16 yıllık süreçte kolelitiazis tanısı ile hastanemizde tedavi gören olguların retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of the patients with the diagnosis of cholelithiasis who treated in our hospital in a 16-YEARS process
- Tez No: 780010
- Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM KARAMAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Cerrahisi, Pediatric Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Sağl. ve Has. Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 71
Özet
Amaç: Bu çalışmada kolelitiazis gelişiminde etkili faktörleri tanımlamak, klinik, laboratuvar ve ultrasonografi bulguları ile uygulanan tedavi yöntemleri ve sonuçları arasındaki ilişkiyi belirlemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 2005-2020 yılları arasında hastanemizde kolelitiazis tanısı alan 0-18 yaş grubundaki hastalar hastane otomasyon sisteminden geriye dönük olarak belirlendi. Takibi 1 aydan kısa sürede sonlanan ve/veya ultrasonografi ile safra kesesinde sadece safra çamuru görülen hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Hastaların demografik özellik, ek hastalık, geçirilmiş ameliyat, klinik, laboratuvar, ultrasonografi ve uygulanan tedavi ile ilgili bilgileri analiz edildi. Bulgular: Kolelitiazis tanısı alan hastaların %59'u kızdı. Obezite en sık görülen risk faktörüydü ve 10 yaş üzerindeki hastaların %34,7'sinde mevcuttu. Hastaların %48,7'si semptomatikti. 2 yaş altındaki hastalarda en sık görülen semptom huzursuzluk, 2 yaş üzerindekilerde ise karın ağrısıydı. Taş boyutu ile semptomatik olma, atak geçirme veya taşın kaybolma oranı arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Taş kaybolma oranı seftriakson kullanımı olanlarda %70 ve TPN öyküsü olanlarda %37,5 olarak bulundu. Taşın komplike olma oranı tüm hastalarda %6,2, büyük yaş grubunda %9,8, obezitesi olanlarda ise %12,2'ydi. Opere edilen hastalarda son 8 yılda hematolojik hastalık oranının azaldığı, idiyopatik hastaların oranının arttığı görüldü. Laparoskopik kolesistektomi yapılan hastalarda açık kolesistektomi yapılanlara göre NG ihtiyacının daha az olduğu, daha erken oral başlandığı, postop antibiyotik kullanım ve yatış süresinin daha kısa olduğu tespit edildi. Sonuç: Çocuklarda kolelitiazis görülme sıklığı artmaktadır. 2 yaş altındaki hastalarda taş kaybolma oranı yüksek, komplike olma oranı düşük olduğu için takip edilmeleri daha uygundur. Laparoskopik kolesistektomi güvenli görüş alanına dikkat edilerek uygulandığında çocuklarda güvenilir bir tedavi yöntemidir. Cerrahi tedavi safra taşı komplike olan hastalarda, semptomatik hastalarda ve adolesan yaş grubunda ön planda düşünülmelidir.
Özet (Çeviri)
Objective: In this study, it was aimed to define the factors affecting the development of cholelithiasis and to determine the relationship between clinical, laboratory and ultrasonographic findings, treatment methods and results. Materials and Methods: Patients in the 0-18 age group who were diagnosed with cholelithiasis in our hospital between 2005 and 2020 were determined retrospectively from the hospital automation system. Patients whose follow-up ended in less than 1 month and/or who had only biliary sludge in the gallbladder were not included. Informations about demographic characteristics, history of diseases, clinical, laboratory, ultrasonography and treatment of the patients were analyzed. Results: Of the patients with cholelithiasis, 59% were girls. Obesity was the most common risk factor and was present in 34.7% of patients over 10 years of age. 48.7% of the patients were symptomatic. The most common symptom in patients under 2 years of age was restlessness, and abdominal pain in those over 2 years of age. There was no relationship between stone size and the rate of being symptomatic, becoming complicated or stone disappearing. The stone disappearance rate was 70% in those using ceftriaxone and 37.5% in those using TPN. The complication rate of the stone was 6.2% in all patients, 9.8% in the older age group, and 12.2% in those with obesity. The rate of hematological disease has decreased in the operated patients in the last 8 years, and the rate of idiopathic patients has increased. Patients who underwent laparoscopic surgery had less need for NG, earlier oral initiation, shorter postoperative antibiotic use and hospital stay compared to those who underwent open cholecystectomy Conclusion: The incidence of cholelithiasis is increasing in children. Patients under 2 years of age should be followed up because the stone disappearance rate is high and the complication rate is low. Laparoscopic cholecystectomy is a safe treatment method in children when applied with a safe field of view. Surgical treatment should be considered primarily in patients with complicated gallstones, symptomatic patients and adolescents.
Benzer Tezler
- Çocukluk çağında kresentik glomerülonefritler; Etiyolojik sınıflandırması ve CD163+ makrofajların klinikopatolojik önemi
Cresentic glomerulonephritis in childhood; Classification of etiology and clinicopathological importance of CD163 positive macrophages
GÖZDEM KAYKI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KADRİ ŞAFAK GÜÇER
- Türkiye'de müzik öğretmenlerine verilen hizmet içi eğitimin çeşitli değişkenler açısından analizi ve ihtiyaçlarının belirlenmesi
Analysis of the in-service training of music teachers in Turkey in terms of various variables and determinatıon of their needs
EMRE YÜCELAND
Doktora
Türkçe
2022
Eğitim ve Öğretimİnönü ÜniversitesiGüzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERSAN ÇİFTCİ
- İmar planları çerçevesinde uydu görüntüsü ve hava fotografları ile kentsel değişim analizi
Urban change analysis based on zoning plans of Melikgazi by aerial photographs and remotely sensed imageries
MEHMET SOYGÜLLÜCÜ
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Jeodezi ve FotogrametriErciyes ÜniversitesiHarita Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. COŞKUN ÖZKAN
- Türk müziğinde kadın toplulukları ve bir kadın müzik topluluğu örneği: Âvâze
Women's ensembles in Turkish music and an example of a women's music ensemble: Âvâze
ŞERİFE GÜVENÇOĞLU
Doktora
Türkçe
2022
Müzikİstanbul Teknik ÜniversitesiMüzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÖZDE SARI ÇOLAKOĞLU
- Mersin-Tarsus-Adana hattında şehirleşmenin mekânsal yapılanması ve Markov Chain modeliyle arazi kullanım senaryolarının üretilmesi
Spatial structure of urbanization on the Mersin, Tarsus, and Adana lines and predicting future land use scenarios by Markov Chain model
SELİN YILDIZ GÖRENTAŞ