Rektal neoplastik lezyonlarda defekt kapatılmadan yapılan transanal minimal invaziv cerrahi (TAMIS) yaklaşımı
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 818090
- Danışmanlar: PROF. DR. VAFİ ATALAY
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Cerrahi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 61
Özet
Amaç: Transanal Minimal İnvaziv Cerrahi (TAMIS) benign ve prekanseröz rektal lezyonların tedavisinde son yıllarda geliştirilen ve konvansiyonel transanal eksizyon yerine giderek tercih edilen cerrahi tekniktir. Ancak TAMIS tekniğinde eksizyon sonrası oluşan defektin kapatılması ile ilgili literatürde fikir birliği bulunmamaktadır. Bu çalışmada defekt kapatılmadan uygulanan TAMIS yaklaşımının etkinliğini ve güvenilirliğini, kısa ve uzun dönem sonuçlarla değerlendirdik. Gereç ve Yöntem: Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma hastanesi Genel Cerrahi kliniğinde TAMIS operasyonu yapılan hastalar çalışmaya alındı. Veriler prospektif olarak toplanıp retrospektif olarak analiz edildi. Total kolonoskopi sonrası benign rektal neoplastik lezyonu olan hastalara TAMIS uygulandı. İşlem SILS port kullanılarak yapıldı ve eksizyon sonrası oluşan rektal defekt hiçbir hastada kapatılmadı. Ameliyat sonrası aynı gün oral rejim başlandı. Erken komplikasyon açısından hastalar yakın takip edildi. Hastalar uzun dönem belli aralıklarla rektal dijital muayene ve kolonoskopi ile takip edildi, ayrıca yıllık abominopelvik tomografi çekildi. Anal inkontinans Wexner inkontinans skoru ile değerlendirildi. Çalışmanın birincil çıkarımı intraperitoneal perforasyon ve buna bağlı peritonit oranını saptamaktır. Ayrıca hastalar erken dönemde kanama, enfeksiyon ve üriner retansiyon, uzun dönemde nüks, stenoz ve anal inkontinans açısından değerlendirildi. Bulgular: Temmuz 2015 – Nisan 2022 tarihleri arasında 21 hastaya TAMIS işlemi uygulandı. Lezyonlar anal vergeden ortanca 7 cm (2-10) mesafede yerleşimliydi. Ortanca ameliyat süresi 50 (20-90) dakikaydı. On iki (%57) hastada perirektal yağlı dokuya ulaşan tam kat eksizyon yapıldı. Hiçbir hastada defekt kapatılmadığı halde intraperitoneal perforasyon görülmedi. Hiçbir hastada kanama ve apse izlenmedi. Ortanca yatış süresi 1 (1-4) gündü. Yirmi (%95) hastanın patolojisinde cerrahi sınır negatifti. Ortanca 43 aylık (12-91) takip süresinde hiçbir hastada fekal inkontinans ve stenoz görülmedi. Sonuç: Bu çalışmada rektal neoplastik lezyonlar için defekt kapatılmadan uygulanan TAMIS tekniği sonrası majör komplikasyon gelişmemesi ve uzun dönemde stenoz ve inkontinans görülmemesi dikkate alınarak işlemin etkin ve güvenli olduğu gösterilmiştir.
Özet (Çeviri)
Objective: Transanal Minimal Invasive Surgery (TAMIS) is a surgical technique developed in recent years and used for the treatment of benign and pre-cancerous rectal lesions.However, there is no consensus in the literature regarding closure of the defect that occurs after excision in TAMIS technique. In this study, we evaluated the effectiveness and safety of the TAMIS approach without closure of the defect. Methods: The patients who underwent TAMIS at the Marmara University General Surgery Clinic were included in the study. The data was collected prospectively and evaluated retrospectively. TAMIS procedure applied to patients with benign neoplastic lesions in the rectum after total colonoscopy. The procedure was performed using a SILS port. The rectal defect occurred after excision was not closed in any of the patients. The patients were started an oral diet on the same day as the surgery. The patients followed up with rectal digital examination and colonoscopy at regular intervals and also underwent annual abdominopelvic tomography. Anal incontinence was evaluated using the Wexner incontinence score.The primary outcome of the study was to determine the rate of intraperitoneal perforation and peritonitis. Additionally, the patients were evaluated for early complications such as bleeding, infection, and urinary retention, and for long-term outcomes such as recurrence, stenosis, and anal incontinence. Results: Between July 2015 and April 2022, TAMIS procedure applied to 21 patients. The lesions was located at median distance of 7 cm (2-10) from the anal verge. The median operation time was 50 (20-90) minutes. Full-thickness excision was performed in 12 (%57) patients.Despite not closing the defect, no intraperitoneal perforation was observed in any of the patients. None of the patients had bleeding or abscess observed.The median hospital stay was 1 (1-4) day. Twenty (%95) of the patients had negative surgical margins. The median follow-up period was 43 (12-91) months. None of the patients developed fecal incontinence or anal stenosis. Conclusion: The study showed that the TAMIS technique performed without closure of the defect is effective and safe; considering the absence of major complications, stenosis and incontinance.
Benzer Tezler
- Radikal prostatektomi spesimenlerinde amacr/p63/hmwck üçlü kokteyli, 'double staınıng' ile immünhistokimyasal analiz
Başlık çevirisi yok
SAYNUR İLĞAR BEŞER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
PatolojiSağlık BakanlığıTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
UZMAN GÜLİSTAN GÜMRÜKÇÜ YILMAZ
- Identification of epigenetic changes in prostate tissues with premalignant characteristics
Premalign özellikli prostat dokularında epigenetik değişikliklerin karakterizasyonu
CEREN ŞEREF
Doktora
İngilizce
2020
Moleküler TıpKoç ÜniversitesiSağlık Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NATHAN LACK
- Kolo-rektal kanserli olgularda, genetik ve epigenetik değişikliklerin araştırılması
Analysis of aberrant hypermethylation and microsatellite instabilite in colo-rectal cancer patient
CUMHUR GÖKHAN EKMEKÇİ
- Prostat kanseri şüphesi ile trans rektal prostat biyopsisi uygulanan hastalarda plazma siyalik asit seviyesinin değerlendirilmesi
The evaluation of plasma sialic acid levels of the patients whose trans rectal prostate biopsies were performed with the suspect of prostate cancer
KADİR YILDIRIM
- Gastroenteropankreatik ve akciğer nöroendokrin neoplazilerinde CDX2, TTF-1 ve claudinlerin tümör diferansiyasyonu ve organ kökeni ile ilişkisi
Impact of tumour differentiation and organ of origin on CDX2, TTF-1 and claudin immunoexpressions in gastroenteropancreatic and pulmonary neuroendocrine neoplasms
EMİNE BİLGE AYNI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Patolojiİstanbul ÜniversitesiPatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MİNE GÜLLÜOĞLU