Social transition across multiple boundaries: The case of Antakya on The Turkish-Syrian border
Çoklu sınırlar arasında toplumsal geçiş: ürkiye-Suriye sınırındaki Antakya örneği
- Tez No: 807328
- Danışmanlar: PROF. DR. JOHAN LEMAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Antropoloji, Anthropology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Katholieke Universiteit Leuven (Catholic University of Leuven)
- Enstitü: Yurtdışı Enstitü
- Ana Bilim Dalı: Sosyal Antropoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 290
Özet
Türkiye'nin Suriye sınırında yer alan ve antik çağda 'Antioch' olarak bilinen Antakya, halen 'çok kültürlü' olarak nitelendirilebilecek bir Akdeniz kentidir. Kent ziyaret edildiğinde, Roma döneminden bu yana gelişen tarihi mistisizmi ve kültürel cazibesi hemen hissedilebilir. Antakya, diğer şehirlerde yaşayan vatandaşlar tarafından pek de bilinmeyen bir kentti. Ancak, Türkiye'nin diğer şehirlerinden farklı, kompleks bir tarihe ve kültürel, sosyal ve dilsel çoğulculuğa sahip olması birçok kişinin onu farklı, marjinal bir şehir olarak konumlandırmasında etkili oluyordu. AB ve Türkiye arasında gelişen ilişkilerin Türkiye'deki kültürel çeşitlilik tartışmalarını etkilemesi, Antakya'nın yeniden keşfedilmesi ve değer kazanmasıyla sonuçlanmıştır. Bu değer kazanma, kentin 'çokkültürlülüğünün' dünyaya yeniden tanıtımını yapan pek çok etkinlikle desteklenmiştir. Antakya'nın çokkültürlülüğü görünür bir gerçektir. Bir devlet politikası olarak 'çokkültürlülüğün' var olmamasından bağımsız olarak, yerelde köklenmiş bir çeşitlilik deneyimi vardır. Böyle bir çokkültürlülüğün bazı belirli yönleri, Türkiye'nin modern öncesi ve modern tarihi boyunca“artzamanlı olarak oluşmuştur”. Bugün Antakya'da etnik gruplar arası birlikte yaşam ve kimlikler, modernleşme süreci, AB'nin siyasi etkisi, Türkiye ile komşu ülkeler arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler ve ABD'nin Orta Doğu'daki politikaları gibi Türkiye ile ilgili yerel ve küresel siyasi gelişmelere bağlı olarak zaman ve bağlam içinde değişen birçok dinamikle şekillenmiştir. Ancak Antakya'nın 'çokkültürlülüğüne' dair tarihyazımında gözden kaçan şey, üniter bir Ulus-Devletin sınırındaki bir yerelliğin otantik kültürünü koruyabilen bu kültürel deneyimin temelinde tarihsel olarak inşa edilmiş bir birlikte yaşama deneyimi, güç dengesi, hayatta kalma stratejileri ve eşitlik mücadelesi olan çok karmaşık bir mekanizmanın olduğudur. Antakya, kompleks bir etnik gruplar arası ve güç ilişkileri ağı içinde işleyen bir sınır alanıdır. Bu araştırmanın amacı - katılımcı gözlem, derinlemesine mülakatlar ve yerel ve ulusal arşivlerin metin analizi yoluyla – 'çokkültürlülüğün' görsel ve sembolik ifadesinin toplumsal ilişkilerde ve gündelik pratiklerde ne kadar temellendirildiğini veya temellendirilebileceğini anlamayı sağlamak; Antakya'da görünür olanla bilinmeyen tarihleri eşleştirmektir. Bu çalışmada Antakya tarih, 'yönetişimsellik', demografik profil, çok yönlü toplumsal ilişkiler, kentin çoklu kültürel yüzleri, güç ilişkilerinin ve küresel ekonominin incelenmesinde ve ulus ve devlet arasındaki ilişkinin incelenmesinde makro antropolojik bir bakış açısı sağlayan ekonomik ve siyasi yapılar gibi geçiş sürecinde olan birçok değişkenin karşılıklı ilişkisi üzerinden analiz edilmektedir. Dolayısıyla bu çalışma, sınır yaklaşımlarını (Wilson ve Donnan 1998; Kumar ve Grundy-Warr 1997); Foucault'nun (1973, 1980, 2007) 'genel olarak iktidar ilişkileri için analitik bir perspektif' sunan 'mekân', 'iktidar ilişkileri', 'yönetişimsellik', 'davranış' ve 'karşı davranış', 'heterotopya' kavramlarını; etnisite ve kültür üzerine süreçsel ve inşacı yaklaşımları (Barth 1969, 1994, Hannerz 1992, Eriksen 1993); Antakya ve Türkiye'de kimlik ve vatandaşlık oluşumunu tanımlayan tarihsel antropolojik yaklaşımı (Ada 2005; Oran 2001; Zurcher 2004; Ahmad 1993; Keyman ve İçduygu 2005; Yıldız 2001); Appadurai (1996) ve Robertson'ın (1992) küreselleşme ve bunun etnisite ve hayal gücü üzerindeki etkisi üzerine tamamlayıcı yaklaşımlarını; ve Antropoloji, Siyaset bilimi ve diğer sosyal bilimlerden (sosyal uyum, sosyal sermaye, melezlik, eşikte olma, faillik gibi) diğer ilgili tema ve kavramları temel alarak çokkültürlülük deneyimini ve uyumu tanımlamak için hareketlilik ve akışı anahtar metaforlar olarak ele almaktadır.
