Emile Durkheim'ın sosyolojisinde hukuk, suç ve cezanın evrimi
The evolution of punishment, crime and law in Emile Durkheim's sociology
- Tez No: 791041
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ENGİN TOPUZKANAMIŞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Sosyoloji, Law, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kamu Hukuku Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 411
Özet
Emile Durkheim'ın sosyolojisinin merkezinde ahlak ve hukuk vardır. Durkheim'ın hukuk sosyolojisine katkıları yadsınmıştır. Toplumsal olgu olarak hukuk, suç ve ceza; bir yönüyle gözle görülebilen, diğer yönüyle somut olarak yakalanamayan, aynı anda hem dışsal hem içsel, kolektif, etkili, yararlı ve ahlaki toplumsal gerçeklerdir. Yasal değişim tezi revize edildiğinde geçerlidir: Herhangi bir yer ve zamanda hukuk düzeninin bastırıcı karakteri arttıkça ceza hukukunun kapsamı genişler, siyasal-geleneksel cezaların şiddeti birey kişiliği ve organik dayanışma aleyhine yükselir. Yasa metinlerine, suç istatistiklerine, yargı kararlarına nesnel göstergeler olarak değil, yasa koyucuların, istatistiği tutan resmi örgütlenmelerin, yargıçların anlamlandırdıklarını gösteren şeysellikler olarak bakılmalıdır. Karmaşık işbölümü toplumlarında hukuk çok boyutludur, ahlakın yansıması değildir. Hukuk, ahlaki ve bilinçli bir insan etkileşimleri düzeni ve temsilidir. Hukukun meşruluğu; yasa yapıcılara, yasa yapım süreçlerine, yasalara ve uygulanışlarına güven sorunudur. Güven sorunu sempati, ortak ideal, duygusal bağlılık, örgütlenme ve denge sorunudur. Durkheim, serbest piyasa düzenlerini, sosyalist rejimleri, nostaljik amaçları patolojik bulur. Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik birbirine indirgenemez bir bütündür. Farklılaşma, çeşitlilik ve benzerlik aynı anda yaşamın itici gücüdür. Sözleşme, demokrasi ve mülkiyet düzenlerinde yeniden-düzenlemelere gidilmelidir. Durkheim, bozuk hukuk sistemlerinde toplumsal mensubiyetlerini yitirenlerin, yoksulların, deli diye damgalananların, genel olarak emirleri vermeyenlerin itaatsizliğini, adaletsiz düzene itaatsizlik olarak sosyolojik düzlemde yenileyici işlevleriyle açıklar ve anlamlandırır.
Özet (Çeviri)
Morality and law are at the center of Emile Durkheim's sociology. Durkheim's contributions to the sociology of law have been denied. Law, crime and punishment as social phenomenons; they are social facts that can be seen with the naked eye on one side and cannot be grasped concretely on the other, that are simultaneously external and internal, collective, effective, useful and moral. The legal change thesis is valid with revision: As the repressive character of the legal order increases in any place and time, the scope of criminal law expands, the severity of political-traditional punishments rises against the individual personality and organic solidarity. Law texts, crime statistics and judicial decisions should not be viewed as objective indicators, but as things that show what the legislators, the official organizations that keeps the statistics, and the judges interpret. In societies of complex division of labor, law is multidimensional, not a reflection of morality. Law is an order and representation of a moral and conscious human interactions. Legitimacy of law is a question of trust in lawmakers, the lawmaking processes, laws and their implementations. The problem of trust is a problem of sympathy, shared ideal, emotional commitment,organization and equilibrium. Durkheim finds free market orders, socialist regimes and nostalgic aims pathological. Freedom, equality and fraternity are an irreducible whole. Differentiation, diversity and similarity are simultaneously the driving force of life. There must be re-arrangements of contracts, democracy and property systems. Durkheim explains and interprets the disobedience of those who lose their social affiliation, the poor, those who are labeled insane, in general those who do not give orders in corrupt legal systems with its regenerative functions on the sociological plane as disobedience to the unjust order.
Benzer Tezler
- Durkheim ve Weber: Paradigmatik bağlamda karşılaştırmalı bir inceleme
Durkheim and Weber: A comparative analysis in a paradigmatic context
ZEYNEP TÜRKKAN
Doktora
Türkçe
2017
DinSüleyman Demirel ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RAMAZAN UÇAR
- Türk sosyolojisinde Ziya Gökalp geleneği ve Mustafa E. Erkal
Ziya Gokalp's tradition in the Turkish sociology and Mustafa E. Erkal
MURAT SERİM
Yüksek Lisans
Türkçe
2000
SosyolojiKırıkkale ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MİMAR TÜRKKAHRAMAN
- Afet sosyolojisinde sosyal sermayenin güven boyutunun incelenmesi: 2020 İzmir depremi örneği
Examining the confidence dimension of social capital in disaster sociology: The example of the 2020 İzmir earthquake
AYLİN ŞİKAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
SosyolojiBurdur Mehmet Akif Ersoy ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GAYE GÖKALP YILMAZ
PROF. DR. HATİCE HİCRET ÖZKOÇ
- Atatürk Dönemi Yurt Bilgisi ders kitaplarının eğitim felsefesi ve sosyolojisi açısından değerlendirilmesi
Evaluation of Ataturk Period Civics textbooks in respect of philosophy and sociology of education
SENA COŞĞUN
Doktora
Türkçe
2015
Eğitim ve ÖğretimErzincan Üniversitesiİlköğretim Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NECATİ FAHRİ TAŞ