Geri Dön

The relationship of urinary matrix metalloproteinase 7 level with renal prognosis and morbidity and mortality in acute renal injury

Akut renal hasarda artan üriner matriks metalloprotinaz 7 düzeyinin renal prognoz ve morbidite -mortalite i̇le i̇lişkisi

  1. Tez No: 801033
  2. Yazar: FADİME ALTINBAŞ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. YASEMİN COŞKUN YAVUZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Akut böbrek hasarı, Matriks metalloproteinazlar, Üriner matriks metalloproteinaz -7, Acute kidney injury, Matrix metalloproteinases, Urinary matrix metalloproteinase -7
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Selçuk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 86

Özet

Amaç: Akut böbrek hasarı (ABH) vücudun elektrolit, asit-baz ve su dengesini koruyamama ile sonuçlanan, böbreğin ani veya hızlı fonksiyon kaybının olduğu komplike bir tablodur. Günümüzde hastanede yatan hasta popülasyonunda ABH insidansında ve diyaliz gerekli olan ABH hastalarının mortalitesinde artış görülmektedir. ABH için kesin tedavi edici, etkinliği kanıtlanmış ortak bir tedavi yöntemi yoktur. Mevcut tedaviler de destekleyici özelliktedir. Erken teşhisle böbrek hasarının ilerlemesinin yavaşlatılması ve komplikasyonların önlenmesi mümkün olabilir. ABH tanısında kullanılan serum kreatinin ve üre düzeyi böbrek hasarı ilerledikten sonra yükselir. ABH olan hastaların erken tespiti ve prognostik değerlendirilmesi için fonksiyon kaybı olmadan hasarı tanımlayan ve prognozu öngörebilen yeni biyobelirteçlere ihtiyaç vardır. Gün geçtikçe üriner matriks metalloproteinaz-7 (uMMP-7)'nin ABH prognozunu tahmin etmek, kronik böbrek hasarının (KBH) progresyonunu izlemek için noninvaziv bir belirteç olması yönündeki çalışmalar ve kanıtlar artmaktadır. Çalışmamızda ABH hastalarının uMMP-7 düzeyi ile renal prognoz, morbidite ve mortalite arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 10 Nisan 2021 -4 Şubat 2022 tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Acil Tıp Polikliniği'nden veya Nefroloji Polikliniği'nden, Nefroloji Servisi'ne ABH tanısı ile yatış yapılan gönüllüler değerlendirilmiştir. Dışlama kriteri olarak 18 yaşından küçük olma ve idrar çıkışı olmama (anürik) belirlenmiş olup bu hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. Hastalar araştırmaya katılmaya gönüllü olanlardan seçilip, yazılı bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır. Çalışma için uygun olan 160 ABH tanılı hastanın yaş, cinsiyet, ek hastalıkları gibi bilgileri sorgulanmış ve rutin bakılan tetkikler sırasında idrar örnekleri toplanmıştır. Çalışmamızda hastarın yaş, cinsiyet, yatıştaki kreatinin düzeyi, bazal kreatinin düzeyi, kontrol kreatinin düzeyi, ilk glomerüler filtrasyon hızı (GFR), bazal GFR, kontrol GFR, sepsis durumu, diyabetes mellitus (DM) öyküsü, hipertansiyon öyküsü, romatolojik hastalık öyküsü, tiroid hastalık öyküsü, akciğer hastalık öyküsü, nörolojik hastalık öyküsü, malignite öyküsü, karaciğer siroz öyküsü, renal transplantasyon öyküsü, kalıcı renal replasman tedavisine (RRT) geçme durumu, mortalite durumu, uMMP-7 düzeyleri değerlendirildi. ABH tanısı için serum kreatinin ve GFR düzeyleri kullanıldı, hastaların çoğunda kalıcı idrar kateteri olmadığı için idrar çıkışı ABH tanısı için kullanılamadı. Hastalar RIFLE ve AKIN evrelerine göre gruplandırıldı. Veriler için hasta epikrizlerinden, hasta dosyalarının arşivlendiği elektronik dosyalardan, e nabızdan yararlanıldı. Bulgular: 160 hastada genel mortalite oranı %15.6 saptandı. UMMP-7 düzeyi ile prognostik faktörlerden kısmı düzelme, tam düzelme ve exitus arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı, uMMP-7 düzeyinin prognoz üzerinde etkili olmadığı saptandı (p>.05). Komorbid hastalıklardan sadece hipertansiyon hastalarında uMMP-7 düzeyinin anlamlı şekilde düşük olduğu belirlendi (p=.001). UMMP-7 düzeyi ile diğer hastalıklar arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. UMMP-7 düzeyi ile yatıştaki kreatinin düzeyi arasında anlamlı ve pozitif, yatıştaki GFR düzeyi ile ise istatistiksel olarak anlamlı ve negatif bir ilişki saptandı. AKIN kriterine göre Grade 3 hastaların üriner MMP-7 düzeyi grade 1 ve grade 2 olanlardan anlamlı derecede yüksek saptandı (p=.004). Öte yandan, RIFLE kriterine göre grade 3 hastaların uMMP-7 düzeyi de grade 2 hastalardan anlamlı şekilde yüksek saptandı. Sonuç: Sonuç olarak; literatürle uyumlu şekilde ABH'ın şiddeti arttıkça uMMP-7 düzeyi artmaktadır. Fakat prognoz ile ilişkisini saptayamadık. Ek olarak hipertansiyon hastalarında uMMP-7 düzeyinin anlamlı şekilde düşük olduğu belirlendi. Bu durum anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü (ACEİ) kullanımı ile ilişkilendirildi.

