Seyircilerin ve düzenleyenlerin gözüyle çevrim içi film festivalleri: Dönüş(emey)en tanımlamalar, olanaklar ve sınırlılıklar
Online film festivals: An investigation into festival experience through the perspectives of audiences and programmers
- Tez No: 786735
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ECE VİTRİNEL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, İletişim Bilimleri, Performing and Visual Arts, Communication Sciences
- Anahtar Kelimeler: Çevrim İçi Film Festivalleri, Kamusallık, Seyir Deneyimi, Film Endüstrisi, Dijital Platformlar, Toplumsal Etkileşim, Online Film Festivals, Publicness, Film Experience, Film Industry, Digital Platforms, Social Interaction
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Galatasaray Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Medya ve İletişim Çalışmaları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 156
Özet
COVID-19 salgınının başlamasıyla birlikte toplumsal etkileşimin fiziksel olarak kesintiye uğraması film festivalleri için büyük bir sorun teşkil etmiş; kültür ve sanat kurumları neredeyse iki yıl boyunca, etkileri uzun yıllar devam edecek bir krizle karşı karşıya kalmıştır. Kriz döneminde; zihinlerde fiziksel ve yüz yüze iletişime bağımlı olarak tasavvur edilen film festivalleri, internet ve çevrim içi gösterim pratikleri aracılığıyla seyircilerine ulaşmaya çalışmış, bu sayede salgının yol açtığı krizle baş etmek için çaba göstermiştir. Bununla birlikte, film festivallerini var eden esas mekanizmanın fiziksel ve yüz yüze etkileşim olduğunu düşünen ya da finansman sorunu yaşayan bazı film festivalleri iptal kararları almıştır. Diğer film festivalleri ise hem çevrim içi gösterim platformlarını hem de sinema salonlarını kullanarak melez bir formatla seyircilerin karşısına çıkmıştır. Bu durum, film festivallerinin var oluş nedenleri ile ilgili tartışmalara yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu tartışmaların sonucunda ortaya çıkan görüş ayrılıkları, film festivalleri hakkında yeniden düşünmeyi, ortaya çıkan sorunları ve eşitsizlikleri yeniden ele almayı, festivaller etrafında şekillenen güç ilişkilerinin durumunu yeniden sorgulamayı gerekli kılar. Festivallerin pandemi döneminde yaşamış olduğu krizden yola çıkan bu tez çalışması, çevrim içi gösterim platformlarının güncel festival ekosisteminde yarattığı etkileri ele almaya çalışmaktadır. Pandemi öncesi ve sonrasında karşılaştırmalar yaparak film festivallerindeki çevrim içi gösterim pratiğinin avantajlarını ve dezavantajlarını haritalamayı konu edinen bu çalışmanın amacı, pandemi dönemindeki uygulamaların seyirciler ve festival profesyonelleri açısından nasıl şekillendiğini soruşturmaktır. Festivaller, ortaya çıktıkları ilk günden itibaren toplumsal, kültürel ve politik birtakım koşulların ürünü olarak film endüstrisinde önemli roller üstlenmiştir. Festivaller sadece filmler hakkında değil, aynı zamanda o filmlerin etrafında şekillenen toplumsal etkileşimin nasıl inşa edildiği, sinemanın insanlar tarafından nasıl algılandığı ve deneyimlendiği gibi konularda gözlemler yapmamıza olanak tanırlar. Çeşitli toplumsal aktörleri içinde barındıran festival deneyimi, farklı koşullar altında şekillenir, farklı bağlamlarda gelişir fakat her şeye rağmen temel birtakım prosedürler ve kurallar etrafında düzenlenir. Bu nedenle, film festivalleri