1989 Bulgaristan Türklerinin göçü: Geri dönüş süreçleri ve yeni dönemdeki durumları
1989 migration of Bulgarian Turks: Return process and their situation in the new period
- Tez No: 807115
- Danışmanlar: PROF. DR. NADİM MACİT
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Göç, 1989 Zorunlu Göçü, Bulgaristan Türkleri, Sözlü Tarih, Immigration, Forced Migration of 1989, Turks of Bulgaria, Oral History
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Türk Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Türk Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 323
Özet
İnsan yaşamının her alanını etkileyen, varoluşsal değişimlere sebep olan göç olgusu, insanlığın tarih sahnesine çıktığı andan bu yana kendi karmaşık dinamiklerini geliştiren ve dünyadaki tüm türlerin tarihsel süreç içerisinde varoluşuna ve yok oluşuna etki eden kompleks bir olgudur. Dünya üzerinde ve tarih sahnesinde pek çok farklı göç türü olmasının yanı sıra son yüzyıllarda yaşanan, dünya haritasını değiştiren siyasi gelişmelerin önemli sonuçlarından birisi de diğer bir göç türü olarak karşımıza çıkan“zorunlu göçler”dir. Bulgaristan'ın ulus-devlet inşası sürecinde de azınlık gruplara yönelik dönemsel, asimilasyon ve zorunlu göç uygulamaları olmuştur. 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı'nın ardından tarihe“Doksan üç Muhacereti”olarak geçen 1877-1878 göçleri, Türk göç tarihinin en önemli kitlesel göçlerinden biridir. Bulgaristan'ın 6 Ekim 1908'de bağımsızlığını ilan etmesinin ardından göç ettirme politikası bir devlet politikası haline gelerek yıllarca sürdürülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ardından da Balkanlardan ve Bulgaristan'dan Türkiye'ye yönelik göçler devam etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan arasında 1950-1951 yılları arasında diplomatik anlaşmazlıklar ve karşılıklı notaların verildiği bir ortamda yapılan göç anlaşması çerçevesinde yaklaşık 150.000 Bulgaristan Türkü Türkiye'ye göç etmiştir. Yapılan bu uygulamalar Türkler için tehdit edici bir sürecin öncüsü olmasının yanı sıra 1950-1951 göç sürecinde Türkiye'ye göç edemeyen ailelerin Türk makamlarına yeniden başvuruda bulunmaları her iki hükümetin bir araya gelerek bir göç anlaşması imzalamasına neden olmuştur. 22 Mart 1968 günü Ankara'da yapılan“Yakın Akraba Göçü Anlaşması”“Yakın Akrabaları 1952 yılına kadar Türkiye'ye göç etmiş olan Türk asıllı Bulgar vatandaşlarının Bulgaristan Halk Cumhuriyeti'nden Türkiye Cumhuriyeti'ne göç etmeleri hakkında anlaşma”imzalanmıştır. Bu anlaşma neticesinde; 1968'den 1978 yılına kadar geçen sürede Bulgaristan'dan yaklaşık 130.000 Bulgaristan Türkü daha Türkiye'ye göç etmiştir. Bulgaristan'da kalan Türklere yönelik 24 Aralık 1984 tarihinde Bulgar Komünist Partisinin almış olduğu karar doğrultusunda başlatılan ad değiştirme uygulaması ve asimilasyon politikası ile 24 Aralık 1984 ile 18 Ocak 1985 tarihleri arasında Kırcaali, Hasköy (Haskovo), Silistre, Filibe, Pazarcık, Eski Zağra, Blagoevgrad gibi şehirlerde 310.000 Türkün adı Bulgar adıyla değiştirilmiştir. İsim değişikliklerinin yanı sıra Türkçe konuşmanın, Türk örf ve geleneklerinin yasaklanması ve dini ibadetlerin sınırlandırılması gibi etnik ve dini kimliğin yok edilmesine yönelik politikalar uygulamaya konmuştur. Bu uygulamalara karşı çıkan ve kendisine Bulgar ismi seçmeyen Türkler ise Bulgar polisi tarafından şiddete ve işkenceye maruz bırakılmış, pek çoğu da başta Belene Adası olmak üzere Bulgaristan'ın çeşitli bölgelerinde bulunan hapishanelerde hapsedilmiştir. Türkiye'nin yoğun baskıları ve uluslararası tepkiler ile birlikte Bulgaristan'daki Türklerin direnişi sonucunda homojen bir nüfus yapısı yaratmak amacına ulaşmanın mümkün olmadığını gören BKP başkanı Todor Jivkov, 2 Haziran 1989 günü televizyonda yaptığı konuşmada, Türkiye'yi kapıları açmaya çağırarak, 'Pasaportlarınızı vereceğiz, Türkiye kapılarını açsın, kalmak istemeyen çekip gitsin!' demiştir. Bulgaristan, Türk-Bulgar