Geri Dön

Primer hipertansif hastalarda prognostik nutrisyonel indeks ile dipping patern arasındaki ilişki

The relationship between prognostic nutritional index and dipping patern in primary hypertansive patients

  1. Tez No: 778102
  2. Yazar: REVAH ÇANKAYA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. YAŞAR YILDIRIM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dicle Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 75

Özet

Amaç: Hipertansiyon, tüm kardiyovasküler risk faktörleri arasında en yüksek prevalansa sahip olan hastalıktır. Non-dipping hipertansiyon daha yüksek kardiyovasküler risk ve daha kötü sonlanım ile ilişkilidir. Non-dipping hipertansif bireylerde dipping hipertansif bireylere göre endotel onarımının olumsuz etkilendiğine ve inflamatuar sürecin daha şiddetli olduğuna dair kanıtlar vardır. Çalışmamızda, metabolik ve inflamatuar belirteç olarak prognostik nutrisyonel indeks (PNİ) ile dipping patern arasındaki ilişkiyi değerlendirmeyi amaçladık. Materyal ve Metot: Çalışmamıza 01/01/2020-01/09/2022 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji ve Kardiyoloji polikliniklerine ev ve ofis kan basıncı izlemleri 140/90 mmHg olması üzerine 24 saatlik ambulatuvar kan basıncı izlemi (AKBİ) sonuçlarıyla başvurmuş toplam 380 hasta dahil edildi. Hastalar ambulatuvar kan basıncı ölçüm sonuçlarına göre dipping hipertansif ve non-dipping hipertansif hastalar olarak iki gruba ayrıldı. Her iki grupta da hastaların demografik özellikleri (yaş, cinsiyet, boy, kilo, beden kitle indeksi) ve 12 saatlik açlık sonrası yapılmış laboratuvar tetkikleri retrospektif olarak hasta dosyalarından incelendi. İki grup arasındaki laboratuvar ve klinik bulgular karşılaştırılıp dipping patern için prediktif faktörler belirlendi. Bulgular: Dipping HT grubunda 163 (%43) hasta, non-dipping HT grubunda 217 (%57) hasta vardı. Diyabetes mellitus tanısı olan hasta sayısı non-dipping HT grupta 39 (%18) dipping HT grupta 16 (%9,8) olup non-dipping HT grupta DM tanılı hasta sayısı daha fazla idi (p=0,025). Tüm hastalarda ortalama yaş 50,1±12,2, dipping HT grupta 49,19±10,86 ve non-dipping HT grupta 50,98±12,84 idi (p=0,079). Tüm grupta trigliserit 162,93±83,92 mg/dL, dipping HT grupta 182,69±86,06 mg/dL ve non-dipping HT grupta 149,09±80,28 mg/dL olup dipping HT grupta trigliserit daha yüksek düzeyde saptandı (p=0,001). Kolesterol tüm grupta 207,45±44,27 mg/dL, dipping HT grupta 212,79±46,15 mg/dL ve non-dipping HT grupta 201,60±41,99 mg/dL olup dipping HT grupta daha yüksek düzeyde olduğu görüldü (p=0,026). Prognostik nutrisyonel indeks tüm grupta 54,45±6,11, dipping HT grupta 56,03±5,27 ve non-dipping HT grupta 53,42±6,41 olup non-dipping HT grupta dipping HT gruba göre daha düşük olduğu görüldü (p

Özet (Çeviri)

Purpose: Hypertension is the disease with the highest prevalence among all cardiovascular risk factors. Non-dipping hypertension is associated with higher cardiovascular risk and worse outcome. There is evidence that endothelial repair is negatively affected and the inflammatory process is more severe in non-dipping hypertensive individuals than in dipping hypertensive individuals. In our study, we aimed to evaluate the relationship between prognostic nutritional index (PNI) and dipping pattern as metabolic and inflammatory markers. Material and Methods: A total of 380 patients who applied to Dicle University Faculty of Medicine Nephrology and Cardiology polyclinics between 01/01/2020-01/09/2022 with the results of 24-hour ambulatory blood pressure monitoring (ABPI) after home and office blood pressure monitoring 140/90 mmHg were included in our study. The patients were divided into two groups as dipping hypertensive and non-dipping hypertensive patients according to the ambulatory blood pressure measurement results. Demographic characteristics (age, gender, height, weight, body mass index) of the patients in both groups and laboratory tests performed after 12 hours of fasting were retrospectively analyzed from the patient files. The laboratory and clinical findings between the two groups were compared and the predictive factors for the dipping pattern were determined. Results: There were 163 (43%) patients in the dipping HT group and 217 (57%) patients in the non-dipping HT group. The number of patients diagnosed with diabetes mellitus was 39 (18%) in the non-dipping HT group and 16 (9.8%) in the dipping HT group, while the number of patients with DM was higher in the non-dipping HT group (p=0.025). The mean age in all patients was 50.1±12.2 years, 49.19±10.86 years in the dipping HT group and 50.98±12.84 in the non-dipping HT group (p=0.079). Triglyceride level was 162.93±83.92 mg/dL in the whole group, 182.69±86.06 mg/dL in the dipping HT group, and 149.09±80.28 mg/dL in the non-dipping HT group, with higher triglyceride levels in the dipping HT group (p=0.001). Cholesterol was 207.45±44.27 mg/dL in the whole group, 212.79±46.15 mg/dL in the dipping HT group, and 201.60±41.99 mg/dL in the non-dipping HT group, with a higher level in the dipping HT group (p=0.026). The prognostic nutritional index was 54.45±6.11 in the whole group, 56.03±5.27 in the dipping HT group and 53.42±6.41 in the non-dipping HT group, and it was found to be lower in the non-dipping HT group than in the dipping HT group (p

Benzer Tezler

  1. Primer hipertansiyonlu bireylerde vasküler endotelyal growth faktör ve Tie-2 reseptör düzeylerinin belirlenmesi

    Determination of vascular endothelial growth factor and Tie-2 levels in patiens whit pri̇mary hypertension

    AHMET KEMAL FİLİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    FizyolojiCumhuriyet Üniversitesi

    Fizyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. ERCAN ÖZDEMİR

  2. Primer hipertansif hastalarda serum magnezyum düzeyi ile kardiyovasküler risk faktörlerinin ilişkisinin incelenmesi

    The assessment of the relationship between serum magnesium levels and cardiovascular risk factors in primary hypertensive patients

    BÜŞRA BETÜL ÇAĞIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HADİM AKOĞLU

  3. Primer hipertansif hastalarda erken organ hasarı ve nötrofil jelatinaz ilişkili lipokalin (NGAL) seviyesi

    Early organ damage and neutrophil gelatinase related lipocalin (NGAL) levels in primary hypertensive patients

    SERDAR GÖKHAN NURKOÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    KardiyolojiGazi Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ASİFE ŞAHİNARSLAN

  4. Primer hipertansif hastalarda böbrek zedelenmesinin erken tanısında güvenilir bir gösterge olarak cystatin C'nin önemi

    Başlık çevirisi yok

    BETÜL ALTAY ÖZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    BiyokimyaAkdeniz Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ASLI BAYKAL

  5. Primer hipertansif bireylerin antropometrik ölçümleri ile arteriyel sertlik parametreleri arasındaki ilişki

    The relationship between anthropometric measurements and arterial stiffness parameters in essentially hypertensive patients

    ALİ SELÇUK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıGATA

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATİH BULUCU