Geri Dön

Maligniteye bağlı gelişen pulmoner emboli olgularında pulmoner arteriyel bilgisayarlı tomografik obstrüksiyon indeks oranı (pabtoio) ile klinik, laboratuvar ve radyolojik bulgular arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

The relationship between pulmonary arterial computerized tomographic obstruction index ratio (pactoir) and clinical, laboratory and radiological findings in pulmonary embolism developed from malignancy

  1. Tez No: 777807
  2. Yazar: HAKAN ALP YILMAZLI
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. REZAN DEMİRALAY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 126

Özet

Giriş ve Amaç: Pulmoner tromboemboli (PE) morbidite ve mortalitesi yüksek, tanısı güç olabilen ve önlenebilir bir hastalıktır. Bu çalışma maligniteye bağlı gelişen Pulmoner Tromboemboli (PE) ve diğer risk faktörlerine bağlı gelişen PE olgularında, PE'nin hemodinamik şiddetinin bir göstergesi olarak kullanılabilen pulmoner arteriyel bilgisayarlı tomografik obstruksiyon indeks oranı (PABTOİO) ile Geneva klinik olasılık skorlaması, laboratuvar bulgular (D-dimer düzeyi, arter kan gazları ve serum kreatinin seviyesi) ve radyolojik bulgular (plöroparankimal ve pulmoner hipertansiyon-sağ ventrikül disfonksiyonunu destekleyen bulgular) arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kliniğinde 2011-2021 tarihleri arasında Bilgisayarlı Tomografi Pulmoner Anjiografi (BTPA) tetkiki ile kesin PE tanısı konulan 284 olgu retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Malignite tanısı olan PE'li olgular Grup 1 ve malignite tanısı olmayan PE'li olgular Grup 2 olarak sınıflandırıldı. Her iki grup arasında yaş, cinsiyet ve sigara kullanma öyküsü yönünden anlamlı bir fark saptanmadı. Grup 2 PE'li olgularda en fazla oranda görülen risk faktörleri; immobilite, obezite ve DVT(+) idi. Her iki grupta da komorbiditeler, semptomlar ve fizik muayene bulguları açısından istatistiksel bir fark saptanmadı. Grup 2 olgularda normal akciğer grafi bulgusu ve Grup 1 PE'li olgularda ise infiltrasyon ve Hampton Hörgücü bulguları daha yüksek oranda görüldü. Ortalama serum kreatinin değeri; Grup 1 PE'li olgularda 0,87 mg/dl ve Grup 2 PE'li olgularda ise 0,99 mg/dl olduğu saptandı. Serum kreatinin düzeyinin iki grup arasında istatistiksel olarak farklı olduğu bulundu. Grup 1'de serum kreatinin düzeyi %50 ve PABTOİO %50 olan grupta (%40), PABTOİO %50 olan grupta (%74,2) Grup 2 PABTOİO %50 olan grupta (%70,4), PABTOİO %50 ve PABTOİO %50 olan olgularda (%29,6) Grup 2 PABTOİO %50 olan grupta (%36,1), PABTOİO %50 olan grupta ortalama serum kreatinin düzeyi; Grup 2 PE'li olgularda (1,02 mg/dl) Grup 1 PE'li olgulardan (0,84 mg/dl) daha yüksek idi. PABTOİO >%50 grupta Revize Geneva klinik olasılık skorlamasına göre yüksek risk; Grup 1 PE'li olgularda (%33,3) Grup 2 PE'li olgulardan (%4,2) daha fazla oranda idi. PABTOİO >%50 olan Grup 1 ve Grup 2 PE'li olgular arasında; SVD, PH bulgusu, serum D-dimer düzeyi, parankimal ve plevral bulgular açısından bir fark olmadığı saptandı. Ortalama PaO2 değeri, PABTOİO %50 olan gruptan (58,98±13,72 mmHg) daha yüksek idi. Ortalama P(A-a) O2 gradiyenti değeri, Grup 2 PABTOİO >%50 olan grupta (52,99±13,85 mmHg), Grup 2 PABTOİO %50 olan grupta AKG bulguları açısından; Grup 1 ve Grup 2 PE'li olgular arasında istatistiksel bir fark olmadığı saptandı. Grup 2 PABTOİO >%50 olan grupta; ortalama ana pulmoner arter, sağ ve sol pulmoner arter çaplarının PABTOİO %50 olan gruplarda ortalama pulmoner arter çapları açısından; Grup 1 ve Grup 2 PE'li olgular arasında bir fark olmadığı saptandı. Sonuç: Bu çalışmanın bulguları malignitenin PE gelişiminde önemli bir risk faktörü olduğunu, metastatik hastalığın PE gelişme riskini daha fazla arttırdığını, maligniteli olgularda hastalığın daha ciddi seyrettiğini, BTPA tetkiki ile PABTOİO düzeyinin belirlenmesinin PE tedavisinin planlanması ve prognozun ön görülmesinde önemli bir gösterge olabileceğini göstermektedir.

