Geri Dön

Skolyoz cerrahisinde üç boyutlu yazıcı teknolojisi ile oluşturulan birebir boyuttaki hasta modelinin deformite anlama, sınıflama ve ameliyat planlamasına etkisi

The effect of the one size patient model created with three-dimensional printing technology in scoliosis surgery on deformity understanding, classification and surgery planning

  1. Tez No: 820316
  2. Yazar: VOLGA ÖZTÜRK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ANIL MURAT ÖZTÜRK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
  6. Anahtar Kelimeler: Three-dimensional printing, scoliosis, resident education
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 85

Özet

Skolyoz hastalarının cerrahi tedavisi, bu deformitenin birbirinden farklı şekilde olması, sınıflamasının zor olması ayrıca toraks ve batında eşlik eden deformitelerin bulunması nedeniyle oldukça zordur. Radyolojik tetkikler ne kadar gelişmiş olursa olsun, deformitelerin birbirinden çok farklı varyasyonlarla ortaya çıkması nedeniyle üç boyutlu modelleme ile vertebradaki sorunlar daha iyi gösterilebilmektedir. Büyük cerrahi müdahalelerin hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Ameliyat sonrası dönemde hastanede yatış süreleri uzundur. Bu gibi durumların hem hastanın hem de ülkenin ekonomisine olumsuz etkileri vardır. Üç boyutlu modellerin eğitim materyali olarak son yıllarda kullanımının yaygınlaşması hem eğitim maliyetlerini düşürmüş hem de cerrahların öğrenme eğrilerinin süresini kısaltmıştır. Bu sayede öğrenme eğrisi süresinin kısalmasının sonucu olarak; operasyon süresinin kısalması, implantların daha efektif kullanılması, kan transfüzyon ihtiyacının azalması ve operasyon sırasındaki radyasyon maruziyetinin azalması ön görülmektedir. Bu nedenle bu uygulamaların cerrahi eğitime katkısının yanında dolaylı olarak ülke ekonomisine de faydası olacaktır. Bu çalışmanın amacı dijital olarak tasarlanmış üç boyutlu skolyoz modellerinin preoperatif kullanımının cerrahi planlamaya etkisi ve bu eğitim modelinin uygulamacılar tarafından değerlendirilmesini araştırmaktır. Bu çalışmanın diğer amacı ise farklı eğitim yıllarındaki asistanların cerrahi becerilerini karşılaştırmak ve spinal cerrahi uygulamak için gerekli öğrenme eğrisi süresi hakkında bilgi sahibi olmaktır. Gereç ve Yöntem: Daha önce skolyoz deformitesi nedeni ile poliklinikte muayene edilmiş ve ameliyat endikasyonu konmuş de novo skolyozu olan bir hastanın ameliyat öncesi çekilen radyolojik görüntüleri (BT, direk grafi) kullanılmıştır. Bu hasta için 3 boyutlu lomber deformite modelinden 20 adet birebir boyutta basılmıştır. Hasta modelini kullanarak uygulama yapan ortopedi ve travmatoloji uzmanlık eğitimi alan 20 asistan hekimden oluşan grup 1) Kıdemsiz asistan hekimler (daha önce aktif olarak vertebra cerrahisi operasyonlarına katılmamış) 2) Orta kıdem hekimler (aktif olarak vertebra ameliyatlarına gözlemci olarak katılmış) 3) Kıdemli asistan hekimler (aktif olarak vertebra ameliyatlarına katılmış ve birinci cerrah ile birlikte cerrahi operasyona katkısı olanlar) olacak şekilde 3 gruba ayrılmıştır. Ege Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı asistanlık öğrencilerinin her biri 5 lomber seviye için toplamda 10 adet pedikül vidası uygulaması yapmıştır. Uygulama