Geri Dön

Çok küçük preterm bebeklerde farklı tedavi yaklaşımlarının patent duktus arteriozus kapanması ve prematürite ı̇lişkili morbiditeler üzerine etkisi

The effect of different therapy approaches on patent ductus arteriosus closure and prematurity related morbidities in very small preterm babies

  1. Tez No: 782753
  2. Yazar: SENA KALKAN BULUT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FUNDA TÜZÜN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 145

Özet

Giriş ve amaç: Fetal dolaşımda önemli görevi olan duktus arteriozusun (DA) doğum sonrası ilk 72 saatte kapanmaması Patent Duktus Arteriozus (PDA) olarak tanımlanır. PDA hemodinamik olarak önemli değişikliklere neden olarak nekrotizan enterokolit (NEK), bronkopulmoner displazi (BPD), intraventriküler kanama (İVK) gibi prematür morbiditeleri ve mortalitesinde artışa neden olabilmektedir. Fakat PDA'nın erken tedavisinin azalmış morbidite ve mortalite ile sonuçlanmadığını gösteren çalışmaların artması, tedavide kullanılan ilaçların da önemli yan etkilerinin olması nedeni ile hangi PDA'nın tedavi gerektirdiği, tedaviye ne zaman başlanılması gerektiği ve hangi farmakolojik ajanın tercih edilmesi gerektiği konuları henüz net cevap bulamamıştır. Çalışmamızın amacı PDA tedavisine başlama zamanının ve medikal tedavi tercihinin taburculukta PDA durumu, cerrahi ligasyon ihtiyacı, premetüre morbiditeleri ve mortalitesi üzerine etkisinin incelenerek hangi hastada, ne zaman, hangi tedavinin daha iyi sonuçlandığının gösterilmesidir. Gereç ve yöntem: Çalışmamızda 01.01.2015 ile 31.12.2020 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi (DEÜH)'de yatan 32.gestasyonel haftadan önce doğup PDA tanısı alan 121 bebeğin kayıtları retrospektif olarak incelenmiştir. Bebeklere ait maternal ve perinatal özelliklere, yoğun bakım izlemlerindeki morbidite ve mortalite verilerine hasta dosyaları ve hastanenin elektronik bilgi sisteminden ulaşılmıştır. Olgular PDA tedavisine başlama zamanlarına göre çok erken medikal tedavi (ilk 72 saatte tedaviye başlanma) ve erken medikal tedavi (ilk yedi günde tedaviye başlanma) olarak gruplanmıştır. Medikal tedaviye başlangıç tercihlerine göre de ibuprofen ve parasetamol grubu olarak ayrılmışlardır. Ve bu faktörlerin taburculukta PDA durumu, cerrahi ligasyon ihtiyacı, geç başlangıçlı sepsis, NEK, İVK, periventriküler lökomalazi (PVL), prematüre retinopatisi (ROP), BPD, BPD/ölüm, mortalite ve hastanede yatış süresi üzerine etkisi incelenmiştir. Veriler, IBM ® SPSS ® 25 programı ile analiz edilmiştir. Bulgular: Olguların medyan GH'sı 26,71, medyan doğum ağırlıkları 828 gr'dır. Olguların %41,7'sinde geniş PDA, %29,6'sında orta PDA saptanmıştır. Olguların %70,1'ine medikal tedavi verilip, %64,6'sında da ilk kür ile başarılı duktal konstrüksiyon sağlanmıştır. Gestasyonel haftanın tedavi başlangıç zamanını değiştirmediği, HAPDA tanısının ve ilk 72 saatte invaziv mekanik ventilasyon desteği almanın ise klinisyeni çok erken medikal tedaviye (ilk 72 saatte başlanan tedavi) yönlendirdiği görülmüştür. Çok erken medikal tedavinin prematür morbidite ve mortalitesinde azalmaya neden olmadan farmakolojik ajan maruziyetini arttırdığı, ayrıca pulmoner kanama insidansında da artışa neden olduğu bulunmuştur. Erken medikal tedavinin (ilk yedi günde başlanan tedavi) ise daha geç başlanan medikal tedaviyle prematür morbidite ve mortalite sonuçlarının benzer olduğu görülmüştür. Olguların %51,2'sinde tedaviye ibuprofenle %46,3'ünde ise parasetamolle başlanmıştır, parasetamol ve ibuprofenin ilk kür sonrası başarılı duktal konstrüksiyon oranları arasında istatiksel anlamlı fark saptanmamıştır. PDA büyüklüğünün tedavi başlangıcında klinisyeni ibuprofen ya da parasetamole yönlendirmediği fakat daha düşük doğum ağırlıklı bebeklerde başlangıç tedavisinde parasetamolün daha çok tercih edildiği görülmüştür. Tedavisine parasetamolle başlanan grupta taburculukta açık DA, evre 3 ve üzeri İVK, BPD/ölüm ve mortalite daha sık görülmüştür. Fakat prenatal ve natal verileri de ekleyerek yapılan çok değişkenli regresyon analizleri sonucunda medikal tedaviye ibuprofenle ya da parasetamolle başlamanın taburculukta PDA durumu, cerrahi ligasyon ihtiyacı, geç başlangıçlı sepsis, prematüre morbiditeleri, mortalite ve hastanede yatış süresi üzerine etkisinin benzer olduğu görülmüştür. Subgrup analizi ile