basitçe bir organizasyon olarak adlandırılmaz; bunun yerine sinema hakkında bilgi üreten, gündelik yaşamda belirli bir zamana ve mekâna ait deneyimleri kapsayan, insan ilişkilerinin öne çıktığı çok yönlü bir ağ olarak tanımlanırlar. Festivaller, içinde bulundukları coğrafyaların, şehirlerin, kültürlerin ya da toplumsal normların üzerine inşa edilir, özellikle ticari alanlarda kendisine yer bulamayan filmler için gösterim imkânları sunar ve sayısız farklı değişkene göre karakterize edilirler. Bu nedenle film festivallerini tanımlamak, onlar hakkında kesin sınırlar çizmek veya yargıda bulunmak oldukça zor bir süreçtir. Yeni iletişim teknolojilerinin film festivalleriyle olan ilişkileri söz konusu olduğunda bu durum daha da karmaşık bir hal almaktadır. Bu bağlamda, bu tez çalışması pandemi döneminden sonra yaygınlık kazanan çevrim içi film festivalleri aracılığıyla gerçekleşen seyir deneyimini ve bu deneyime bağlı olarak şekillenen örgütlenme biçimlerini konu almaktadır. İkinci Dünya Savaşı öncesinde film festivallerinin gelişme süreci, avangart sinemanın ve güçlü bir sinefili olgusunun etrafında şekillenmiştir. Bu tür etkinlikler, ticari amaçlarla gerçekleştiriliyor gibi görünmesine rağmen sinemanın kendisini bir sanat olarak kanıtlaması sürecinde hayati bir rol oynamıştır. 1910'lu yıllardan itibaren sinemada endüstrileşme sürecinin başlaması nedeniyle kendisine ana akımda yer bulamayan filmler, günümüzde kabul gören film festivali modeline tam olarak benzemeyen ama onu çeşitli özellikleriyle çağrıştıran gösterim pratikleri sayesinde seyirciyle buluşur. Günümüzde aşina olduğumuz festival modelinin ilk ortaya çıkışı ise 1932 yılında Venedik'te düzenlenen uluslararası film festivaliyle başlamıştır. Bu döneme kadar geçen süre boyunca, çeşitli sinema kulüpleri ve salonlar, belirli temalar içeren fakat devamlılığı olmayan etkinlikler düzenleyerek sinemanın kamudaki itibarının yükselmesi için ön ayak olmuşlardır. Sinemanın özellikle eğitimli ve yüksek gelirli kesimler tarafından benimsenmesi, gelecek yıllarda film festivallerinin sinema endüstrisinde belirli bir kurumsal zemine oturması için kapı aralamıştır. 1930'lu yıllar, film festivallerinin kurumsal ve uluslararası bir görünürlük kazanmaya başladığı yıllar olmuştur. Film festivalleri, bu dönemde güçlü bir Avrupa olgusu olarak ortaya çıkar. İkinci Dünya Savaşı öncesinde Avrupa'daki jeopolitik mücadelenin derin izlerini taşıyan film festivalleri, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'da yıkıma uğramış toplumsal yapıyı yeniden inşa etmeyi amaçlayan tarihsel bir proje işlevi görmüştür. 1950'li ve 1960'lı yıllar boyunca film festivalleri yine jeopolitik iklimin etkisinde şekillenmiş, bu defa soğuk savaşın tarafları arasında gerçekleşen siyasal mücadelelerin bir parçası olmuşlardır. 1980'li yıllardan itibaren yükselen neoliberal politikaların etkisiyle kamusal desteğini kaybeden film festivalleri, aynı zamanda sayısal olarak artış göstermeye başlamış ve küresel bir genişleme sürecine girmiştir. Özellikle 2000'li yılların başından itibaren film festivali olgusuyla ilgili tartışmalar çoğalmış ve kurumsal düzenlemeler yoluyla festival sayılarındaki artışın önüne geçilmeye çalışılmıştır. Film festivallerinin kitleselleşmesi, artan teknolojik imkânlar sayesinde festival düzenlemenin kolaylaşmasıyla ilişkilidir. Filmlerin