Geri Dön

İnvaziv meme karsinomunda neoadjuvan kemoterapi tedavi yanıtı ile tümörün histopatolojik özellikleri, hormon reseptörleri, cerb-B2 ve ki67 reaksiyonlarının ilişkisi

The relationship between neoadjuvant chemotherapy treatment response and the histopathological features of the tumor, hormone receptors, cerb-B2, and ki67 reactions in invasive breast carcinoma

PDF İndir

  1. Tez No: 833337
  2. Yazar: AYŞEGÜL OYMAK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SİBEL BEKTAŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Patoloji, Pathology
  6. Anahtar Kelimeler: Meme karsinomu, neoadjuvan kemoterapi yanıtı, hormon reseptörü, Cerb-B2, Ki67, sağkalım, Breast carcinoma, neoadjuvant chemotherapy treatment, complete response, hormone receptor, Ki67, survival
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Gaziosmanpaşa Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 72

Özet

Amaç: Meme kanserinin neoadjuvan kemoterapi tedavisine (NAKT) yanıtı,prognozu öngörme ve tedavi tercihlerini şekillendirmede önemli rol almaktadır. Bu çalışmada, 129 invaziv meme karsinomu olgusunda tümörün ve aksiler lenf nodunun NAKT'ye yanıtı ile tümörün histopatolojik özellikleri, hormon reseptör durumu, Cerb-B2 skoru, Ki67 proliferasyon indeksi ve sağkalım arasındaki ilişkiyi belirlemek amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Mayıs 2014- Şubat 2022 yılları arasında SBÜ Gaziosmanpaşa SUAM Tıbbi Patoloji laboratuvarımıza gönderilen, meme iğne biyopside invaziv meme karsinomu tanısı alarak neoadjuvan tedavi almış ve sonrasında meme rezeksiyonu yapılmış 129 olgu dahil edildi. Meme rezeksiyon materyallerinde tümörün NAKT yanıtı Miller ve Payne sınıflamasına (2003) göre, aksiler lenf nodunun NAKT yanıtı ise Pinder (2007) sınıflamasına göre değerlendirildi. Tedavi yanıtları olguların yaşı, tümör boyutu, lokalizasyon, NAKT öncesi iğne biyopsi materyalinde değerlendirilen tümör histolojik tipi, nükleer derece, histolojik derece, karsinoma in situ ve nekroz varlığı, stromal lenfositik yanıt,hormon reseptörü durumu, Cerb-B2 skoru ve Ki67 proliferasyon indeksi ile karşılaştırıldı. İncelenen tüm parametreler ile olguların hastalıksız sağkalım ve genel sağkalım süreleri arasındaki ilişki değerlendirildi. Bulgular: Miller ve Payne sınıflamasına göre olguların 75'i (%58,1) parsiyel yanıt, 44'ü (%34,1) tam yanıt ve 10'u (%7,8) yanıtsız olarak değerlendirildi. Aksiler lenf nodu yanıtları; 43 olgu (%33) Pinder 1, 20 olgu (%15) Pinder 2, 46 olgu (%36) Pinder 3 ve 20 olgu (%15,5) Pinder 4 olarak sınıflandı. NAKT'ye tam yanıtta, parsiyel yanıt ve yanıtsıza göre; Cerb-B2 skor 3 oranı anlamlı daha yüksek, ER pozitiflik oranı ise daha düşük bulundu, ayrıca ER(-) PR(-) olguların oranı anlamlı yüksek bulundu. Moleküler alt tipe göre değerlendirdiğimizde; NAKT'ye tam yanıtta, parsiyel yanıt ve yanıtsıza göre; HER2(+) ve üçlü negatif moleküler alt tipteki tümörlerin oranı anlamlı daha yüksek bulunurken luminal A grubu tümörlerin oranı ise en düşüktür. NAKT'ye tam yanıtta, parsiyel yanıta göre tedavi öncesi iğne biyosi materyalindeki stromal lenfositik yanıt seviyesi anlamlı yüksektir. NAKT'ye tam yanıt olan olgularda, tam yanıt olmayan olgulara göre tedavi öncesi iğne biyopsi materyalindeki Ki67 proliferasyon indeksi anlamlı yüksektir. Pinder ile tümörün histopatolojik özellikleri, PR durumu, CerbB2 ve Ki67 değerleri arasında ilişki saptanmadı. ER bakımından Pinder değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardır. ER pozitif olan olgularda Pinder değerleri anlamlı daha yüksek bulundu. Miller ve Payne sınıflamasına göre NAKT'ye tam yanıt olguların, yanıtsız gruba göre genel sağkalım süreleri anlamlı yüksek bulundu. Pinder sınıflamasına göre tam yanıt, parsiyel yanıt ve yanıtsız gruplarda hastalıksız ve genel sağkalım süreleri arasında fark bulunmadı. Sonuç: Çalışmamız invaziv meme karsinomunda ER negatifliği, Cerb-B2 skor 3 olması, ER(-) PR(-) birlikteliği, moleküler alt tip olarak HER2 ve üçlü negatif alt tipler, yüksek Ki67 değeri ve yüksek stromal lenfositik yanıt seviyesi ile NAKT'ye tam yanıtın ilişkili olduğunu göstermektedir. NAKT'ye tam yanıt gösteren olgularda genel sağkalım en iyidir. Literatürle uyumlu olarak bu parametreler NAKT'ye yanıtı ve prognozu öngörmede faydalıdır.

