Geri Dön

Prostata yönelik radyofrekans ablasyon yapılan hastaların tedavi sonuçlarının retrospektif değerlendirilmesi

Retrospective evaluation of the treatment results of patients who undergone radiofrequency ablation to the prostate

  1. Tez No: 819124
  2. Yazar: MERTCAN DAMA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. YİĞİT AKIN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Ablasyon, BPH, IPSS, Prostat, Radyofrekans, Ablation, BPH, IPSS, Prostate, Radiofrequency
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 76

Özet

Amaç: BPH, özellikle yaşlanan erkekleri sıklıkla etkileyen, yaşam kalitesini düşürebilen ilerleyici bir durumdur. Tedavisinde farmakolojik ajanlar, cerrahi tedaviler veya lokal anestezi altında uygulanabilen alternatif tedavi metodları kullanılabilir. Bu çalışmada çeşitli sebeplerden cerrahi girişim yapılamayan ve BPH nedenli prostata yönelik radyofrekans tedavisi uygulanmış hastaların tedavi sonuçları retrospektif olarak incelenmiştir. Materyal ve Metod: Bu çalışmaya 2018 –2020 yılları arasında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi üroloji kliniğine başvuran ve prostata yönelik bipolar radyofrekans ablasyon yapılan 46 hasta dahil edildi ve retrospektif olarak incelendi. Hasta verileri, kliniğimizin dosya arşivi ve hastane Probel kayıt sisteminden elde edilerek değerlendirildi. Tüm hastalara radyofrekans ablasyon işlemi öncesi sistoskopik inceleme ve parmakla rektal muayene yapıldı. Sistoskopide üretra darlığı, median lob ya da mesane tümörü görülen, parmakla rektal muayenede prostat kanseri şüpheli bulgu saptanan hastalara işlem uygulanmadı. Hastaların işlem öncesi prostat volümü, uluslararası prostat semptom skoru (IPSS), işeme sonrası rezidü idrar miktarı (PVR), üroflowmetrik incelemede maksimum idrar akış hızı (Qmax), metabolik sendrom durumu ve ultrasonografik incelemede mesane duvar kalınlıkları ölçüldü. Bunun yanında işlem sonrası 3. saatte vizüel analog skalası kullanılarak hastaların ağrı durumu değerlendirildi. Hastaların 3. ay takiplerindeki uluslararası prostat semptom skoru (IPSS), işeme sonrası rezidü idrar miktarı (PVR), üroflowmetrik incelemede maksimum idrar akış hızı (Qmax) değerleri karşılaştırıldı. İşlem sonrası 3. Ayda IPSS grup 3 (şiddetli semptomları olan hastalar) başarısız olarak kabul edilerek istatistiksel inceleme yapıldı. Yaş, metabolik sendrom varlığı, mesane 53 duvar kalınlık artışı ve prostat hacmi işlem başarısını etkileyebilecek faktörler olarak incelendi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 46 hastanın tamamında işlem sonrası Qmax, PVR ve IPSS değerlerinde düzelme izlendi. Hastaların yaş ortalamaları 75,34±10,67 (55-94) idi. İşlem öncesi ortalama PVR 87,32±48,06 (40-300), işlem öncesi ortalama Qmax 7,64±2,58(0-11,60), işlem öncesi ortalama IPSS skoru 21,80±6,63 (9-35) olarak hesaplandı. İşlem sonrası ortalama PVR 69,36±39,35 (27- 250), işlem sonrası ortalama Qmax 9,97±3,32 (0-16,10), işlem sonrası ortalama IPSS 17,80±7,78 (6-35) olarak hesaplandı. İşlem sonrası IPSS grup 3 olan hastalar başarısız olarak kabul edildi. Buna göre 28 hasta başarılı, 18 hasta başarısız bulundu. Univariate analize göre yaş, metabolik sendrom varlığı, işlem öncesi PVR, işlem öncesi Qmax, prostat hacmi ve mesane duvar kalınlığı parametrelerinin tamamı işlem başarısını etkileyen faktörler olarak bulunurken, multivariate analizde işlem öncesi PVR, işlem öncesi Qmax ve prostat hacmi işlem başarısını etkileyen faktörler olarak istatistiksel anlamlı bulundu. Sonuç: Bu çalışmada, komorbid hastalıkları ya da antikoagulan antiagregan farmakolojik ajan kullanımı nedeniyle anestezik yüksek risk teşkil eden ve cerrahi yapılamayan veya olası komplikasyon ve yan etkiler nedeniyle cerrahi prosedür istemeyen hasta grubunda prostata yönelik bipolar radyofrekans ablasyon tedavisinin, düşük yan etki profili ve komplikasyon oranlarıyla alternatif bir tedavi yöntemi olarak güvenle kullanılabileceği gösterildi. Bunun yanında işlem öncesi PVR, Qmax ve prostat hacmi parametrelerinin işlem başarısını etkileyebilecek faktörler olduğu ortaya konmuştur.