hem gösterim hem de dağıtım aşamalarında gerçekleşen dijitalleşme süreci, festival düzenlemenin boyutlarını ve festival seyircisi olmanın anlamını sürekli olarak sorgulamamızı gerektiren bir nitelik kazanmıştır. Bu bağlamda, bu tez çalışmasının amacı, film festivallerinin çevrim içi gösterim teknolojileriyle nasıl ilişki kurduğunu gözlemlemektir. Film festivallerinin dijital teknolojilerle kurduğu ilişkinin bir diğer ayağı da sinemaya gitme deneyiminin çağdaş görünümüyle ilişkilidir. Ortaya çıktığı ilk günden itibaren kamusal ve fiziksel bir mekânla (sinema salonu) özdeşleşen ve belirli kurallar ya da prosedürler aracılığıyla şekillenen sinemaya gitme deneyimi; günümüzde tablet, cep telefonu, bilgisayar ya da diğer mobil cihazlar aracılığıyla gerçekleşmeye başlamıştır. Bu durum, çeşitli çevreler tarafından olumsuz yorumlanmış, yirminci yüzyılın en önemli hikâye anlatma aracı olarak görülen sinemanın geleceği açısından karamsar değerlendirmelerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bununla birlikte, sinemanın gerçekte yok olmadığını; bunun yerine seyir deneyiminin etrafında şekillenen prosedürlerin ve kuralların değiştiğini ya da sadece yeni bir şekle büründüğünü dile getiren görüşler de mevcuttur. Bu tartışmalar eşliğinde film festivalleri ve dijital teknolojiler arasındaki ilişkiyi konu edinen bu tez çalışması, çağdaş hareketli görüntü kültüründe festival deneyiminin ne anlama geldiğini incelemektedir. Film çalışmaları ve film çalışmalarının önemli bir alt dalı olarak gelişen film festivali çalışmaları literatüründen beslenen bu araştırma, üç ayrı bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde film festivali olgusunun tarihsel gelişimi ele alınmıştır. Bu kapsamda film festivallerinin hangi coğrafyalarda ve hangi bağlamlarda ortaya çıkıp geliştiği ilgili literatür taranarak incelenmiştir. Bu bölümde ayrıca sinema bilgisinin üretim merkezleri olarak film festivallerinde görülen özellikler ele alınmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde dijital sinemayla birlikte ortaya çıkan tartışmaların bir sonucu olarak sinemaya gitme eyleminin tarihsel olarak hangi süreçlerden geçtiği konu edilmiştir. Medyadaki yöndeşme trendiyle birlikte seyir deneyiminin küçük ekranlarda gerçekleşmeye başlamasının hangi sonuçlara yol açtığı ve seyircilerin konumuyla ilgili tartışmalar bu bölümde ele alınmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise nitel araştırma teknikleri aracılığıyla elde edilen veriler analiz edilmiştir. Çalışma süresince iki temel yöntem izlenmiştir. İlk olarak Mart 2020 ve Aralık 2021 tarihleri arasında düzenlenen 5 ayrı film festivalinin 7 yöneticisi ile yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. İkinci olarak, 10'u kadın 5'i erkek olmak üzere 15 çevrim içi film festivali seyircisiyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Buna ek olarak, araştırmacı 12-16 Ekim 2022 tarihleri arasında gerçekleşen BIFED'de gönüllü olarak çalışmış, pandemi sonrasında festivallerin durumunu birinci elden deneyimlemiş, bu amaçla festival ekibiyle vakit geçirmiş ve etkinliği takip eden iki seyirciyle derinlemesine görüşme gerçekleştirmiştir. Burada katılımcı gözlem yoluyla elde edilen arşiv bilgileri, materyaller ve görseller, yapılan değerlendirmelerde dikkate alınmıştır. Araştırma kapsamında sorulan sorular aşağıdaki gibidir: