Konjenital adrenal hiperplazi ile izlenen hastaların takiplerinde ve metabolik kontrollerinde immünoassay ve sıvı kromatografi-kütle spektrometrisi (LC-MS) yöntemleri ile ölçülen steroid hormon düzeylerinin karşılaştırılması
Comparison of steroid hormone levels measured by immunoassay and liquid chromatography-mass spectrometry (LC-MS) methods in the follow-up and metabolic control of patients with congenital adrenal hyperplasia
- Tez No: 830110
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ELİF ÖZSU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Konjeniltal Adrenal Hiperplazi, 21- hidroksilaz eksikliği, 11βhidroksilaz, eksikliği, immünoassay, LC-MS, Congenital Adrenal Hyperplasia, 21-hydroxylase deficiency, 11β-hydroxylase deficiency, immunoassay, LC-MS
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 82
Özet
Giriş: Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) adrenal kortekste kolesterolden kortizol sentez basamaklarında yer alan enzimlerden birinin genetik defekti sonucu ortaya çıkan, otozomal resesif geçişli kalıtsal bir hastalıktır. Konjenital adrenal hiperplazi çocuklarda en sık görülen primer adrenal yetmezlik sebebidir. En sık görülen KAH formu 21-Hidroksilaz eksikliğidir ve tüm olguların yaklaşık %90'ını oluşturur. Bunun dışında daha az sıklıkta görülen KAH formları: 11β-Hidroksilaz, 3β-Hidroksisteroid dehidrogenaz, 17αHidroksilaz/17,20-Liyaz eksikliği, Konjenital Lipoid Adrenal Hiperplazi ve sitokrom P450 Oksidoredüktaz eksikliğidir Her enzim eksikliği steroidogenezde farklı etkiler yaparak olgularda değişik klinik ve laboratuvar bulgulara yol açarlar. KAH hastalarının tanı ve izleminde kullanılan steroid hormon düzeyleri immünoassay ve LC-MS (sıvı kromatografisikütle spektrometresi) ile çalışılmaktadır. Amaç: Çalışmada Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Endokrinoloji Bölümünde KAH hastalarının takibinde kullanılan steroid hormon değerleri immunoassay ve LC-MS yöntemi ile değerlendirilerek her iki yöntemin birbiri ile korelasyonuna ve steroid hormon düzeylerin klinik kontrolle ilişkisine bakıldı. Hastalar ve yöntem: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Endokrinoloji Polikliniği'nde KAH tanısıyla takip ve tedavi edilen 49 hastanın dosyası incelendi. Araştırma sürecinde uygun kriterlere sahip olan hastalar kayıt altına alınıp araştırmaya dahil edildi. Her bir hastanın demografik bilgileri, oksoloji verileri, klinik bulguları, steroid hormonların eş zamanlı immünoassay ve LC-MS sonuçları, izlemi ve tedavi sırasında oluşan komplikasyonlar değerlendirildi. Her iki yöntemle bakılan steroid hormon düzeylerin klinik kontrolle ve birbiri ile korelasyonlarına bakıldı. Verilerin analizinde SPSS 11.5 ve MedCalc 22 programından faydalanıldı. Bulgular: AÜTF Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı'nda izlenen 49 KAH tanılı hasta değerlendirmeye alındı. Çalışma kapsamında KAH tanılı hastaların yaş aralığı 0,48 ile 21,43 yıl arasında olup, yaş ortalaması 10,53±5,90 yıldı. Hastaların %63,3'ünü kızlar ve %36,7'sini erkekler (31 kız ve 18 erkek) oluşturmaktaydı. Olguların %51,0'i prepubertal ve %49'u pubertal dönemdeydi. Hastaların 45'inde (%91,9) KAH'ın nedeni 21-hidroksilaz eksikliğiydi. Bu hastaların 26'sı (%57,8) tuz kaybettiren, 4'ü (%8,9) basit virilizan, 15'i (%33,3) ise non-klasik form 21-hidroksilaz eksikliğine sahipti. Tüm olguların %6,1'ini (3 hasta) 11βhidroksilaz eksikliği oluşturuyordu. Ayrıca 17-alfa hidroksilaz tanılı 1 (%2,0) hasta çalışmaya dahil edilmişti. Hastalara ait tanı yaşı ortalaması 1,87±3,08 yıl olarak hesaplandı. 21-hidroksilaz eksikliği TK formu hastalarında ortalama tanı yaşı 0.8±2 yıl, BV KAH hastalarında 4,65±5,4 yıl, NK KAH formunda 4.67±9.5 yıl olarak hesaplandı.11-beta hidroksilaz eksikliği hastalarında ortalama tanı taşı 0,67±1,15 yıl olarak ölçüldü. Komplikasyon gelişen 21 KAH hastasının %18,4'ünde obezite, %12,2'sinde puberte prekoks, %18,4'ünde hipertansiyon, %4,1'inde polikistik over sendromu , %6,1'inde boy kısalığı ve %2'inde testiküler adrenal rest tümör (TART) saptandı. Çalışmada KAH tanılı hastadan 78 örnek sonuçları değerlendirildi. 