Bipolar bozukluk hastalarında baskın polaritenin mizaç ve karakter ile ilişkisi
The relationship of dominant polarity with temperament and character in patients with bipolar disorder
- Tez No: 801961
- Danışmanlar: PROF. DR. LEVENT SEVİNÇOK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 130
Özet
AMAÇ: Bu çalışmada bipolar bozukluk hastalarında baskın polarite ile mizaç özellikleri arasındaki ilişkiyi inceleyerek duygudurum bozukluğuna yatkınlıkta mizacın oynadığı rolü belirlemeyi amaçladık. Mizaç özelliklerinin duygudurum bozukluklarının gidişatının erken dönemde öngörülebilmesi ve profilaktik yaklaşımların belirlenmesi konusunda ruh sağlığı uzmanlarına katkı sağlayabileceğini düşünmekteyiz. METOD: Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Polikliniği'ne ayaktan başvuran veya yatarak tedavi gören, çalışma hakkında bilgilendirilip, gönüllü olarak çalışmaya katılmayı kabul eden ve bilgilendirilmiş onam formunu imzalayan Bipolar bozukluk tanılı hastalar ve sağlıklı kontroller olmak üzere 130 kişi çalışmaya dâhil edilmiştir. BB tanılı hastalar yaşam boyu atak sayılarının baskınlığına göre gruplandırılmıştır. Bunlar; 24'ü manik baskın polarite (MBP) , 30'u depresif baskın polarite (DBP), kalan 16'sı ise baskın olmayan polarite (BOP) olarak kategorize edilmiştir. Hastaların sosyodemografik özellikleri ve klinik durumları ayrıntılı olarak hazırlanmış yarı-yapılandırılmış sosyodemografik veri formu ile kaydedilmiştir. Hastaların hastalık şiddeti Young Mani Değerlendirme Ölçeği, Hamilton Depresyon Ölçeği ve Hamilton Anksiyete ölçeği ile değerlendirilmiştir. Mizaç ve Karakter özelliklerini belirlemek için Cloninger Mizaç ve Karakter Envanteri (TCI) ve TEMPS-A Mizaç Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır. BULGULAR: Hipertimik mizaç MBP ile pozitif yönde DBP ile negatif yönde ilişkili bulunmuştur. Depresif mizaç ile DBP arasında anlamlı bir ilişki gösterilememiştir. Polarite grupları arasında siklotimik mizaç skorları açısından anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. İritabl ve anksiyöz mizaç skorları hem DBP hem BOP grubunda sağlıklı kontrollerden yüksek bulunmuştur. Zarardan kaçınma mizaç özelliğinin DBP ile pozitif, MBP ile negatif yönde ilişkili olduğu bulunmuştur. Yenilik arayışı, ödül bağımlılığı ve sebat etme skorları açısından gruplar arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Kendini yönetme skoru SK grubunda MBP ve DBP grubundan anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. İşbirliği yapma skoru SK grubunda DBP grubundan ve BOP grubundan anlamlı olarak yüksektir. Kendini aşma skoru MBP grubunda SK grubundan anlamlı yüksektir. Yüksek kendini aşma, MBP ile ilişkili bulunmuştur. Hastalık başlangıç yaşı gruplar arasında farklılık göstermemektedir. Hastane yatış sayısı MBP grubunda DBP grubundan yüksek bulunmuştur. Toplam atak sayıları karşılaştırıldığında DBP grubunda MBP grubundan yüksek bulunmuştur. Yıllık atak sayıları arasında gruplar arasında fark saptanmamıştır. Kendini yönetme ve iritabl mizaç skorları hem yıllık atak sayısı hem de toplam atak sayısı ile negatif yönde ilişki göstermiştir. DBP daha yüksek depresif atak sayısı ile, MBP ise daha yüksek manik atak sayısı ile ilişkili bulunmuştur. Karma atak sayıları açısından polarite grupları arasında fark saptanmamıştır. Hipomanik/manik atak sayısı hipertimik mizaç ve kendini aşma ile pozitif yönde, işbirliği yapma ile negatif yönde ilişkili bulunmuştur. Depresif atak sayısı ise depresif mizaç ve zarardan kaçınma ile pozitif yönde ilişkili bulunmuştur. Karma atak sayıları mizaç ve karakter alt tipleri ile ilişkili bulunmamıştır. SONUÇ: Bildiğimiz kadarıyla, literatürde BB baskın polarite tipleri ile TEMPS-A ve TCI alt boyutları arasındaki ilişkiyi birlikte inceleyen bir çalışma bulunmamaktadır. Çalışmamızdan elde ettiğimiz bulgulara göre; BB baskınlık tipleri ile bazı mizaç ve karakter özellikleri arasında ilişkiler bulunmaktadır. Bu ilişkilerin bir kısmı mevcut literatür ile uyumlu olmakla birlikte, bir kısmının ileriki çalışmalardan elde edilecek verilerle doğrulanması ve desteklenmesi gerekmektedir. ANAHTAR KELİMELER: Bipolar Bozukluk, Baskın Polarite, Mizaç, Karakter
Özet (Çeviri)
OBJECTIVE: In this study, we aimed to determine the role played by temperament in the susceptibility to mood disorder by examining the relationship between dominant polarity and temperament characteristics in bipolar disorder (BD) patients. We think that temperament characteristics can contribute to mental health professionals in predicting the course of mood disorders in the early period and determining prophylactic approaches. METHODS: A total of 130 patients, including patients with bipolar disorder patients and healthy controls (HC), who applied to Adnan Menderes University Medical Faculty Hospital Psychiatry Outpatient Clinic, were informed about the study, agreed to participate voluntarily and signed the informed consent form, were included in the study. Patients with a diagnosis of BD were grouped according to the predominance of lifetime episodes. These; 24 