Çocuklarda akut böbrek hasarı olgularının uzun dönem etkilerinin retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of long-term effects of acute kidney injury cases in children
- Tez No: 832808
- Danışmanlar: DOÇ. DR. EVRİM KARGIN ÇAKICI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Etlik Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
Amaç: Çalışmamız akut böbrek hasarı(ABH) nedenlerini ve prognozuna etki eden faktörleri saptamayı amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi'nde 01.01.2015-31.12.2020 tarihleri arasında ABH tanısı almış olan 139 çocuk retrospektif olarak incelenmiştir. 1 ay altındaki olgular ve en az 1 yıl takibi olmayan hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. ABH tanısı Kidney Disease: Improving Global Outcomes(KDIGO) kriterlerine göre konulmuştur. ABH sınıflaması pRIFLE kriterlerine göre yapılmıştır. Olguların cinsiyetleri, yaşları, başvuru şikayetleri, aldıkları tanılar, idrar miktarı, kullanılan tedavi yöntemi, ABH gelişme yeri, tanı anında ve periyodik takibindeki serum kreatinin düzeyi, proteinüri ve hipertansiyon varlığı ile bunların ABH'nin prognozuna etkileri araştırılmıştır. Bulgular: Hastaların % 53,2'si kız, %46,8'i erkekti. Olguların yaşları 1 ay- 18 yıl arasında değişmekle birlikte ortalama tanı yaşı 8,68±5,45 yıl olarak bulundu. En fazla hastanın olduğu yaş grubu %39,6 ile 2 yaş-10 yaş arası gruptu. En sık görülen başvuru şikayeti %22,3 ile bulantı ve kusma; en sık tanı %23 ile sistemik hastalıklardı. Hastaların %71,2'sinde ABH hastane dışında gelişmişti. Hastane dışında gelişen ABH'de en sık sistemik hastalıklar görülürken hastanede gelişen ABH'de en sık sebep glomerüler hastalıklardı(p=0,00). Olguların %67,6'sının tanı anında oligürik olduğu saptandı. Olguların %30,2'sinde diyaliz tedavisi uygulanmıştı. pRIFLE kriterlerine göre hastaların %38,1'i yetmezlik sınıfındaydı. Tanı anında serum kreatinin değeri ortalama 2,34±2,1 mg/dl olarak saptandı. Ortanca kreatinin değerinin tanı anındaki ölçümüne göre zaman içerisinde istatistik anlamlı olarak azaldığı saptandı(p=0,0001). 3. ay ve 12. ay serum kreatinin düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki yoktu(p=0,276). Tanı anında glomerül filtrasyon hızı(GFH) ortalama 40,7±20,2 ml/dk/1.73 m2 olarak bulundu. Olguların ortanca GFH'sinin tanı anındaki ölçümüne göre zaman içerisinde istatistik anlamlı olarak arttığı saptanmıştır (p=0,0001). Tanı anında olguların %51,1'inde proteinüri varken son başvuruda %20,1'inde proteinüri saptandı. Tanı anında hastaların %26,6'sında hipertansiyon varken son başvuruda %23,7'sinde hipertansiyon vardı. Olguların %64'ünün son kontrolde böbrek fonksiyonları normale dönmüş, proteinüri ve hipertansiyon saptanmamıştır. Cinsiyet, yaş grubu, tanı anında proteinüri varlığı, idrar miktarı, diyaliz tedavisi, tanı anında serum kreatinin düzeyi ve tanı anındaki GFH'nin renal tam iyileşme üzerinde etkisi olmadığı saptanmıştır. Hastanın geliş şikayeti(p=0,02), almış olduğu tanı(p=0,00), 3. ayda ve son başvurudaki proteinüri varlığının(p=0,00), tanı anında ve son başvurudaki hipertansiyon varlığının(p=0,00), pRIFLE kriterlerine göre risk sınıfında olmasının(p=0,01), 3. ay, 12. ay ve son başvurudaki serum kreatinin düzeylerinin(p=0,00) ABH prognozuna etki eden faktörler olduğu saptanmıştır. Sonuç: Çocuklarda ABH çoğunlukla spesifik olmayan bulantı ve kusma gibi semptomlarla bulgu verirken bazen de belirti vermeyebilir. Bu sebeple özellikle 1. ve 2. basamak sağlık kuruluşunda çalışan hekimlerin ABH konusunda farkındalığının artırılması, erken tanı ve uygun tedavi açısından büyük önem arz etmektedir. Hastanın geliş şikayeti, tanısı, proteinüri ve hipertansiyon varlığı, ABH şiddeti, takibi sırasındaki serum kreatinin düzeyi ve GFH'si renal tam iyileşmeye etki eden faktörlerdir. Bu nedenle ABH tanısı almış çocukların mutlaka uzun dönemde serum kreatinin düzeyi, idrar analizinde proteinüri varlığı ve kan basıncı ölçümü ile takip edilmesi gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
