease pattern and with poor survival outcomes. While the disease progresses more slowly in patients with isolated nodal relapse, the disease progresses more aggressively in the case of diffuse relapse pattern and negatively affects survival outcomes. This situation shows us the necessity of further studies on the biological behavior of the tumor.

Benzer Tezler

  1. Evre III ve ıv epitelyal over kanseri tanılı neoadjuvan kemoterapi alan hastalarda prognostik faktörlerin değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    DEMET KÖTEKOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OLÇUN ÜMİT ÜNAL

  2. Epitelyal over kanserli platin'e sensitif ve resistan hastalarda tekrarlayan kemoterapi rejimlerinin sağkalım süresine etkileri

    The effect of recurrent chemotherapy regimens on platin sensitive and resistant patients in epithelial ovarian cancer to survival time

    ALİ BERK ÖLKE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kadın Hastalıkları ve DoğumÇukurova Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET BARIŞ GÜZEL

  3. Epitelyal over kanserli hastalarda sistemik inflamatuar indeks parametrelerinin platin direnci üzerine, nüks özelliklerine ve sağkalımlara etkisi

    The effect of systemic inflamatory index parameters on platinum resistance, relapse features and survival in epithelial ovarian cancer patients

    CEM İDRİSOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Onkolojiİstanbul Medipol Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET BİLİCİ

  4. Epitelyal over kanserinde MIR-451A ifade düzeyinin araştırılması

    Investigation of MIR-451A expression in epithelial ovarian cancer

    KHARIGA JABBARLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Biyolojiİstanbul Üniversitesi

    Temel Onkoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜLYA YAZİCİ ÖZBEK

  5. Rekürren epitelyal over kanseri tedavisinde sekonder, tersiyer ve kuarterner sitoredüksiyonun sağkalıma etkisi ve morbiditesi

    The survival impact and morbidity of secondary, tertiarty and quertarnary surgery for recurrent epithelial ovarian carsinoma

    GUNEL NAJAFOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Kadın Hastalıkları ve DoğumBaşkent Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ AYHAN