Geri Dön

Kronik spontan ürtiker hastalarında standart doz omalizumab tedavisine direnci etkileyen faktörlerin belirlenmesi

Evaluation of factors related to standard dose omalizumab resistance in patients with chronic spontaneous urticaria

  1. Tez No: 803450
  2. Yazar: ELIF MOUSTAFA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İLTERİŞ OĞUZ TOPAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Dermatoloji, Dermatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 72

Özet

Amaç: Ürtiker toplumda sık görülen, aniden ortaya çıkıp 24 saat içinde iz bırakmadan kendiliğinden kaybolan, eritemli, ödemli, kaşıntılı papül ve plaklarla karakterize bir hastalıktır. Kronik spontan ürtiker (KSÜ), altı haftadan uzun süren ve tanımlanabilir bir tetikleyici olmadan ortaya çıkan tekrarlayan ürtiker, Anjiyoödem (AÖ) veya her ikisinin varlığı ile tanımlanan bir durumdur. Tedavinin birinci basamağını oluşturan non-sedatif antihistaminiklere yanıt alınamadığında omalizumab (Oma) tedavisi önerilmektedir. Oma İmmünglobulin (Ig) E'ye karşı geliştirilmiş rekombinan humanize monoklonal IgG antikorudur. Yüksek doz antihistaminik tedavisine rağmen semptomları devam eden KSÜ hastalarında onaylı, etkin ve güvenilir bir tedavi seçeneğidir. Yapılan çalışmalarda elde edilen yüksek yanıt oranlarına rağmen, standart doz [1x300mg / 28 gün Subkütan (SC)] Oma tedavisi ile yeterli yanıt alınamayan bir hasta alt grubu vardır. Amacımız KSÜ hastalarında standart doz Oma tedavisine direnci etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız tek merkezli, retrospektif, gözlemsel bir çalışmadır. 1 Eylül 2020 – 1 Eylül 2022 tarihleri arasında Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Dermatoloji polikliniğine ve İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları polikliniğine başvuran KSÜ tanısı ile takip edilip Oma tedavisi almış veya almakta olan hastalar ile yürütüldü. Çalışmaya, tedavinin 24. haftasında bakılan Ürtiker Kontrol Testi (ÜKT) değeri ile belirlenen tedavi yanıtlarına göre; Oma'ya dirençli 30 ve Oma'ya yanıtlı 30 hasta olmak üzere toplam 60 hasta alındı. Hasta dosyaları retrospektif olarak taranarak iki grup sosyodemografik ve laboratuvar verileri; yaş, cinsiyet, hastalık süresi, vücut kitle indeksi (VKİ), metabolik sendrom (MetS) varlığı, total IgE yüksekliği, Eritrosit Sedimentasyon Hızı (ESH) vb. test sonuçları açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Oma tedavisine dirençli grupta, yanıtlı gruba kıyasla; ürtiker süresi, VKİ, ek hastalık varlığı, MetS varlığı ve ilk Oma enjeksiyonu sonrası ürtiker alevlenmesi öyküsünün varlığı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksekti (sırası ile p=0,008 p=0,003 p=0,002 p=0,020 p

Özet (Çeviri)

Aim: Urticaria is a common disease characterized by erythematous, edematous, itchy papules and plaques that appear suddenly and disappear spontaneously within 24 hours. Chronic spontaneous urticaria (CSU) is a condition characterized by the presence of recurrent urticaria, angioedema, or both, lasting more than six weeks and occurring without an identifiable trigger. Omalizumab (Oma) treatment is recommended when there is no response to non-sedative antihistamines, which are the first line treatment. Oma is a recombinant humanized monoclonal Immunoglobulin (Ig) G antibody developed against IgE. It is an approved, effective, and safe treatment option in patients with CSU whose symptoms persist despite high-dose antihistamine therapy. Despite the high response rates in the studies, there is a subset of patients who do not show adequate improvement with standard dose (1x300mg / 28 days SC) Oma treatment. Our aim is to determine the factors affecting resistance to standard dose Oma treatment in patients with CSU. Material and Methods: Our study is a single-center, retrospective, observational study conducted at the Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu City Hospital between September 1, 2020 - September 1, 2022. The patients included in the study were recruited from the patients who were followed up with the diagnosis of CSU in the Dermatology and Immunology and Allergy Diseases outpatient clinic of our hospital between the specified dates and who received or were receiving Oma treatment. A total of 60 patients, including 30 Oma-resistant and 30 Oma-responsive patients, were included in the study. The Urticaria Control Test (UCT) value measured at the 24th week of treatment was used to evaluate the treatment response. Data of the patients were obtained from the patient follow-up files. Groups were compared in terms of sociodemographic and laboratory test results; age, gender, disease duration, body mass index (BMI), presence of metabolic syndrome (MetS), total IgE elevation, Erythrocyte Sedimentation Rate (ESR) etc. Result: The duration of urticaria, BMI, presence of additional disease, presence of MetS, and the history of exacerbation of urticaria after the first Oma injection were statistically significantly higher in the Oma treatment-resistant group compared to the responder group (respectively p=0.008 p=0.003 p=0.002 p=0.020 p< 0.001). When the laboratory parameters were examined, the ESR and antinuclear antibody (ANA) positivity rates were statistically significantly higher in the resistant group, while the mean of total IgE, eosinophil percent, absolute eosinophil counts, absolute basophil count, complement 3 (C3), complement 4 (C4) levels were lower in Oma-resistant group than those of in Oma-responsive group. (respectively p

Benzer Tezler

  1. Omalizumab tedavisi alan kronik ürtiker hastalarının tedavide kalımı ve tedavi yanıtını etkileyen faktörlerin belirlenmesi

    Evaluation of factors affecting drug survival and treatment responses of the patients with chronic urticaria on omalizumab treatment

    EDA HAŞAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    DermatolojiUludağ Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMEL BÜLBÜL BAŞKAN

  2. Kronik ürtiker hastalarında serum kalsitonin gen ilişkili peptid, substans P, nöropeptid Y ve interlökin-31 düzeylerinin omalizumab tedavisi sonrası değişim

    Changes in serum calcitonin gene-related peptide, substance P, neuropeptide Y, and interleukin-31 levels after omalizumab treatment in chronic urticaria patients

    ÇAĞDAŞ BOYVADOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    DermatolojiGaziantep Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN SERHAT İNALÖZ

  3. Kronik ürtikerli çocuklarda klinik ve laboratuvar bulgularının, prognozu ve tedavi yanıtını etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi

    Evaluation of the factors affecting the prognosis and treatment response of clinical and laboratory findings in children with chronic urticaria.

    BURÇİN ÖZEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TUBA TUNCEL

  4. Kronik spontan ürtiker hastalarında demodeks akarlarının yoğunluğunun incelenmesi

    Examination of the density of demodex mites in chronic spontaneous urticaria patients

    BURAK ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DermatolojiAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELMA EMRE

  5. Kronik spontan ürtiker hastalarında serum dehidroepiandrosteron sülfat (DHEA-S), kortizol, serotonin taşıyıcı protein (SERT) düzeylerinin hastalık şiddeti ve psikojenik stres ölçekleri ile ilişkisi

    The relationship of serum dehydroepiandrosterone sulfate (SERT), cortisol, serotonin transporter protein (SERT) levels with disease severity and psychogenic stress scales in patients with chronic spontaneous urticaria

    RABİA ERÇOBAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    DermatolojiSelçuk Üniversitesi

    Dermatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLCAN SAYLAM KURTİPEK