Majör depresif bozukluk tanılı hastalarda serum S100-B ve vılıp-1 düzeylerinin değerlendirilmesi
Evaluation of serum S100-B and vilip-1 levels in patients with major depressive disorder
- Tez No: 816271
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HASAN KAYA, DOÇ. DR. AYBENİZ CİVAN KAHVE
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 104
Özet
Amaç: Bu çalışmada Majör Depresif Bozukluk (MDB) patofizyolojisinde nöroinflamasyonun nöronal hücreler ve glial hücrelerde nasıl bir rol oynadığının iki farklı nöroinflamatuvar belirteç üzerinden değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında MDB tanısı konulan hastalarda tanı anında S100-B ve VILIP-1 düzeylerinin sağlıklı kişilerden farklı olup olmadığı, sekiz haftalık antidepresan tedavi sonrası serum S100-B ve VILIP-1 düzeylerinin yeniden değerlendirilmesi, bu değerler ile hastaların klinik özelikleri ve semptomlarının şiddeti arasında bir ilişki olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Ankara Şehir Hastanesi Psikiyatri polikiniğine başvuran ve DSM-5 tanı kriterlerine göre MDB tanısı konan 65 hasta ve bu hastalar ile yaş ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş 66 sağlıklı kontrol dahil edildi. Antidepresan tedavi başlanan 65 hasta takibe alındı ve tedavinin sekizinci haftasında takiplere devam eden 45 hasta tekrar değerlendirildi. Tüm katılımcılara sosyodemografik veri formu verildi. Hasta grubunda tanı anında ve sekiz haftalık antidepresan tedavi sonrası, sağlıklı kontrol grubunda görüşme sonrası serum S100B ve VILIP-1 kan düzeyleri ölçüldü. Hasta grubuna tanı anında ve kontrolde Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ) ve Klinik Global İzlenim Ölçeği (KGİÖ) uygulandı. Bulgular: Tedavi öncesi ve tedavinin sekizinci haftasında S100B düzeyleri sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında, hasta grubunda tedavi öncesinde S100B seviyesinin sağlıklı kontrollere göre yüksek olduğu, sekiz haftalık tedavi sonrası serum seviyesinin azaldığı, ancak bu farklılıkların istatiksel olarak anlamlı olmadığı bulundu. Tedavi öncesi ve tedavinin sekizinci haftasında MDB tanılı hastaların serum VILIP-1 düzeyleri sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında gruplar arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı saptandı. Hastaların klinik özellikleri karşılaştırıldığında serum S100B ve VILIP-1 düzeyleri ile depresif epizod sayısı ve intihar girişimi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edildi. Sigara kullanımı olmayan hastalarda tedavi öncesi serum VILIP-1 seviyelerinin sigara kullananlara göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulundu. Tedavi öncesi ve tedavinin sekizinci haftasında S100B ile VILIP-1 düzeyleri arasında pozitif yönde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptandı. Aynı ilişki sağlıklı kontrollerde incelendiğinde S100B ile VILIP-1 düzeyleri arasında yine istatistiksel olarak anlamlı düzeyde pozitif bir korelasyon olduğu bulundu. Sonuç: Çalışmamızda MDB patofizyolojisinde nöroinflamasyonun hem nöronlarda hem de glial hücrelerdeki etkileri ile ilgili önceki araştırmalar incelenerek kalsiyum homeostazı ile ilişkili farklı protein ailelerinden S100B ve VILIP-1 düzeyleri birlikte değerlendirildi. Çalışma kapsamında MDB tanılı hastalar ve sağlıklı kontroller hem tedavi öncesi hem de antidepresan tedavinin sekizinci haftasında S100B ve VILIP-1 düzeyleri açısından karşılaştırılmış, tedavi öncesi ve tedavinin sekizinci haftasında S100B düzeyleri ile VILIP-1 düzeyleri arasında pozitif yönde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Hastalıkların patofizyolojilerinde ve tedavi hedeflerinin belirlenmesinde ortak moleküler yolakların aydınlatılması önem teşkil etmektedir. Çalışmamız verilerine göre S100B ve VILIP-1 hastalık patofizyolojisinde birlikte rol oynuyor gibi görünmektedir. S100B ve VILIP-1'in pozitif ilişkili olması, gelecekteki MDB çalışmalarında yeni tanı fırsatları, tedavi yanıtı öngörücüleri ve ilaç geliştirme hedefleri için yol gösterici olabileceği düşünülmüştür. MDB'deki nöroinflamasyonun mekanizmasının anlaşılabilmesi ve buna bağlı geliştirilecek tedavi hedeflerinin belirlenebilmesi için daha geniş örneklemli ve daha uzun izlemli çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.
