Metabolik sendromlu hastalarda genetik epigenetik ve biyokimyasal farklılıkların klinik parametrelerle karşılaştırılması
Comparison of genetic, epigenetic and biochemical differences with clinical parameters in patients with metabolic syndrome
- Tez No: 813896
- Danışmanlar: PROF. DR. MURAT KÖSE
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
- Anahtar Kelimeler: Metabolik Sendrom, Leptin, Leptin Reseptörü, Polimorfizm, Metabolic Syndrome, Leptin, Leptin Receptor, Polymorphism
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İç Hastalıkları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 77
Özet
ÖZET Amaç: İnsülin direnci, dislipidemi, obezite ve hipertansiyon gibi bilinen birkaç kardiyovasküler risk faktörünün birlikteliği Metabolik sendrom olarak tanımlanır. Bu koşullar birbiriyle ilişkilidir ve altta yatan ortak mekanizmaları ve yolları paylaşır. Metabolik sendrom özellikle obezite ile son derece yakından ilişkilidir. Özellikle kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi açısından, metabolik sendromun nedensel ve/veya ağırlaştırıcı faktörlerinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Sendromun tüm anahtar bileşenlerinin genetik bir temeli vardır. Bir dizi farklı gendeki polimorfizmlerin bir etkileşimi veya çoğaltıcı etkileri potansiyel olarak patogenezde rol oynayabilir. Metabolik sendromun patogenez ve patofizyolojisine yönelik son yıllarda yapılan çalışmalarda leptin giderek artan bir yere sahip olmaya başlamıştır. Leptin, büyük oranda ince bağırsaktaki enterositler ve yağ hücreleri tarafından üretilmekte. Leptin, açlığı engelleyerek etkisini göstermekte ve enerji dengesini düzenlemeye yardımcı olmakta. Bir hormon olan Leptin bu etkiler ile adipositlerde yağ depolanmasının azalmasına neden olur. Leptin, LEP geni tarafından kodlanır. Bu genin düzenleyici bölgelerindeki mutasyonlar/polimorfizmler, insanlarda hipogonadizm ile şiddetli obezite ve morbid obeziteye neden olur. Bu gendeki bir mutasyon tip 2 diyabet gelişimi ile de ilişkilendirilmiştir. Leptin, leptin reseptörleri üzerinden etkisini gösterir. LEPR genindeki mutasyonlar da şiddetli obeziteye neden olur. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya toplam 320 hasta dahil edildi bunlardan 150'si MetS (Metabolik sendrom) hastası ve 170'i sağlıklı bireyler idi. Kan örnekleri toplandı, ardından rutin biyokimyasal analiz, Lökosit ve DNA izolasyonu yapıldı. Bu çalışmada LEP 2548G/A (rs7799039) ve LEPR 668 A/G (rs1137101) polimorfizmlerinin genotiplendirmesi PCR- RFLP (Restriction fragment length polymorphism = RFLP) yöntemiyle gerçekleştirildi. Niceliksel veriler karşılaştırmasında iki grup için Mann-Whitney U Testi, üç ve üzeri grup için ise Kruskall- Wallis testi kullanıldı. Nitel verilerin karşılaştırılmasında ise Chi-square analizi kullanıldı. Bulgular: MetS ile sağlıklı kontrol grubunu karşılaştırdığımızda LEP 2548 A/G gen polimorfizmi hem genotip hem de alel sıklığı açısından MetS ile ilişkili iken, LEPR 668 A/G gen polimorfizmi ile MetS arasında sadece alel sıklığı açısından sınırda bir ilişki mevcuttu. LEP 2548 AA ve AG genotipi MetS grubunda anlamlı yüksek iken GG genotipi ise kontrol grubunda yüksekti. Alel sıklığı açısından değerlendirdiğimizde G alelini kontrol grubunda 16 anlamlı olarak yüksek saptadık. LEPR 668 A/G polimorfizmi için ise genotip dağılımı kontrol ve MetS arasında farklılık göstermedi, ancak G alel sıklığı MetS grubunda anlamlı yüksekti. Sonuç. Sonuç olarak bu çalışma LEP 2548 A/G polimorfizmi, Türk popülasyonunda MetS ile ilişkili olabileceğini gösterdi. LEPR 668G/A gen polimorfizmi için ise bu ilişkiyi net bir şekilde gösteremedik. Ancak G alel sıklığının MetS hastalarında yüksek saptanması bu polimorfizmin de MetS ile ilişkili olabileceğini ve daha geniş bir popülasyonda çalışmaların yapılmasının bu ilişkiyi destekleyebileceğini düşündürmekte.