Batı Anadolu'da posedion kültü
Where posedion worships
- Tez No: 77289
- Danışmanlar: PROF. DR. RECEP MERİÇ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Arkeoloji, Archeology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Arkeoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 59
Özet
ÖZET Poseidon Yunan Mitolojisinde denizlerin mutlak hakimiydi. Evren paylaşıldığında Kronos'la Rhca'nın oğlu olan Poscidon'a da bölüm düşmüştü. Poseidon Zeus'un kardeşiydi. Zeus'tan sonra en önemli tanrıydı. Yunanlıların üç yanı denizle çevrili bir bölgede oturdukları düşünülürse, bu tanrıya ne kadar saygı besledikleri ortaya çıkar. Özellikle kıyı kentlerinde ve adalarda, denizcilerin, balıkçıların ve tacirlerin piri olarak tapınım görüyordu. Poseidon'un adının etimolojik olarak açıklanması çok çok değildir. Myken ve dor dilinden gelen iki ayrı kelimenin birleşmesinden oluşmuştur. Mykence“Poseidon ve dor dilinden gelen Poteidon. Poseidon'un birçok sevgilisi olmıştu; ama onların arasında Okeanos kızı Doris'in deniz tanrılarından Nereasla birleşmesinden doğan elli kızdan birisi olan Amphitrite ile evliydi. Amphitrite önceleri utangaçlığı nedeniyle kendisine vurulan Poseidon'dan kaçar, Atlas'ın dünyayı omuzlarında taşıdığı uzak ülkeye varır. Poseidon ise Amphitrite'nin peşinden bir yunusbalığı gönderir. Balık onu sırtına aldığı gibi Poseidon'a getirir. Evlenirler ve denizaltındaki saraylarında mutlu bir yaşam sürerler. Bu saray Ege Denizi derinliklerinde, Tenedos ile kayalık İmroz Adası arsında geniş kocaman bir mağaradadır. Bu evlilikten Triton ile bazı kaynaklara göre Rhodos doğar. Poseidon'un evlilikdışı ilişkilerinden de birçok varlık doğar. Poseidon Olympos tanrıları arasında en çok Zeus'tan çekinir ve onu hiç sevmez. Hera ile birlik olup ona türlü oyunlar düzenler. Diğer tanrılarlada zaman zaman birlik olup insanlar yararına çeşitli işler yaparlar. Örneğin Apollonla Truva surlarını yapar; ama Atheha ile Atina'nın önderliği için yansır.Poseidon denizlerden başka toprakta da söz sahibiydi. Hesiodos onu ”toprağın efendisi“, ”yeri sarsan“ olarak tanımlamıştı. Depremlerin yaratıcısı oydu. Bu nedenle insanlar Poseidon'un ünlü öfkesinden çok korkarlardı. Ona deprem tanrısı olarak ayrıca taparlardı. Poseidon ünlü simgesi tridenti ile depremler de yaratırdı. Trident dalgalan kabartmaya yarayan bir alet hem bir silah hem de hükümdarlık arasıydı. Poseidon tridenti ile topraktan su fışkırttığı için bol su kaynaklarının tanrısı da sayılmıştı. Poseidon birçok betimlemelerde tridneti ve yunusbalığı ile veriliyordu. At ise Poseidon için her zaman önemliydi. Olympos tanrıları arasında sadece Poseidon at üzerinde gösterilmiştir. Poseidon'un denize uzun bir kıyısı olan Batı Anadolu'da tapınım görmesi ise çok doğaldı. Çünkü onlar Mykenler Dönemi'nden itibaren bu tanrıyla içice idiler zaten, adı değişik olsa bile. Ionların yaşadığı Büyük Menderes'e kadar olan bölgede Poseidon önceleri şimşekten tanrı sonra üç çatallı yabasıyla bir yargıç ve en sonunda da mızrağı ile deniz tanrısı unvanını almıştı. Batı Anadolu halkının Poseidon için hemen hemen her yerde bir ay adamalarının yanında hükümdarlarını betimledikleri sikkelerin bir yüzünde de mutlaka Poseidon'u gösteriyorlardı. Batı Anadolu da Poseidon için yapılan özel sunaklara da rastlanıyordu. Ama en önemlisi 12 Jon kentinin birleşmesinden doğan 'Panionion' birliğinin tanrısının”Poseidon Hclikonios" olmasıydı. Mykale de onun adına çeşitli şenlikler düzenleniyordu ve bir allarda yapılmıştı. Poseidon geçimini denizcilikle sağlayan Batı Anadolu halkı için çok önemliydi; ama Batı Anadolu'nun denize bakmayan yerlerinde oturan insanlar