Geri Dön

Polikistik over sendromlu kadınlarda yaşlanma sürecindeki metabolik ve kardiyovasküler değişimlerin sağlıklı kadınlarla karşılaştırmalı olarak incelenmesi

A comparative study of the metabolic and cardiovascular changes associated with aging in women with polycystic ovary syndrome

  1. Tez No: 816086
  2. Yazar: MELEK SEREN AKSUN ŞAHİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. OKAN BÜLENT YILDIZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, İç Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 90

Özet

Polikistik over sendromu (PKOS) doğurganlık çağındaki kadınlarda en sık görülen endokrin ve metabolik bozukluk olup, androjen fazlalığı, over disfonksiyonu ve polikistik over morfolojisi birlikteliği ile seyreder. Kardiyometabolik risk faktörleri, özellikle oligo-anovulasyon ve hiperandrojenizmle seyreden klasik fenotiplere sahip PKOS'lu kadınlarda daha sıktır. Ancak PKOS'un klinik ve biyokimyasal özellikleri yaşlanma ile değişir. Bu çalışma ile seçilmemiş bir popülasyonda geçmişte PKOS tanısı almış hastalar ve sağlıklı kontrol grubu yeniden değerlendirilerek yaşlanma ile geçirdikleri değişimin kardiyometabolik risk üzerine olan etkilerini araştırmak amaçlanmıştır. Çalışmaya 2009 yılında tanı alarak uygun fenotiplendirmesi yapılmış halen 35 yaş ve üzerinde olan 41 PKOS'lu kadın ve benzer yaş aralığında sağlıklı kontrol grubundan 43 kadın dahil edilmiştir. Tüm katılımcılar yapılandırılmış görüşme, fizik muayene, antropometrik, hormonal ve biyokimyasal ölçümler ile değerlendirilmiştir. Ayrıca PKOS tanılı 30 kadın ve yaş ile uyumlu sağlıklı 30 kadının ekokardiyografi ölçümü ve vücut kompozisyon analizi yapılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre, PKOS tanılı hasta ve kontrol grubu arasında vücut kitle indeksi (VKİ), bel çevresi, kalça çevresi, bel/kalça oranı, kan basıncı açısından fark bulunmamıştır. Her iki grupta da 2022 yılında ölçülen testosteron, serbest androjen indeksi (FAİ) ve dehidroepiandrostenedion sülfat (DHEAS) değerlerinde 2009 yılına kıyasla anlamlı düzeyde düşme olduğu görülmüş olup, PKOS tanılı hasta grubunda, kontrol grubuna kıyasla total testosteron, FAİ, DHEAS düzeyleri istatistiksel olarak hala anlamlı olacak şekilde yüksek bulunmuştur. Metabolik sendrom açısından bakıldığında, her iki grupta da yaşlanma ile metabolik sendrom gelişiminin oransal olarak yaklaşık 2 katına çıktığı görülmüştür ancak gruplar arasında metabolik sendrom sıklığı benzer bulunmuştur. PKOS alt fenotipleri arasında da metabolik sendrom gelişimi açısından 2022 yılında farklılık mevcut değildir. Hasta ve kontrol grubunun ekokardiyografik değerlendirmesinde sistolik fonksiyonları, strain ölçümleri ve epikardiyal yağ ölçümü benzer bulunmuştur. Epikardiyal yağ kalınlığı ile VKİ, bel çevresi, bel/kalça oranı, yıllar içerisindeki bel çevresindeki artış ve HOMA-IR arasında pozitif korelasyon olduğu görülmüştür. Ayrıca epikardiyal yağ kalınlığı ile hem tüm vücut yağ yüzdesi ve kütlesi, hem de gövdesel yağ yüzdesi ve kütlesi arasında pozitif korelasyon olduğu görülmüştürsırasıyla (r= 0.285, p= 0.03), (r=0.312, p=0.02), (r=0.262, p=0.04), (r=0.32, p=0.01). Epikardiyal yağ ölçümlerinin sonucunda üç alt fenotip arasında anlamlı farklılık görülmüş olup C fenotipi en yüksek değerlere sahip bulunmuştur (p=0.04). Tüm çalışma grubu FAİ median değerlerine bölündüğünde, daha yüksek FAİ'ye sahip olanlarda daha yüksek epikardiyal yağ kalınlığı olduğu görülmüştür (p = 0.02). Daha yüksek FAİ'li PKOS hastalarında da daha yüksek epikardiyal yağ kalınlığı eğilimi olduğu görülmüştür (p = 0.09). Sonuç olarak, hastaneye başvurmayan seçilmemiş popülasyonda PKOS'lu kadınlar perimenopozal dönemde yaş eşleştirilmiş kadınlara göre daha yüksek androjen düzeylerine sahip olmalarına karşın benzer kardiyometabolik riske sahiptirler. Bununla birlikte, daha ileri yaş grubundaki hastaların uzun süre takip edildiği geniş toplum temelli populasyon çalışmalarına ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Polycystic ovary syndrome (PCOS) is the most common endocrine and metabolic disorder in reproductive aged women, characterized by androgen excess, ovulatory dysfunction and polycystic ovaries. Cardiometabolic risk factors are more common in women with PCOS who have classical phenotypes with oligo-anovulation and hyperandrogenism. However, the clinical and biochemical characteristics of PCOS change with aging. In this study, we aimed to re-evaluate the women in an unselected population who had previously been diagnosed with PCOS or found to be healthy in order to determine the effects of aging on cardiometabolic risk. Forty-one women who were diagnosed with PCOS and phenotyped properly according to the Rotterdam criteria and 43 women of similar age who were found to be healthy in 2009 were included in this study. All participants were evaluated by structured interview, physical examination, anthropometric, hormonal and biochemical measurements. In addition, echocardiographic measurement and body composition analysis of 30 women with PCOS and 30 age-matched healthy women were conducted. According to results of the current study, there was no difference between the patient and the control groups in terms of BMI, waist circumference, hip circumference, waist/hip ratio and blood pressure in 2022. In both groups, testosterone, free androgen index (FAI) and dehydroepiandrostenedione sulphate (DHEAS) values measured in 2022 were significantly lower compared to those values 2009, and in PCOS patients, total testosterone, FAI, DHEAS levels were still higher than controls. Prevalence of metabolic syndrome appeared to be increased by approximately 2-fold in both groups without a significant difference between patients and controls in 2022. Echocardiographic assesment showed similar systolic functions, strain measurements and epicardial fat measurement between patient and control groups. There were also positive correlations between epicardial fat thickness and BMI, waist circumference, waist/hip ratio, increase in waist circumference over the years and HOMA-IR levels. There were positive correlations between epicardial fat thickness and whole body fat percentage and mass, as well truncal fat percentage and mass (r = 0.285, p = 0.03), (r = 0.312, p = 0.02), (r = 0.262, p = 0.04), (r = 0.320, p = 0.01) respectively. Epicardial fat thickness (EFT) measurements showed significant difference among 3 subphenotypes where phenotype C has the highest values (p=0.04). When the whole study group was divided by FAI median values, those with higher FAI showed higher EFT values (p=0.02): There was also a trend for higher EFT in PCOS patients with higher FAI (p=0.09). Our results suggest higher androgen levels and similar cardiometabolic risk in unselected women with PCOS compared to healthy controls during perimenopausal years. Further research is needed on larger community-based cohorts where older patients are assessed with a longer follow-up.