anlaşmalarını, uluslararası sözleşmeleri ve hukuku hiçe sayarak 2 Haziran 1989 tarihinden itibaren yüz binlerce Türkü, mallarını, mülklerini, sosyal haklarını ve hatta bazı hallerde eşlerini ve çocuklarını terk etmeye zorlayarak Türkiye'ye sınır dışı etmiştir. Bulgaristan'dan zorunlu göçün başladığı 2 Haziran 1989'dan Mayıs 1990 tarihine kadar vizesiz olarak Türkiye'ye giriş yapan göçmen sayısı 345.960'tır (82.390 aile), vize alarak Türkiye'ye giriş yapan göçmen sayısı ise 34.098'dir. Göçün başladığı tarihten 1990 yılı Mayıs ayı sonuna kadar vizeli veya vizesiz olarak Bulgaristan'dan gelen Türkler içerisinde Türkiye'de kalanların sayısı ise 212.688'dir. Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç eden Bulgaristan Türkleri yaşadıkları göç sonrasında başta ekonomik sorunlar olmak üzere sosyo-kültürel, işsizlik, konut yetersizliği, aidiyet, uyum gibi sorunlarla baş etmekte güçlük yaşamışlardır. Karşılaştıkları sorunlarla baş edemeyen pek çok Bulgaristan Türkü, Bulgaristan'a geri dönmek durumunda kalmıştır. Bu süreçte geriye dönüş yapanların sayısı 133.272 (28.320 aile) olarak tespit edilmiştir. Bulgaristan'da demokrasiye geçişin ilk on yılında yaşanan ekonomik krizler ülkede yoksulluğa sebep olurken Bulgar hükümetlerinin etkili bir girişimde bulunmaması, vatandaşların yoksullukla mücadele yöntemi olarak göçe yönelmesine sebep olmuştur. Bulgaristan Türklerinin, yaklaşık son yüz elli yıldır devam eden göç hareketliliğinin yönü Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisine ve ardından Türkiye Cumhuriyeti'ne doğru gerçekleşmiştir. Bulgaristan'daki Türklerin Türkiye'ye yönelik gerçekleştirdikleri göç hareketliliğinin en temel motivasyonunu Türk kimliğini muhafaza etmek oluşturmaktaydı. Ancak, Bulgaristan'ın, 1990 yılında demokrasiye geçişiyle birlikte temel insan hak ve hürriyetlerinin elde edilmesi sonucunda Bulgaristan Türklerinin göç etme sebepleri ülkede yaşanan ekonomik krizlerin de etkisiyle değişime uğramıştır. Özellikle Bulgaristan'ın AB üyeliğiyle birlikte göçlerin yönü büyük ölçüde AB ülkelerine dönmüştür. Bu çalışmanın konusu, geçtiğimiz yüzyılın en yoğun kitlesel göç hareketliliği olan 1989 Bulgaristan Türklerinin göçü ve ardından Bulgaristan'a geri dönmelerine sebep olan etkenlerin incelenmesidir. Bunun yanı sıra 1989 Göçünün ardından Türkiye'den Bulgaristan'a geri dönen Bulgaristan Türklerinin, Bulgaristan'da yaşanan siyasi gelişmeler ışığında sürdürdükleri göç hareketliliğinin sebeplerinin, türünün ve yönünün göç kuramları çerçevesinde değerlendirilmesi de çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise kartopu modeliyle ulaşılan Hasköy ve Razgrad illerinde ikamet eden 50 Bulgaristan Türkü oluşturmaktadır. Görüşmeler, Şubat-Mayıs 2018 tarihleri arasında, araştırmacı tarafından görüşmecilerin çalıştıkları kurumlarda, evlerinde veya görüşmecilerin belirlediği mekanlarda yapılmıştır. Çalışmaya katılan kişiler tamamen gönüllülük esasına göre seçilmiş olup tüm görüşmecilere yapılan çalışmanın amacı ve elde edilen verilerin bilimsel amaç dışında kullanılmayacağı bilgilendirmesi yapılmıştır. Yapılan görüşmeler ses kayıt cihazına kayıt edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen görüşmecilerin 34 (%68)'ü kadın, 16 (%32)'sı erkeklerden oluşmaktadır. Katılımcıların genel yaş ortalaması 58,81 olarak bulunmuştur. Doktora tezimizde yapılan araştırmada, gözlem, görüşme ve dokümantasyon incelemesi gibi nitel ve anket uygulaması gibi nicel araştırma yöntemlerinin birlikte uygulandığı karma yöntem kullanılmıştır. Görüşmecilerle yapılan ankette yer alan soruların yanıtlanma şekline göre kategorik değişken niteliğinde olan değişkenler için SPSS v.21 (İstatistiksel Sosyal Bilimler Programı) Programı ile frekans dağılım ve yüzdelikler hesaplanmıştır. Yapılan çalışmada uygulanan bir diğer veri toplama yöntemi nitel araştırma yöntemi olan sözlü tarih çalışmasıdır. Sözlü tarih; insanlığın başlangıcından ve kendisini ifade edebilmeye başladığı zamandan