Foucault ve Heıdegger'de iktidar ve varlık
Power and being in Foucault and Heidegger
- Tez No: 835631
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ÇETİN TÜRKYILMAZ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 224
Özet
Bu çalışma, Foucault'nun iktidar kavramının bir teknoloji olarak“biyo-iktidar”a dönüşümüyle Heidegger'in Varlığın metafizik çağda kendisini“çerçeveleme”olarak açması arasında bağ kurarak Heidegger'in politik“yanılgısının”zeminini“her Varlık kavrayışı bir iktidar anlayışına dayanır”varsayımından hareketle anlaşılabileceğini bir düşünme deneyi olarak ortaya koyar. Ontolojik olanı hakikat olarak tarihsel bir şekilde ortaya koyan bir düşünme, bunu yeni bir başlangıç adına, politik bir tutumla desteklediğinde faşizm tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Çünkü felsefi tutumumuz, belirli yönleriyle politik tercihlerimizle ilişkilidir. Dünyanın düzeninin Varlığın kendini açtığı Varlık Tarihine, devletin yapısının liderin önderliğinde kendi yazgısını halkın yazgısıyla bütünleştirmeye, toplumsal ilişkilerin biçimin üç hizmete ve bireysel davranışların biçiminin sorumluluk alarak gerektiğinde fedakârlık yapmaya indirgendiği bir düşünme biçimi, felsefe ve siyaset arasında tehlikeli bir yazgının içinde debelenip durmaya mahkûmdur. Buradan hareketle, Heidegger'in Varlık Tarihini metapolitik ontolojisinin felsefi temelleri olarak okunabileceği ve Nazizm'in pratikteki uygulamalarıyla bunun başarısızlığa uğradığı söylenebilir. Çünkü Nazizm, iktidarın“devlet ırkçılığı”biçiminde bir araya gelen öldürme, disipline etme ve yaşatma teknolojilerinin tezahürüdür. Foucault'nun hükümran iktidar, disiplinci iktidar ve biyo-iktidarın tüm teknolojilerini kuşanmış olarak Nasyonal Sosyalist hareket, güvenlik teknolojileri aracılığıyla“biyo-düzenleme”nin tüm olanaklarını tüketmektedir. Güvenlik teknolojileri bir taraftan yaşamı düzenlerken diğer taraftan hükümran iktidarın ölümü kuşanan kılıcını ırkçılık adına kınından çıkarır. Dolayısıyla, Foucault ve Heidegger'i buluşturan nokta, faşizmin metafizik temelleri hakkında yapılacak bir sorunsallaştırmaya çeşitli yönleriyle olanak sağlamasıdır. Sonuç olarak, Heidegger'in faşizmle ilişkilenen metapolitik ontolojisinin iktidarla bağını anlamanın yolu, kendisini tarihin bütüncül penceresinden uzak tutmaya özen gösteren Foucaultcu iktidar anlayışıdır.
Özet (Çeviri)
This study links Foucault's transformation of the concept of power into“bio-power”as a technology with Heidegger's“enframing”of Being in the metaphysical age, and shows as a thought experiment that the ground of Heidegger's political“mistake”can be understood from the assumption that“every conception of Being is based on a conception of power”. A thinking that reveals the ontological as truth in a historical way may face the danger of fascism when it supports this with a political attitude in the name of a new beginning. This is because our philosophical attitude is related to our political preferences in certain aspects. A way of thinking in which the order of the world is reduced to the History of Being in which Being unfolds itself, the structure of the state to the integration of its own destiny with the destiny of the people under the leadership of the leader, the form of social relations to three services, and the form of individual behavior to taking responsibility and making sacrifices when necessary, is destined to be trapped in a perilous space between philosophy and politics. From this standpoint, it can be said that Heidegger's history of Being can be interpreted as the philosophical foundations of a metapolitical ontology, and that this has failed with the practical applications of Nazism. This is because Nazism is the manifestation of the technologies of killing, disciplining and keeping alive that converge in the form of“state racism”. Equipped with all the technologies of Foucault's sovereign power, disciplinary power and biopower, the National Socialist movement exhausts all the possibilities of“bioregulation”through security technologies. While security technologies regulate life on one hand, they unsheathe the sword of sovereign power for the sake of racism. Therefore, what unites Foucault and Heidegger is that they enable a problematization of the metaphysical foundations of fascism in various aspects. In conclusion, the way to understand the connection between Heidegger's metapolitical ontology associated with fascism and power is through the Foucauldian understanding of power that strives to distance itself from the comprehensive lens of history.
Benzer Tezler
- Tarihsel-eleştirel ontolojinin edimselliği: Hegel, Heidegger ve Foucault
The actuality of historical-critical ontology: Hegel, Heidegger and Foucault
TUFAN KARAAĞAÇ
Doktora
Türkçe
2024
FelsefeMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜÇLÜ ATEŞOĞLU
- Heidegger ve Foucault'nun dil felsefesi
The philosophy of language of heidegger and foucault
DİLEK DALMIŞ
- Nietzsche, Heidegger ve Foucault'da akıldışı
Non-rational in Nietzsche, Heidegger and Foucault
FAHRETTİN TAŞKIN
- Felsefe tarihinde kendini bilmek kavramına paradigmatik bir bakış
A paradigmatic view of the concept of self-knowledge in the history of philosophy
BÜŞRA BİLGİN