Hepatik granülomalı hastaların karaciğer biyopsi örneklerinde polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yöntemi ile Mycobacterium Tuberculosis'in direkt tayini
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 80000
- Danışmanlar: Belirtilmemiş.
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1999
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 54
Özet
ÖZET Tüberküloz dünyada önemli sağlık problemlerinden biri olarak gündemdeki yerini korumaktadır. 1985 yılına kadar azalma eğiliminde olan hastalık göçler, immünsupresiv hastalıklar (HIV infeksiyonu, vb.), ilaç bağımlılığının artması ve anti- tüberküloz ilaçlara direnç gelişmesi nedeni ile tekrardan yükselme eğilimine geçmiştir. Tüberküloz insidensinde artış ile beraber, ekstrapulmoner tüberküloz vakalarında da artış sözkonusudur. 1960 yıllarda ekstrapulmoner tüberküloz vakaları, tüberkülozlu hastaların sadece %8'ini oluştururken, bu sayı 19901ı yıllarda üç katına çıkmıştır. Karaciğer tutulumu tüberküloz vakalannın %50-80'ninde görülmektedir. Milier tüberküloz vakalannın hemen hemen tamamında, ekstrapulmoner vakaların %75'inde karaciğer tutulumu sözkonusudur. Karaciğer tüberkülozunda en sık görülen histopatolojik bulgu hepatik granülomadır. Karakteristik kazeöz nekroz, hepatik tüberkülozlu vakaların ancak %30'unda görülmektedir. Hepatik granuloma; bakteriyel, viral, fungal infeksiyonlar ve sarkoidozda da görüldüğünden ayına tanı tüberküloz ile bu hastalıklar arasında yapılmalıdır. Karaciğer tüberkülozunda teşhise gitmek için kullanılan klasik laboratuvar yöntemleri ( kültür ve ARB)'nin duyarlılığı sınırlıdır. Birçok vakada teşhis uygulanan anti- tüberküloz tedaviye alınan yanıt ile konulmaktadır. Bu yöntem hem maliyeti artırmakta, hemde ilaçlara direnç gelişimine neden olmaktadır. Son zamanlarda PCR, tüberküloz basilini direkt tayin etmede ideal bir yöntem olarak klinik uygulamaya konulmuştur. Bu çalışma; PCR yöntemi ile hepatik granülomalı hastalann formalin ile fikse edilmiş doku örneklerinde M.tuberculosi£\ direkt tayin edebilmek amacı ile planlandı. Bu retrospektif çalışmada formalin ile fikse edilmiş, parafin bloklu 32 karaciğer biyopsi örneği değerlendirildi. Hastalann yaş ortalaması 39.72±14.8 idi. Örnekler klinik, mikrobiyolojik ve hepatik granülomanın histopatolojik tanısına göre; Grup A (n=12) kazeifikasyon nekrozlu hepatik granuloma (karaciğer tüberkülozu), Grup B (n=10) non- 44kazeöz hepatik granuloma (karaciğer tüberkülozu), Grup C (n=10) tüberküloz dışı hepatik granülomadan oluşuyordu. Biyopsi materyellerinin tümüne M.tuberculosis\ saptamak için Ziehl-Neelsen ve flourocrom boyaları uygulandı. DNA amplifikasyonu, ''first step“ ve ”nested PCR“ yöntemi ile M.tuberculosisfa IS6110 geni kullanılarak yapıldı.. Tüberküloz basili yönünden, uygulanan Ziehl-Neelsen ve modifiye allocrom boyama ile örneklerin hiçbirinde ARB görülmedi. M.tuberculosis gen amplifikasyonu; ”first step PCR“ ile Grup A'da 3/12 (%25) hastada, ”nested PCR" ile Grup A'da 4/12 (%33), Grup B'de 3/10 (%30) ve Grup C'de 1/10 (%10) hastada pozitif bulundu. Kombine Grup A ve B'de 22 hastanın 7 (%31)'sinde nested PCR pozitifliği elde edildi. Yöntemimizin duyarlılığı, yapılmış diğer çalışmalarda elde edilen sonuçlara göre oldukça düşüktür. Bunun önemli nedenlerinden biri, örneklerimizin çalışma öncesi tüberküloz yönünden kültür değerlendirmelerinin yapılmamış olmasıdır. Literatürde solid doku örnekleri kullanılarak yüksek PCR pozitifliği elde edilmiş çalışmaların çoğunun tüberküloz açısından önceden kültür ve mikroskopik konfirmasyonu yapılmıştır. Vakalanmızın ekseriyetinde kesin tanı; klinik, histolojik ve uygulanan tedaviye alınan yanıt ile konulmuş olduğundan Grup A ve B'deki hastaların etiyolojik nedeninin kesin tüberküloz olduğunu söyleyebilmek imkansızdır. Metodolojik hatalar, örneklerdeki DNA konsantrasyonunun düşüklüğü, kullanılan fiksatörün tipi, formalin ile fikse edilmiş materyellerde doğal inhibitor maddelerin varlığı duyarlılığı azaltan diğer muhtemel nedenlerdir. Uygun şekilde dizayn edilmiş PCR yöntemi, özellikle kültür için taze materyelin toplanamadığı veya kültürde üremenin olmadığı durumlarda, M.tuberculosis\ saptamada klinisyen için yararlı olacaktır. Bu yöntem, tüberküloza bağlı hepatik granülomaların kesin teşhisinde, ARB ve kültürden daha duyarlı olmasına rağmen, günümüzde kullanılabilecek en güvenilir yöntem olmaktan uzaktır. Gelecekte spesifik DNA amplifikasyon metodlannın geliştirilmesi ile bu problemlerin çözümü mümkün olacaktır. 45
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Hepatit B antijenini kodlayan plazmit DNA içeren mikroküre şeklindeki aşı formülasyonunun geliştirilmesi
Development of vaccine as a microsphere is containing plasmid DNA coding hepatitis B surface antigen
AYDAN ERATALAY
Doktora
Türkçe
2004
Eczacılık ve FarmakolojiHacettepe ÜniversitesiFarmasötik Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FİLİZ ÖNER
- Konya mezbahalarında kesime alınan koyunlarda karaciğer bozuklukları üzerinde patolojik incelemeler
Pathological studies on hepatic lesions in sheep slaughtered at Konya abattoirs
HASAN GÖZÜN
Doktora
Türkçe
1999
Veteriner HekimliğiSelçuk ÜniversitesiPatoloji (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METİN MÜNİR KIRAN
- Etanersept uygulanan farelerde akut bartonella henselae enfeksiyon modeli
Examination of acute bartonella henselae infection model in rats with etanercept
LEVENT AKSOY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
MikrobiyolojiPamukkale ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÇAĞRI ERGİN
- Hepatik ensefalopati ve çinko
Hepatic encephalopathy and zinc
SAADET TOKLUOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
GastroenterolojiDicle Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALİL DEĞERTEKİN