Pandemi öncesinde/sırasında/sonrasında çevrim içi gösterim platformları ile film festivalleri arasında kurulan ilişki, film festivali kavramı hakkındaki tanımlamaları nasıl şekillendirdi? Film festivallerini organize eden kurumlar ve kişiler, çevrim içi gösterim teknolojilerini hangi amaçlarla ve nasıl kullanmışlardır? Bu teknolojilerinin film festivallerinin örgütlenme süreçleri açısından avantajları ve dezavantajları nelerdir? Çevrim içi gösterim pratikleri ve çağdaş hareketli görüntü kültürü, film festivallerindeki seyir deneyimini nasıl şekillendirmiştir? Araştırma sonucunda, çevrim içi gösterim platformlarının film festivalleri için sağladığı kolaylıkların ve zorlukların, çeşitli sosyal, kültürel ve politik bağlamlara göre ele alınması gerektiği gözlemlenmiştir. Her film festivalinin kendisini tanımlama biçimi, seyirciler ile kurduğu ilişki ve bulunduğu şehir ile kurduğu ilişki farklılık göstermektedir. Buna ek olarak, film festivalleri birçok tema ve uzmanlık alanı etrafında şekillenen, farklı deneyim türlerini bir arada içerisinde bulunduran etkinliklerdir. Bu nedenle, film festivallerinin çevrim içi gösterim platformlarıyla kurduğu kurumsal ilişki, içinde bulundukları toplumsal, siyasal ve kültürel bağlamlardan ayrı tutulamaz. Bununla birlikte, film festivallerinin dijital teknolojiler ile kurdukları ilişkiler açısından gözlemlenen en önemli mesele, yaşanan bütçe ve finansman sorunlarıdır. Halihazırda oldukça kırılgan bir görünüm sergileyen film festivalleri, pandemi dönemiyle birlikte daha çok zorlanmıştır. Bu zorlukların aşılması için film festivallerinin bağımsız ve özerk hareket etmelerini sağlayacak sistematik bir kamu desteği gerekmektedir. Festivaller bu sayede hem fiziksel hem de çevrim içi gösterimler yoluyla daha kolay yollarla seyircilerinin karşısına çıkabilir ve kitlesini genişletebilir. Seyircilerle yapılan görüşmeler sonucunda, çevrim içi gösterim platformlarında gerçekleşen festival deneyiminin farklı yönleriyle ele alınması gereken ve bütüncül bakış açıları geliştirilmesi gereken bir olgu olduğu ortaya çıkmıştır. Çevrim içi gösterim platformları sayesinde, bulundukları şehirlerde film festivali olmayan ya da çalışma hayatının yoğunluğu nedeniyle vakti olmayan seyircilerin, internete olan erişimlerinin sağladığı ölçülerde film festivallerini deneyimleme şansına sahip oldukları gözlemlenmiştir. Ayrıca film festivalleri genellikle ticari gösterim olanağı kısıtlı olan filmlere yer verirler. Bu çerçevede, coğrafi sınırlılıkları aşarak çevrim içi gösterimler yoluyla seyircilere ulaşma olanağı, film festivallerinin varlıklarını tehdit etmekten ziyade, çok yönlü ele alınması gereken yeni durumların ortaya çıkmasına yol açar. Bununla birlikte, seyir deneyiminin kamusal alanlardan özel alanlara ya da büyük ekranlardan küçük ekranlara taşınmış olması, filmlerin odaklanarak izlenmesini zora sokmuştur. Bu durum seyircilerin filmleri daha dikkatli takip edebilmelerinin önüne geçmektedir. Çevrim içi gösterim teknolojilerinde kişiselleştirilmiş bir ekran aracılığıyla festivali takip etmek durumunda olan seyirciler, toplumsal bir etkileşimden uzak kalmıştır ve bu durum film festivallerindeki sosyallik olgusunun dönüşümüne yol açmıştır. Bu nedenle, bu tez çalışması film festivali tanımlamaları hakkında yeniden sorgulamalar yapmak için bir çağrı niteliği taşımaktadır.
