Geri Dön

Perfüzyon indeksi değerinin neonatal erken sepsisi öngörmedeki rolünün değerlendirilmesi

Evaluation of the role of perfusion index in prediction of neonatal early sepsis

  1. Tez No: 783607
  2. Yazar: ŞEYDA ŞAHİN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ŞAHİN HAMİLÇIKAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 84

Özet

Yenidoğan sepsisi, hemodinamik değişiklikler ve diğer klinik belirtilerle ilişkili olan ve önemli morbidite ve mortalite ile sonuçlanan viral, fungal veya bakteriyel kaynaklı sistemik bir enfeksiyondur. Yenidoğan sepsisinin patogenezi incelendiğinde ise buna neden olan bakteriler, perinatal dönemde doğum kanalından veya hematojen yolla (transplasental) bebeğe ulaşır. Neonatal sepsis insidansı gelişmiş ülkelerde daha düşük olarak bildirilmektedir. İnsidans gelişmiş ülkelerde 1000 canlı doğumda 1-10 iken gelişmekte olan ülkelerde bu oran 1000 canlı doğumda 49-170'e kadar yükselebilmektedir. Bu çalışma Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Yenidoğan kliniğinde Temmuz-Kasım 2022 tarihleri arasında doğan, 57'si vaka ve 59'u kontrol grubu olmak üzere toplam 116 hasta dahil edilerek, 24. saatinde alınan kanlarında C-reaktif protein (CRP), prokalsitonin (pct), hemogram bulguları perfüzyon indeksi değeri (Pİ) ile neonatal sepsisi öngörmede kullanılabilirliğini ölçmek amaçlanmıştır. Yenidoğan sepsisini öngörmede ve kanıtlamada, kan kültürü, CRP, pct, immatür/total nötrofil sayısı (I/T) oranı gibi invaziv işlemler kullanılmaktadır ve bu yüzden noninvaziv, kolaylıkla ölçülebilen işlemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Yenidoğan sepsisini öngörmede rolünü değerlendirdiğimiz noninvaziv bir girişim olan Pİ değeri ise, monitorize edilen alandaki kızılötesi sinyallerin doku bileşenlerine farklılıklarına göre pulsatil ile pulsatil olmayan kan miktarlarının oranlanması ile elde edilen sayısal bir değerdir. Oksijen satürasyonu seviyesinden değil, esas olarak izleme alanındaki kan miktarından etkilenir. Çalışmamıza Temmuz-Kasım 2022 tarihleri arasında doğan, 57'si çalışma ve 59'u kontrol grubu olmak üzere toplam 116 hasta dahil edildi. Çalışma grubuna neonatal sepsis risk faktörü olan ve 24. saatinde bakılan CRP değeri pozitif (>10 mg/dl) bebekler dahil edilecektir. Kontrol grubuna ise neonatal sepsis risk faktörü olan ve 24. saatinde bakılan CRP değeri negatif ( 0,2 olma sıklığı istatistiksel anlamda daha yüksek bulunmuştur (p=0,017). Çoğu çalışmada; ilerlemiş maternal yaş, hipertansiyon, gestasyonel diabetes mellitus, postpartum kanama, prematüre doğum, plasenta previa, plasenta dekolmanı, sezaryen, düşük doğum ağırlığı, intrauterin gelişme geriliği, makrozomi, düşük Apgar skorlu yenidoğanlar ve perinatal mortalite riskini artırdığı gösterilmiştir. Çalışmamızda ise maternal risk faktörü olmasının sepsis riskini arttırdığı fakat bebeğe bağlı olan risk faktörlerine oranla sepsis üzerine daha az etkisinin olduğu görülmüştür. Çalışmamızda hastaların“Anne Risk Faktör”ile“Çalışma grubu”arasında istatistik olarak anlamlı bir ilişki gözlenmiştir (p=0,042). Buna göre; genel olarak“çalışma grubunda”,“Risk faktörü negatif olanların daha fazla”olduğu görülmüştür. Çalışmamız doğrultusunda perfüzyon indeksinin neonatal sepsisi öngörmede tanısal bir değerinin olmadığını saptadık. Ancak yenidoğan sepsisinde perfüzyon indeksinin yerinin olmadığını net söyleyebilmek için literatürde yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle daha çok sayıda olgu ve geniş gruplar içeren çok uluslu prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Neonatal sepsis is a viral, fungal or bacterial systemic infection presenting with hemodynamic changes and other clinical presentations causing an important morbidity and mortality. Once the pathogenesis of neonatal sepsis is further investigated it is seen that the bacteria causing sepsis is transferred to the baby either in perinatal time through birth canal or hematogenically (trans placental). Incidence of neonatal sepsis is reported to be lower in developed countries. While the incidence is 1-10 in every 1000 living birth, the ratio is as high as 49-170 in every 1000 living births in developing countries. This study is conducted in Health Sciences University Bagcilar Education and Research Hospital, Pediatrics Department Newborn Clinic between July-November 2022 including 57 case and 59 control patients, total of 116 patients, in order to determine the utility of C-reactive protein, Procalcitonin and complete blood count findings perfusion index values in order to predict neonatal sepsis. In order to predict and prove neonatal sepsis invasive methods such as blood culture, CRP, Procalcitonin and immature neutrophil/ total number of neutrophil ratio (I/T ratio) are used therefore there is a need for noninvasive, easy to measure methods. Perfusion index (PI), a noninvasive method used in order to predict neonatal sepsis, is a numerical value determined by calculating the ratio of pulsatile and non-pulsatile blood amounts which is measured by the differentiation of infrared signals on the tissue components on the monitored area. It is primarily affected by the amount of blood, not oxygen saturation levels. A total of 116 patients, 57 case patients and 59 control group patients born between July-November 2022 were included in our study. Case group includes neonates with neonatal sepsis risk factor whose CRP levels were higher than 10mg/dl in the blood sample gathered on their 24 th hour. Control group includes patients with neonatal sepsis risk factor however had CRP levels lower than 10mg/dl in the blood sample gathered on their 24 th hour. Prevalence of the time of initiation of symptoms differ in newborns diagnosed with sepsis and is seen more frequently in males at all times. In our study, the ratio of male/female patients in case group was xi found 1.85, meaning that the number of male patients is statistically meaningfully higher (p=0.038), in accordance with the literature. Further hematologic tests are also used such as white blood cell count (WBC), neutrophil number, I/T ratio and Procalcitonin levels are also used in order to determine sepsis. In our study, it was found that the sepsis group had higher frequency of I/T> 0.2, which was statistically meaningful (p=0.017). Most studies show that old maternal age increases the risk of hypertension, gestational diabetes mellitus, postpartum bleeding, premature birth, placenta Previa, placental decollement, C/S, low birth weight, intrauterine growth retardation, macrosomia, newborns with low APGAR scores and higher risk of perinatal mortality. In our study, it is seen that presence of maternal risk factor increases the risk of neonatal sepsis however when compared to newborn related risk factors, it has lower ratio in developing sepsis. In our study, there was a statistically meaningful relation between“maternal risk factors”and“case group”(p=0.042). Accordingly, the control group had higher number of patients with no risk factors. Our study concluded that perfusion index does not have a diagnostic value in prediction of neonatal sepsis. However number of studies in literature is not enough to state that perfusion index as no value in neonatal sepsis. Further studies with higher number of cases and wider groups as well as multinational prospective studies are required.

