Trigliserit-glukoz indeksi ile dipper hipertansiyon ve non-dipper hipertansiyon arasındaki ilişki
The relationship between triglyceride-glucose index (TyG) with dipper hypertension and non-dipper hypertension
- Tez No: 806258
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇAĞLAR ALP
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kırıkkale Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 65
Özet
Hipertansiyon ciddi komplikasyonları ve yaygın görülmesi nedeniyle önemli bir halk sağlığı problemidir. Hipertansiyon en sık görülen kronik hastalıklardan olup sağlık ve ekonomi yönünden ülkelere önemli yük getiren bir hastalıktır. Oluşan bu tıbbi yükü hafifletmek bireysel bazda morbidite ve mortalitenin önüne geçmek için hipertansiyon yönetimine odaklanmalıyız. Hipertansiyon yönetiminde en önemli adım risk faktörlerini ele almak ve doğru sınıflandırma yapıp tedaviye yoğunlaşmaktır. Kan basıncının belirli bir sirkadiyen ritmi vardır. Gece kan basıncında gündüz kan basıncı değerlerine göre %10'dan fazla düşme olması normal olarak kabul edilmektedir. Gece kan basıncında bu düşmenin görülmeyişi non-dipper hipertansiyon paterni olarak tanımlanmıştır. Non-dipper ve dipper hasta gruplarının karşılaştırıldığı uzun dönem çalışmalarda non-dipper hasta grubunun kardiyovasküler olay ve mortalite açısından daha kötü prognoza sahip olduğu gösterilmiştir. Hipertansiyon genellikle diğer metabolik risk faktörleri ile birliktelik gösterir. Hipertansif hasta grubunda diabetes mellitus(DM) , insülin direnci ve dislipidemi insidansı normotansif grubuna göre daha yüksektir. Normal kan şekeri düzeyine sahip non-diabetik bireylerde de yüksek insülin düzeylerinin ve insülin direncinin hipertansiyon ilişkili olduğu görülmüştür. İnsülinin vasküler düz kas hücrelerinde hipertrofi yapıcı etkisi, sempatik sinir sistemini aktiviteyi arttırması, böbrek sodyum reabsorbsiyonu arttırması, myokard hipertrofisi yapması ve intrasellüler kalsiyum düzeyinin arttırarak vasküler tonusu arttırması hipertansiyona neden olan temel mekanizmalarıdır. Rutin tetkikler arasında olan açlık glukozu ve trigliserit düzeyi kullanılarak hesaplanan trigliserit-glukoz indeksi (TyG) düşük maliyetli ve hızlı elde edilebilen bir belirteçtir. Yapılan çalışmalarda insülin direncini göstermede homeostatik modelden (HOMA-IR) daha üstün olduğu saptanmıştır. Ayrıca birçok II çalışmada TyG ile hipertansiyon, arteriyel sertlik, koroner arter kalsifikasyonu arasında ilişki gösterilmiştir. TyG indeksinin kardiyovasküler mortalite ile ilişkili olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Kardiyovasküler olay yaşayan hastalarda TyG indeksinin tek başına trigliserit veya tek başına glukozdan daha iyi prediktif değere sahip olduğunu belirten çalışmalarda mevcuttur. Aynı zamanda endotel disfonksiyonu ve otonomik disfonksiyon ile de ilişkili bir belirteç olduğu gösterilmiştir. Kan basıncının sirkadiyen ritminde rol oynayan mekanizmalarla TyG arasındaki ilişki aşikardır. Fakat kan basıncındaki sirkadiyen ritim ile TyG ilişkisini gösteren yeterli düzeyde çalışma yapılmadığı görülmüştür. Biz çalışmamızda kardiyovasküler mortalite ve morbiditenin daha yüksek olduğu non-dipper hipertansiyon paterni ile TyG arasındaki ilişkiyi göstermeyi amaçladık. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji poliklinik başvurularının 2020-2022 yılları arasındaki elektronik medikal incelendi. Ambulatuvar kan basıncı(ABPM) sonuçlarına göre çalışmamıza dipper (n=48 ), non-dipper(n=58) ve normotansif kontrol grubu(n=44) olmak üzere üç grupta toplam 150 hasta dahil edilmiştir. Gruplar arasında cinsiyet, boy, kilo, açlık kan şekeri, açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. Çalışma sonuçlarında elde ettiğimiz veriler doğrultusunda TyG gece kan basıncı düşüşü oranıyla negatif korelasyon göstermiştir(r=-0.199 p =0.015, Sperman korelasyon analizi) ve TyG değeri arttıkça gece kan basıncı düşme oranlarında azalma görülmüştür. TyG kan basıncının sirkadiyen ritminde bozulmanın bir göstergesi olarak kullanılabilir. TyG ile normotansif ve hipertansif grup arasında belirgin fark saptanmıştır (p
Özet (Çeviri)
