Geri Dön

Pelvik organ prolapsusu olan hastalarda stresüriner inkontinans tedavisinde transobturator tapeoperasyonuna pelvik rekonstrüksiyon eklenmesinin etkinliği

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 798783
  2. Yazar: BAHTİYAR ÇİFTCİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ERDAL KAYA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Pelvik Rekonstrüksiyon, Stres üriner inkontinans (SUI), Transobturator tape (TOT), Pelvik Organ Prolapsusu (POP), Pelvic Reconstruction, Stress urinary incontinence (SUI), Transobturator tape(TOT), PelvicOrganProlapse(POP)
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tıp Eğitimi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 43

Özet

Amaç: Stres üriner inkontinansın tedavisinde birçok cerrahi yöntem tanımlanmış olmasına rağmen halen bir altın standart yöntem belirlenememiştir. Bu çalışmada Pelvik organ prolasusu olan hastalarda stres üriner inkontinans tedavisinde transobturator tape operasyonuna pelvik rekonstrüksiyon eklenmesinin; operasyondan 1 yıl sonraki objektif ve subjektif iyileşme oranlarına etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışma T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde stres inkontinans nedeniyle cerrahi tedavi gören evre 2 pelvik organ prolapsusu olan kadınlarla gerçekleştirildi. Nisan 2020 ve Nisan 2022 tarihleri arasında stres üriner inkontinans (SUI) nedeniyle opere edilen hastalar retrospektif tarandı. Evre 2 pelvik organ prolapsus tanısı ve SUI tanısı klinik olarak ispatlanmış hastalar; TOT ve TOT ile eş zamanlı pelvik rekonstrüksiyon yapılanlar olarak iki gruba ayrıldı. Çalışmaya 251 hasta dahil edildi. SUI tanılı ve prolapsus açısından asemptomatik olan 73 hastaya sadece TOT uygulandı. SUI tanılı ve prolapsus açısından semptomatik olan 178 hastaya ise TOT ile eş zamanlı pelvik taban rekonstrüksiyon cerrahisi uygulandı. Hastalar operasyondan bir ay ve bir yıl sonra tekrar değerlendirildi. Operasyonun birinci yılında hastalara stres testi ve Patianet Global İmpression of İmprovement (PGI-I) anketi yapıldı. Stres testi ile objektif iyileşme oranı değerlendirilirken; PGI-I anketi ile subjektif iyileşme oranı değerlendirildi. Sürekli verilere ilişkin tanımlayıcı istatistiklerde Shapiro-Wilk testinden yararlanıldı. Sürekli değişkenlerin karşılaştırmasında Mann Whitney U testi kullanıldı. PGI-I skorlarının ikiden fazla gruplu değişkenlerle karşılaştırmalarında Kruskal-Wallis Varyans Analizi kullanıldı. Nominal değişkenlerin grup karşılaştırmalarında (çapraz tablolarda) Ki-Kare/Fisher's Exact test kullanıldı. Sürekli değişkenler ile PGI-I skorları arasındaki ilişkiler Spearman's Korelasyon Katsayısı ile incelendi. Bulgular: TOT operasyonu olan hastaların %29'unda, TOT + Pelvik Rekonstrüksiyon yapılan hastaların %33'ünde inkontinans geliştiği saptandı. Operasyon tipi TOT, TOT + Pelvik Rekonstrüksiyon olan hastaların inkontinans gelişme oranları arasında fark bulunmadı (p>0.05). Histerektomi yapılan hastalarla histerektomi yapılmayan hastaların inkontinans gelişme oranları arasında anlamlı v fark saptandı (p0.05). Operasyon tipi TOT olan hastaların PGI-I anketinde; %57' sinin PGI-I skoru 1 olup %11'inde operasyon öncesine göre değişiklik yok ya da daha kötü yanıtı alındı. Pelvik rekonstrüksiyon yapılan hastalarda ise %45' inin PGI-I skoru 1 olup %13'ünde operasyon öncesine göre değişiklik yok ya da daha kötü yanıtı alındı. Ancak PGI-I skorları arasında fark bulunmadı (p>0.05). Sonuç: Transobturator midüretral askı operasyonu tek başına ya da pelvik taban rekonstrüksiyonu ile kombine edildiğinde SUI için etkili tedaviler olup yüksek hasta memnuniyeti sağlamaktadır. Tek başına TOT ile karşılaştırıldığında pelvik taban rekonstrüksiyonu eş zamanlı TOT benzer sonuç elde etti.