beri var olan, tarih kadar eski bir anlatı yöntemidir. Alanda yapılan sözlü tarih çalışmasında veri toplama tekniği olarak sahaya dayalı katılımlı gözlem ve derinlemesine görüşme yapılmıştır. Bu çalışmada nitel ve nicel araştırma yöntemlerinin birlikte kullanıldığı karma yöntemin yanı sıra tarihsel arka planın oluşturulmasında birincil ve ikincil yazılı kaynaklardan yararlanılmıştır. Çalışmamız kapsamında yapılan saha araştırmasında Bulgaristan'a geri dönen kişiler ile gerçekleştirilen görüşmelerde geri dönüşlerin başlıca sebepleri tespit edilmiştir. Görüşmeye katılan kişilerin %42'si Türkiye'de karşılaştıkları maddi problemlerle baş etmede yaşadıkları zorluklar sebebiyle Bulgaristan'a dönmek zorunda kaldıklarını belirtmiştir. Doktora çalışmamızın giriş bölümünde araştırmanın konusu, araştırma yöntemi ve verilerin analizine dair bilgiler bulunmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde göç kavramına ilişkin kuramsal açıklamalar, ikinci bölümünde Bulgaristan'daki Türk varlığı ve Bulgaristan Türklerinin göç hareketliliğinin tarihsel süreci, üçüncü bölümünde 1989 göçü, dördüncü bölümünde 1989 Zorunlu Göçü sonrası Bulgaristan'a geri dönüşler, beşinci bölümünde Bulgaristan'ın demokrasiye geçişi ve AB üyeliğinin göç hareketliliği üzerindeki etkisi konuları geniş bir şekilde açıklanmıştır. Bu çalışmanın sonuç kısmında ise, 1989 Bulgaristan Göçünün ardından Bulgaristan Türklerinin göç hareketliliği, yapılan sözlü tarih çalışmalarıyla göç kuramları çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Özet (Çeviri)
The phenomenon of migration, which affects every aspect of human life and causes existential changes, is a complex phenomenon that has developed its complex dynamics since humanity emerged as the stage of history and has affected the existence and extinction of all species in the world in the historical process. In addition to the fact that there are many different types of migration in the world and on the stage of history, one of the important consequences of the political developments that have changed the world map in recent centuries is“forced migration”, which is another type of migration. During the nation-state-building process in Bulgaria, there was periodic assimilation and forced migration practices against minority groups. The 1877-1878 migrations, historically known as the“ninety-three migration”after the Ottoman-Russian War of 1877-1878, constitute one of the most critical mass migrations in the history of Turkish migration. Following Bulgaria's declaration of independence on 6 October 1908, emigration became a state policy and continued for several years. Migration from the Balkans and Bulgaria to Turkey continued even after the establishment of the Turkish Republic. Within the framework of the migration agreement signed between the Republic of Turkey and Bulgaria between 1950-1951, during diplomatic disagreements and mutual notes, approximately 150,000 Turks of Bulgaria migrated to Turkey. In addition to triggering a threatening process for the Turks, the families who could not migrate to Turkey during the 1950-1951 migration process sought re-application to the Turkish authorities. This prompted both governments to discuss and ultimately sign an immigration agreement. On 22 March 1968, the“Agreement on Immigration of Close Relatives”was signed in Ankara, focusing on the migration of Bulgarian citizens of Turkish origin from the People's Republic of Bulgaria to the Republic of Turkey, mainly whose close relatives had already migrated to Turkey until 1952. As a result of this agreement, approximately 130,000 Turks of Bulgaria migrated to Turkey from Bulgaria between 1968 to 1978. As a result of the name change application and assimilation policy initiated by the decision made by the Bulgarian Communist Party on December 24, 1984, significant changes were imposed on the Turkish population residing in Bulgaria. In various cities such as