Acil serviste Akut Koroner Sendrom tanısı alan hastalarda, eozinofil/monosit oranı, eritrosit dağılım genişliği ve prokalsitonin düzeylerinin prognoza etkisi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 842678
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ABUZER COŞKUN, DOÇ. DR. BURAK DEMİRCİ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Acil Tıp, Emergency Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 62
Özet
Amaç: Akut Koroner Sendrom(AKS) tanısında birçok spesifik marker kullanılmasına rağmen tanıda halen başarısızlıklar yaşanması yardımcı yöntemleri destekleyici laboratuvar belirteçleri araştırma gerekliliği doğurmuştur. Bu amaçla hemostaz-tromboza, oksidatif strese, enerji homeostazına, inflamasyon ve plak instabilitesine ait biyomarkerlar araştırılmaktadır. Çalışmamızda acil servise başvuran AKS tanısı alan hastalarda, diğer konvansiyonel kardiyak belirteçlerle beraber AKS' de kullanılabilir markerlar olarak Eozinofil/Monosit, RDW ve Prokalsitonin düzeylerinin prognoza etkisini öngörmeyi amaçladık. Metod: Bu çalışmada Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İstanbul Bağcılar Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi, Acil Servis Kliniği'ne göğüs ağrısı şikayeti ile başvurmuş, akut koroner sendrom ön tanısı almış 18 yaş ve üzeri kişilerin verileri prospektif olarak toplandı. Çalışmaya alınan hastaların yaş, cinsiyet, ek hastalık, risk faktörleri, RDW, eozinofil/monosit oranı, Prokalsitonin düzeyleri, koroner anjiografi ile belirlenen koroner arter tutulumları ve sonlanımları incelendi. Hastalar, dahil edilme ve dışlama kriterleri göz önüne alınarak Unstabil Anjina, STEMİ, NSTEMİ olarak gruplara ayrıldı. Elde edilen veriler geçerliliği kanıtlanmış istatistiksel metod/metodlar ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya toplamda 80 hasta dahil edildi. AKS tanısı almış 80 hastanın %76' sının erkek olduğu, yaş ortalamalarının 58,4612,33 (min=32, max=85) olduğu görüldü. UA tanılı hastaların yaş ortalamalarının STEMI ve NSTEMI gruplarına göre daha düşük olduğu görüldü. Çalışmamızda 80 hastanın % 33,7' si NSTEMI tanısı alırken, 53,7 'si STEMI, %12,5' i UA tanısı aldı. Hastaların % 65' inin en az bir eşlik eden risk faktörü olduğu, bunların arasında en sık %42 ile HT, %38 ile KAH ve %27 ile DM olduğu görüldü. AKS öngörme için yapılan lojistik regresyon analizinde yaş ve EOZ/MON univarite ve multivarite modelin her ikisinde de istatistiksel olarak anlamlı sonuç verdi. Mortaliteyi öngörme için yapılan lojistik regresyon analizinde ise Prokalsitonin, Ejeksiyon Fraksiyon(EF) ve Eozinofil/Monosit oranı (EOZ/MON) istatistiksel olarak anlamlı sonuç verdi. Sonuç: Çalışmamızda başvuru anındaki Eozinofil/Monosit oranının akut koroner sendromu öngörebileceğini ve akut koroner sendromlu hastalarda kötü sonlanımın bir göstergesi olabileceğini belirledik. Prokalsitonin, RDW ve Eozinofil/Monosit oranının akut koroner sendromdaki rolünü belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz.
Özet (Çeviri)
Purpose: Despite the use of many specific markers in the diagnosis of Acute Coronary Syndrome(ACS), ongoing failures in diagnosis have led to the necessity of researching experimental laboratory markers in auxiliary methods. For this purpose, biomarkers of hemostasis-thrombosis, oxidative stress, energy homeostasis, management and plaque instability are being investigated. In our study, the area showing the AKS in the emergency department aimed to reach the prognosis of Eosinophil/Monocyte, RDW and PCT as markers that can be used in ACS along with other conventional cardiac markers. Method: In this study, the data of people aged 18 and over who applied to the Health Sciences University (SBÜ) Istanbul Bağcılar Health Application and Research Center Emergency Service Clinic with a complaint of chest pain and a preliminary diagnosis of acute coronary syndrome were collected prospectively. Age, gender, comorbidities, risk factors, RDW, eosinophil/monocyte ratio, Procalcitonin levels, coronary artery involvement determined by coronary angiography and outcomes of the patients included in the study were examined. Patients were divided into groups as Unstable Angina, STEMI, NSTEMI, considering the inclusion and exclusion criteria. The data obtained were evaluated with validated statistical method(s). Results: A total of 80 patients were included in the study. It was observed that they had ACS, 76% of them were male, and their average age was 58.46±12.33 (min = 32, max = 85). It was observed that the average age of patients diagnosed with UA was lower than those with STEMI and NSTEMI. In our study, 80 patients (33.7%) were diagnosed with NSTEMI, 53.7% were diagnosed with STEMI, and 12.5% were diagnosed with UA. It was observed that 65% of the patients had at least one nonexistent risk factor, among which the most common were HT with 42%, CAD with 38% and DM with 27%. In the logistic regression analysis performed for ACS planning, age and EOZ/MON gave significant results in both univariate and multivariate models. In the logistic regression analysis performed to predict mortality, Procalcitonin, Ejection Fraction (EF) and Eosinophil/Monocyte ratio (EOZ/MON) gave significant results. Conclusion: In our study, we determined that the Eosinophil/Monocyte ratio at the time of admission could predict acute coronary syndrome and be an indicator of poor outcome in patients with acute coronary syndrome. We think that more studies are needed to determine the role of Prokalsitonin, RDW and Eosinophil/Monocyte ratio in acute coronary syndrome.
Benzer Tezler
- Acil servise göğüs ağrısı ile başvuran hastalarda grace risk skorlaması ile kanda eozinofil düzeyi arasındaki ilişki
The relationship between grace risk scoring and blood eosinophil level in patients attending to the emergency department with chest pain
MUSTAFA AYAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İlk ve Acil YardımSivas Cumhuriyet ÜniversitesiAcil Servis Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YUSUF KENAN TEKİN
- Acil serviste akut koroner sendrom tanısı alan hastalarda plazma elabela, Asprosin'in diagnostik değeri
The diagnostic value of elabela and Asprosin in patients with acute coronary syndrome in the emergency department
UMUT GÖKÇE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
İlk ve Acil YardımFırat ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET ÇAĞRI GÖKTEKİN
- Acil serviste akut koroner sendrom tanısı alan hastalarda ölçülen BNP düzeyi ile mortalite arasındaki ilişki
The relationship between BNP level and mortality in patients diagnosed with acute coronary syndrome in the emergency department
NURULLAH YUCA
- Acil serviste akut koroner sendrom tanısı alan hastalarda sistemik inflamasyon indeksinin prognoz açısından değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
BÜŞRA DEMİRCİ SAMADOV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Acil TıpSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERTUĞRUL ALTINBİLEK
- Acil serviste akut koroner sendrom tanısı alan hastalarda risk faktörleri ile monosit/HDL oranının ve troponin-T düzeylerinin mortalite açısından değerlendirilmesi
Acute coronary syndrome in emergency department risk factors in patients with diagnosis monocite/HDL ratio and evaluation of troponin-T levels in terms of mortality
ŞULE SÜRÜCÜ AKAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERTUĞRUL ALTINBİLEK