Özet (Çeviri)
Objective: In this study, it was aimed to evaluate the role of neuroinflammation in neuronal cells and glial cells in the pathophysiology of Major Depressive Disorder (MDD) through two different neuroinflammatory markers. It was investigated whether S100-B and VILIP-1 levels were different from healthy individuals in patients diagnosed with MDD, and then serum S100-B and VILIP-1 levels were re-evaluated at the eighth week of antidepressant treatment. Within the scope of the study, it was also aimed to determine whether there is a relationship between the clinical features and severity of symptoms of the patients and S100B and VILIP-1 levels. Material and Methods: 65 patients who applied to Ankara City Hospital Psychiatry outpatient clinic and were diagnosed with MDD according to DSM-5 diagnostic criterias, and 66 age/sex matched healthy controls were included in the study. 65 patients who started antidepressant treatment were followed up, and 45 patients who continued to follow-up in the eighth week of treatment were re-evaluated. A sociodemographic data form was given to all participants. S100B and VILIP-1 levels were measured at the time of diagnosis and after eight weeks of antidepressant treatment in the patient group, and HAMD and CGI were administered. After the clinical interview in the healthy control group, serum S100B and VILIP-1 blood levels were measured. Results: When S100B levels were compared with healthy controls before treatment and at the eighth week of treatment, it was found that pre-treatment S100B level was higher than healthy controls, and serum level decreased after eight weeks of treatment, but these differences were not statistically significant. When serum VILIP-1 levels of patients with MDD before treatment and at the eighth week of treatment were compared with healthy controls, no statistically significant difference was found between the groups. When the clinical features of the patients were compared, it was determined that there was no statistically significant relationship between serum S100B and VILIP-1 levels, the number of depressive episodes and suicide attempts. Serum VILIP-1 levels in patients before treatment were found to be statistically significantly higher in non-smokers compared to smokers. A statistically significant positive correlation was found between S100B levels and VILIP-1 levels before treatment and at the eighth week of treatment. When the same relationship was examined in healthy controls, a statistically significant positive correlation was found between S100B and VILIP-1 levels. Conclusion: In our study, previous studies on the effects of neuroinflammation in both neurons and glial cells in the pathophysiology of MDD were examined and the levels of S100B and VILIP-1 from different protein families associated with calcium homeostasis were evaluated together. Within the scope of the study, patients with MDD and healthy controls were compared in terms of S100B and VILIP-1 levels both before treatment and at the eighth week of antidepressant treatment, and a statistically significant positive correlation was found between S100B levels and VILIP-1 levels before treatment and at the eighth week of treatment. It is important to elucidate common molecular pathways in the pathophysiology of diseases and in determining treatment targets. According to the data of our study, S100B and VILIP-1 seem to play a role together in the pathophysiology of the disease. It was thought that the positive correlations could be a guide for new diagnostic opportunities, predictors of treatment response and drug development targets in future MDD studies. In order to understand the mechanism of neuroinflammation in MDD and to determine the treatment targets to be developed accordingly, studies with larger samples and longer follow-up are needed.
Benzer Tezler
- Major depresif bozukluk tanılı hastalarda glial patogenezin biyokimyasal göstergeleri
Biochemical markers of glial pathogenesis in major depressive disorder patients
MELİKE ECE ESEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Psikiyatriİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYBALA SARIÇİÇEK AYDOĞAN
- Major depresif bozukluk tanılı hastalarda glial patogenezin biyokimyasal göstergeleri: s100b ve nöron spesifik enolaz düzeylerinin tedavi yanıtı ile ilişkisi
Başlık çevirisi yok
ESRA ÖZTEKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Psikiyatriİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYBALA SARIÇİÇEK AYDOĞAN
- Major depresif bozukluk tanılı ergen hastalarda tafa5 / FAM19A5, proinflamatuvar sitokinler, oksidatif stres, S100B ve BDNF düzeylerinin değerlendirilmesi
Evaluation of TAFA5 / FAM19A5, pro-inflammatory cytokines, oxidative stress, S100B and BDNF levels in adolescent patients with major depressive disorder
AYLİN DENİZ UZUN
Tıpta Uzmanlık
İngilizce
2021
PsikiyatriManisa Celal Bayar ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN KANDEMİR
- Esansiyel hipertansiyon tanılı hastalarda anksiyete ile serum ürotensin-ıı ve s100b seviyeleri arasındaki ilişki
The relationship between anxiety and serum urotensin-ii and s100b levels in patients with essential hypertension
ASLI KAZĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
PsikiyatriFırat ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEVDA KORKMAZ
- Majör depresif bozukluk tanılı hastalarda serum bdnf düzeyi ve TRPC3 geninin hastalık ile olası ilişkisinin incelenmesi
An analysis of the possible relationship between serum bdnf level and TRPC3 gene in patients with major depressi̇ve disorder
HALE NUR BALCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriFırat ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEVDA KORKMAZ