içinde ayrı bir önemi vardı. Buradaki insanlar ondan daha çok korkuyorlardı; çünkü Batı Anadolu bir fay hattı üzerindeydi ve sık sık depreme maruz kalıyordu. O zamanın insanları ise bunu Poscidon'un öfkesinin bir göstergesi olarak yorumluyorlardı. Poseidon Batı Anadolu'da ya direkt tapınım görmüştü ya da başka tanrılarla birlikte anılmıştı. Örneğin; Mylasa'da atribütleri yengeç ve üç çatallı mızrak olan tanrı Zeno- Poseidon'a tapınılıyordu. Her ne olursa olsun Poseidon her zaman Batı Anadolu halkının yaşamında diğer tanrıların dışında ayrı bir önemi olmuştu. Zaman zaman ondan korkmuşlar zaman zaman da onun için şenlikler düzenlemişlerdi. Poseidon'un varolasını sağlayan denizi okyanus ve onu tanımamızı sağlayan at ve boğa Türk mitolojisinde de belli bir yere sahiptiler. Türkler denizi ve okyanusu ilk zamanlarda tanımıyorlardı. Daha sonraları ise ona saygı duymaya başladılar. At ve boğa ise onlar için ya ulaşılması zor olanı yapan ya da bir klana adını veren olarak yer alıyordu. Poseidon tasvirlerinde ise Zeus'a çok benzer. Onu ayıran karışık ve ortadan ayrılan saçları ve bunlarla neredeyse birleşmiş olarak verilen sakallı, güçlü, kuvvetli kasların egemen olduğu çıplaklığıdır. Çoğu zaman dik olarak çıplak ve genelde elinde üçlü yabasıyla verilir. Kimi zaman bir ayağını bir kayaya ya da yunusbalığına dayar.Poseidon betimlemeleri ilk olarak karşımıza Attık ressam Sophilos'un kaplarında M.Ö. 580/570'de çıkar.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Yüzyıllar boyunca din ve toplum daima ayrılmaz öğeler olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Dine bağlı olarak gelişen gelenek ve sanat da belli bir ahlak yapısına bağlı olmaksızın sürüp gitmiştir. İnsanlar ilkçağlardan itibaren tapınma ihtiyacı duymuşlardır. Ve bir süre sonra da krallar güçlerini Tanrılardan alıyorlarmış gibi göstermeye başlamışlardı. Batı Anadolu halkı da denizle içiçeydi ve bir deniz tanrısına mutlaka tapınım gösteriyordu. Poseidon Olymposlu tanrılar arasında Zeus'a en fazla benzetilen tanrıydı. Kronos ve Rhea'nın oğlu, Zeus'un kardeşiydi. Adının nereden geldiği bilinmemesine rağmen Dor ve Myken dilllerinden gelme iki ayrı sözün birleşmesinden doğduğu kabul ediliyordu. Poseidon denizin mutlak hakimiydi ve bu diğer yaratıkların kapsamını da oldukça daraltıyordu. Poseidon'un Batı Anadolu'ya gelişi ise rastlantı değildi; çünkü Batı Anadolu halkı yüzyıllar boyunca hep denizle içiçeydi. Batı Anadolu'nun iç kısımlarında ise Poseidon'un diğer özelliklerine tapınılıyor ya da depremden, selden korunmak için çeşitli adanıyordu.
Benzer Tezler
- Roma Dönemi'nde Batı Anadolu'da (Asia eyaletinde) meydana gelen depremler
Earthquakes in Western Anatolia (the province of Asia) during the Roman Empire
MERTCAN ÖNTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Eski Çağ Dilleri ve KültürleriAkdeniz ÜniversitesiEskiçağ Dilleri ve Kültürleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET ERTAN YILDIZ
- Türkiye'nin seçilmiş bazı müzelerinden Hellenistik ve Roma Dönemi bronz heykelcikleri
Hellenistic-Roman period bronze sculptures from some chosen museums from Turkey
İSA KIZGUT
- Anadolu'da M. Ö. 6.-5. yüzyıllarda inşa edilen tümülüslerden örnekler ve mimari içerikleri
Architectural qualities of tumuli built in Anatolia in 6th-5th centuries BC
DUYGU ÇALIŞKAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Arkeolojiİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NEJAT TURGUT SANER
- Batı Anadolu'da yayılım gösteren Fragaria vesca L.'nin biyolojisi üzerine araştırmalar
Investigations on biology of Fragaria vesca L. distrubuted in west Anatolia region
DOĞAN SEYFETTİN ALDAĞ