Kardzhali, Haskovo, Silistra, Filibe, Pazarcık, Eski Zagra and Blagoevgrad, between 24 December 1984 and 18 January 1985, the names of 310,000 Turks were forcibly changed to Bulgarian names. In addition to these name changes, policies aimed at eradicating ethnic and religious identity were implemented. These policies included the prohibition of speaking Turkish, Turkish customs and traditions, and restriction of religious worship. Those Turks who resisted these practices and refused to adopt Bulgarian names were subjected to violence and torture by the Bulgarian police, and many of them were imprisoned in prisons in various parts of Bulgaria, especially on Belene Island. However, despite the oppressive measures, the goal of creating a homogenous population structure proved unattainable due to the resilient resistance of the Turkish community in Bulgaria. Furthermore, under the mounting pressure from Turkey and international reactions, Todor Jivkov, the Chairman of the Bulgarian Communist Party, made a televised speech on June 2, 1989, calling on Turkey to open its doors and stating,“We will give you your passports; Turkey should open its doors, and those who do not wish to stay should leave!”As of June 2, 1989, Bulgaria deported hundreds of thousands of Turks to Turkey by forcing them to leave their property, social rights, sometimes even their spouses and children in defiance of Turkish-Bulgarian agreements, international agreements, and laws. From June 2, 1989, when the forced migration from Bulgaria commenced, to May 1990, the number of immigrants entering Turkey without a visa was 345,960 (82.390 families), while the number of immigrants entering Turkey by obtaining a visa was 34,098. The cumulative number of Turks who migrated from Bulgaria, whether with or without a visa, from the beginning of the migration until the end of May 1990, stands at 212,688. After migrating from Bulgaria to Turkey, Turks of Bulgaria encountered various difficulties regarding socio-cultural adjustment, unemployment, housing insufficiency, belonging, and adaptation problems, but most economic problems. Many Turks of Bulgaria, unable to overcome these challenges, had to return to Bulgaria. The number of returnees was recorded as 133,272 individuals (28,320 families). While the economic crises experienced in the first decade of the transition to democracy in Bulgaria caused poverty in the country, the failure of the Bulgarian government to take an effective intervention led the citizens to migrate to fight poverty. The migration movement of Turks of Bulgaria, spanning the past 150 years, has predominantly been directed towards the Ottoman Empire's borders and, subsequently the Republic of Turkey. The primary motivation behind the migration of Turks from Bulgaria to Turkey has been to preserve their Turkish identity. However, with Bulgaria's transition to democracy in 1990, which brought about advancements in fundamental human rights and freedoms, the reasons for the migration of Turks of Bulgaria have shifted, influenced by economic crises within the country. Exceptionally, with Bulgaria's membership in the European Union (EU), the direction of migration has turned mainly towards EU countries. This study focuses on the migration of Turks from Bulgaria in 1989, which stands as the most significant mass migration of the previous century. The aim is to examine the factors contributing to their return to Bulgaria. Additionally, the study seeks to evaluate the reasons, types, and directions of migration among Turks of Bulgaria who returned to Bulgaria from Turkey following the 1989 migration in light of political developments in Bulgaria. The research sample comprises 50 Turks of Bulgaria residing in Hasköy and Razgrad, selected using snowball sampling. The interviews for this study were conducted by the researcher between February and May 2018. The interviews took place at the institutions where the