dipper hypertension and non-dipper hypertension, Department of Cardiology, Kırıkkale University Faculty of Medicine, Specialty Thesis, Kırıkkale, 2023. Hypertension is a significant public health problem due to its high prevalence and serious complications. It is one of the most common chronic diseases and imposes a significant burden on both the healthcare systems, and economies. To alleviate this medical burden and prevent morbidity and mortality on an individual basis, the management of hypertension should focus on addressing risk factors and providing appropriate classification and treatment. Blood pressure exhibits a specific circadian rhythm, with a normal nighttime decrease of more than 10% compared to daytime values. The absence of this nocturnal decrease is defined as the non-dipper hypertension pattern. Long-term studies comparing non-dipper and dipper patient groups have shown that the non-dipper group has a worse prognosis in terms of cardiovascular events and mortality. Hypertension is often associated with other metabolic risk factors. The incidence of diabetes mellitus (DM), insulin resistance, and dyslipidemia is higher in hypertensive patients compared to normotensive individuals. Even in non-diabetic individuals with normal blood glucose levels, it has been observed that elevated insulin levels and insulin resistance are associated with hypertension. The main mechanisms leading to hypertension include insulin's hypertrophic effects on vascular smooth muscle cells, increased sympathetic nervous system activity, enhanced renal sodium reabsorption, induction of myocardial hypertrophy, and elevation of intracellular calcium levels leading to increased vascular tone. The triglyceride-glucose index (TyG), calculated using fasting glucose and triglyceride levels, is a low-cost and readily available marker. It has been found to be superior to the homeostatic model assessment (HOMA-IR) in indicating insulin resistance. Additionally, numerous studies have shown an association between TyG and hypertension, arterial stiffness, and coronary artery calcification. Studies have also demonstrated that TyG index is associated with cardiovascular mortality. Some studies suggest that TyG index has better predictive value for cardiovascular events compared IV to triglycerides or glucose alone. It has also been shown to be associated with endothelial dysfunction and autonomic dysfunction. The relationship between the mechanisms involved in the circadian rhythm of blood pressure and TyG is not wellestablished due to limited studies. In our study, we aimed to demonstrate the relationship between the non-dipper hypertension pattern, which is associated with higher cardiovascular mortality and morbidity, and TyG. The electronic medical records of patients who visited the Cardiology Clinic of Kırıkkale University Faculty of Medicine between 2020 and 2022 were reviewed. Based on ambulatory blood pressure monitoring (ABPM) results, a total of 150 patients were included in our study, divided into three groups: dipper (n=48), nondipper (n=58), and normotensive control group (n=44). There were no statistically significant differences in terms of gender, height, weight, and fasting blood glucose among the groups. According to the results of our study, TyG showed a negative correlation with the nocturnal blood pressure decrease rate (r=-0.199, p=0.015, Spearman correlation analysis), indicating that an increase in TyG value was associated with a decrease in nocturnal blood pressure dipping. TyG could be used as an indicator of circadian rhythm disruption in blood pressure. There was a significant difference in TyG values between the normotensive and hypertensive groups (p
Benzer Tezler
- Normal ve fazla kilolu bireylerde trigliserid-glukoz indeksi ile sirkadyen kan basıncı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship between triglyceride-glucose index and circadian blood pressure in normal and overweight individuals
EDA YİĞİT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN SELMA KARAAHMETOĞLU
- Üremik ve hipertansif hastalarda ayaktan kan basıncı monitorizasyon bulguları ile hedef organ hasarı arasındaki ilişki
Başlık çevirisi yok
MELDA DİLEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığında renalazın diürnal kan basıncı ritmi, sol ventrikül kitle indeksi ve ateroskleroz ile ilişkisi
The relationship of renalase with diurnal blood pressure rhytm, left ventricular mass index and aterosclerosis in otozomal dominant polycystic kidney disease
VEYSEL EROL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
NefrolojiPamukkale Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEVLÜT ÇERİ
- Metabolik sendromlu hastalarda trigliserit glukoz indeksi ve inflamatuar parametreler arasındaki ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship between triglyceride glucose index and inflammatory parameters in patients with metabolic syndrome
MEHMET CENGİZ SİYER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KADEM ARSLAN
- Sağlıklı yetişkinlerde insülin direncini öngörmek için trigliserit glukoz indeksi ve ilgili parametrelerin karşılaştırılması
Comparison of triglycride glucose index and related parameters for predicting insulin resistance in healthy adults
NİLAY NUR ÖNDER EVİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Aile HekimliğiSağlık BakanlığıAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HABİBE İNCİ