17-OHP, DHEA-S, kortizol, testosteron ve estradiol için LC-MS ve immünoassay değerleri arasında anlamlı fark bulunmadı. Aldosteron için eş zamanlı gönderilen örnek sayısı az olduğu için tam değerlendirme yapılamadı. İki yöntemle ölçülen steroid hormonların tamamında laboratuvar sonuçları birbiri ile istatistiksel olarak korele bulundu. Steroid metabolitlerin immünoassay ve LC-MS değerleri arasında en az fark DHEA-S için, en yüksek fark ise 17-OHP için kaydedildi. 21-hidroksizlaz eksikliği tanılı KAH hastalarını metabolik kontrol durumlarına göre iki gruba ayırdık. 21 -hidroksilaz eksikliği olan 45 hastadan 25'i (% 55) Grup 1 (yetersiz kilnik kontrol), 20 hasta (%45) ise Grup 2 (iyi klinik kontrol) olarak sınıflandırıldı. Klinik olarak iyi ve kötü kotrollü olarak sınıflandırılan hasta grupları arasında tanı yaşı, demografik ve oksoloji veriler, hidrokortizon tedavi dozları arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmazken, laboratuvar parametrelerden sadece androstenodion için istatistiksel anlamlı fark saptanmış oldu. Sonuç: KAH hastalarının laboratuvar takplerinde immünoassay ve LC-MS yöntemleri ile bakılan steroid hormon sonuçlarını karşılaştırdık. Her iki yöntemle bakılan hormon sonuçlarında tüm metabolitler birbiri ile uyumlu değerlendirildi. Çalışmamız sonucunda KAH hastalarının takiplerinde immünoassay ve LC-MS yöntemlerinin birbiri üzerinde belirgin üstünlüğü saptanmadı. Klinik olarak iyi ve kötü kotrollü olarak sınıflandırılan hasta grupları arasında laboratuvar parametrelerden sadece androstenodion için istatistiksel anlamlı fark saptanmış oldu.
Özet (Çeviri)
Introduction: Congenital adrenal hyperplasia (CAH) is an autosomal recessive inherited disorder resulting from a genetic defect in one of the enzymes involved in the synthesis of cortisol from cholesterol in the adrenal cortex. It is the most common cause of primary adrenal insufficiency in children. The most common form of CAH is 21-hydroxylase deficiency, accounting for approximately 90% of all cases. Other less common forms include 11β-hydroxylase, 3β-hydroxysteroid dehydrogenase, 17α-hydroxylase/17,20-lyase deficiency, congenital lipoid adrenal hyperplasia, and cytochrome P450 oxidoreductase deficiency. Each enzyme deficiency has different effects on steroidogenesis, leading to varied clinical and laboratory findings in affected individuals. Objective: This study aimed to evaluate steroid hormone levels used in the follow-up of CAH patients at the Ankara University Faculty of Medicine, Department of Pediatrics, Division of Pediatric Endocrinology, using both immunoassay and LC-MS methods. The study also investigated the correlation between the two methods and the correlation of steroid hormone levels with clinical control. Patients and Methods: The medical records of 49 patients diagnosed and treated for CAH at the Ankara University Faculty of Medicine, Department of Pediatrics, Pediatric Endocrinology Clinic were reviewed. Patients meeting the appropriate criteria were included in the study. Demographic information, auxology data, clinical symptoms, simultaneous steroid hormone values measured by immunoassay and LC-MS, follow-up, and complications during treatment were evaluated. The correlation between steroid hormone levels measured by both methods and their correlation with clinical control was examined. SPSS 11.5 and MedCalc 22 programs were used for data analysis. Results: A total of 49 patients diagnosed with CAH were included in the study. The age range of the patients was 0.48 to 21.43 years, with a mean age of 10.53±5.90 years. Sixtythree point three percent (63.3%) of the patients were female, and 36.7% were male (31 females and 18 males). Fifty-one percent (51.0%) of the cases were prepubertal, and 49% were pubertal. Among the patients, 91.9% had 21-hydroxylase deficiency as the cause of CAH. Among these patients, 57.8% had salt-wasting, 8.9% had simple virilizing, and 33.3% had non-classical forms of 21-hydroxylase deficiency. 