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Objective: The association of several known cardiovascular risk factors such as insulin resistance, dyslipidemia, obesity and hypertension is defined as Metabolic syndrome.These conditions are interrelated and share common underlying mechanisms and pathways. Obesity and metabolic syndrome are inextricably linked. Identifying the causative and/or aggravating factors of the metabolic syndrome is of critical especially for the prevention of cardiovascular disease. All key components of the syndrome have a genetic basis. An interaction or multiplicative effects of polymorphisms in a series of different genes could potentially play a role in pathogenesis. Leptin has begun to gain appreciation in recent studies on the pathogenesis and pathophysiology of metabolic syndrome. Leptin is largely produced by enterocytes and fat cells in the small intestine. Leptin shows its effect by preventing hunger and helps to regulate energy balance. Leptin, a hormone, causes a decrease in fat storage in adipocytes with these effects. Leptin is encoded by the LEP gene and mutations / polymorphisms in the regulatory regions in genes cause hypogonadism, severe obesity and morbid obesity in humans. A mutation in this gene has also been associated with the development of type 2 diabetes. Leptin acts via leptin receptors. Mutations in the LEPR gene also cause severe obesity. Patients and Methods: A total of 320 patients were included in the study, of which 150 were MetS patients and 170 were healthy individuals. Blood samples were collected, followed by routine biochemical analysis, Leukocyte and DNA isolation. In this study, genotyping of LEP 2548G/A (rs7799039) and LEPR 668 A/G (rs1137101) polymorphisms was performed by PCR-RFLP (Restriction fragment length polymorphism = RFLP) method. In comparison of quantitative data, Mann-Whitney U Test was used for two groups and Kruskall-Wallis test was used for groups of three or more. Chi-square analysis was used to compare qualitative data. Results: When we compared MetS with the healthy control group, while LEP 2548 A/G gene polymorphism was associated with MetS in terms of both genotype and allele frequency, there was only a borderline relationship between the LEPR 668 A/G gene polymorphism and MetS in terms of allele frequency. LEP 2548 AA and AG genotypes were significantly higher in the MetS group, while GG genotype was higher in the control group. When we evaluated it 18 in terms of allele frequency, we found the G allele to be significantly higher in the control group. For the LEPR 668 A/G polymorphism, the genotype distribution did not differ between control and MetS, but the frequency of G allele was significantly higher in the MetS group. Conclusions: In conclusion, this study showed that the LEP 2548 A/G polymorphism may be associated with MetS in the Turkish population.We could not clearly show this relationship for the LEPR 668G/A gene polymorphism. However, the high frequency of G allele in MetS patients suggests that this polymorphism may be associated with MetS, and further studies in a larger population may support this association.
Benzer Tezler
- Alkol dışı yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) olan hastalarda genetik,epigenetik, antropometrik ölçümler ve biyokimyasal farklılıkların klinik parametrelerle karşılaştırılması
Comparison of genetic, epigenetic, anthropometric measurements and biochemical differences with clinical parameters in patients with non-alcoholic fatty liver disease (NAFLD)
DAMLA KARAAĞAÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALPAY MEDETALİBEYOĞLU
- İntrauterin başlangıçlı sendromik boy kısalığı olan çocuklarda klinik bulguların irdelenmesi ve 11p15 bölgesinin metilasyon analizi
Examination of the clinical findings in children with syndromic intrauterine onset short stature and methylation analysis of 11p15 region
EMRE ÖZER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Genetikİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BEYHAN TÜYSÜZ
- Hashimoto tiroiditi tanısı alan hastalarda klinik seyrin değerlendirilmesi
In patients diagnosed with hashimoto thyroiditis evaluation of clinical course
EMİNE ESRA FIRAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞENAY SAVAŞ ERDEVE
- Metabolik sendromlu hastalarda PPAR-GAMA2 PRO12ALA polimorfizminin lipid profili ve adiposit yağ asidi bağlayıcı protein düzeylerine etkileri
The effects of PPAR GAMMA 2 PRO12ALA polymorphism on lipid profile and adipocyte fatty acid binding protein level in patients with metabolic syndrome
ESRA KOÇDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
BiyokimyaFırat ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BİLAL ÜSTÜNDAĞ
- Metabolik sendromlu hastalarda atp-binding kaset transporter a1 genindeki mutasyonların saptanması
Possible correlation of mutations in the atp-binding cassette transporter a1 gene with metabolic syndrome
NESLİHAN ÇOBAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Kardiyolojiİstanbul ÜniversitesiGenetik Ana Bilim Dalı
PROF.DR. NİHAN ERGİNEL ÜNALTUNA