participants worked, their homes, or other locations chosen by the interviewees. The individuals who took part in the study did so on a voluntarily, and they were fully informed about the purpose of the study and the strictly scientific use of the collected data. The interviews were recorded using a voice recorder. Of the interviewees included in the study, 34 (68%) were female, and 16 (32%) were male. The average age of the participants was found to be 58.81 years. In this thesis research, a mixed-method approach was utilized, combining qualitative research methods such as observation, interviews, and documentation analysis with quantitative research methods such as questionnaire surveys. The data obtained from the questionnaire responses were analyzed using the SPSS v.21 (Statistical Social Sciences Program) software, allowing for calculating frequency distributions and percentages for the categorical variables based on the interviewees' questionnaire responses. Additionally, an oral history study, a qualitative research method, was employed as another data collection method in this study. Oral history, a narrative method, has been present since the inception of humanity and the development of communication. In the oral history study conducted in the field, field-based participant observation and in-depth interviews were used as data collection techniques. In addition to the mixed method in this study in which qualitative and quantitative research methods are used together, primary and secondary sources were used to form the historical background. In the field research conducted within the scope of our study, the main reasons for the returns were determined in the interviews conducted with the people who returned to Bulgaria. 42% of the interviewees stated that they had to return to Bulgaria due to the difficulties they experienced in coping with the financial problems they faced in Turkey. In the introductory section of our doctoral study, we provide an overview of the research subject, the research method, and the data analysis. The first part presents theoretical explanations of the concept of migration. The second part delves into the Turkish presence in Bulgaria and presents the historical overview of the migration patterns of Turks of Bulgaria. The third part focuses on the 1989 migration, examining its causes, consequences, and impact. The fourth part explores the returns to Bulgaria after the 1989 forced migration. The fifth part analyzes the transition of Bulgaria to democracy and the impact of EU membership on migration patterns. In the conclusion section, the migration mobility of Turks of Bulgaria after the 1989 Turkish Migration of Bulgaria was evaluated within the framework of migration theories and oral history studies.
Benzer Tezler
- 1984-1989 yılları arasında Bulgaristan Türklerine yönelik uygulanan asimilasyon politikaları ve göç deneyimleri
Assimilation and forced migration politics towards the Turkish people in Bulgaria between the years 1984 - 1989
SEÇİL YORULMAZ
- Bulgaristan Komünist Partisi belgelerine göre zorla isim değiştirme operasyonu ve 1989 göçü
Forced rename operation and 1989 migration according to documents of the Bulgarian Communist Party
TANER NİZAMOĞLU
- Bulgaristan Türklerinin yaşadıkları ve göç hadisesi (1980-1990)
What the Turks lived in Bulgaria and the immigration case (1980-1990)
NAİM MUTLU
- Bulgaristan'dan Türkiye'ye 1989 göçü
Bulgaristan'dan Türkiye'ye 1989 göçü
FEVZİYE MARAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Sosyolojiİstanbul ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. H. CEVAHİR KAYAM
- Jivkov döneminde Bulgaristan Türkleri ve Türkiye'ye göç olayı (Türk basınına göre)
Bulgarian Turks during Jivkov term and the evet of immigration to Turkey (as to Turkish press)
RÜŞTÜ YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
TarihAnkara ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YAVUZ ERCAN