Geri Dön

Böbrek parankim biyopsisi sonrasında gelişen hemoraji komplikasyonunu öngörmede SMI ve SWE' nin yeri

The role of SMİ and SWE in the prediction of hemorrhage complications after renal parenchyma biopsy

  1. Tez No: 796709
  2. Yazar: BURAK GÜNAY
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ OSMAN KULA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Trakya Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 55

Özet

PBB, parankimal böbrek hastalıklarının tanısının konulmasında radyolojik görüntüleme yöntemleri ile birlikte doku tanısı alınarak yapılan bir invaziv bir işlemdir. Görüntüleme yöntemlerinden genellikle sonografi eşliğinde yaplan biyopsi işlemi güvenilir bir işlem olsa da böbrek parankiminin zengin vasküle yapısı nedeniyle başta hemoraji olmak üzere bir takım riskleri bulunmaktadır. Çalışmamızda bu hastalarda biyopsi işlemi öncesi superb microvascular imaging ve shear wave elastografi gibi güncel yöntemlerle biyopsi sonrası hemoraji gelişimini öngörmede böbrek parankim mikrosirkülasyon ve sertlik değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Prospektif çalışmamıza 75 hasta dahil edilmiştir. Biyopsi öncesinde böbrek parankiminde biyopsi yapılacak bölgeden superb microvascular imaging'le vaskülarite özellikleri ve shear wave elastografi'yle parankim sertlik dereceleri bağımsız 2 radyolog tarafından incelendi. Bunun yanı sıra klinik olarak mikroskobik ve makroskopik hematüri gelişimi değerlendirildi. SMI ve SWE değerlerinde hematom ve hematüri gelişen ve gelişmeyen gruplar arasında Student t testi ve Mann Whitney U testi ile yapılan karşılaştırmalarda hematom ve hematüri gelişen gruptaki değerlerde istatistiksel anlamlı farklılık saptanmıştır (p0.05). Hematüri gelişimi açısından SMI vaskülarite indeks değerlerinde 0.01'lik artış hematüri riskini 1.85 kat ; SWE değerlerinde ise 1 kPa lık artışın 1.47 kat artırdığı gösterilmiştir. Hematom gelişiminde ise SMI vaskülarite indeks değerlerinde 0.001'lik artış 23,3 kat; SWE değerlerinde ise 1 kPa lık artış 2.24 kat artırdığı gösterilmiştir. Çalışmamız, literatüre bakıldığında renal parankim dokusunun mikrovaskülarizasyonunu ve doku elastisitesinin biyopsi işlemi öncesinde birlikte etkili bir şekilde değerlendirildiği ilk çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır. Radyasyon maruziyeti olmaması, tekrarlanabilirliği, hasta başı uygulama kolaylığıyla ultrasonografi kullanılabilirliği yaygın olmakla birlikte superb microvascular imaging ve shear wave elastografi gibi yöntemlerin günlük pratikte ve çalışmalarda daha fazla kullanılmasıyla ultrasonografinin tanısal etkinliğinin artacağına ve hasta yönetimine klinik faydalar sağlanacağına inanıyoruz.

Özet (Çeviri)

PBB is an invasive procedure used to diagnose parenchymal kidney diseases using tissue diagnosis and radiological imaging methods. Although a biopsy, which is usually performed with sonography, is a reliable procedure, it has some risks, especially hemorrhage, due to the rich vascular structure of the kidney parenchyma. In our study, we aimed to evalate renal parenchyma microcirculation and stiffness in predicting the development of hemorrhage after biopsy with current methods such as superb microvascular imaging and shear wave elastography before the biopsy procedure in these patients. Our prospective study included 75 patients. Prior to the biopsy, vascularity features of the kidney parenchyma in the area to be biopsied were assessed by superb microvascular imaging and parenchymal stiffness by shear wave elastography and were examined by 2 independent radiologists. In addition, clinically, the development of microscopic and macroscopic hematuria was evaluated. A statistically significant difference was found in the SMI and SWE values between the groups with and without hematoma and hematuria when compared with the Student's t test and Mann-Whitney U test (p 0.01). No statistically or clinically significant difference was found in the development of hematoma and hematoma in the analysis of the effectiveness of other quantitative and qualitative parameters other than SMI and SWE on the method (p > 0.05). In terms of the development of hematuria, an increase of 0.01 in SMI vascularity index values increases 1.85 times the risk of hematuria; it has been shown that a 1 kPa increase in SWE values increases the risk by 1.47 times. In the development of hematoma, an increase of 0.001 in SMI vascularity index values is 23.3 times; it has been shown that a 1 kPa increase in SWE values increases 2.24 times. When we look at the literature, our study is the first in which the microvascularization of the renal parenchyma tissue and tissue elasticity were evaluated together effectively before the biopsy procedure. Although the usability of ultrasonography is common due to its lack of radiation exposure, reproducibility, and ease of application at the bedside, we believe that the diagnostic efficiency of ultrasonography will increase and clinical benefits will be provided to patient management with the use of methods such as superb microvascular imaging and shear wave elastography more in daily practice and studies.

Benzer Tezler

  1. Malign melanom hastalarında tiroid nodül-kanser sıklığı ve nodül-kanser gelişimine etki eden risk faktörlerinin değerlendirilmesi

    Assessment of thyroid nodule-cancer frequency and risk factors affecting the development of nodule-cancer in malign melanoma patients

    DURSUN GÖKTÜRK TAŞKIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İç HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ŞAHİN

  2. KTÜ Farabi Hastanesi, Trabzon Numune Hastanesi, Trabzon Fatih Devlet Hastanesi, Akçaabat Devlet Hastanesi, Vakfıkebir Devlet Hastanesi, Of Devlet Hastanesi, Sürmene Devlet Hastanesi, Rize 82.Yıl Devlet Hastanesi, Rize Devlet Hastanesi, Pazar Devlet Hastanesi,

    Detection of bladder cancer in patients with hematuria using NMP22 Bladderchek test in patients who admitted to urology polyclinics of KTU Farabi Hospital, Trabzon Numune Hospital, Trabzon Fatih State Hospital, Akçaabat State Hospital, Vakfıkebir State Hospital,

    ÖZGÜR KOÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    ÜrolojiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜNER KEMAL ÖZGÜR

  3. Wilms tümör tanısı alan hastaların demografik ve klinik özellikleri, tedavi sonuçları ve yan etkilerin geriye dönük olarak incelenmesi

    Retrospective examination of demographic and clinical characteristics, treatment results and side effects of patients diagnosed with wilms tumor

    ECENUR KURT AZAKLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAkdeniz Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ELİF GÜLER

  4. Ultrason eşliğinde perkütan böbrek biyopsilerinde tanjansiyel ve geleneksel yöntemlerin karşılaştırılması

    Comparison of tangential and traditional methods for ultrasound guided percutaneous renal biopsy

    ERGİN KARAMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Radyoloji ve Nükleer TıpPamukkale Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FAHRİ TERCAN

  5. Nefroloji kliniğinde böbrek biyopsisi yapılan hastaların özelliklerinin değerlendirilmesi: Tek merkez deneyimi

    Evaluation of the characteristics of patients undergoing kidney biopsy in the nephrology clinic: Single-center experience

    AYLİN MERVE YAPICI GÜLÇİÇEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    NefrolojiSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLAY ULUSAL OKYAY