Özet (Çeviri)
With the onset of the COVID -19 pandemic, the physical disruption of social interaction became a major problem for film festivals; for nearly two years, cultural institutions have faced a crisis whose effects will continue for many years. During the crisis, film festivals, which relied on physical and face-to-face communication in our minds, tried to reach their audiences through the Internet and online screenings, to cope with the crisis caused by the pandemic. However, some film festivals believe that the most important mechanism for film festivals to exist is physical and face-to-face interaction, or that have funding problems, have decided to cancel their events. Other film festivals have approached audiences with a hybrid format, using both online screening platforms and movie theaters. This situation has added a new dimension to the discussion of why film festivals exist. The disagreements that arise from these discussions make it necessary to rethink film festivals, to re-examine the problems and inequalities that have emerged, and to re-question the power relations that have formed around festivals. Taking these disagreements about festivals that emerged during the pandemic as a starting point, this study seeks to examine the impact of online screening platforms on the current festival ecosystem in Türkiye. The purpose of this study, which is about mapping the advantages and disadvantages of online screening practices at film festivals through pre- and post-pandemic comparisons, is to investigate how these practices are experienced during the pandemic period from the perspectives of audiences and festival staff. Ever since the first day of their emergence, festivals have assumed an important role in the film industry as a product of myriad social, cultural, and political conditions. Festivals allows us to make observations not only about films, but also about how social interaction is built around those films, how cinema is perceived and experienced by people. Festival events, involving different social actors, are shaped under different conditions and evolve in different contexts, but despite everything, they are organized around a set of basic procedures or rules. Therefore, film festivals cannot be described simply as an organization, but they are defined as networks that produce information about cinema, generate a specific time and place in everyday life experience, and encompass a variety of human relationships. Festivals build upon the geographies, cities, cultures, or social norms in which they are located. They provide screening opportunities for films that have not been able to find a place for themselves, especially in commercial settings, and are characterized by different variables. For this reason, it is quite difficult to define film festivals, to draw precise boundaries, or to make judgments about them. This situation becomes even more complicated when it comes to the relationships between online communication technologies and film festivals. In this context, this study has dealt with online film festivals that are widely used after the pandemic, the film experience that takes place there, and the identification problems that arise from this experience. The development process of film festivals before World War II was characterized by avant-garde cinema and a strong phenomenon of cinephilia. Even though such events were seemingly held for commercial purposes, they played a vital role in the process by which cinema proved itself as an art form. Films that didn't find a place in the mainstream since the 1910s, due to the beginning of the industrialization of cinema, encounter the public thanks to screening practices that do not exactly resemble the film festival model accepted today, but are conditioned by other characteristics. The first appearance of the festival model we know today began with the Venice International Film Festival in 1932 when various cinema clubs and theatres made easier the rise of cinema's public reputation by organizing similar events with specific themes but without continuity. The acceptance of cinema, especially among the educated and high-income classes, paved the way for film festivals to gain an institutional base in the cinema industry in the following years. In the 1930s, film festivals began to acquire international recognition. Film festivals develop into a strong European phenomenon during this period. Carrying the deep traces of the geopolitical struggle in Europe before World War II, film festivals served as a historical project to rebuild the social structure that had been destroyed in Europe after World War II. In the 1950s and 1960s, film festivals were again shaped by the influence of geopolitical issues, this time becoming part of the political struggles that took place between the Cold War parties. Film festivals, which had been losing their public support due to the emergence of neoliberal policies in the 1980s, also began to grow in numbers and entered a process of global expansion. Especially since the early 2000s, discussions about the phenomenon of film festivals have multiplied, and attempts have been made to prevent the increase in the number of festivals through institutional measures. The massification of film festivals is related to the ease with which festivals can be organized thanks to increasing technological possibilities. The process of digitalization that takes place both in the screening and distribution of films has reached a quality that forces us to constantly question the dimensions of the design of a festival and the importance of the festival audience. In this context, the aim of this study is to observe how film festivals deal with online screening technologies. Another pillar of the relationship that film festivals have established with digital technologies is related to the contemporary idea of the movie-going experience. Since the first day of its appearance, when people identified with the public and physical space (movie theatre ), the experience of watching a film was determined and shaped by certain rules or procedures; but today it takes place on tablets, cell phones, computers or other mobile devices. This situation has been interpreted negatively by various researchers and has led to pessimistic assessments about the future of cinema, which is considered the most significant tool of storytelling in the twentieth century. However, there are also opinions that cinema has not really disappeared or died. Rather, the procedures and rules that shape the cinematic experience have changed or simply taken on a new form. Accompanied by these discussions, this thesis study, which explores the relationship between film festivals