Özet (Çeviri)

Objectives: BPH is a progressive condition that often affects aging men and can reduce quality of life. In its treatment, pharmacological agents, surgical treatments or alternative treatment methods that can be applied under local anesthesia can be used. In this study, the treatment results of patients who could not undergo surgery for various reasons and who underwent radiofrequency therapy for the prostate for BPH were retrospectively examined. Material and Method: In this study, 46 patients who applied to the urology clinic of İzmir Katip Çelebi University, Atatürk Training and Research Hospital and underwent bipolar radiofrequency ablation for the prostate between 2018 and 2020 were included and analyzed retrospectively. Patient data were evaluated by obtaining from the file archive of our clinic and the hospital Probel registry system. Cytoscopic examination and digital rectal examination were performed in all patients before the radiofrequency ablation procedure. Patients with urethral stenosis, median lobe or bladder tumor in cystoscopy, and suspicious finding of prostate cancer in digital rectal examination were not treated. Pre-procedural prostate volume, international prostate symptom score (IPSS), postvoid residual urine amount (PVR), maximum urine flow rate (Qmax) in uroflowmetric examination, metabolic syndrome status and bladder wall thickness in ultrasonographic examination were measured. In addition, the pain status of the patients was evaluated using the visual analog scale at the 3rd hour after the procedure. International prostate symptom score (IPSS), post-void residual urine (PVR), and maximum urine flow rate (Qmax) in uroflowmetric examination were compared at the 3rd month follow-up of the patients. At 3 months after the procedure, IPSS group 3 (patients with severe symptoms) were considered unsuccessful and statistical analysis was performed. Age, presence of metabolic syndrome, increased bladder wall 55 thickness and prostate volume were examined as factors that may affect the success of the procedure. Results: After the procedure, improvement in Qmax, PVR and IPSS values was observed in all 46 patients included in the study. The mean age of the patients was 75,34±10,67 (55-94).Pre-procedural mean PVR 87,32±48,06 (40-300), pre- procedural mean Qmax 7,64±2,58(0-11,60), pre-procedural mean IPSS score 21,80±6,63 (9-35) was calculated as. Post-procedure mean PVR 69,36±39,35 (27- 250), post-procedure mean Qmax 9,97±3,32 (0-16,10), post-procedure IPSS 17,80±7,78 (6-35) was calculated. Patients with IPSS group 3 after the procedure were considered unsuccessful. Accordingly, 28 patients were successful and 18 patients were unsuccessful. According to the univariate analysis, age, presence of metabolic syndrome, pre-procedural PVR, pre-procedural Qmax, prostate volume and bladder wall thickness were all factors affecting the success of the procedure, while in the multivariate analysis, pre-procedural PVR, pre-procedural Qmax and prostate volume were statistically significant factors affecting the procedural success. found significant. Conclusion: In this study, bipolar radiofrequency ablation therapy for the prostate is an alternative treatment with low side-effect profile and complication rates in the patient group who are at high risk of anesthetic due to comorbid diseases or use of anticoagulant antiaggregant pharmacological agents and who cannot undergo surgery or who do not want a surgical procedure due to possible complications and side effects. It has been shown that it can be used safely as a method. In addition, it has been revealed that PVR, Qmax and prostate volume parameters before the procedure are factors that may affect the success of the procedure.

Benzer Tezler

  1. Prostat glandı benign ve malign lezyonları ayrımında difüzyon MR bulguları ile prostat biyopsi sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparison of diffusion MR evidence and prostate biopsy results in discriminating prostate gland benign and malign lesions

    DİLEK KARATAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Radyoloji ve Nükleer TıpAtatürk Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEKİ BAKIR

  2. Benign prostat hiperplazili hastalarda tamsulosin ve dutasteridin klinik etkileri

    The clinical and laboratuary effects of tamsulosine and dutasteride in patients with benign prostate hyperplasia

    ADEM AYKANAT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    ÜrolojiZonguldak Karaelmas Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. BÜLENT AKDUMAN

  3. Prostat kanseri tanısında yeni belirteçler: İdrar sarkozin ve serum PRO-PSA düzeyleri

    Başlık çevirisi yok

    MEDENİ ARPA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    BiyokimyaMarmara Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖNDER ŞİRİKÇİ

  4. Prostat kanserinin erken tanısına yönelik prostat spesifik membran antijeni (PSMA) tabanlı immünosensörlerin geliştirilmesi ve performanslarının karşılaştırılması

    Development of prostate specific membrane antigen based immunosensor for early detection of the prostate cancer

    GÖZDE KABAY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    BiyomühendislikTOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

    Biyomedikal Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BİRSEN CAN DEMİRDÖĞEN

  5. Prostat patolojilerinde endorektal manyetik rezonans görüntülemenin yeri

    The role endorectal magnetic resonance imaging on the pathologies of prostate

    NEVİN SEKMENLİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Radyoloji ve Nükleer TıpAtatürk Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. PINAR POLAT