Benzer Tezler

  1. Polikistik over sendromlu hastalarda pankreas yağlanması sıklığı

    Frequency of lubrication of the pancreas in patients with polycystic over syndrome

    HALİL SEVEROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İç HastalıklarıMersin Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FEHMİ ATEŞ

  2. Polikistik over sendromu tanılı hastalarda non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı sıklığı ve serum total testosteron ile ilişkisi

    Frequency of non-alcoholic fatty liver disease in patients diagnosed with polycystic ovary syndrome and their relationship with serum total testosterone

    SERDAL GÖK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İç HastalıklarıKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAT ŞAHİN

  3. Polikistik over sendromu olan hastalarda vücut kompozisyonu ve kemik mineral yoğunluğunu etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi

    Study of the variables influencing body composition and bone mineral density in patients with polycystic ovary syndrome

    ŞEYMA ESENBUĞA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıBursa Uludağ Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZEN ÖZ GÜL

  4. Polikistik over sendromun biyoinformatik analizlerle açıklanması ve kurkuminin polikistik over sendromuna neden olan genlere etkisi

    Explanation of polycystic over syndrome by bioinformatic analysis and the effect of the genes that causes curcumin to polycystic over syndrome

    MUHAMMED ALİ POLAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Beslenme ve Diyetetikİstanbul Aydın Üniversitesi

    Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÜLKÜ DEMİRCİ

  5. Polikistik over sendromlu kadınlarda akarbozun insülin direnci ve hiperandrojenemi üzerine etkisi

    The Effects of acarbose in insulin resistance and hyperandrogenism in women with polycystic ovary syndrome

    IŞIL KUNDAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SENA YEŞİL