yapan ekibin, uygulama sırasında kullandığı vidaların boyu, uygulamanın işlem süresi, pedikül vidalarının yerleşimi ve uzmanlık öğrencilerinin materyal ve cerrahi teknik hakkındaki görüşleri değerlendirilmiştir. Bunun için pedikül vida ölçümleri ve daha önce hazırlanan uygulayıcı memnuniyet anketleri kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcılara uygulama sonası yapılan anket ile uygulamanın ve modelin çeşitli özellikleri değerlendirildi. Uygulama adımlarının zorluğuna ilişkin değerlendirmede uzmanlık öğrencilerinin en çok zorlandığı basamağın pedikül vidasının doğrultusuna karar vermek olduğu görüldü. Ayrıca modelin yapısından dolayı drillerin korteksi geçerken yarattığı direnç kaybı hissinin yeterince gerçekçi olmadığı belirtildi. Ayrıca sorulan sorularla modelin genel özelliklerini değerlendirirken simule edilen ortamın eğitim için olumlu bir katkı yaptığını ve uygulama basamaklamaklarının gerçekçi olduğunu belirtmelerine karşın yumuşak doku taklidinin gerçekçi olmaması nedeniyle bu değerlendirme daha düşük puanlandı. Pedikül vida simülasyonunu en hızlı sürede tamamlayan katılımcı 26 dakika 22 saniyede, en yavaş tamamlayan kişi ise 62 dakika 59 saniyede tamamladı. Ortalam işlem süresi 34 dakika 36 saniye olarak ölçüldü. Uygulama sonunda vidaların %77.5'i doğru yerleştirilirken yanlış yerleşimli vidalar arasında ilk sırayı beklendiği üzere medial korteksi penetre eden vidalar aldı. Toplam kritik penetrasyon sayısı açısından gruplar arasında anlamlı derecede bir farklılık bulundu(p=0,001). Ayrıca Odds ratio hesaplandı ve 3 yıldan dağa düşük kıdemde olmanın kritik korteks penetrasyonu riskini 6,000 kat arttırdığı gösterildi. Kritik korteks penetrasyonunun lomber sevilere göre dağılımı değerlendirildi. Korteks perforasyonu ile lomber seviye arasındaki ilişki Ki-Kare testi yardımı ile karşılaştırıldı. İstatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu(p=0,001). Ayrıca Odds ratio hesaplandı ve yerleştirilen vidanın deformitenin olduğu seviyede olmasının kötü yerleşim riskini 4,667 kat arttırdığı tespit edildi Sonuç: Üç boyutlu modeller ortopedistlerin deformite özelliklerini tanımlamasını ve ameliyatın planlamasını daha iyi yapmalarını sağlamakla birlikte optimal cerrahi sonuçları sağlayacaktır. Kişiye özel deformite modelinin oluşturulması preoperatif ameliyat hazırlığı açısından oldukça yararlı bir yöntemdir. Teknolojik gelişmelerin sağlık alanında daha çok kullanılmasıyla birlikte bu konuda yapılan araştırmalar artmıştır, özellikle gelişmiş ülkelerde 3 boyutlu modellemenin tercih edilmesinin oldukça fazla yararı olmuştur. Tümör gibi yer kaplayan oluşumlarda, anatomisi ve geometrisi değişen yapıların kişiye özgü anatomik modellerinin oluşturulması, cerraha operasyon öncesi ve operasyon sırasında farklı bir bakış açısı sunmaktadır. Bu nedenle, ideal tedaviyi hastaya sunmanın yanında kişiye özgü özellikleri de üç boyutlu göstermesi açısından cerrahi planlamada yararlıdır. Bu modeller cerrahların hastaları operasyon içindeki risklere maruz bırakmadan, cerrahi tekniklerde değerli deneyimler kazanmalarına yardımcı olur. Cerrahların olası senaryoları hasta üzerinde uygulamadan önce tecrübe etmesi operasyon sonrası mortalite ve morbiditeleri azaltmaktadır.