Özet (Çeviri)

Objective: Although various surgical methods have been described for the treatment of stress urinary incontinence (SUI), no gold standard method has been determined yet. This study aimed to evaluate the effect of adding pelvic reconstruction to the transobturator tape operation on the objective and subjective improvement rates one year after surgery in patients with pelvic organ prolapse and stress urinary incontinence. Materials and Methods: This retrospective study was conducted with women who underwent surgical treatment for stress incontinence and had stage 2 pelvic organ prolapse at the T.C. Health Sciences University Bagcilar Training and Research Hospital, Department of Obstetrics and Gynecology. Patients operated for stress urinary incontinence between April 2020 and April 2022 were retrospectively screened. Patients diagnosed with stage 2 pelvic organ prolapse and clinically proven SUI were divided into two groups: those who underwent transobturator tape (TOT) alone and those who underwent TOT with concurrent pelvic reconstruction. A total of 251 patients were included in the study. Among them, 73 patients with SUI and asymptomatic prolapse underwent TOT alone, while 178 patients with symptomatic prolapse and SUI underwent TOT with concurrent pelvic floor reconstruction. The patients were reevaluated one month and one year after the surgery. At the one-year follow-up, stress testing and the Patient Global Impression of Improvement (PGI-I) questionnaire were administered. Objective improvement rate was assessed with the stress test, while subjective improvement rate was evaluated with the PGI-I questionnaire. Descriptive statistics using the Shapiro-Wilk test were employed for continuous data. The Mann-Whitney U test was used for comparison of continuous variables. Kruskal-Wallis analysis of variance was used for comparisons of PGI-I scores with more than two groups of variables. The chi-square/Fisher's exact test was used for group comparisons of nominal variables (in cross tables). The relationship between continuous variables and PGI-I scores was examined using Spearman's correlation coefficient. vii Results: It was found that 29% of patients who underwent TOT and 33% of patients who underwent TOT + Pelvic Reconstruction developed incontinence. There was no significant difference in the incidence of incontinence between the TOT and TOT + Pelvic Reconstruction groups (p>0.05). There was a significant difference in the incidence of incontinence between patients who underwent hysterectomy and those who did not (p0.05). In the PGI-I questionnaire, among patients who underwent TOT, 57% had a PGI-I score of 1, indicating no change or worse response compared to before the surgery. Among patients who underwent pelvic reconstruction, 45% had a PGI-I score of 1, indicating no change or worse response compared to before the surgery. However, there was no significant difference in PGI-I scores (p>0.05). Conclusion: Transobturator midurethral sling surgery, either alone or combined with pelvic floor reconstruction, is an effective treatment for SUI, providing high patient satisfaction. Concurrent pelvic floor reconstruction achieved similar results to TOT alone.

Benzer Tezler

  1. Ürodinaminin stres inkontinans cerrahisi sonrası de novo urge inkontinansı öngörmedeki yeri

    Prediction of de novo urge incontinence after stress incontinence surgery by urodynamic studies results

    ŞAKİR VOLKAN ERDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT EKİN

  2. Stres üriner inkontinanslı kadın hastalarda transobturator tape yönteminin erken ve orta dönem sonuçlarının değerlendirilmesi

    The evaluation of middle and early term results of transobturatory tape method for woman patient with stress urinary incontinence

    SÜLEYMAN KARACA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Ürolojiİnönü Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET SOYLU

  3. Transobturatuar tape operasyonu uzun dönem sonuçları: Retrospektif analiz

    Long- term results of transobturatuar tape operation: Retrospective analysis

    SEVGİ NUR AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SERKAN KUMBASAR

  4. Pelvik organ prolapsusu cerrahisi sonrası gelişen üriner inkontinansın preoperatif yapılan ürodinami ile öngörülmesi

    After pelvic organ prolapsus surgerypreoperative of developing urinary incontinenceforecasting with urodynamics

    KÜBRA KESKİN TOPTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    UZMAN AYSU AKÇA

  5. Pelvik organ prolapsusunda okkült stres üriner inkontinans tanısı ve tedavi sonuçları

    Başlık çevirisi yok

    BURÇİN KARAMUSTAFAOĞLU BALCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖNAY YALÇIN