Özet (Çeviri)
Situated on the Turkish border with Syria, Antakya, known in ancient times as Antioch, is a Mediterranean city which can still be regarded as 'multicultural'. When visiting the city, one immediately feels its historical mysticism and cultural charm that has developed since Roman times. Antakya was not very well known by the citizens living in the other cities. However, it was known to have a complex history which was apart from the other cities of Turkey and a cultural, social and linguistic plurality, which influenced many to regard it as a different, marginal city. The improved relations between the EU and Turkey, which have triggered the discussions about cultural diversity in Turkey, resulted in the re-discovery and valorization of Antakya. This valorization has been supported by plenty of activities which reflect the new publicity of the 'multiculturalism' of the city to the world. Antakya's multiculturalism is a visible fact. There is a locally embedded experience of diversity regardless of the non-existence of 'multiculturalism' as a state policy. Some specific aspects of such a multiculturalism are 'diachronically derived' throughout the pre-modern and modern history of Turkey. Today's inter-ethnic cohabitation and identities in Antakya have been shaped through many dynamics, changing in time and context, based on the local and global political developments related to Turkey such as the modernization process, the policy influence of the EU, the political and economic relationships between Turkey and its neighboring countries and US politics in the Middle East. However, what is out of sight in the historiography of the 'multiculturalism' of Antakya is the very complex mechanism lying beneath this cultural experience, in which there is a historically built experience of living together, a balance of power, strategies for survival and struggle for equality, that could protect an authentic culture of a locality on a border of an unitarian Nation-State. Antakya is a borderspace that functions within a complex web of inter-ethnic and power relations. The aim of this research – through participant observation, in depth interviews and textual analysis of local and national archives – is to provide an understanding of how much the visual and symbolic expression of 'multiculturalism' is or could be grounded in its societal relations and everyday practices; to match the visible, with the unknown histories in Antakya. In this study, Antakya is analyzed through the interrelationship of many variables, which are in transition, such as history, 'governmentality', the demographic profile, the multifaceted social relations, the multiple cultural faces of the city, the economic and political structures that provide a macro- anthropological perspective in the study of power relations and of global economics, and also in the study of the relation between the nation and the State. Hence, this study theoretically takes mobility and flow as key metaphors to describe the multicultural experience and cohesion, grounding on border approaches (Wilson and Donnan 1998; Kumar and Grundy-Warr 1997); Foucault's (1973, 1980, 2007) notions of 'space', 'power relations', 'governmentality', 'conduct' and 'counter-conduct', 'heterotopia' that serve as an 'analytical perspective for relations of power in general'; processual and constructivist approaches of ethnicity and culture (Barth 1969, 1994, Hannerz 1992, Eriksen 1993); a historical anthropological approach that defines identity and citizenship formation in Antakya and Turkey (Ada 2005; Oran 2001; Zurcher 2004; Ahmad 1993; Keyman and İçduygu 2005; Yıldız 2001); complementary approaches by Appadurai (1996) and Robertson (1992) on globalization and its effect on ethnicity and imagination; as well as other relevant themes and concepts (e.g. social cohesion, social capital, hybridity, liminality, agency), from Anthropology, Political science and other social sciences.
Benzer Tezler
- İnsan sonrası perspektifle şantiye sahasının anlatısı
A post-humanist narrative of the construction site
MİNE ÖZTÜRK DİNÇER
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NİZAM ONUR SÖNMEZ
- Kıyı alanlarında gündelik hayatı kuran eşik mekanların incelenmesi
Analyzation of thresholds spaces that establish everyday life on the coasts
GİZEM ÖZTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLÇİN PULAT GÖKMEN
- Temsilden simülasyona: mimarlıkta yapı enformasyon modelleme etkisi
From representation to simulation: Building information modelling effect on architecture
FUNDA TAN
Doktora
Türkçe
2019
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NURBİN PAKER KAHVECİOĞLU
- İç göçün çocuk ruh sağlığına etkisi: Antalya ili şafak mahallesinde karşılaştırmalı bir araştırma
The effect of internal migration on child mental health: A comperative research in Antalya
GONCA POLAT
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Sosyal HizmetlerHacettepe ÜniversitesiSosyal Hizmet Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SUNAY İL