Özet (Çeviri)

Aim:Acute kidney injury (AKI) is a complicated situation with sudden or rapid loss of kidney function, resulting in the inability to sustain the body's electrolyte, acid-base and water balance. Today, there is an increase in the incidence of AKI in the hospitalized patient and in the mortality of AKI patients needing dialysis. There is no definitive curative and proven common treatment method for AKI. Further more, current treatments are supportive. It may be possible to slow the progression of kidney damage and prevent complications with early diagnosis. After kidney damage progresses, serum creatinine and urea levels used in the diagnosis of AKI increase. Fort the early detection and prognostic evaluation of patients with AKI,new biomarkers that can identify damage without loss of function and predict prognosis are needed.Studies and evidence are increasing that urinary matrix metalloproteinase-7(uMMP-7) is a noninvasive marker for predicting AKI prognosis and monitoring the progression of chronic kidney injury (CKD). In our study, we aimed to evaluate the relationship between µMMP-7 level and renal prognosis, morbidity and mortality in AKI patients. Materials and Methods: The administrated with the volunteer patients who were admitted to the Nephrology Service from the Emergency Medicine Polyclinic or the Nephrology Polyclinic at Selçuk University Medical Faculty Hospital between 10 April 2021 and 4 February 2022 with the diagnosis of AKI were evaluated. The patient who are younger than 18 years old and no urine output (anuric) were excluded from the study. The patients were selected from those who volunteered to participate in the study and a written informed consent form was obtained. In this study, 160 patients with AKI who were eligible for the study were investigated and such information as age, gender, and comorbidities of, and urine samples were collected during routine examinations.In our study, the patient's age, gender, creatinine level at admission, basal creatinine level, control creatinine level, first glomerular filtration rate (GFR), basal GFR, control GFR, sepsis status, diabetes mellitus (DM) history, history of hypertension, history of rheumatological disease, thyroid disease history, lung disease history, neurological disease history, malignancy history, liver cirrhosis history, renal transplantation history, transition to permanent renal replacement therapy (RRT), mortality status, and µMMP-7 levels were evaluated. While serum creatinine and GFR levels were used for the diagnosis of AKI, urine output could not be used for the diagnosis of AKI as most of the patients did not have an indwelling urinary catheter. Patients were grouped according to RIFLE and AKIN stages. For data, patient epicrisis, electronic files in which patient files are archived, and e-nabız (Personal Healt System) were used. Findings: Overall mortality rate was 15.6 % in 160 patients. It was found that there was no significant relationship between UMMP-7 level and partial recovery, complete recovery and exitus, which are prognostic factors, and uMMP-7 level did not affect the prognosis (p>.05). Similarly, ıt was determined that uMMP-7 level did not affect the prognosis (p>.05). For comorbid diseases, µMMP-7 level was found low level of significancy in hypertension patients (p=.001). It was found that there wasnt any significant realtionship between UMMP-7 level and other diseases. A significant and positive correlation was found between UMMP-7 level and creatinine level at admission, and a statistically significant and negative correlation with GFR level at admission. According to the AKIN criteria, urinary MMP-7 levels of Grade 3 patients were found to be significantly higher than those of grade 1 and grade 2 (p=.004). On the other hand, according to the RIFLE criteria, the µMMP-7 level of grade 3 patients was also found to be significantly higher than grade 2 patients. Result: As a result; consistent with the literature, as µMMP-7 level increases, the severity of AKI also increases. However, we could not determine its relationship with prognosis. In addition, µMMP-7 levels were found to be significantly lower in hypertension patients. This condition was associated with the use of angiotensin converting enzyme inhibitor (ACEI).