and digital technologies, examines what the festival experience means in today's moving image culture. This study, which consists of three separate parts, draws on the literature on film festival studies, which has developed as an important subfield of film studies. The first part of the study focuses on the historical development of the film festival phenomenon. In this context, information from the film festival literature is used to discuss the areas and contexts in which film festivals emerge and develop. This section also examines the spatial and temporal characteristics of film festivals as centres of film knowledge production. The second part of the study focuses on the story oy cinematic experience has historically undergone due to the debates that have emerged with digital cinema. The discussions about the consequences of watching films on small screens, the convergence trends in the media landscape, and the position of the audience dealt with in this section, as well. In the third part of the study, the data obtained through qualitative research techniques were analysed by thematic explanations. Two main strategies were established during the study. First, semi-structured in-depth interviews were conducted with 7 directors of 5 different film festivals that had been held between March 2020 and December 2021. Second, in-depth interviews were conducted with 15 viewers of online film festivals, 10 of whom are women and 5 of whom are men. In addition, the author of this study participated as a volunteer in BIFED, which was held from October 12 to 16, 2022, experienced first-hand the situation of festivals after the pandemic, conducted in-depth interviews, and spent time with the festival team. In this part of the study, archival information, materials, and images obtained through participant observation at BIFED were considered in the assessments to be made. The questions posed in the research are as follows: How has the relationship between online screening platforms and film festivals before/during/after the pandemic shaped definitions of the term“film festival”? For what purposes and how have the institutions and individuals organizing film festivals used online screening technologies? What are the advantages and disadvantages of these technologies for organizing film festivals? How have online screening practices and contemporary moving image culture influenced the viewing experience at film festivals? As a result of the research, it was found that the conveniences and difficulties offered by online screening platforms for film festivals should be considered according to various social, cultural, and political context. The way each film festival defines itself and the relationship they build with audiences through cinematic spaces varies. Moreover, film festivals are events that revolve around many themes and areas of expertise and combine different types of experiences. Therefore, the institutional relationship that film festivals build with online screening platforms cannot be separated from the social, political, and cultural contexts in which they are located. However, the most important subject observed in the relations established by film festivals and digital technologies is the budget and funding problems. Film festivals, which already have a very fragile appearance, have faced further difficulties during the pandemic. To overcome these difficulties, systematic public support is needed to enable film festivals to act independently and autonomously. In this way, festivals can reach their audience and expand their influence in sustainable ways, both through physical and online screenings. As another result of the research, based on the interviews with the audience, it was found that the festival experience that takes place on online screening platforms is a phenomenon that needs to be addressed in its different aspects and that integrated perspectives should be developed. Thanks to online screening platforms, it was found that viewers who do not have a film festival in their city or do not have time due to the intensity of their work life have the opportunity to experience film festivals to the extent that their access to the Internet allows. In addition, film festivals often offer niche products that are not easily accessible to everyone. In this context, the ability to reach audiences through online screenings, overcoming geographic limitations, strengthens the assets of film festivals rather than threatening them. In addition, the fact that the audience experience has shifted from public spaces to private spaces or from large screens to small screens has shortened the time to watch films. This situation may discourage audiences from watching films with more attention. Online screening technologies lead to a disruption of social interaction through personalized screens. This situation leads to a profound change in the phenomenon of publicness and film experience in film festivals. Therefore, this study is an invitation to reinterrogate the definitions of film festivals.
Benzer Tezler
- Televizyon programcılığında izlence çizelgelerini oluşturma sanatı
The Art of creating charts for TV programs
KUDRET AKIN
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
Radyo-Televizyonİstanbul ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EDİBE SÖZEN
- Spor tesis çevresi faktörleri: Memnuniyet ve ağızdan ağıza iletişim (WOM) üzerine etkisi
Sport facilities environmental factors: Their effect on satisfaction and word of mouth (WOM)
ANSAY HIZAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
SporAnadolu ÜniversitesiBeden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METİN ARGAN
- Sinemada yol ve yolculuk kavramı bağlamında karakterin dönüşümünün incelenmesi
Investigation of the transformation of the character in the context of road and journey in cinema
FIRAT SAYİCİ
Doktora
Türkçe
2019
Radyo-TelevizyonSelçuk ÜniversitesiRadyo Televizyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYTEKİN CAN
- Sağlık hizmetleri çalışanlarının tükenmişlik ve depresyona yatkınlık düzeylerinin incelenmesi: Bolu-112 acil sağlık hizmetleri örneği
Health services employees burnout and investigation of depression suscepti̇bi̇li̇ty level: Bolu - 112 emergency health services case
ONUR DURUKAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
İlk ve Acil YardımTürk Hava Kurumu Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AHMET EMİN SERİN
- Spor seyircilerinin siber zorbalık davranışlarının incelenemesi
Investigation of cyberbullying behaviors of sports
NEŞET ALTINOK
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
SporYozgat Bozok ÜniversitesiBeden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALPASLAN KARTAL