Benzer Tezler

  1. Kan şekeri regule olan ve olmayan gestasyonel diyabetli gebelerde fetal myokard performans indeksi'nin ve kötü perinatal sonuçlardaki prognostik öneminin değerlendirilmesi

    Fetal myocardial performance index: prognostic impact on poorperinatal outcome and comparison between patients with regulated anddisregulated gestational diabetes

    MELDA SERKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve Doğumİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SEÇİL KARACA KURTULMUŞ

  2. Acil servise göğüs ağrısı şikayeti ile başvuran ve yatışı yapılan hastalarda perfüzyon indeksi

    Perfusion index measurement in patients who admitted to the emergency department with chest pain,

    İSMAİL MURAT OK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    İlk ve Acil YardımAdnan Menderes Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BEKİR DAĞLI

  3. Elektif sezaryen doğumda spinal anestezi sonrası hipotansiyonu öngörmede şok indeksinin rolü

    The role of shock index in prediction of hypotension after spinal anesthesia in elective cesarean section

    HAKAN ÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Anestezi ve ReanimasyonYozgat Bozok Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖKKEŞ HAKAN MİNİKSAR

  4. Toraks travması ile başvuran hastalarda perfüzyon indeksinin rolü

    The role of perfusion index in patients admitted with thoracic trauma

    İSMAİL UZKUÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İlk ve Acil YardımManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ EKİM SAĞLAM GÜRMEN

    DOÇ. DR. CUMHUR MURAT TULAY

  5. Acil serviste NSTEMI tanısı alan hastalarda bakılan periferik perfüzyon indeksinin 28 günlük kardiyak kötü sonlanımı öngörmedeki rolü

    The role of peripheral perfusion index in predicting 28-day cardiac poor outcome in patients diagnosed with NSTEMI in the emergency department

    UĞURCAN YIKILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Acil TıpMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KIVANÇ KARAMAN