Benzer Tezler

  1. Miyelodisplazili çocuklarda botulinum nörotoksin-A ile nörojenik detrusor aşırı aktivite tedavisinde idrarda NGF, TGF beta-1, TIMP-2 düzeylerinin ürodinamik bulgular ile ilişkisi

    Relationship between urine NGF, TGF beta-1 and TIMP-2 levels and urodynamic outcomes of children who have neurogenic detrusor overactivity due to myelodysplasia and who were performed onabotulinum toxin a injection

    TUNCAY TOP

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    ÜrolojiMarmara Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TUFAN TARCAN

  2. Diyabetik hastaların serumlarında ölçülen NGAL, FGF23, SCUBE-1, sistatin C ve matriks metalloproteinaz-9 düzeylerininidrar albümin/kreatinin oranıyla ilişkisinin araştırılması

    Investigation of the relationship of NGAL, FGF23, SCUBE-1, cystatin C and matrix metalloproteinase-9 levels measured in the serum of diabetic patients with the urine albumin/creatinine ratio

    SÜLEYMAN KAAN ERDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    BiyokimyaAnkara Üniversitesi

    Biyokimya (Tıp) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDİNÇ DEVRİM

  3. Mesane ürotelyal karsinomlarında laminin-5, matriks metlloproteinaz 9, E-kaderin, beta katenin, VEGF ekspresyonunun invazyon ile ilişkisi

    The expression of laminin-5, matrix metalloproteinase 9, E-cadherin, beta catenin, VEGF relationship with invasion in bladder urothelial carcinomas

    ÖZLEM YÜKSEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    PatolojiAfyon Kocatepe Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATMA AKTEPE

  4. Üriner sistem enfeksiyonlarının hızlı tanısında idrar örneğinin matriks aracılı lazer desorpsiyon iyonizasyon -uçuş zamanlı- kütle spektrometresi (maldi-tof MS) ile incelenmesi

    Examination of urine samples by matrix-assisted laser desorption ionization-(time of fliGHT)-mass spectrometry (maldi-tof MS) in the rapid diagnosis of urinary tract infections

    ÜMMÜHAN SU TOPALCA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    MikrobiyolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ELİF AKTAŞ

  5. Tip 1 diyabetli çocuklarda idrarla piridinolin ve deoksipiridinolin atılımının kemik mineral yoğunluğu ile karşılaştırılması

    Comparison of the urinary pyridinoline and deoxypyridinoline excretions and bone mineral density in children with type 1 diabetes mellitus

    NADİDE MELİKE SAV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıErciyes Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA KENDİRCİ