Objective: The aim of this study is to determine the causes of acute kidney injury (AKI) and the factors affecting its prognosis. Materials and Methods: In this study, a total of 139 children diagnosed with AKI between January 1, 2015 and December 31, 2020 at Dr. Sami Ulus Maternity and Children's Health and Diseases Training and Research Hospital were retrospectively analyzed. Cases under 1 month of age and patients without at least 1 year of follow-up were excluded from the study. The diagnosis of AKI was based on the KDIGO criteria, and the classification of AKI was performed according to the pRIFLE criteria. The patients' gender, age, presenting complaints, diagnoses, urine volume, treatment modalities, the occurrence of AKI inside or outside the hospital, serum creatinine levels at the time of diagnosis and during periodic follow-ups, presence of proteinuria and hypertension, as well as their effects on the prognosis of AKI, were investigated. Findings: Among the patients, 53.2% were female and 46.8% were male. While the ages of the cases ranged from 1 month to 18 years, the mean age of diagnosis was found to be 8.68±5.45 years. The age group with the highest number of patients was the 2-10 years group, accounting for 39.6%. The most common presenting complaint was nausea and vomiting, accounting for 22.3%, while systemic diseases were the most frequent diagnosis, accounting for 23%. In 71.2% of the patients, AKI had developed outside the hospital. The most common cause of AKI outside the hospital was systemic diseases, whereas glomerular diseases were the most common cause of AKI in the hospital setting (p=0.00). It was determined that 67.6% of the cases were oliguric at the time of diagnosis. Dialysis treatment had been administered in 30.2% of the cases. According to the pRIFLE criteria, 38.1% of the patients were classified as having renal failure. The mean serum creatinine level at the time of diagnosis was found to be 2.34±2.1 mg/dL. It was observed that the median creatinine value decreased significantly over time based on the measurement at the time of diagnosis (p=0.0001). There was no statistically significant relationship between serum creatinine levels at 3 months and 12 months (p=0.276). The mean glomerular filtration rate (GFR) at the time of diagnosis was found to be 40.7±20.2 mL/min/1.73 m2. It was determined that the median GFR increased significantly over time based on the measurement at the time of diagnosis (p=0.0001). Proteinuria was present in 51.1% of the cases at the time of diagnosis, while it was detected in 20.1% at the last visit. Hypertension was present in 26.6% of the patients at the time of diagnosis, while it was present in 23.7% at the last visit. In 64% of the cases, kidney function had returned to normal at the last follow-up, with no proteinuria or hypertension. It was determined that gender, age group, presence of proteinuria at the time of diagnosis, urine volume, dialysis treatment, serum creatinine level at the time of diagnosis, and glomerular filtration rate(GFR) at the time of diagnosis did not have an impact on renal complete recovery. The patient's presenting complaint (p=0.02), diagnosis (p=0.00), presence of proteinuria at 3 months and the last visit (p=0.00), presence of hypertension at the time of diagnosis and the last visit (p=0.00), being in the risk class according to the pRIFLE criteria (p=0.01), and serum creatinine levels at 3 months, 12 months, and the last visit (p=0.00) were identified as factors affecting the prognosis of AKI.
Benzer Tezler
- Hematopoetik kök hücre nakli yapılan olguların uzun dönem renal fonksiyonlarının değerlendirilmesi
Evaluation of long-term renal functions of patients after hematopoetic stem cell transplantation
AYSHA GADASHOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEÇİL CONKAR
- Akut rejeksiyonda ve kronik allograft nefropatisinde panel reaktif antikor ve Fcγ reseptör gen polimorfizmi
Başlık çevirisi yok
NEŞE ÖZKAYIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
NefrolojiEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEVGİ MİR
- Çocuk yanık yoğun bakım ünitesinde izlenen hastalarda akut böbrek hasarı
Başlık çevirisi yok
DEMET KAHRAMANLAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiNefroloji Ana Bilim Dalı
PROF. UMUT SELDA BAYRAKCI
- Çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu ile hiperkalsiüri ilişkisi
The relationship between hypercalciuria and urinary tract infection
AYÇA ALTINCIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAdnan Menderes ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FERAH SÖNMEZ
- Çocukluk çağı üriner sistem taş hastalığının değerlendirilmesi
Evaluation of childhood urinary stone disease
MEHTAP ALTUNTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET BÜLBÜL