Özet (Çeviri)

Objective: The response to neoadjuvant chemotherapy (NAC) in breast cancer plays a crucial role in predicting prognosis and shaping treatment preferences. This study aimed to determine the relationship between the response of the tumor and axillary lymph nodes to NAC, the histopathological characteristics of the tumor, hormone receptor status, Cerb-B2 score, Ki67 proliferation index, and survival in 129 cases of invasive breast carcinoma. Material and Method: Between May 2014 and February 2022, a total of 129 cases were included in the study. These cases were sent to our SBÜ Gaziosmanpaşa SUAM Medical Pathology Laboratory, diagnosed with invasive breast carcinoma through breast needle biopsy, received neoadjuvant treatment, and subsequently underwent breast resection. The response of the tumor in breast resection materials was assessed according to the Miller and Payne classification (2003), and the response of axillary lymph nodes to neoadjuvant chemotherapy (NAC) was evaluated based on the Pinder classification (2007). The treatment responses were compared with several parameters, including the age of the cases, tumor size, localization, histological type of the tumor assessed in the pre-NAC needle biopsy material, nuclear grade, histological grade, the presence of carcinoma in situ and necrosis, stromal lymphocytic response, hormone receptor status, Cerb-B2 score, and Ki67 proliferation index. The study aimed to determine the relationship between all these parameters and the disease-free survival and overall survival durations of the cases. Results: According to the Miller and Payne classification, 75% (58.1%) of the cases were evaluated as having a partial response, 44 (34.1%) as having a complete response, and 10 (7.8%) as unresponsive. The axillary lymph node responses were classified as follows: 43 cases (33%) as Pinder 1, 20 cases (15%) as Pinder 2, 46 cases (36%) as Pinder 3, and 20 cases (15.5%) as Pinder 4. In terms of a complete response to NAC, the Cerb-B2 score of 3 was significantly higher, and the rate of ER positivity was significantly lower compared to partial response and unresponsive cases. Additionally, the rate of ER(-) PR(-) cases was significantly higher. When evaluated according to the molecular subtype, a complete response to NAC had a significantly higher rate of HER2(+) and triple-negative molecular subtype tumors, while the rate of luminal A tumors was the lowest. In cases with a complete response to NAC, the stromal lymphocytic response level in the pre-NAC needle biopsy material was significantly higher compared to cases with a partial response. Cases with a complete response to NAC had a significantly higher Ki67 proliferation index in the pre-NAC needle biopsy material compared to those with a partial response. No relationship was found between Pinder and the histopathological characteristics of the tumor, PR status, CerbB2, and Ki67 values. In terms of ER, there was a statistically significant difference in Pinder values, with cases having ER positivity showing significantly higher Pinder values. According to the Miller and Payne classification, cases with a complete response to NAC had significantly higher overall survival durations compared to the unresponsive group. However, there was no significant difference in disease-free and overall survival durations between the groups classified according to the Pinder classification, including complete response, partial response, and unresponsive groups. Conclusion: Our study demonstrates an association between invasive breast carcinoma and the following factors: ER negativity, Cerb-B2 score of 3, the coexistence of ER(-) PR(-), molecular subtypes such as HER2 and triple-negative, a high Ki67 value, and a high stromal lymphocytic response level with a complete response to neoadjuvant chemotherapy (NAC). Cases that exhibit a complete response to NAC have the best overall survival. Consistent with the literature, these parameters are useful in predicting the response to NAC and prognosis.

Benzer Tezler

  1. Tez No

    611532

    Meme karsinomlarında PD-l1 ekspresyonunun prognostik önemi

    Prognostic value of DP-l1 expression in breast carcinoma

    REHA AKPINAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Patolojiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞENNUR İLVAN

  2. Tez No

    852764

    Neoadjuvan kemoterapi uygulanan meme kanserihastalarında patolojik yanıt oranları iletedavi öncesi nötrofil/lenfosit oranı veplatelet/lenfosit oranının ilişkisi

    Relationship between pathologic response ratesand pre-treatment neutrophil/lymphocyte ratioand platelet/lymphocyte ratio in breast cancerpatients receiving neoadjuvant chemotherapy

    FERHAT TADİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSMAİL DEMİR

    DOÇ. DR. FERDA BİLGİR

  3. Tez No

    615937

    Nöroendokrin özellikler gösteren primer invaziv meme karsinomlarında, nöroendokrin diferansiasyon yaygınlığının mikroRNA 21 ve mikroRNA let7f ekspresyonu yanı sıra klinikopatolojik parametreler ile ilişkisi

    The association of extent of neuroendocrine differentiation with microRNA 21 and microRNA let7f expression and the clinicopathological parameters in primary invasive breast carcinomas with neuroendocrine features

    GAMZE USUL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESRA CANAN KELTEN TALU

  4. Tez No

    673215

    Primer meme karsinomunda histolojik tümör boyutunun mamografi ve manyetik rezonans görüntülemedeki tümör boyutları ile karşılaştırılması

    Comparison of histological tumor size with mammography and magnetic resonance imaging in primary breast carcinoma

    IBADAT HASANOV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Radyoloji ve Nükleer TıpAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ LEMAN GÜNBEY KARABEKMEZ

  5. Tez No

    474597

    İnvaziv meme karsinomunda cyclın-D1 overekspresyonunun klinikopatolojik prognostik parametreler ile ilişkisi

    The relationship between cyclin D1 overexpression and clinicopathologic prognostic parameters in invasive breast carcinoma

    ERDEM ÇOMUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    PatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FUNDA TAŞLI

Geri Dön