were categorized as manic dominant polarity (MDP), 30 as depressive dominant polarity (DDP), and the remaining 16 as non-dominant polarity (NDP). Sociodemographic characteristics and clinical conditions of the patients were recorded with a semi-structured sociodemographic data form prepared in detail. Disease severity of the patients was evaluated with the Young Mania Rating Scale, the Hamilton Depression Scale, and the Hamilton Anxiety Scale. Cloninger Temperament and Character Inventory (TCI) and TEMPS-A Temperament Evaluation Scale were used to determine Temperament and Character traits. RESULTS: Hyperthymic temperament was positively correlated with MDP and negatively correlated with DDP. There was no significant relationship between depressive temperament and DDP. No significant difference was found between polarity groups in terms of cyclothymic temperament scores. İritable and anxious temperament scores were higher in both DDP and NDP groups than HC. Harm avoidance was found to be positively correlated with DDP and negatively correlated with MDP. No significant difference was found between the groups in terms of novelty seeking, reward addiction and persistence scores. Self-directedness score was found to be significantly higher in the HC group than in the MDP and DDP groups. Cooperativeness score was significantly higher in the HC group than the DDP group and the BOP group. The self-transcendence score was significantly higher in the MDP group than in the HC group. High self-transcendence has been associated with MDP. The age of onset of disease did not differ between the groups.. The number of hospitalizations was higher in the MDP group than in the DDP group. When the total number of episodes was compared, it was found to be higher in the DDP group than in the MDP group. There was no difference between the groups in the annual number of episodes. Self-directedness and iritable temperament scores were negatively correlated with both the annual number of episodes and the total number of episodes. DDP was associated with a higher number of depressive episodes and MDP was associated with a higher number of manic episodes. There was no difference between polarity groups in terms of mixed episode numbers. The number of hypomanic/manic episodes was positively associated with hyperthymic temperament and self-transcendence, and negatively with cooperativeness. The number of depressive episodes was found to be positively associated with depressive temperament and harm avoidance. The number of mixed episodes was not found to be associated with temperament and character subtypes. CONCLUSION: To our knowledge, there is no study in the literature examining the relationship between bipolar disorder dominant polarity types and TEMPS-A and TCI sub-dimensions. According to the findings of our study; there are relationships between bipolar disorder dominance types and some temperament and character traits. While some of these relationships are compatible with the existing literature, some of them need to be confirmed and supported by new data in future studies. KEYWORDS: Bipolar Disorder, Dominant Polarity, Temperament, Personality
Benzer Tezler
- Remisyondaki bipolar bozukluk tanılı hastalarda baskın polaritenin bilişsel işlevlerle ilişkisi
The relationship of predominant polarity with cognitive functions in patients with bipolar disorder in remission
EKİN ATAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriManisa Celal Bayar ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EROL ÖZMEN
- Bipolar bozuklukta hastaların baskın polaritelerine göre klinik gidiş özelliklerinin kıyaslanması
Comparison of clinical course characteristics of patients according to their predominant polarity in bipolar disorder
HÜSEYİN ÜNLÜ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Psikiyatriİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. NABİ ZORLU
- Bipolar bozuklukta baskın polaritenin klinik bulgular ve hastalık seyri üzerine etkileri
The effect of predominant polarity on clinical findings and the course of bipolar disorder
FATMA BAŞAK ÇOĞALMIŞ
- Panik bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk hastalarında baskın affektif mizacın ve mizaç, karakter özelliklerinin karşılaştırılması
Affective temperaments and the psychometric properties of temperament-character in patients with panic disorder and obsessive-compulsive disorder compared to healthy controls
GAMZE ERDOĞAN CANCA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
PsikiyatriMaltepe ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FİGEN KARADAĞ
- Remisyon dönemindeki şizofreni tanılı hastalar ve bipolar bozukluk tanılı hastalar ile sağlıklı kontrollerde içgörü, içselleştirilmiş damgalanma başa çıkma tutumları ve işlevsellik
In patients with a diagnosis of schisophrenia and bipolar diagnosis in the remission period with healthy controls i̇nsight, internalized stigma, coping attitudes and functionality
DAMLA BERİVAN BASKIN ERDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EROL GÖKA
DR. HASAN KAYA