Geri Dön

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanılı 12-17 yaş arası çocuklarda duygu düzenleyememenin akran ilişkileri ve akran zorbalığıyla olan ilişkisinin incelenmesi

Examining the relationship between emotion dysregulation and peer relationships as well as peer victimization in children aged 12-17 diagnosed with attention deficit hyperactivity disorder

  1. Tez No: 842421
  2. Yazar: YAĞMUR ATAKAN
  3. Danışmanlar: DR. BİNAY KAYAN OCAKOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: DEHB, Duygu Düzenleme Güçlüğü, Akran Zorbalığı, Akran İlişkileri, ADHD, Emotional Dysregulation, Peer Victimization, Bullying, Peer Relationships
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Çocuk Psikiyatrisi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 106

Özet

Amaç: Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanısı olan kişilerin duygu düzenleme becerilerinde değişen derecelerde yetersizlik yaşadıkları bilinmektedir. Literatürde DEHB tanılı çocuklarda duygu düzenleme güçlükleri (DDG) ile akran zorbalığı arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalar bulunmakla birlikte, DEHB'li çocuklarda duygu düzenleme güçlüğü, akran zorbalığı ve akran ilişkileri arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışma bildiğimiz kadarıyla bulunmamaktadır. Bu çalışmada DEHB tanılı çocuklarda duygu düzenleme güçlükleri, DEHB şiddetine, akran zorbalığındaki rollere ve akran ilişkileri özelliklerine göre incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız kesitsel bir çalışma olup İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniği'nde Mart 2023-Ağustos 2023 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırmaya klinik değerlendirme sonucunda DEHB tanısı almış tedavisiz veya en az 6 aydır DEHB'ye yönelik tedavi almayan çalışmaya dahil edilme kriterlerini karşılan 12-17 yaş arasında 56 olgu alınmıştır. Kontrol grubuna ise; daha önceden psikiyatrik tanı ve başvuru öyküsü olmayan, çalışmaya dahil edilme kriterlerimizi karşılan 12-17 yaş arasında 30 olgu alınmıştır. Araştırmaya katılmayı kabul eden çocuklar, kendileri ve ebeveynleri ile Okul Çağı Çocukları için Duygudurum Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi – Şimdi ve Yaşam Boyu Versiyonu- Türkçe Uyarlaması (ÇDŞG-ŞY-T) adlı yarı yapılandırılmış görüşme yapılarak; DSM-5'e göre psikopatoloji açısından değerlendirilmiştir. Her iki grupta yer alan olgulara Duygu Düzenlemede Güçlükler Ölçeği (DDGÖ), Olweus Öğrenciler İçin Akran Zorbalığı Ölçeği ve Akran İlişkileri Ölçeği (AİÖ) verilmiştir. Anne ve babalarına ise hastalık şiddetini belirlemek için Çocuk ve Ergenlerde Yıkıcı Davranım Bozuklukları İçin DSM-IV'e Dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği ve çocuğun yaşadığı güçlük alanlarını değerlendirmek amacıyla Güçler Güçlükler Anketi (GGA) ebeveyn formu verilmiştir. Ayrıca araştırmanın amacına yönelik klinisyen tarafından hazırlanmış olan Sosyodemografik Veri Formu (SDV) kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmamızda DEHB tanılı hastalarda hem DDGÖ toplam puanı hem de DDGÖ alt ölçeklerinden farkındalık, kabullenme, dürtü kontrolü ve amaca yönelik davranış puanları kontrol grubuna göre anlamlı seviyede yüksek saptandı. DDG, DEHB'ye sık eşlik eden KOKGB semptomları ve davranış problemleri ile ilişkili bulundu. Çalışmamızın verileri incelendiğinde DEHB grubundaki hastaların %64,3 'ü zorbalığa katılırken %35,7'sinin zorbalığa katılmadığı saptandı. DEHB grubunun akran zorbalığına uğrama ve akran zorbalığı yapma oranlarının kontrol grubuna göre istatistiksel açıdan anlamlı seviyede yüksek olduğu bulgulandı. DEHB'li grupta akran zorbalığı rollerine göre olguların duygu düzenleme güçlükleri incelendiğinde hem kurban rolünde hem zorba rolünde olan olguların zorbalığa katılmayan olgulara göre duygu düzenleme güçlüğü toplam puanı istatistiksel açıdan anlamlı seviyede yüksek saptandı. Ek olarak kurban rolündekilerin zorbalığa katılmayanlara göre duygusal tepkilerin kabul edilmesinde, olumsuz duygusal deneyimler esnasında amaca yönelik davranış sergilemede, etkili duygu düzenleme stratejilerine erişimde daha fazla güçlük yaşadığı saptanırken; zorba rolündekilerin, olumsuz duygular deneyimleme esnasında dürtü kontrolünde daha çok güçlük yaşadığı tespit edildi. Araştırmamızda değerlendirilen DEHB'li grup ve kontrol grubu arasında çocuk bildirimine dayalı akran ilişkileri ölçeği toplam ve alt ölçek skorlarında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık saptanmazken, DEHB'li gruptaki ebeveynler kontrol grubuna göre daha çok akran sorunu bildirdi. Ebeveyn bildirimine dayalı KOKGB skorları arttıkça çocukların yakın arkadaşlarıyla daha sık zaman geçirme, daha az anlaşmazlık yaşama, birbirini daha sık savunma ve yardımlaşma, daha kaliteli akran ilişkisi bildirme eğiliminde olduğu bulgulandı. Benzer şekilde DB skorları artıkça yukarıdaki bulgulara ek olarak çocuklar yakın arkadaşlarıyla sorun yaşadığında durumun üstesinden gelebileceklerine dair daha fazla güven bildirdi. Bunun tersine ebeveyn tarafından bildirilen olumlu sosyal davranış skorları arttıkça DEHB'li çocuklar yakın arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde daha sık anlaşmazlık yaşama, birbirini daha az savunma ve daha az yardımlaşma olduğunu bildirdi. Çalışmamızda DEHB'li hastalarda kurban rolünde olan olguların zorbalığa katılmayan olgulara göre yakın arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde daha sık savunma ve yardımlaşma, daha fazla duygusal bağlanma bildirdiği bulgulandı. Zorba rolündeki olguların ise zorbalığa katılmayan olgulara göre yakın arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde daha sık savunma ve yardımlaşma, daha fazla duygusal bağlanma, sorun yaşandığında durumun üstesinden gelebileceklerine dair daha fazla güven, ve daha kaliteli akran ilişkisi bildirdiği bulgulandı. Araştırmamızda DEHB'li çocuklarda zorba veya kurban olma riskini etkileyen nedenler regresyon analizi yöntemi ile araştırıldı. DDGÖ dürtü kontrolü skorlarının zorba olma riskini 1,532 kat arttırdığı saptanırken, DDGÖ amaca yönelik davranış skorlarının mağdur olma riskini 1,29 kat arttırdığı bulgulandı. Buna ek olarak AİÖ yardım skorlarının DEHB'li çocuklarda mağdur olma riskini 3,749 kat arttırdığı tespit edildi. Sonuç: DEHB'li çocukların olumsuz duygusal deneyimler esnasında amaca yönelik davranış sergilemede güçlük yaşamaları akran zorbalığına uğrama açısından riskli bulunurken, olumsuz duygular deneyimleme esnasında dürtü kontrolünde güçlük yaşamaları akran zorbalığı yapma açısından riskli bulunmuştur. Aynı zamanda DEHB'li çocukların akran ilişkilerinde yakın arkadaşlarıyla birbirlerini daha sık savunduğunu ve yardımlaştığını bildirenler akran zorbalığına uğrama açısından daha riskli bulunmuştur.

Özet (Çeviri)

Aim: It is well-known that individuals diagnosed with Attention Deficit Hyperactivity Disorder (ADHD) may experience varying degrees of emotion regulation difficulties. While numerous studies have explored the relationship between emotion regulation difficulties and peer victimization in children with ADHD, as of our knowledge, there is no study in the literature that compares these with peer relationships. This study aims to investigate emotion regulation difficulties in children diagnosed with ADHD based on the severity of ADHD, roles in peer victimization, and peer relationship characteristics. Materials and Methods: This cross-sectional study was conducted between March 2023 and August 2023 at the Child and Adolescent Psychiatry Clinic of Bakirkoy Prof. Dr. Mazhar Osman Mental Health and Neurological Diseases Training and Research Hospital in Istanbul. A total of 56 cases, aged 12-17, who met the inclusion criteria, were included in the study. These criteria included having received a diagnosis of ADHD through clinical evaluation and being either untreated or not having received treatment for ADHD for at least 6 months. For the control group, 30 cases, aged 12-17, who had no previous psychiatric diagnosis or medical history, meeting the inclusion criteria, were recruited. Children who agreed to participate in the study were evaluated along with their parents using the Turkish adaptation of the Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children-Present and Lifetime Version (K-SADS-PL) for psychopathological assessment according to the DSM-5. Both groups were administered the Difficulties in Emotion Regulation Scale (DERS), the Olweus Bully/Victim Questionnaire, and the Friendship Qualities Scale (FQS). Parents were given the Screening and Assessment Scale for Destructive Behavior Disorders in Children and Adolescents Based on DSM-IV (Turgay) to determine the severity of the condition and the Strengths and Difficulties Questionnaire (SDQ) parent form to assess the child's difficulties. Additionally, a clinician-designed Socio-Demographic Data Form was used for collecting relevant information. Results: In our study, both the total score and the sub-scores of the DERS, including awareness, acceptance, impulse control, and goal-directed behavior, were found to be significantly higher in individuals diagnosed with ADHD compared to the control group. Difficulties of emotion regulation was associated with symptoms of comorbid oppositional defiant disorder (ODD) and behavioral problems commonly observed in ADHD. Examination of the data from our study revealed that 64.3% of individuals in the ADHD group participated in bullying, while 35.7% did not. The rates of both experiencing and engaging in peer bullying were statistically significantly higher in the ADHD group compared to the control group. When examining emotional regulation difficulties among cases in the ADHD group based on their roles in peer bullying, both victims and bullies exhibited significantly higher total scores in emotional regulation difficulties compared to non-participants in bullying. Additionally, victims faced greater difficulties in accepting emotional reactions, displaying goal-directed behavior during negative emotional experiences, and accessing effective emotion regulation strategies. On the other hand, bullies experienced more difficulties in impulse control during negative emotional experiences. While there was no statistically significant difference in the FQS and subscale scores between the ADHD group and the control group, parents of individuals in the ADHD group reported more peer problems compared to the control group. As parent-reported scores on the Scale for ODD increased, children were found to spend more time with close friends, experience fewer conflicts, defend and assist each other more frequently, and report higher-quality peer relationships. Similarly, as parent-reported conduct disorder (CD) scores increased, children expressed more confidence in overcoming problems when facing conflicts with close friends, in addition to the previously mentioned findings. Conversely, as parents reported higher scores on positive social behavior, children with ADHD reported more conflicts, less defense of each other, and less mutual assistance in their relationships with close friends. In our study, individuals with ADHD in the victim role reported more defense, assistance, and emotional attachment in their relationships with close friends compared to non-participants in bullying. Bully role individuals reported more defense, assistance, emotional attachment, confidence in overcoming problems during conflicts, and higher-quality peer relationships with close friends compared to non-participants in bullying. Factors influencing the risk of being a bully or victim in children with ADHD were investigated through regression analysis in our study. DERS impulse control scores were found to increase the risk of being a bully by 1.532 times, while DERS goal-directed behavior scores increased the risk of being a victim by 1.29 times. Additionally, FQS help scores were found to increase the risk of being a victim in children with ADHD by 3.749 times. Conclusion: Children with ADHD who experience difficulties in displaying goal-directed behavior during negative emotional experiences are found to be at risk for peer victimization, while those who experience difficulties in impulse control during negative emotional experiences are found to be at risk for engaging in peer bullying. Simultaneously, children with ADHD who report defending and assisting each other more frequently in their peer relationships are found to be at a higher risk for peer victimization.

Benzer Tezler

  1. İnternet bağımlılığı tanısı alan ergenlerin sosyal bilişsel becerilerinin değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    HOZAN SAATÇIOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    PsikiyatriEge Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CAHİDE AYDIN

    PROF. DR. ZEKİ YÜNCÜ

  2. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısında akran zorbalığı rolleri: Ergenler ve anneleri

    Bullying roles in attention deficit hyperactivity disorder: adolescents and mothers

    CEMRE YAŞÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZALP EKİNCİ

  3. COVİD 19 pandemisi sosyal izolasyon döneminde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların belirti şiddet ve işlevselliklerindeki değişiklikler

    Changes in the symptom strength and functionality of children with attention deficit and hyperactivity disorder during the COVİD 19 pandemic social isolation period

    ÇAĞRI ÜNAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    PsikiyatriMarmara Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYŞE BURCU ERDOĞDU

  4. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanılı çocuklarda bilgisayar oyun bağımlılığında bağlanmanın etkisi ve yordayıcı faktörlerin incelenmesi

    Investigation of the effect of attachment and predictive factors on computer game addiction in children with attention deficit hyperactivity disorder

    AHMET YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikiyatriMersin Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLEN GÜLER AKSU

  5. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda yaşam kalitesi

    The quality of life in children with attention deficit hyperactivity disorder

    SEMRA SÖNGÜT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHitit Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SELEN ÖZAKAR AKÇA

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AFİTAP ÖZDELİKARA