Özet (Çeviri)

Objective:Surgical treatment of scoliosis patients is challenging due to the variability of deformities, including complex classification, and accompanying thoracic and abdominal deformities. Despite advances in radiological imaging, three-dimensional (3D) modeling enables a better visualization of spinal problems that present with diverse variations. Extensive surgical interventions negatively impact patients' quality of life, resulting in prolonged hospital stays and economic burdens. The increasing use of 3D models as educational tools has reduced training costs and shortened the learning curves for surgeons. Consequently, the shortened learning curve has been associated with shorter operation times, more effective implant usage, reduced need for blood transfusions, and decreased radiation exposure during surgery. Therefore, besides contributing to surgical education, these practices indirectly benefit the country's economy. The aim of this study is to investigate the impact of preoperative use of digitally designed 3D scoliosis models on surgical planning and to evaluate the assessment of this educational model by practitioners. Additionally, the study aims to compare the surgical skills of residents in different years of training and gain insights into the learning curve required for performing spinal surgeries. Materials and Methods: Radiological images (CT scans, X-rays) obtained before surgery from a patient with de novo scoliosis were used. Twenty life-sized 3D printed models of the lumbar deformity were created for this patient. A group of 20 orthopedic and traumatology resident physicians who performed the procedure using the patient model was divided into three groups: 1) Junior residents (with no prior active participation in vertebral surgery operations), 2) Mid-level residents (actively involved in observing vertebral surgeries), and 3) Senior residents (actively involved in vertebral surgeries and contributed to surgical operations alongside the primary surgeon). Each resident student from the Ege University Department of Orthopedics and Traumatology performed a total of ten pedicle screw applications for five lumbar levels. The length of screws used during the procedure, the duration of the procedure, the placement of pedicle screws, and the opinions of the resident students regarding the materials and surgical techniques were evaluated using pedicle screw measurements and satisfaction surveys previously prepared for practitioners. Results: Various features of the application and the model were evaluated with the questionnaire applied to the participants after the application. In the evaluation of the difficulty of the application steps, it was seen that the most difficult step for the residents was deciding on the direction of the pedicle screw. It was also stated that due to the structure of the model, the feeling of loss of resistance created by the drills as they cross the cortex is not realistic enough. In addition, while they were evaluating the general features of the model with the questions asked, they stated that the simulated environment made a positive contribution to the education and the application steps were realistic, but this evaluation was scored lower because the soft tissue imitation was unrealistic. The participant who completed the pedicle screw simulation in the fastest time completed it in 26 minutes 22 seconds, and the person who completed the slowest completed it in 62 minutes 59 seconds. The average processing time was 34 minutes 36 seconds. At the end of the application, while 77.5% of the screws were placed correctly, the screws penetrating the medial cortex took the first place among the misplaced screws, as expected. A significant difference was found between the groups in terms of the total critical penetration number (p=0.001). In addition, the Odds ratio was calculated and it was shown that being at low seniority from 3 years to the mountain increased the risk of critical cortex penetration by 6,000 times. The distribution of critical cortex penetration according to the lumbar levels was evaluated. The relationship between cortex perforation and lumbar level was compared with the help of the Chi-Square test. A statistically significant difference was found (p=0.001). In addition, the Odds ratio was calculated and it was found that the position of the screw at the level of the deformity increased the risk of screw misplacement 4,667 times. Conclusion: Three-dimensional models aid orthopedists in identifying deformity characteristics and performing better surgical planning, resulting in optimal surgical outcomes. The creation of personalized deformity models is a valuable method for preoperative surgical preparation. With the increasing use of technological advancements in the field of healthcare, research in this area has increased. Three-dimensional modeling has been particularly advantageous in advanced countries. The creation of patient-specific anatomical models for structures with changing anatomy and geometry, such as tumor-like masses, provides surgeons with a different perspective during preoperative planning and surgery. Thus, these models are useful in surgical planning by not only offering patients the ideal treatment but also demonstrating their unique features in a three-dimensional manner. These models assist surgeons in gaining valuable experience in surgical techniques without subjecting patients to the risks associated with real-time surgeries. Experiencing possible scenarios on a patient model before applying them to the actual patient reduces postoperative mortality and morbidity.

Benzer Tezler

  1. Transpediküler fiksasyonda karşılaşılan sorunlar ve önerilen çözümler

    Başlık çevirisi yok

    SELİM YALÇIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1992

    Ortopedi ve TravmatolojiMarmara Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

  2. Skolyozda çift korteks pedikül vidası kullanımının direkt vertebral rotasyon kuvvetine etkisi (Dana omurgasında biyomekanik çalışma)

    Başlık çevirisi yok

    İSMAİL EMRE KETENCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Ortopedi ve TravmatolojiMarmara Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT BEZER

  3. Skolyoz cerrahisinde kan ve kan ürünleri kullanımının etkinlik ve güvenilirliği

    The efficacy and safety of blood and blood products in scoliosis surgery

    SELEN ÇAKICI ARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Anestezi ve ReanimasyonAkdeniz Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NESİL COŞKUNFIRAT

  4. Adolesan idiopatik skolyoz hastalarında anterior vertebra gerdirme yönteminin erken ve orta dönem sonuçlarının değerlendirilmesi

    Early and mid-term results of anterior vertebra body tethering surgery in adolescent idiopathic scoliosis patients

    TAHA FURKAN YAĞCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Ortopedi ve Travmatolojiİstanbul Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TURGUT AKGÜL

  5. Mechanical analysis of spinal implants in patients with adolescent idiopathic scoliosis

    Adolesan idiyopatik skolyoz hastalarının omurga implantlarının mekanik analizi

    SALİHA ZEYNEB AKINCI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Mühendislik Bilimleriİstanbul Medipol Üniversitesi

    Biyomedikal Mühendisliği ve Biyoenformatik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YUNUS ZİYA ARSLAN