11β-hydroxylase deficiency constituted 6.1% of all cases (3 patients), and one patient (2.0%) had 17-alpha hydroxylase deficiency. The mean age at diagnosis was calculated as 1.87±3.08 years. The mean age at diagnosis was 0.8±2 years for 21-hydroxylase deficiency (SW form), 4.65±5.4 years for simple virilizing CAH, 4.67±9.5 years for non-classical CAH, and 0.67±1.15 years for 11β-hydroxylase deficiency. Complications were observed in 18.4% of the 21 patients with CAH, including obesity, premature puberty in 12.2%, hypertension in 18.4%, polycystic ovary syndrome in 4.1%, short stature in 6.1%, and testicular adrenal rest tumor (TART) in 2%. Seventy-eight samples from patients diagnosed with CAH were evaluated in the study. There was no significant difference between LC-MS and immunoassay values for 17-OHP, DHEA-S, cortisol, testosterone, and estradiol. Due to the limited number of samples sent simultaneously for aldosterone, a complete evaluation could not be performed. Laboratory results of steroid hormones measured by both methods were statistically correlated. The least difference between immunoassay and LC-MS values of steroid metabolites was observed for DHEA-S, and the highest difference was recorded for 17-OHP. CAH patients with 21-hydroxylase deficiency were divided into two groups based on their metabolic control status. Out of 45 patients with 21-hydroxylase deficiency, 25 (55%) were classified as Group 1 (poor clinical control), and 20 patients (45%) were classified as Group 2 (good clinical control). While there was no statistically significant difference between patients classified as clinically good or poor control in terms of age at diagnosis, demographic and auxology data, and hydrocortisone treatment doses, a statistically significant difference was found only for androstenedione among the laboratory parameters. Conclusion: In this study, we compared steroid hormone results obtained by immunoassay and LC-MS methods in the laboratory follow-up of CAH patients. The results of hormone levels measured by both methods were concordant for all metabolites. Our study did not reveal a significant superiority of immunoassay or LC-MS methods over each other in the follow-up of CAH patients. While there was no statistically significant difference between patient groups classified as clinically good or poor control, a significant difference was observed only for androstenedione among laboratory parameters.
Benzer Tezler
- Konjenital adrenal hiperplazi dışı primer adrenal yetmezlik hastalarının uzun dönem klinik ve laboratuvar bulgularının değerlendirilmesi
Evaluation of LONG TERM clinical and laboratory findings in patients with non-congenital adrenal hyperplasia related primary adrenal insufficiency
HÜLYA KAHRAMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞÜKRAN POYRAZOĞLU
- Konjenital adrenal hiperplazili hastalarda tuz tedavisi
Salt treatment in patients with congenital adrenal hyperplasia
DİDEM KALAYCI ATMACA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HASAN ÖNAL
- Konjenital adrenal hiperplazili (KAH) kız olgularda uzun dönem izlemde menstruasyon problemleri ve polikistik over sendromu (PKOS) benzeri tablo gelişimi
Menstrual problems and development of polycystic ovarysyndrome (PCOS)-like phenotype in long-term follow-up in female cases with congenital adrenal hyperplasia (CAH),
ROVSHANA HASANZADE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DOĞUŞ VURALLI KARAOĞLAN
- Erken puberte tanısıyla izlenen çocukların değerlendirmesi
Diagnostic evaluation of children WHO were followed up DUE to precocious puberty
ERDEM TOPACIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BÜLENT HACIHAMDİOĞLU
DOÇ. DR. SERDAR CÖMERT
- Hidrokortizon tedavisi alan 21-hidroksilaz eksikliğine bağlı Konjenital Adrenal Hiperplazi'li çocuklarda serum ve tükürük kortizol düzeylerinin günlük değişimi ve tedavinin değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
PINAR İŞGÜVEN (ORALTAY)
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1998
Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı