Endoservikal adenokarsinomlarda patern bazlı sınıflama (silva sistem) ve tümör tomucuklanmasının prognostik önemi ve diğer prognostik parametreler ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Assessment of the prognostic significance of pattern-based classification (silva system) and tumor budding in endocervical adenocarcinomas, and their relationship with other prognostic parameters
- Tez No: 839294
- Danışmanlar: PROF. DR. ŞENNUR İLVAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Patoloji, Pathology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 98
Özet
AMAÇ: Çalışmamızda İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalında değerlendirilmiş endoservikal adenokarsinom tanısı almış rezeksiyon materyallerinde retrospektif olarak patern bazlı sınıflama olan Silva sisteminin ve tümör tomurcuklanmasının prognostik öneminin ve diğer prognostik parametrelerle ilişkisinin araştırılması planlandı. GEREÇ VE YÖNTEM: İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı kayıtları 2000-2023 yılları arasında cerrahi yapılan endoservikal adenokarsinom ve adenoskuamöz karsinom tanısı alan vakalar için tarandı. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı'nda cerrahi ve adjuvan tedavileri ile takipleri yapılan 80 hasta içerisinden histopatolojik olarak herhangi bir tip servikal adenokarsinom ve adenoskuamöz karsinom tanısı almış 50 vaka çalışmaya dahil edildi. Vakalara ait yaş, tanı anındaki evre (FIGO 2018), hastalara uygulanan cerrahi tipi, adjuvan kemoterapi ve/veya radyoterapi, nüks durumu ve takip süresi, hastalıksız sağkalım, genel sağkalım ve hastalığa bağlı ölüm, tümörün histolojik tipi, HPV durumu, histolojik derecesi, en büyük boyutu, Silva patern grubu, stromal invazyon derinliği, lenfatik invazyon, vasküler invazyon ve perinöral invazyon, uterus korpusu, vajinal ve parametriyal yayılım durumları, lenf nodu metastazı ve tümör tomurcuklanması durumu histopatolojik olarak değerlendirildi. Hastalara ait nüks, hastalıksız sağkalım, genel sağkalım ve hastalığa bağlı ölüm bilgilerine ulaşılarak bu bilgilerin patolojik verilerle ilişkileri araştırıldı. BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 50 hastanın tanı anındaki yaşları 30-73 arasında değişmekteydi. Vakaların 35'i HPV-ilişkili adenokarsinom, 4'ü HPV-ilişkisiz adenokarsinom ve 11'i adenoskuamöz karsinom tanılıydı. Vakaların 6'sı patern A, 11'i patern B ve 33'ü patern C idi. Silva patern A, B ve C hastalarının histopatolojik özelliklerden tümör boyutu, FIGO Derecesi, FIGO Evre, invazyon derinliği, lenfatik invazyon ile ilişkileri değerlendirildi ve istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı. Silva patern grupları arasında lenf nodu metastazı ve uzak organ metastazı açısından istatistiksel anlamlı fark saptanmadı. Buna rağmen hiçbir patern A vakamızda lenf nodu metastazı görülmedi ve uzak organ metastazı saptanan 2 vakamız da Patern C morfolojisinde idi. Silva paternlerin prognoz, hastalıksız ve genel sağkalım durumlarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Bununla birlikte patern A vakalarımızdan hiçbirinde hastalığa bağlı ölüm görülmedi ancak literatürden farklı olarak patern A 1 vakamızda nüks saptandı. Vakaların 11'i TTS-1, 19'u TTS-2 ve 20'si TTS-3 idi. Tümör tomurcuklanma skorları klinik ve histopatolojik özelliklerden tümör boyutu, FIGO derecesi, FIGO evre, invazyon derinliği, lenfatik invazyon ile ilişkileri değerlendirildi ve istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı. Tümör tomurcuklanma skorları arasında lenf nodu metastazı, uzak organ metastazı, nüks, prognoz, hastalıksız ve genel sağkalım açısından istatistiksel anlamlı fark saptanmadı. Silva patern ve tümör tomurcuklanma skorunda istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı. SONUÇ: Serviksin adenokarsinomları skuamöz hücreli karsinomlara göre daha az görülmekle birlikte gerek klinik gerekse histolojik özellikleri açısından oldukça heterojen bir tümör grubunu oluşturmaktadır. Bu tümörlerde uygulanacak cerrahi işlemin seçilmesi ve prognozun belirlenmesi açısından, klasik prognostik parametrelere ek olarak Silva invazyon paterninin rutin patoloji raporlarında yer alması önerilmektedir. Çalışmamızda vaka sayımızın azlığı nedeniyle istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamış olsa da patern A vakaların genel sağkalım oranının patern B ve C vakalardan daha yüksek olduğu saptandı. Ayrıca patern A ve B vakaların patern C vakalara göre daha erken evrede ve daha düşük FIGO derecesinde olduğu görüldü. Son yıllarda prognostik önemi üzerinde durulan yüksek tümör tomurcuklanma skorunun da ileri evre, büyük tümör boyutu, derin invazyon ve yüksek FIGO derece ile ilişkili olduğu saptandı ve bu ilişki istatistiksel olarak anlamlıydı.
Özet (Çeviri)
AIM: In our study, we aimed to retrospectively investigate the prognostic significance of the Silva system's pattern-based classification and tumor budding in resection materials diagnosed with endocervical adenocarcinoma at Istanbul University-Cerrahpasa, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Department of Pathology, and their relationship with other prognostic parameters. MATERIALS AND METHODS: Records of surgical cases with a diagnosis of endocervical adenocarcinoma and adenosquamous carcinoma performed between 2000-2023 at Istanbul University-Cerrahpasa, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Department of Pathology were screened. Fifty cases with histopathological diagnosis of any type of cervical adenocarcinoma and adenosquamous carcinoma among 80 patients undergoing surgical and adjuvant treatments and follow-ups in the Department of Obstetrics and Gynecology, Division of Gynecologic Oncology, were included in the study. Patient age, stage at diagnosis (FIGO 2018), type of surgery performed, adjuvant chemotherapy and/or radiotherapy, recurrence, follow-up, disease-free survival, overall survival, and disease-related death, histological type of tumor, HPV status, histological grade, maximum size, Silva pattern group, stromal invasion depth, lymphatic invasion, vascular invasion, and perineural invasion, corpus uteri, vaginal and parametrial spread conditions, lymph node metastasis, and tumor budding were evaluated histopathologically. The relationships between these pathological data and recurrence, disease-free survival, overall survival, and disease-related death information were investigated. RESULTS: The ages of the 50 included patients at the time of diagnosis ranged from 30 to 73. Thirty-five cases were diagnosed with HPV-associated adenocarcinoma, 4 with HPV-independent adenocarcinoma, and 11 with adenosquamous carcinoma. ix cases were pattern A, 11 pattern B, and 33 pattern C. Silva pattern A, B, and C patients were statistically significantly different in terms of tumor size, FIGO Grade, FIGO Stage, depth of invasion, and lymphatic invasion. However, no lymph node metastasis was observed in any of our Pattern A cases, and 2 of our cases with distant organ metastases were in Pattern C morphology. There was no statistically significant difference in prognosis, disease-free survival, and overall survival among Silva patterns. However, no disease-related deaths were observed in our pattern A cases, but unlike the literature, one pattern A case had recurrence. Eleven cases were tumor budding score (TBS)-1, 19 were TBS-2, and 20 were TBS-3. Tumor budding scores were statistically significantly different in terms of tumor size, FIGO grade, FIGO stage, depth of invasion, and lymphatic invasion. There was no statistically significant difference in terms of lymph node metastasis, distant organ metastasis, recurrence, prognosis, disease-free survival, and overall survival among tumor budding scores. There was a statistically significant relationship between Silva pattern and tumor budding score. CONCLUSION: Although adenocarcinomas of the cervix are less common than squamous cell carcinomas, they form a highly heterogeneous tumor group in terms of both clinical and histological features. In addition to classical prognostic parameters, it is recommended that the Silva invasion pattern be included in routine pathology reports for selecting the surgical procedure and determining the prognosis of these tumors. Although no statistically significant difference was found due to the low number of cases in our study, it was observed that the overall survival rate of pattern A cases was higher than that of pattern B and C cases. Also, pattern A and B cases were found to be at earlier stages and lower FIGO grades compared to pattern C cases. In recent years, the high tumor budding score, which has been emphasized for its prognostic significance, was found to be associated with more advanced stages, larger tumor sizes, deeper invasion, and higher FIGO grade, and this relationship was statistically significant.
Benzer Tezler
- Servikal adenokarsinomlarda PD-L1 ekspresyonununyüksek riskli human papilloma virüs (HPV) ve histopatolojikbulgular ile ilişkisi
Association of PD-L1 expression with HİGH-risk HPV and histopathological findings in cervical adenocarcinomas
ESRA CİVRİZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PatolojiKocaeli ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GUPSE TURAN
- Endoservikal sürüntü örneklerinde chlamydia trachomatis hücre kültürü sonuçlarının direk floreson antikor (DFA) ve enzim immunoassay (EIA) yöntemleri ile karşılaştırılması
Comparison of the chlamydia trachomatis cell culture test results with direct fluorescent antibody (DFA) and enzyme immunoassay (EIA) methods in endocervical specimens
İBRAHİM MEHMET ALİ ÖKTEM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1998
MikrobiyolojiDokuz Eylül ÜniversitesiMikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İ. HAKKI BAHAR
- Endoservikal ve endoüretral örneklerde chlamydia trachomatis antijeninin araştırılması
Başlık çevirisi yok
SERPİL ÜNLÜ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1993
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıAnkara ÜniversitesiKlinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OKTAY MEÇO
- Endoservikal örneklerde chlamydia trachomatis antijenlerinin immunoessey yöntemi (Chlamyfast) ile araştırılması
Başlık çevirisi yok
NEVİN SAR (SARIGÜZEL)
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1996
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıSağlık BakanlığıDR. ENGİN SEBER