Özet (Çeviri)

Introduction and purpose: Failure of the ductus arteriosus (DA), which has an important role in fetal circulation, to close in the first 72 hours after birth is defined as Patent Ductus Arteriosus (PDA). PDA can cause hemodynamically significant changes, leading to an increase in premature morbidity and mortality such as necrotizing enterocolitis (NEC), bronchopulmonary dysplasia (BPD), intraventricular hemorrhage (IVH). However, due to the increase in studies showing that early treatment of PDA does not result in reduced morbidity and mortality, and the drugs used in the treatment also have significant side effects, the issues of which PDA requires treatment, when to start treatment and which pharmacological agent should be preferred have not yet found a clear answer. The aim of our study is to examine the effect of starting PDA treatment and medical treatment choice on PDA status at discharge, the need for surgical ligation, morbidity and mortality of prematurity, and to show in which patient, when and which treatment results better. Materials and methods: In our study, the records of 121 babies born before the 32nd gestational week and diagnosed with PDA, hospitalized in Dokuz Eylül University Hospital (DEÜH) between 01.01.2015 and 31.12.2020 were retrospectively analyzed. Maternal and perinatal characteristics of babies, morbidity and mortality data in intensive care follow-ups were obtained from patient files and the hospital's electronic information system. The cases were grouped as very early medical treatment (starting treatment in the first 72 hours) and early medical treatment (starting treatment in the first seven days) according to the starting time of PDA treatment. They were divided into ibuprofen and paracetamol groups according to their medical treatment initiation preferences. And the effects of these factors on PDA status at discharge, need for surgical ligation, late-onset sepsis, NEC, IVK, periventricular leukomalacia (PVL), retinopathy of prematurity (ROP), BPD, BPD/death, mortality, and length of hospital stay were investigated. The data were analyzed with the IBM ® SPSS ® 25 program. Results: The median GH of the cases was 26.71, and the median birth weight was 828 gram. Large PDA was found in 41.7% of the cases and moderate PDA in 29.6%. Medical treatment was given to 70.1% of the cases, and successful ductal construction was achieved in 64.6% of the cases with the first cure. It was observed that the gestational week did not change the starting time of treatment, and the diagnosis of HAPDA and receiving invasive mechanical ventilation support in the first 72 hours led the clinician to very early medical treatment (treatment started in the first 72 hours). It has been found that very early medical treatment increases pharmacological agent exposure without reducing premature morbidity and mortality, and also increases the incidence of pulmonary hemorrhage. Early medical treatment (treatment started in the first seven days) was found to have similar premature morbidity and mortality results with later medical treatment. Treatment was started with ibuprofen in 51.2% of the cases and with paracetamol in 46.3% of the cases, no statistically significant difference was found between the successful ductal construction rates of paracetamol and ibuprofen after the first cure. It was observed that PDA size did not direct the clinician to ibuprofen or paracetamol at the beginning of treatment, but paracetamol was more preferred in the initial treatment in lower birth weight infants. In the group whose treatment was started with paracetamol, open DA at discharge, stage 3 and higher IVH, BPD/death and mortality were more common. However, as a result of multivariate regression analyzes by adding prenatal and natal data, it was observed that starting medical treatment with ibuprofen or paracetamol had similar effects on PDA status at discharge, need for surgical ligation, late-onset sepsis, premature morbidity, mortality, and length of hospital stay. As a result of multivariate analyzes examining subgroup analysis and

Benzer Tezler

  1. Çok küçük preterm bebeklerde erken neonatal dönemdeki kan hücre ve indekslerinin morbidite ve mortaliteyi öngörmedeki rolü

    Role of early complete blood count parameters to predict morbities and mortality in very preterm babies.

    CAN AKYILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FUNDA TÜZÜN

  2. Çok düşük doğum ağırlıklı preterm bebeklerde akut böbrek hasarını öngörmede idrar KIM-1 düzeylerinin etkinliğinin araştırılması

    Investigation of urinary KIM-1 levels to predict acute kidney injury in very low birth weight infants.

    EBRU TÜRKOĞLU ÜNAL

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESRA ARUN ÖZER

  3. Yenidoğanlarda fibrinolitik sistemin değerlendirilmesi

    Evaluation of fibrinolytic system in neonates

    ŞEVKET YİĞİT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    DOÇ.DR. SABRİ KEMAHLI

  4. Doğumda göbek kordonu sıvazlamanın prematüre yenidoğanlarda hematolojik, hemodinamik parametreler ve prematürelikle ilişkili morbiditeler üzerine etkilerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effects of umbilical cord milking on hematologic and hemodynamic parameters and premature-related morbidities in premature neonates

    SERDAR ALAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAADET ARSAN

  5. Prenatal sonografide saptanan plasenta patolojilerinde obstetrik ve perinatal sonuçlar

    Prenatal ultrasound diagnosis and obstetric and perinatal outcome of placental pathology

    MAHMUT TUNCAY ÖZGÜN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ATIL YÜKSEL