Özet (Çeviri)

Introduction and Aim: Pulmonary thromboembolism (PE) is a preventable disease with high morbidity and mortality, difficult to diagnose and preventable. This study was conducted in patients with Pulmonary Thromboembolism (PE) due to malignancy and PE due to other risk factors, the pulmonary arterial computed tomographic obstruction index ratio (PABTOIO), which can be used as an indicator of the hemodynamic severity of PE, and Geneva clinical probability scoring, laboratory findings (D-dimer). It was aimed to evaluate the relationship between the level of blood pressure, arterial blood gases and serum creatinine level) and radiological findings (findings supporting pleuroparenchymal and pulmonary hypertension-right ventricular dysfunction). Materials and Methods: 284 cases of definite PE diagnosed by Computed Tomography Pulmonary Angiography (CTPA) between 2011-2021 at Suleyman Demirel University Faculty of Medicine, Department of Chest Diseases were analyzed retrospectively. Results: Cases with PE with a diagnosis of malignancy were classified as Group 1 and cases with PE without a diagnosis of malignancy were classified as Group 2. There was no significant difference between the two groups in terms of age, gender and smoking history. The most common risk factors in Group 2 PE cases are; immobility, obesity and DVT(+). There was no statistical difference between the two groups in terms of comorbidities, symptoms and physical examination findings. Normal chest X-ray findings were seen in Group 2 cases, infiltration and Hampton Hump findings were higher in Group 1 PE cases. The mean serum creatinine value; It was found to be 0,87 mg/dl in Group 1 PE cases and 0,99 mg/dl in Group 2 PE cases. The serum creatinine level was found to be statistically different between the two groups. Cases with serum creatinine level 50% and PABTOIO 50% (40%) than PABTOIO 50% (74,2%) than Group 2 PABTOIO 50% (70,4%) than in the PABTOIO 50% and PABTOIO 50% (29,6%) than in Group 2 PABTOIO 50% (36,1%) than in the group with PABTOIO 50%; It was higher in Group 2 PE cases (1,02 mg/dl) than Group 1 PE cases (0,84 mg/dl). High risk in the PABTOIO >50% group according to the Revised Geneva clinical probability score; It was more common in Group 1 PE cases (33,3%) than Group 2 PE cases (4,2%). Among the cases with PE in Group 1 and Group 2 with PABTOIO >50%; There was no difference in terms of RVD, PH finding, serum D-dimer level, parenchymal and pleural findings. The mean PaO2 value was higher in the PABTOIO 50% (58,98±13,72 mmHg). The mean P(A-a) O2 gradient value was higher in Group 2 PABTOIO >50% (52,99±13,85 mmHg) than in Group 2 PABTOIO 50%; It was determined that there was no statistical difference between Group 1 and Group 2 PE cases. Group 2 in the group with PABTOIO >50%; mean main pulmonary artery, right and left pulmonary artery diameters were found to be wider than the group with PABTOIO 50%; It was determined that there was no difference between Group 1 and Group 2 PE cases. Conclusion: The findings of this study show that malignancy is an important risk factor in the development of PE, metastatic disease increases the risk of developing PE more, the disease progresses more severely in cases with malignancy, and the determination of PABTOIO level by CTPA can be an important indicator for planning PE treatment and predicting prognosis.

Benzer Tezler

  1. Çocuk yoğun bakım ünitesinde santral venöz kateter ile izlenen hastalarda tromboz sıklığı ve predispozan faktörlerin belirlenmesi

    Central venous thrombosis frequency and predisposing factors in pediatric intensive care unit

    MERVE KORKMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUHAMMET ŞÜKRÜ PAKSU

  2. Plevral sıvıların transüda-eksüda ayırımındaplevral sıvı ve serum nt-probnp düzeyinin değeri

    In the discrimination of transsuda-exuda of plevral fluidsvalue of plevral liquid and serum nt-probnp level

    FİGEN ÖZTÜRK ERGÜR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göğüs HastalıklarıBaşkent Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. GAYE ULUBAY

  3. Behçet hastalığında ve behçet hastalığının vasküler tutulumunda semaforin 3A düzeylerinin belirlenmesi

    Determination of Semaphorin 3A Levels in Behcet's Disease and Vascular Involvement of Behcet'S Disease

    MERVE ÇAĞLAYAN KAYAALP

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    BiyokimyaAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ORHAN KÜÇÜKŞAHİN

  4. Akromegali hastalarında kan lenfosit kültüründe mikronükleus testi ve nükleer bölünme indeksi yardımı ile genotoksik etkilerin araştırılması

    Investigation of the genotoxic effects in acromegalic patients in their peripheral blood lymphocytes cultures using micronucleus assay and nuclear division index

    OĞUZ KAAN ÜNAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıUludağ Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERCAN TUNCEL

  5. Hematopoetik kök hücre nakli yapılan çocuk hematoloji hastalarında nakil sonrası gelişen pulmoner komplikasyonlar

    Pulmonary Complications After Hematopoietic Stem Cell Transplantation In Pediatric Hematology Patients

    NESLİHAN DOĞULU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Göğüs HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA NAZAN ÇOBANOĞLU