Geri Dön

Jım Jarmusch sinemasında oluş anlatıları

Becoming narratives in Jim Jarmusch's cinema

  1. Tez No: 805632
  2. Yazar: GÜRKAN ŞEN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BURCU BALCI
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Sahne ve Görüntü Sanatları, İletişim Bilimleri, Philosophy, Performing and Visual Arts, Communication Sciences
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Radyo-Televizyon ve Sinema Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 142

Özet

Fransız filozof Gilles Deleuze, Batı metafizik geleneğinin ikili yapılara dayanan sabit ve aşkın varlık anlayışına karşı çıkarak farkı, çokluğu ve yaşamı olumlayan bir oluş ontolojisi önermektedir. Bu doğrultuda Deleuze, Batı metafizik geleneğinden kurtulan filozofların özgün bir okumasını yaparak oluş ve fark felsefesini geliştirmektedir. Deleuze felsefesinin temellerini kuran üç filozof ise Spinoza, Nietzsche ve Bergson'dur. Deleuze, Spinoza'nın tekçi düşüncesinden içkinliğin kaynağını, Nietzsche felsefesinden fark ve tekrar dinamiğini, Bergson düşüncesinden ise sürenin yaratıcılığını felsefesinin temellerine katmaktadır. Felsefeyi kavram yaratma sanatı olarak tanımlayan Deleuze, oluş ve fark felsefesi içinde yeni kavramlar önermektedir. Birbirleriyle köksapsı bağlar kuran bu kavramlar düşünmenin yeni yollarını yaratmaktadır. Deleuze, oluş ve fark ontolojisiyle ilişkili olarak bir sinema felsefesi ortaya koymaktadır. Sinema I: Hareket-İmge ve Sinema II: Zaman-İmge eserleri, filmlerin düşünen bir beyin olduğunu vurgulayarak sinemayla birlikte düşünmeyi önermektedir. Bu doğrultuda Deleuze, klasik ve modern sinemaların farklı düşünme tarzları sunduğunu savunarak bu sinemaların zamanla kurduğu ilişkiyi ortaya koymaktadır. Zamanın dolaylı ve doğrudan sunumu ise filmlerde açığa çıkan oluş potansiyellerini göstermektedir. Bu çalışmada, Deleuze'ün oluş ve sinema felsefelerinin birbirleriyle ilişkileri doğrultusunda Amerikan bağımsız sineması yönetmenlerinden Jim Jarmusch'un dört filmi; Permanent Vacation (Sürekli Tatil, 1980), Mystery Train (Gizem Treni, 1989), Dead Man (Ölü Adam, 1995) ve Paterson (2016) incelenmektedir. Deleuze'ün modern sinema anlayışı, Jim Jarmusch sinemasının dahil olduğu bağımsız sinemaları da kapsamaktadır. Klasik imge rejiminden kopan sinemalar, oluş ve fark potansiyellerini açığa çıkarabilmektedir. Bu doğrultuda çalışma, seçilen filmleri Deleuzecü kavramlarla analize tâbi tutarak imgelerde açığa çıkan oluş ve fark potansiyellerini ortaya koymayı amaçlamaktadır.

Özet (Çeviri)

French philosopher Gilles Deleuze opposing, Western metaphysic tradition's constant and trancendental existence concept that rely upon dichotomies, suggests an ontology of becoming which affirms difference, plurality and life. In this vein, Deleuze develops a philosophy of becoming and difference by offering an original interpretation of the philosophers who have emancipated themselves from the Western metaphysical tradition. Spinoza, Nietzsche, and Bergson are the three philosophers who formed the bedrock of Deleuze's philosophical framework. Deleuze incorporates the source of immanence from Spinoza's monist thought, the dynamics of difference and repetition from Nietzsche's philosophy, and the creativity of duration from Bergson's thought into the foundations of his philosophy. Deleuze, who defines philosophy as the art of creating concepts, offers new concepts in philosophies of becoming and difference. These concepts that have rhizomatic connections with each other create new ways of thinking. Deleuze, puts forth a philosophy of cinema in accordance with his ontology of becoming and difference. In“Cinema I: The Movement-Image”and“Cinema II: The Time-Image,”Deleuze emphasizes that films possess a thinking capacity and proposes engaging in a collective process of thought alongside cinema. In this respect, Deleuze argues that classical and modern cinemas offer versatile ways of thinking and reveals their relationship with time. The presentation of time in films, both indirectly and directly, exposes the potentials of becoming that are revealed within the cinematic experience. This study explores the interplay between American independent film director Jim Jarmusch's films and Deleuze's philosophies of becoming and cinema, focusing on four films: Permanent Vacation (1980), Mystery Train (1989), Dead Man (1995), and Paterson (2016). Deleuze's understanding of modern cinema encompasses independent cinemas, such as the works of Jim Jarmusch. Cinemas breaking free from the conventional image regime can uncover the potentials of becoming and difference. Consequently, this study seeks to reveal the emerging possibilities of becoming and difference within images by analyzing selected films through the lens of Deleuzian concepts.

Benzer Tezler

  1. Sinema sosyolojisinde Flaneuryen bir gezinti: jim Jarmusch sineması

    A Flaneuryen trip in cinema sociology: Jim jarmusch's Cinema

    BİLGE İŞİYOK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Sahne ve Görüntü SanatlarıMardin Artuklu Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SITKI KARADENİZ

  2. Görsel yoğunluktan sadeliğe kaçış: Sanat sinemasında liminal uzamlar

    Escape from visual density to simplicity: Minimal spaces in art cinema

    NİSA YILDIZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Sahne ve Görüntü SanatlarıErciyes Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET KÖPRÜ

  3. Tracking the multicultural components of Jim Jarmusch's early works through space perception

    Mekan kavramı üzerinden erken Jim Jarmursch sinemasının çok kültürlü ögelerinin izini sürmek

    NİLÜFER NESLİHAN ARSLAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    Radyo-TelevizyonBahçeşehir Üniversitesi

    Sinema Televizyon Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ELENİ VARMAZI

  4. What is self-adaptation?

    Öz uyarlama nedir?

    ADA BELİZ ÖZDURAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Sahne ve Görüntü Sanatlarıİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Medya ve Görsel Çalışmalar Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. COLLEEN BEVİN KENNEDY KARPAT

  5. A psychoanalytic comparison of the serial Killers in Jim Thompson's The Killer Inside Me, Gordon Burn's Somebody's Husband Somebody's Son and Brian Masters' Killing for Company

    Jim Thompson'ın The Killer Inside Me, Gordon Burn'un Somebody's Husband Somebody's Son ve Brıan Masters'ın Killing for Company kitaplarındaki seri katillerin psikanalitik karşılaştırması

    EBRU ÇEKER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2014

    İngiliz Dili ve EdebiyatıErciyes Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HASAN BAKTIR